Kripto Para Dolandırıcılığı: Tanım, Tarihçe ve Türkiye’deki Durum

Avukat Bilal ALYAR

Kripto Para Dolandırıcılığı: Tanım, Tarihçe ve Türkiye’deki Durum (İstanbul ve Marmara Örnekleriyle)

Kripto para dolandırıcılığı, kripto varlıkların kullanıldığı her türlü hile ve aldatma amaçlı faaliyet anlamına gelirmghukuk.av.tr. Son yıllarda kripto para birimlerinin hızla popülerleşmesiyle bu tür dolandırıcılık vakalarında ciddi artış yaşanmıştır. Özellikle Türkiye, kripto paralara ilginin çok yüksek olduğu ülkelerin başında gelmektedir; bazı araştırmalar Türkiye’de nüfusun dörtte birine yakınının kripto para yatırımı yaptığını göstermektedirbbc.comindyturk.com. Bu büyük ilgi maalesef dolandırıcılar için de geniş bir hareket alanı yaratmıştır. Bu makalede, kripto para dolandırıcılığının ne olduğunu ve nasıl geliştiğini açıklayacak; Türkiye genelinde ve özellikle İstanbul ile Marmara Bölgesi’ndeki yaygın dolandırıcılık yöntemlerini, mağdur profillerini, hukuki boyutu ve korunma yollarını akademik bir bakış açısıyla ele alacağız. Her ne kadar akademik bir dil kullanılsa da içerik herkesin anlayabileceği şekilde net ve açıklayıcı tutulmuştur.

Kripto Para Dolandırıcılığının Tanımı ve Kısa Tarihçesi

Kripto para dolandırıcılığı, en basit ifadeyle kripto para yatırımları ya da işlemleri üzerinden insanları aldatmaya yönelik sahtecilik faaliyetleri demektir. Bu dolandırıcılık türü, geleneksel finans dolandırıcılıklarının dijital dünyadaki yeni bir tezahürü olarak görülebilir. Dolandırıcılar, kripto paraların teknik karmaşıklığından ve hızlı zenginlik vaatlerinden yararlanarak kurbanları tuzağa düşürürler. Örneğin, kripto para borsaları veya projeleri hakkında garantili yüksek kazanç vaat etmek, gerçekte var olmayan coin’ler icat etmek veya kişileri sahte işlemlerle kandırmak bu alandaki yaygın yöntemlerdendir.

Tarihçeye bakıldığında, kripto paraların ortaya çıkışı 2009’da Bitcoin ile başlamıştır. İlk yıllarda kripto ekosistemi küçücük bir topluluğa hitap ettiğinden dolandırıcılık olayları sınırlıydı. Ancak kripto paraların değeri ve bilinirliği arttıkça, 2010’ların ortalarından itibaren büyük dolandırıcılık vakaları görülmeye başlandı. Örneğin dünya çapında ünlü OneCoin saadet zinciri (piramit sistemi) 2014-2017 yılları arasında on binlerce kişiyi ağına düşürmüş, kurucusu “Kripto Kraliçesi” Ruja Ignatova milyarlarca dolarla ortadan kaybolmuşturbbc.com. 2017 yılı civarında ICO (Initial Coin Offering – İlk Para Arzı) furyasıyla birlikte birçok sahte proje yatırımcıları dolandırdı; Bitconnect gibi projeler yüksek getiri sözüyle yüz binlerce kişiden para topladıktan sonra çöktü. 2020-2021 yıllarında kripto paraların değerinde yaşanan büyük artış, hem dünyada hem Türkiye’de dolandırıcılık vakalarını zirveye taşıdı. Türkiye’de özellikle 2021 yılında patlak veren Thodex olayı, kripto tarihinin en büyük dolandırıcılık skandallarından biri olarak dikkat çektibbc.com. Thodex kripto para borsasının kurucusu Faruk Fatih Özer’in yaklaşık 2 milyar dolarla yurt dışına kaçtığı iddiası ülke gündemine oturmuş, on binlerce yatırımcı mağdur olmuştubbc.com. Bu olay, kripto para dünyasındaki risklerin ve düzenleme eksikliğinin altını çizerek Türkiye’de yeni yasal adımların atılmasına da zemin hazırlamıştır.

Türkiye’de Kripto Para Dolandırıcılığı ve Marmara Bölgesi Örnekleri

Türkiye genelinde kripto para dolandırıcılığı vakaları, ekonomik koşullar ve yoğun ilgi nedeniyle oldukça yaygınlaşmıştır. Yüksek enflasyon ve TL’deki değer kaybı, birçok insanı tasarruflarını kripto varlıklara yönlendirmeye teşvik etti. Ne var ki bu durum, dolandırıcıların topluma sızmasını kolaylaştırdı. Özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi, ülkenin finans ve teknoloji merkezi olması nedeniyle bu tür vakaların sık görüldüğü yerlerdir. Marmara Bölgesi’ndeki büyük şehirlerde teknolojiye erişim yüksek, kripto para kullanım oranları fazladır; dolayısıyla hem dolandırıcılar hem de kurbanlar bu bölgede yoğunlaşma eğilimindedir.

İstanbul’da son yıllarda ortaya çıkarılan pek çok kripto dolandırıcılık şebekesi bulunmaktadır. Örneğin, 2021 yılında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen bir soruşturmada, Coinspace adlı sahte bir şirket üzerinden “S-Coin” ve “FirstCoin” adında hayali kripto paralar pazarlayan 37 kişilik bir suç örgütü tespit edildiaa.com.tr. Bu örgüt, düzenlediği seminerler ve sosyal medya reklamlarıyla bu coin’lerin Bitcoin gibi değerleneceğini vaat ederek 544 kişiden para toplamıştıaa.com.traa.com.tr. Gerçekte hiçbir borsada işlem görmeyen bu hayali kripto paralar sayesinde yaklaşık 16 milyon TL haksız kazanç elde etmişlerdiaa.com.tr. Sistem piramit yapıdaydı; ilk katılanlar sonrakileri sisteme dahil ettikçe kazanç vaadiyle üst seviyelere çıkıyor, ancak yeni üye akışı durunca piramit çöktü ve birçok yatırımcı mağdur olduaa.com.tr. Bu davada örgüt yöneticileri hakkında her bir mağdur için ayrı ayrı nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla, toplamda binlerce yıla varan hapis cezaları talep edilmesi Türk adalet tarihinde dikkat çeken örneklerden biri olduaa.com.tr.

Yine İstanbul merkezli bir başka olay, ülke çapında bilinen Thodex kripto borsası vurgunudur. Thodex vakasında, platform işlemleri aniden durdurup kurucusunun yurt dışına kaçmasıyla yaklaşık 400 bine yakın kullanıcı zarar gördü. Yürütülen soruşturma ve dava sonucunda Thodex yöneticileri “örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “malvarlığını aklama” gibi suçlardan on bir bin yılı aşkın hapis cezalarına ve astronomik para cezalarına çarptırıldılaraa.com.traa.com.tr. Bu ceza, her bir mağdurun ayrı bir suç olarak değerlendirilmesinden kaynaklanıyordu. Mahkeme, Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer ve yakınlarına kişi başı 11.196 yıl hapis ve 8.8 milyar TL adli para cezası vererek ibretlik bir karar aldıaa.com.traa.com.tr. Thodex olayı, Türkiye’de kripto para alanında denetim boşluğunun ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini gösteren en çarpıcı örnek oldu.

Marmara Bölgesi’nden bir diğer çarpıcı örnek de Kocaeli, Bursa gibi iller dahil 9 ilde gerçekleştirilen “SİBERAĞ-15” operasyonudur. 2025 yılı başında Jandarma ve Emniyet birimleri koordinasyonunda düzenlenen bu operasyonda, saadet zinciri yöntemiyle 2017-2024 arasında 30,5 milyar TL gibi muazzam bir para trafiği gerçekleştiren bir dolandırıcılık ağı çökertildimilliyet.com.trmilliyet.com.tr. Operasyon kapsamında 21 şüpheli yakalanmış, bunların kontrolündeki 752 adet banka ve kripto para hesabına el konulmuşturmilliyet.com.trmilliyet.com.tr. İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre şüphelilerin büyük kısmı tutuklanmış, bu ölçekteki bir saadet zinciri yapılanması Türkiye’de ilk kez tespit edilmiştir. Bu örnek, Marmara Bölgesi’nde faaliyet gösteren dolandırıcı ağların ne denli büyük meblağlara ulaşabildiğini ve kolluk kuvvetlerinin dijital ortamdaki suç örgütlerine karşı artık daha etkin adımlar attığını göstermektedir.

Son dönemde medyaya yansıyan bir başka vakada, “Hoşça Kal Coin” isimli uydurma bir kripto para üzerinden birçok kişiyi dolandıran bir şüpheli (Kaan Demir olarak basına yansımıştır) yatırımcıları lüks yaşam vaatleriyle kandırdıktan sonra ortadan kayboldu. Bu olay İstanbul’da birçok mağduru adliyeye suç duyurusunda bulunmaya yöneltmiş, söz konusu coin adına manidar biçimde “hoşçakal” dedirten bir vurgun olarak basında yer almıştır. Benzer şekilde, piramit satış (MLM) maskesi takan kripto dolandırıcılıklarından, sahte madencilik çiftlikleri (yüksek kâr payı vaadiyle cihaz yatırımı toplayan yapılar) ve aracılık siteleri üzerinden yapılan kimlik avına (phishing) kadar pek çok yöntemle Marmara Bölgesi’nde vatandaşların dolandırıldığı bilinmektedir. Aşağıda, Türkiye genelinde ve Marmara özelinde en yaygın kripto dolandırıcılık yöntemlerini başlıklar halinde inceliyoruz.

Yaygın Kripto Dolandırıcılık Yöntemleri (Türkiye ve Marmara Özelinde)

Kripto para dolandırıcıları her geçen gün farklı senaryolar geliştirseler de, çoğu yöntem belli başlıklar altında sınıflandırılabilir. Türkiye’de ve özellikle Marmara Bölgesi’nde rastlanan yaygın kripto dolandırıcılık yöntemleri şunlardır:

  • Sosyal Mühendislik ile Dolandırıcılık: Dolandırıcılar, teknoloji yerine insan psikolojisini hedef alarak kurbanları kandırır. Bu yöntemde ikna, güven kazanma ve taklitçilik ön plandadırkanunum.comkanunum.com. Örneğin dolandırıcılar, internette değerinin çok altında lüks ürün satma vaadiyle ilanlar verir ve ödemeyi kripto para ile isteyebilir. Mağdur, örneğin piyasa fiyatı 10.000 TL olan bir telefonu 3.000 TL karşılığı Bitcoin ile almak isterken, kendisine verilen cüzdana kripto parayı gönderir ancak karşılığında ya sahte/bozuk bir ürün gönderilir ya da hiçbir şey alamazkanunum.com. Başka bir sosyal mühendislik senaryosu, kurbana ulaşarak “yüklü Bitcoin transferine yardımcı ol, ödül kazan” teklifi sunmak veya sahte piyango, miras mailleri göndermektirkanunum.com. Bu yolla kişilerden ya doğrudan para koparılır ya da kimlik bilgileri, kripto cüzdan şifreleri ele geçirilir. Marmara Bölgesi’nde dolandırıcılar zaman zaman yüz yüze seminerler de düzenlemiş, lüks otel toplantılarında güven telkin ederek insanları saadet zincirlerine çekmişlerdiraa.com.tr. Bu tip faaliyetler özellikle büyükşehirlerde ortaya çıkmaktadır.

  • Kimlik Avı (Phishing) ve Zararlı Yazılımlar: Dijital ortamda en sık görülen yöntemlerden biri, sahte e-postalar, SMS’ler veya web siteleri ile kullanıcıların hesap bilgilerini çalmaktır. Dolandırıcılar, kripto para borsa ve cüzdan hizmeti sunan popüler uygulamaların birebir kopyasını üretip mağdurları bu sahte uygulamalara yönlendirirkanunum.com. Kullanıcı gerçek sanarak kimlik bilgilerini, giriş şifrelerini girer ve bu bilgiler dolandırıcıların eline geçer. Ardından gerçek hesaplarına sızan dolandırıcı, kurbanın kripto varlıklarını kendi hesaplarına transfer ederkanunum.comkanunum.com. Bir diğer taktik ise e-posta eki veya link yoluyla bilgisayara trojan yazılım bulaştırmaktırkanunum.com. Böyle yazılımlar arka planda çalışarak kullanıcının kripto cüzdan adreslerini kopyalamasını bekler ve yapıştırma sırasında adresi dolandırıcının adresiyle değiştirirkanunum.com. Kullanıcı farkında olmadan parasını yanlış adrese, yani dolandırıcıya göndermiş olur. İstanbul’da sık görülen bir örnek, popüler bir borsa sitesinden gelmiş gibi görünen “hesabınız kilitlendi, buradan doğrulayın” mesajlarıyla kullanıcıları oltaya düşürmektir. Kimlik avı yöntemleriyle ele geçirilen kripto paraların izi sürülmesi de zordur; dolandırıcılar “karıştırıcı” (mixer) hizmetler kullanarak çalıntı fonları parçalayıp farklı adreslerde toplayarak takibi zorlaştırmaktadırkanunum.com.

  • Sahte Kripto Para Projeleri ve ICO Dolandırıcılığı: Kripto dünyasında yeni bir coin veya token çıkarma vaadiyle yatırım toplamak, dolandırıcıların sık kullandığı bir taktik. ICO (Initial Coin Offering) döneminde birçok yatırımcı kısa sürede zengin olma umuduyla hiç araştırmadan projelere para akıttı. Dolandırıcılar teknik terimlerle süslü, ancak içi boş projeler için sahte web siteleri, beyaz kâğıtlar ve hatta ünlülerin görsellerini kullanarak pazarlama materyalleri hazırladılarkaspersky.com.trkaspersky.com.tr. Türkiye’de de benzer şekilde, örneğin yerli coin çıkarıyoruz diyerek para toplayan ama ortada ne gerçek bir proje ne de teknoloji olmayan vakalar yaşandı. Coinspace’in “S-Coin” vakası bu sınıfa girer; benzer biçimde “X Coin geliyor, kaçırmayın” sloganıyla tanıtılan kimi uydurma projeler Marmara Bölgesi’nde bile billboard reklamları verecek kadar ileri gitmiştir. Bu tür sahte coin tekliflerinde dolandırıcılar genelde garantili getiri vurgusu yapar ki bu, finansal yatırım dünyasında aslında imkânsız bir vaattir ve ciddi bir tehlike sinyalidirkaspersky.com.trkaspersky.com.tr. Ayrıca bu projelerin ya teknik dokümanı hiç olmaz ya da kopyala-yapıştır boş içerikten ibarettir; yatırımcılar böyle eksik sinyallere karşı dikkatli olmalıdırkaspersky.com.tr.

  • Ponzi ve Piramit Şemaları (Saadet Zincirleri): Kripto paralar, klasik Ponzi düzenlerine modern bir maske sağlamıştır. Dolandırıcılar, mevcut bir kripto varlık ya da kendi oluşturdukları sahte bir coin üzerinden yüksek faiz/kâr payı vaat eder. Örneğin bulut madenciliği adı altında “cihaz al, her ay %30 kazanç al” gibi tekliflerle para toplanabilirkaspersky.com.tr. Aslında ortada gerçek bir kazanç mekanizması yoktur; eski yatırımcılara ödeme yapmak için yeni katılımcılardan gelen paralar kullanılır. Marmara Bölgesi’nde ortaya çıkarılan SİBERAĞ-15 vakası tam da böyle bir saadet zinciri modeliydimilliyet.com.tr. Bu tür piramit sistemleri genellikle network marketing kılıfı altında sunulur, kurbanların arkadaş ve akrabalarını da getirmesi teşvik edilir (referans başına bonus vs.). Başlarda birkaç kişiye kazanç sağlanıp güven ortamı yaratılır, ancak yeni katılım yavaşlayınca sistem çöker ve piramit altındaki geniş kitle parasını kaybeder. Özellikle 2016-2017 aralığında Türkiye’de Çiftlik Bank gibi saadet zincirleri manşetlerdeydi; kripto paralar da sonraki yıllarda bu tip düzenlerin güncellenmiş versiyonu olarak kullanıldı. Marmara Bölgesi, ülkenin ekonomik aktivitesinin yoğun olduğu bir bölge olarak bu saadet zinciri dolandırıcılarının da tercih ettiği bir sahne olmuştur.

  • Sahte Kripto Para Borsaları ve Aracı Platformlar: Bazı dolandırıcılar, insanları doğrudan kendi kontrol ettikleri platformlara çekerek tuzağa düşürür. Sahte kripto para borsaları kurmak ya da mevcut bir borsayı dolandırıcılık amaçlı kullanmak buna örnek verilebilir. Thodex vakasında gerçek bir borsa yıllarca faaliyet gösterip büyük bir kullanıcı tabanı oluşturduktan sonra vurgun yapmıştır. Başka durumlarda ise dolandırıcılar geçici bir taklit borsa sitesi kurup, yüksek promosyonlarla insanları çekerek para yatırmalarını sağlar ve sonra siteyi kapatıp kaybolurlar. Türkiye’de 2021’de Thodex dışında Vebitcoin gibi daha küçük borsaların aniden faaliyet durdurup insanların parasını ödeyememesi örnekleri yaşanmıştır. Yine “Forex/kripto yatırım danışmanlığı” adı altında faaliyet gösteren bazı web siteleri veya Telegram grupları, insanları yüksek kazanç vaadiyle yönlendirip onların adına işlem yaptığını iddia ederek para toplamakta, bir süre sonra da hesapları kapatmaktadır. İstanbul’da GoldexCoin adında faaliyet gösteren bir oluşumun yüzlerce kişiyi mağdur ettiği, mağdurların adliyeye toplu şikâyette bulunduğu haberleri basına yansımıştır. Bu tür sahte platform dolandırıcılıklarında mağdurlar genellikle platforma kimlik bilgilerini de verdikleri için ekstra risk altına girerler; dolandırıcılar kimlikleri başka suçlarda kullanabilir veya kara para aklama operasyonlarında bu hesapları paravan yapabilir.

  • Şantaj ve Fidye (Ransomware) Saldırıları: Kripto paraların izinin sürülmesinin zor olması, fidye ve şantaj amaçlı suçlarda tercih edilmesine yol açmıştır. Örneğin, bir siber suçlu kişinin bilgisayarındaki özel dosyaları şifreleyip açmak için Bitcoin talep edebilir (fidye yazılım saldırısı). Veya bir dolandırıcı, kurbana gönderdiği e-postada “bilgisayar kameranı kaydettim, görüntüleri yayımlarım” diye tehdit edip susmak için kripto para isterkaspersky.com.trkaspersky.com.tr. Bu tip vakalar daha çok bireysel düzeyde oluşsa da, toplumda kripto paranın “suç parası” imajını güçlendirdiği için dolandırıcılık ekosisteminin bir parçası sayılabilir. Marmara Bölgesi’nde de kimi zaman iş insanlarına veya varlıklı kişilere yönelik kripto fidye şantajları basına yansımaktadır. Bu bölümde belirtilen yöntemler, kripto para dolandırıcılıklarının en sık rastlanan formları olup birbirleriyle de iç içe geçebilir. Örneğin sosyal mühendislik, kimlik avı ve sahte platform kurma çoğu zaman aynı dolandırıcılık planının parçaları olarak kullanılmaktadır.

Mağdur Profilleri ve Sosyolojik Analiz

Kripto para dolandırıcılığının mağdurları, sanılanın aksine tek bir demografik gruptan ibaret değildir; her yaştan, her eğitim düzeyinden ve farklı sosyoekonomik profillerden insanlar bu tuzaklara düşebilmektedir. Yine de ortak noktalara bakıldığında, birkaç eğilim öne çıkar:

Hızlı Zengin Olma Hayali: Mağdurların büyük bir kısmı, kısa sürede yüksek kazanç elde etme vaadine kanmış kişilerdir. Geleneksel yatırım araçlarında yıllarca sürecek getiriyi birkaç hafta içinde sunacağını iddia eden kripto fırsatları, ekonomik zorluklar yaşayan veya birikimini hızla değerlendirmek isteyen bireyler için cazip görünebilir. Türkiye’de yüksek enflasyon ve işsizlik gibi etkenler, ne yazık ki bu hayale kapılanların sayısını artırmaktadır. Dolandırıcılar bu durumu “kaçırılmayacak fırsat” baskısıyla istismar eder; örneğin “Bugün 5.000 TL yatır, ay sonunda 50.000 TL al” gibi söylemler rasyonel bakıldığında inanılması güç olsa da zor durumdaki veya finansal okuryazarlığı düşük kişilerce gerçek sanılabiliyor.

Finansal ve Dijital Okuryazarlık Eksikliği: Mağdur profillerinde dikkat çeken bir diğer unsur, bir kısmının teknolojiye aşina olmayan veya finansal terimlere yabancı kişiler oluşudur. Özellikle orta ve üst yaş gruplarından, emeklilerden veya ev hanımlarından bazıları, kripto paranın tam olarak ne olduğunu bilmeden çevresinde duyduklarının etkisiyle yatırım yapabiliyor. Bu kişiler dolandırıcıların teknik jargonu karşısında savunmasız kalabiliyorlar. Örneğin dolandırıcı “blokzincir garantili, akıllı kontratlı bir yatırım” dediğinde, kurban bunun ne anlama geldiğini bilmediği için güven duymaya meyledebiliyor. Marmara Bölgesi’nde bazı dolandırıcılık seminerlerine katılan mağdurların, konuya uzak kişiler oldukları ve ortamın etkisiyle karar aldıkları rapor edilmiştir. Elbette sadece yaşlılar veya teknoloji bilgisi zayıf olanlar değil, yüksek eğitimli ve genç bireyler de mağdur olabilir. Hatta üniversite mezunu, şehirli gençlerden de dolandırılanlar vardır; çünkü dolandırıcılar sadece bilgisizlikten değil, açgözlülük ve acelecilik duygusundan da faydalanır. Kripto piyasalarında gerçek olsa da aşırı abartılan başarı hikâyeleri (örneğin bir günde zengin olanlar efsaneleri), iyi eğitimli insanların bile mantığını devre dışı bırakıp duygusal kararlar vermesine yol açabilir.

Güvenilir Referans Yanılgısı: Sosyolojik açıdan, insanların güven duyduğu çevrelerin veya kanaat önderlerinin etkisiyle yanılgıya düşmesi de sık rastlanır. Türkiye’de dolandırıcılar kimi zaman ünlü simaları veya dini figürleri referans göstererek kitleleri etkileyebilmektedir. Örneğin geçmişte bir saadet zinciri dolandırıcısı, bazı popüler kişilerin fotoğraflarını projeyle ilişkilendirerek güvenilirlik sağlamaya çalışmıştır. Ayrıca dolandırıcılar mağdurları WhatsApp/Telegram grupları gibi kapalı topluluklara alıp, diğer üyelerin de kazanç gösterdiği illüzyonunu yaratırlar. İnsan, etrafında herkes aynı şeyi yapıyorsa onun doğru olduğuna inanmaya meyillidir (sürü psikolojisi). Marmara Bölgesi’nde örneğin bir fabrikada çalışan işçilerin topluca maaşlarını bir kripto saadet zincirine yatırdığı, çünkü birinin akrabası vasıtasıyla hepsinin bu işe girdiği gibi vakalar bilinmektedir. Burada grup etkisi, bireysel şüphelerin önüne geçebilmektedir.

Sosyoekonomik Faktörler: Genel olarak bakıldığında, kripto dolandırıcılık mağdurları arasında orta sınıf ve alt gelir grupları yoğunlukta olsa da, varlıklı yatırımcılar da kurban olabilir. Bazı dolandırıcılar, çok sayıda küçük yatırımcı yerine az sayıda büyük yatırımcıyı hedef alır. Örneğin İstanbul’da bir iş insanı, kripto piyasalarında özel erişim fırsatı sunacağını iddia eden bir “danışman” tarafından milyonlarca lira dolandırılabilmektedir. Toplumsal açıdan, ekonomik sıkıntı dönemlerinde dolandırıcılık kurbanlarının sayısı artma eğilimindedir. İşsiz gençler, emeklilik birikimini eriten yaşlılar veya konkordato/iflas eşiğindeki küçük işletme sahipleri, bir umut olarak önlerine konan kripto fırsatlarına maalesef daha kolay kanabilmektedir.

Psikolojik Etkenler: Mağdurların sosyolojik profili kadar psikolojik durumları da incelenmeye değerdir. FOMO (Fear of Missing Out - Fırsatı Kaçırma Korkusu) kripto dünyasında önemli bir motivasyondur; bir fırsatı kaçırma korkusuyla insanlar aceleyle düşünmeden yatırımlar yapabilir. Dolandırıcılar “sadece bugün geçerli, sınırlı sayıda katılımcı alıyoruz” gibi kurgularla bu duyguyu tetikler. Ayrıca dolandırıcılığın ortaya çıkmasından sonra bile, bazı mağdurlar inkâr ve utanç duygusuyla durumu kabullenmek istemez, bu da yasal yollara başvurmayı geciktirebilir. Kimi mağdurlar dolandırıldığını anlamasına rağmen çevresine söylemekten çekinmekte, “kandırıldım” demeyi gururuna yediremediği için resmi şikâyette bulunmamaktadır. Bu da sosyolojik olarak dolandırıcılıkların daha az görünür kalmasına ve dolandırıcıların aynı yöntemle başkalarını kandırmaya devam etmesine yol açabilir.

Özetle, kripto para dolandırıcılığının mağdurları toplumun her kesiminden gelebilir. Belirleyici olan, mağdurun bilgi düzeyi, ekonomik motivasyonu ve sosyal etkileşimleridir. Sosyolojik analiz, bu tür suçlarla mücadelenin sadece teknik veya hukuki önlemlerle değil, aynı zamanda eğitimsel ve toplumsal farkındalık çalışmalarına ağırlık verilerek yürütülmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Hukuki Süreçler ve Mevcut Türk Mevzuatı

Kripto para dolandırıcılığına karşı yasal alanda son yıllarda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Türkiye’de uzun süre kripto paralarla ilgili özel bir yasal düzenleme bulunmuyordukanunum.com. 2020’lerin başında kripto varlık alım satım platformları herhangi bir lisans veya resmi denetime tabi değildikanunum.com. Bu boşluk, dolandırıcıların rahat hareket etmesine zemin hazırladı. Ancak hukukun genel ilkeleri çerçevesinde, kripto varlıklar kullanılsa bile işlenen fiiller suç olarak değerlendiriliyordu. Nitekim 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)’na göre hırsızlık ve dolandırıcılık suçtur ve kripto paralar kullanılarak bu suçlar işlendiğinde de fail cezadan muaf kalmazkanunum.com. Örneğin, bir kişinin kripto cüzdanını ele geçirip varlıklarını çalan hacker TCK 142 gereği bilişim sistemleri yoluyla hırsızlık; sahte vaatlerle kripto yatırımcısını kandıran kişi ise TCK 158 gereği nitelikli dolandırıcılık suçundan yargılanır.

Nitelikli dolandırıcılık (TCK 158) Türkiye’de kripto vakalarında en çok uygulanan suç tipidir. Bu madde, dolandırıcılığın banka veya bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılmasıyla işlenmesini ağırlaştırıcı hal sayar. Cezası 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve on binlerce liraya varan adli para cezasıdırakademikhukuk.org. Kripto dolandırıcılıkları genelde bilişim sistemleri üzerinden yapıldığı için bu kapsamda değerlendirilmektedir. Nitekim yukarıda bahsettiğimiz Coinspace davasında savcılık iddianamesi, sanıklar için “bilişim sistemlerini banka veya kredi kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık” suçundan kişi başı binlerce yıl hapis istemiştiraa.com.tr. Bu elbette toplam mağdur sayısının fazla olmasından kaynaklanan teorik bir ceza hesabıdır; fiiliyatta bu kadar yüksek cezalar yasal tavanlar nedeniyle tekerrür hariç uygulanamaz. Yine de hukuken, her bir mağdur ayrı bir suç addolunarak cezanın katlanması öngörülmektedir.

Dolandırıcılığın yanında suçtan elde edilen mal varlığını aklama (TCK 282) da kripto vakalarında gündeme gelir. Özellikle büyük vurgunlarda failler, elde ettikleri kripto paraları veya paraya çevirdikleri tutarları gizlemeye çalıştığından, aklama suçu soruşturmaları açılır. Thodex örneğinde Faruk Özer hem nitelikli dolandırıcılıktan hem de aklama suçundan yargılanmış ve mahkeme her ikisinden de ceza vermiştiraa.com.tr. Ayrıca suç örgütü kurma ve yönetme (TCK 220) maddesi de, birden fazla kişinin planlı şekilde bu eylemleri gerçekleştirdiği durumlarda uygulanır (özellikle piramit yapılarda).

Hukuki süreç bakımından, kripto dolandırıcılığı mağdurları öncelikle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmalıdır. Suç yeri genellikle internet ortamı olduğu için, çoğu dosya Bilişim Suçları Soruşturma Büroları tarafından ele alınır. İstanbul gibi büyük illerde Emniyet’in Bilişim Suçları ile Mücadele Şube Müdürlükleri aktif olarak bu soruşturmaları yürütmektedir. Savcılık, delil toplama aşamasında banka hesap hareketlerini, varsa kripto borsa kayıtlarını inceler; MASAK raporları bu noktada önemli rol oynaraa.com.tr. Örneğin Thodex davasında MASAK tarafından hazırlanan raporda mağdurların zararı ~94 milyon TL olarak hesaplanmıştıraa.com.tr, bu rapor iddianameye yansıtılmıştır. Deliller yeterliyse iddianame düzenlenerek ceza davası açılır ve ağır ceza mahkemelerinde yargılama yapılır (nitelikli dolandırıcılık suçu ağırlığı nedeniyle ağır cezalık bir suçtur).

Türk mevzuatındaki son gelişmeler, kripto varlık alanına çeki düzen vermeyi amaçlamaktadır. Özellikle Thodex gibi olayların ardından hızlı adımlar atıldı. Nisan 2021’de Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kripto varlıkların ödemelerde kullanılmasını yasaklayan bir yönetmelik çıkardı. Böylece mal ve hizmet alımlarında kripto ile ödeme yapılmasının önü kapatıldı. Ardından MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) Mayıs 2021’de kripto varlık hizmet sağlayıcılarını yükümlü kurumlar listesine ekledidonmezhukuk.av.trassets.kpmg.com. Bu, kripto para borsalarının tıpkı bankalar gibi müşterini tanı (KYC) ve şüpheli işlem bildirim (SAR) yükümlülüklerine tabi olması demekti. Böylece borsalara kimlik doğrulama zorunluluğu, 10 bin TL üstü işlemlerin MASAK’a raporlanması gibi kurallar getirildi. Bu düzenlemelere uymayan bir kripto şirketine 2021’de MASAK tarafından ilk kez para cezası kesildiği de biliniyor (bu, Thodex vakası sonrası yapılan bir denetimde gerçekleşmişti).

En önemli adım ise 2024 yılında özel bir kripto varlık kanununun yürürlüğe girmesi olmuştur. 2 Temmuz 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kanun, kripto varlık tanımını ilk kez yasal olarak yaptı ve kripto varlık hizmet sağlayıcılarının (yani borsa/platform ve saklama hizmeti sunanların) Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) iznine tabi olacağını düzenlediesin.av.tresin.av.tr. Bu yeni yasa ile birlikte kripto alım satım platformlarının uyması gereken sermaye şartları, güvenlik standartları ve denetim esasları belirlenmeye başlandıesin.av.tr. Artık Türkiye’de yasal izni olmadan kripto para alım satım hizmeti sunmak da başlı başına suç haline getirildi. Örneğin kanuna göre izinsiz kripto varlık hizmeti sunanlar 3 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılabilecektirgun.av.tr. Bu, geçmişte hiçbir lisans almadan kurulup faaliyet gösteren borsa sahiplerine yönelik caydırıcı bir önlemdir. Ayrıca yeni kanun, yatırımcıların korunması için SPK ve Merkez Bankası gibi kurumlara kripto varlık işlemleri konusunda düzenleme yapma yetkileri de tanımıştıresin.av.tr. Özetle, 2024 itibarıyla Türkiye’de kripto para ekosistemi daha kurallı bir zemine kavuşmaya başlamıştır.

Hukuki süreçlerin bir diğer boyutu da mağdurların tazminat haklarıdır. Ceza davası dışında, dolandırılan kişiler hukuken özel hukuk yollarına da başvurabilir. Fail ya da sorumlu kurum aleyhine tazminat davası açarak maddi manevi zararlarını talep edebilirler. Ancak pratikte dolandırıcılar paraları yurt dışına çıkardığı veya kendilerinin de iflas ettiğini ileri sürdükleri için tazminat kazanılsa bile tahsilatı sorunlu olabilmektedir. Bazı toplu davalarda, örneğin iflas eden bir kripto borsasının kalan mal varlığı haczedilip satışa sunularak, elde edilen gelir mağdurlar arasında paylaştırılmaya çalışılır. Yargıtay kararlarına girmeden genel çerçeve çizmek gerekirse, Türk hukuk sistemi kripto dolandırıcılığına karşı cezai ve hukuki mekanizmaları işletmeye başlamıştır. Mevzuattaki boşluklar önemli ölçüde dolduruluyor olsa da, hızlı teknolojik gelişmeler karşısında yasanın güncelliğini koruması sürekli bir mücadeleyi gerektirir.

Dijital Güvenlik Önlemleri ve Bireysel Korunma Stratejileri

Kripto para dolandırıcılığına karşı en etkili savunma, bireylerin farkındalık ve güvenlik tedbirleridir. Teknolojiye dayalı bu suçlardan korunmak için her kullanıcı ve yatırımcının uygulayabileceği belli başlı stratejiler şunlardır:

1. Bilgi ve Farkındalık: Her şeyden önce kripto paralar hakkında temel teknik bilgiye sahip olmak gerekir. Nasıl çalıştıklarını, cüzdanların ne olduğunu, özel anahtarların önemini anlamak, dolandırıcılara karşı ilk savunma hattıdır. Örneğin bir proje “garantili getiri” vaat ediyorsa, bunun finansal piyasada gerçekçi olmadığını bilecek kadar finansal okuryazarlığımız olmalıdır. Yatırım yapmadan önce “Bu proje gerçekten ne iş yapıyor? Ekibi güvenilir mi? Teknik dokümanı anlaşılır mı?” gibi soruları sormayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Unutmayın, aşırı iyi görünen teklifler genellikle gerçek değildirkaspersky.com.trkaspersky.com.tr. Hiçbir kurum size yüzde 100 kazanç garantisi veremez; bunu iddia eden varsa büyük olasılıkla dolandırıcıdır.

2. Resmi ve Güvenilir Platformları Kullanın: Kripto para alım satımı yaparken mutlaka güvenilir, bilinen borsaları veya cüzdan hizmetlerini tercih edin. Türkiye’de SPK izni almış veya uluslararası itibarı olan platformlara yönelin. Daha önce adını duymadığınız, sosyal medyada reklamını gördüğünüz bir uygulamaya sakın kimlik bilgilerinizi girmeyin ve para yatırmayın. Resmi borsaların web adreslerini tarayıcınıza kendiniz yazın; arama motoru reklamlarına tıklayarak gitmeyin çünkü dolandırıcılar reklam vererek üst sıralara sahte site koyabiliyor. Ayrıca kripto borsa hesabınızda 2FA (İki Aşamalı Doğrulama) özelliğini mutlaka aktif edin. Böylece şifreniz çalınsa bile telefonunuza gelen ek doğrulama kodu olmadan hesabınıza girilmesi zorlaşır.

3. Özel Anahtar ve Cüzdan Güvenliği: Kripto paralarınızı borsalarda uzun süre tutmak yerine mümkünse kişisel cüzdanlarınıza çekin. Donanım cüzdanı (hardware wallet) gibi çevrimdışı saklama yöntemleri, çevrimiçi platformlara kıyasla çok daha güvenlidir çünkü internete bağlı olmadığından hacklenme riski düşüktür. Özel anahtarlarınızı veya cüzdan “seed” kelimelerinizi asla dijital ortamda saklamayın veya kimseyle paylaşmayın. Dolandırıcılar bazen size teknik destekçi kılığında ulaşıp “sorunu çözmek için özel anahtarına ihtiyacımız var” diyebilir; bu kesinlikle tuzaktır. Unutmayın ki gerçek bir destek ekibi sizden asla özel anahtarınızı istemez. Cüzdan adresi kopyalayıp yapıştırırken bile çok dikkatli olun; yukarıda bahsedilen zararlı yazılımlar adresleri değiştirebilir, bu yüzden ilk ve son birkaç karakteri kontrol ederek gönderim yapın.

4. Yazılım ve Cihaz Güvenliği: Kullandığınız bilgisayar, telefon gibi cihazların güvenliği de kritik. Cihazlarınızda mutlaka güncel bir antivirüs programı bulundurun ve yazılımları güncel tutun. İşletim sisteminizin ve kullandığınız cüzdan uygulamalarının en son sürümde olduğundan emin olun, zira güncellemeler çoğu zaman güvenlik açıklarını kapatır. Tanımadığınız kaynaklardan gelen e-postalardaki bağlantılara veya ek dosyalara tıklamayın. Özellikle “Hesabınız tehlikede, buraya tıklayın” tarzı aciliyet bildiren mailler çok dikkat çekicidir – bunların gerçek olup olmadığını anlamak için gönderen adresini kontrol edin, resmi siteyle kıyaslayın. Mümkünse kriptografi temelli iletişim araçları kullanın, örneğin önemli bilgiler paylaşacaksanız uçtan uca şifreli kanalları tercih edin. Ayrıca SIM kart dolandırıcılığına (SIM swap) karşı GSM operatörünüzden ekstra önlemler talep edebilirsiniz (örneğin kimliksiz SIM değiştirilmemesi talimatı).

5. Küçük Miktarlarla Test Edin: Yeni tanıştığınız bir platforma veya cüzdana yüklü miktar göndermeden önce her zaman küçük bir tutarla test işlemi yapın. Örneğin bir borsaya ilk defa para yatıracaksanız, önce düşük bir meblağ yatırıp çekmeyi deneyin, süreç sorunsuz mu bakın. Benzer şekilde yeni bir kripto cüzdan uygulaması deniyorsanız küçük bir transfer gerçekleştirip hizmetin düzgün çalıştığını teyit edin. Dolandırıcı platformlar genelde küçük miktarlarda sorun çıkarmaz, güven verip büyük vurgunu hedefler. Ancak en azından ilk adımda test etmek, platformun tamamen sahte olup olmadığını anlamanızı sağlayabilir.

6. Topluluk ve Geri Bildirimleri Araştırın: İnternette kripto projeleri veya platformları hakkında birçok forum, sosyal medya grubu ve şikayet siteleri mevcuttur. Bir yere yatırım yapmadan veya para aktarmadan önce diğer kullanıcıların deneyimlerini araştırın. Örneğin Türkiye’de Şikayetvar sitesine “[Platform Adı] dolandırıcılık” diye aratarak bakmak çok şey anlatabilir. Reddit, Twitter gibi mecralarda projenin adını aratıp birileri dolandırıldık diye bahsediyor mu kontrol edin. Tabii burada da dikkat; dolandırıcılar bazen sahte olumlu yorumlar ile itibarlı görünmeye çalışır. Bu nedenle kaynağını bilmediğiniz övgü dolu yorumlara değil, somut kanıtlar ve güvenilir tartışmalara önem verin.

7. Duygularınızı Kontrol Edin: Bireysel korunmanın belki de en zor ama en önemli yönü, psikolojik disiplindir. Açgözlülük, acele karar verme, panik veya heyecan gibi duygular yatırımcıyı savunmasız kılar. Büyük bir fırsat kaçıyor hissine kapıldığınızda durun ve soğukkanlı düşünün: “Neden bana bu kadar kazançlı bir fırsat sunuyorlar? Nerede bir hile olabilir?” sorularını sorun. Eğer birileri sizi sürekli yatırım yapmaya itiyor, karar vermeniz için baskı kuruyorsa muhtemelen iyi niyetli değillerdir. Dolandırıcılar, kurbanlarının rasyonel düşünme eşiğini duygusal manipülasyonla aşmaya çalışır. Buna karşı en iyi savunma, belirli bir yatırım planınızın olması ve bu plan dışı “çılgın” tekliflere kulak asmamaktır.

Yukarıdaki stratejiler, herhangi bir yatırımcının alabileceği temel önlemlerdir. Elbette yüzde 100 güvenlik hiçbir zaman mümkün değildir, ancak bu önlemlerle dolandırıcıların hedefi olma ihtimalinizi en aza indirebilirsiniz. Dijital güvenlik bir alışkanlıklar bütünüdür – tıpkı evden çıkarken kapıyı kilitlemek gibi, internette işlem yaparken de belli rutin güvenlik alışkanlıkları geliştirmeniz gerekir.

Kurumsal Düzeyde Alınabilecek Önlemler

Bireysel çabaların yanı sıra, kripto para dolandırıcılığıyla mücadelede kurumsal ve sistemsel önlemler kritik önem taşır. Bu noktada devlete, finansal kurumlara, eğitim kuruluşlarına ve kripto sektöründeki şirketlere çeşitli sorumluluklar düşmektedir:

Regülasyon ve Denetim: Devlet kurumları, kripto varlık ekosistemini denetim altına alacak yasal çerçeveleri oluşturmalıdır. Türkiye son dönemde bu konuda adımlar attı; 2024’te yürürlüğe giren kripto varlık kanunu bunun örneğidiresin.av.tresin.av.tr. Ancak kanunların etkinliği, uygulanmalarıyla ölçülür. Bu nedenle SPK, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Merkez Bankası ve MASAK gibi kurumlar arasında koordinasyon sağlanarak kripto hizmet sağlayıcılarının düzenli denetimi yapılmalıdır. Lisanssız faaliyet gösteren platformlar hızla tespit edilip erişime engellenmeli, sorumlular hakkında hukuki işlem başlatılmalıdır. Ayrıca uluslararası iş birliği de şarttır; dolandırıcıların sıkça yurt dışına kaçtığı düşünülürse, Türkiye’nin Interpol ve diğer ülkelerin kolluk kuvvetleriyle bilgi paylaşımı kritik öneme sahiptir.

Kolluk Kuvvetleri ve Teknik Kapasite: Emniyet, Jandarma ve Savcılık birimlerinin kripto suçlar konusundaki teknik uzmanlığı artırılmalıdır. Blokzincir analiz araçlarının temini ve kullanımı, siber polislerin kripto transferlerini izlemesi için elzem hale gelmiştir. Nitekim dünyada pek çok kolluk birimi, karmaşık dolandırıcılık şebekelerini ortaya çıkarmak için Chainalysis gibi blokzincir analiz firmalarıyla veya kendi geliştirdiği yazılımlarla çalışmaktadır. Türkiye’de de benzer yatırımlar yapılarak kripto paraların hareketini izleme kapasitesi geliştirilmeli, böylece çalınan varlıkların izlenmesi ve suç gelirinin aklanmasının engellenmesi mümkün olmalıdır. Siber suçlar birimleri ayrıca elemanlarını sürekli eğitmeli, kripto dünyasındaki yeni trendleri takip ederek dolandırıcıların kullandığı güncel yöntemlere hakim olmalıdır. Örneğin NFT dolandırıcılığı, DeFi platformları üzerinden yapılan rug pull gibi daha yeni fenomenlere karşı da hazırlıklı olmak gerekir.

Finansal Kurumlar ve Bankalar: Bankalar, kripto dolandırıcılığı ile mücadelede önemli bir savunma hattı olabilir. Birçok dolandırıcılık vakasında kurbanlar kripto borsalarına para transferi yaparken bankacılık sistemini kullanmaktadır. Bankaların şüpheli transferleri tespit edecek algoritmaları geliştirmesi ve çalışanlarını bu konuda eğitmesi faydalı olacaktır. Örneğin aynı hesap, kısa sürede çok sayıda farklı kişiden kripto borsa açıklaması ile para topluyorsa (bir saadet zincirine işaret edebilir), banka bu hesabı uyarı sistemine almalı ve gerekirse MASAK’a bildirmelidir. Zaten MASAK mevzuatı gereği şüpheli işlem bildirim yükümlülüğü vardır; bankaların bu yükümlülüğü kripto bağlantılı işlemlerde etkin şekilde uygulaması, pek çok dolandırıcılığı başlangıçta tespit edebilir. Ayrıca bankalar, müşterilerine uyarılar iletebilir. Örneğin internet şubesi üzerinden kripto borsalarına ilk kez yüklü havale yapan bir müşteriye, “Kripto yatırımı riskleri ve dolandırıcılık hakkında bilgi almak ister misiniz?” şeklinde bir pop-up bilgilendirmesi yapılabilir.

Kripto Sektörü İçindeki Öz Düzenlemeler: Türkiye’de faaliyet gösteren kripto para borsaları ve fintech şirketleri de sorumluluk almalıdır. Sektör oyuncuları bir araya gelerek bir meslek birliği veya dernek çatısı altında asgari mesleki standartlar belirleyebilir. Müşteri varlıklarının soğuk cüzdanlarda tutulması, düzenli bağımsız denetimden geçme, acil durum fonu oluşturma (olası hack veya iflas durumlarında müşteriyi korumak için) gibi uygulamalar, hem dolandırıcılık riskini azaltır hem de kullanıcı güvenini artırır. Dünya çapında büyük borsalar “proof of reserves” denilen rezerv kanıtı raporları yayımlayarak şeffaflık sağlamaya çalışmaktadır; Türkiye’de de benzer şeffaflık adımları teşvik edilmelidir. Ayrıca platformlar, kullanıcılarına sürekli eğitici içerik sunarak olası dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyarmalıdır (örneğin bir borsa blogunda “Ponzi şemalarını nasıl tanırsınız?” başlıklı makaleler paylaşabilir).

Yasal Yaptırımların Caydırıcılığı: Kurumsal düzeyde atılacak adımlar içinde, suçu işleyenlerin yakalandığında ağır cezalara çarptırılması da önemli bir caydırıcı faktördür. Son Thodex kararı gibi örnekler, potansiyel dolandırıcılara “bu işin cezasız kalmayacağı” mesajını vermektediraa.com.tr. Yine de ceza yargılamalarının hızlı ilerlemesi, delillerin çabuk toplanması gerekir ki suçlular adaletten kaçamasın. Bu noktada Adalet Bakanlığı, kripto suçları davalarında uzmanlaşmış savcı ve hakimlerin yetişmesini sağlayabilir, gerekirse büyük dosyalar için özel soruşturma ekipleri kurulabilir.

Uluslararası İşbirlikleri ve Platform Sorumluluğu: Kripto işlemlerinin küresel doğası nedeniyle, uluslararası iş birliği olmadan tam etkinlik sağlanamaz. Türkiye, kripto borsalarının merkezi olduğu ülkelerle (örneğin Binance için Malta veya başka lisans ülkeleri, diğer borsalar için ABD, Kore vs.) adli yardımlaşma anlaşmaları yaparak dolandırıcıların hesaplarına el koyma süreçlerini hızlandırmalıdır. Büyük uluslararası borsalar da dolandırıcılık tespit edildiğinde hesap dondurma gibi önleyici aksiyonlarda Türk makamlarıyla iş birliği yapmalıdır. Örneğin bir dolandırıcı Türkiye’den topladığı Bitcoin’leri yabancı bir borsaya aktardıysa, o borsaya hızlı bildirim yapılıp dondurulması sağlanırsa mağdur fonlarının kurtarılma şansı doğar. Bu açıdan MASAK ve uluslararası muadil kurumlar arasındaki bilgi paylaşımının yoğunlaştırılması, Interpol’ün Kripto Suçlar Soruşturma Birimi gibi yapılarla entegre çalışılması gerekmektedir.

Kurumsal önlemlerin toplamda hedefi, dolandırıcılık yapılmasını zor ve riskli hale getirmektir. Eğer hem düzenleyici ortam sağlam, hem denetim sürekli, hem de ceza ihtimali yüksek olursa, dolandırıcılar faaliyet gösteremez hale gelir veya en azından ölçeği küçülür. Bu da nihayetinde vatandaşların korunmasına ve kripto ekosisteminin sağlıklı gelişimine katkı sağlayacaktır.

Medyanın ve Sosyal Medyanın Etkisi

Medya, kripto para dolandırıcılığı konusunda çift yönlü bir etkiye sahiptir: Hem dolandırıcıların kullanabileceği bir araç olabilir, hem de farkındalık sağlayarak önleyici bir rol oynayabilir.

Öncelikle olumsuz yönden bakarsak, dolandırıcılar medya ve özellikle sosyal medya kanallarını kendi amaçları için etkin biçimde kullanmaktadır. Sahte kripto projeleri, Instagram, Facebook, Twitter (X) gibi platformlarda sıkça reklam vermekte veya sahte hesaplarla kullanıcıları tuzak sitelere yönlendirmektedir. Örneğin “Elon Musk size 2 kat Bitcoin gönderecek” gibi aldatıcı sosyal medya gönderileri dünya genelinde çok kişinin kripto göndermesine yol açmıştır. Türkiye’de de dolandırıcılar, popüler sosyal medya fenomenlerinin isimlerini ve fotoğraflarını kullanarak “X coin çok yükselecek” gibi söylentiler yayabilmekte, hatta bazı influencer’larla anlaşarak onlara reklam yaptırabilmektedir. 2021’de bazı yerli ünlülerin, sonradan değersiz kalan kripto token’larını kısa vadeli olarak tanıttığı ve takipçilerini zarara uğrattığı tartışmaları yaşanmıştır. Bu durum, sosyal medya tanıtımlarının ne kadar dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. YouTube da benzer şekilde bilgi kirliliğine açık bir mecra; kendini “kripto uzmanı” ilan eden bazı şahıslar aslında dolandırıcılık amaçlı programlar yapıp insanları kendi referans linkleriyle ponzi şemalarına çekebilmektedir.

Öte yandan, geleneksel medya (televizyon, gazeteler) bazen istemeden de olsa dolandırıcıların işine yarayabilir. Nasıl mı? Örneğin çok sansasyonel bir haber diliyle “Filanca Coin ile 1 ayda milyonere oldu” türü haberler yapmak, gerçekte o coin bir ponzi ise insanların ilgisini çekip daha fazla kişinin katılmasına yol açabilir. Medya reyting veya tıklanma uğruna kripto zenginlik hikayelerini abartılı şekilde sunarsa, bu dolandırıcıların ekmeğine yağ sürer. Bu noktada medya kuruluşlarına sorumluluk düşer: Haber yapılırken eleştirel ve uyarıcı bir dil kullanılması, okuyucunun bilinçlendirilmesi önemlidir. Örneğin, “Şu kadar kazandı” haberinin yanına mutlaka risklerin de vurgulandığı bir çerçeve koymak, “uzmanlar uyarıyor, bu tip hızlı kazanç vaatleri genelde aldatıcı olabilir” şeklinde dengelemek gerekir.

Diğer taraftan, medyanın olumlu etkisi ve katkısı da yadsınamaz. Özellikle dolandırıcılık olaylarının ortaya çıkarılmasında ve mağdurların sesinin duyurulmasında basın kritik rol oynar. Nitekim Türkiye’de Thodex skandalı, ilk olarak mağdurların şikayetleri medyaya yansıyınca geniş kitlelerce duyuldu ve yetkililer hızla harekete geçmek zorunda kaldı. Yine Coinspace gibi örneklerde, gazetelerin köşe yazarları veya TV programları bu tip şemalara karşı halkı uyarmıştır. Araştırmacı gazetecilik, kripto dolandırıcılıkları konusunda kamuoyunu aydınlatabilir. Bazı gazeteciler, dolandırıcıların izini sürerek hangi ülkede saklandıklarını veya bu işin perde arkasını ortaya koyan dosyalar hazırlamıştır. Örneğin global ölçekte Ruja Ignatova’nın (OneCoin dolandırıcısı) hikâyesi BBC’nin podcast serisi ile gün yüzüne çıkarıldı ve pek çok mağdurun bilinçlenmesi sağlandı.

Sosyal medya da benzer şekilde hem risk hem fırsat barındırır. Mağdurların örgütlenmesi ve sesini duyurması için sosyal medya oldukça etkilidir. Türkiye’de dolandırılan gruplar Facebook ve Telegram üzerinden bir araya gelerek hem birbirlerini haberdar etmiş hem de toplu hukuki adımlar atmıştır. Örneğin “X borsa mağdurları” adıyla kurulan platformlarda insanlar bilgi paylaşarak, birlikte dava dilekçeleri hazırlamış veya savcılıklara toplu başvurular yapmıştır. Bu dayanışma, bireysel olarak sesini duyuramayan mağdurun güçlü bir şekilde kamuoyu oluşturmasını sağlamıştır.

Ayrıca sosyal medyada bazı gönüllü bilgi paylaşımcıları ve kripto toplulukları, dolandırıcılık tespit edildiğinde hızlıca bunu yayabilmektedir. Örneğin bir kullanıcı, bir projenin kodunda arka kapı bulursa veya bir borsanın para çekimlerini durdurduğunu fark ederse Twitter’da uyarı niteliğinde bir flood (zincir gönderi) yayınlayabiliyor. Bu sayede belki de dolandırıcılık devam ederken birçok kişi zarar görmekten kurtuluyor. Hatta yer yer, kripto para camiasındaki güvenilir isimler (yazılımcılar, ekonomistler vs.) birer kanaat önderi gibi davranarak insanları şüpheli projeler konusunda bilinçlendiriyor.

Son olarak, medya ve sosyal medyanın eğitici içerik potansiyeli de kullanılıyor. TV’lerde ekonomi programlarında kripto paralar sıkça konuşulurken artık dolandırıcılık riskleri de dile getiriliyor. Popüler YouTube kanallarında “Kripto Dolandırıcılık Rehberi”, “Ponzi şemasını anlamanın yolları” gibi içerikler üretiliyor. Tüm bunlar genel toplumsal bilinç düzeyini yukarı çekmeye yardımcı olur.

Özetle, medya kılıcın iki yüzü gibidir: Doğru kullanılırsa bir farkındalık ve denetim aracı, yanlış veya kontrolsüz bırakılırsa dolandırıcıların en güçlü silahlarından biri olabilir. Bu nedenle medya kuruluşlarının sorumlu habercilik yapması, sosyal medya şirketlerinin de sahte hesaplar ve reklamlar konusunda daha proaktif önlemler alması gerekmektedir. Kullanıcılar ise medyada gördükleri her haberi süzgeçten geçirmeli, sosyal medyada karşılaştıkları yatırım tavsiyelerini mutlaka çapraz doğrulama ile kontrol etmelidir.

Eğitim, Farkındalık Çalışmaları ve Toplumsal Bilinç Düzeyi

Kripto para dolandırıcılıklarının önüne geçmede uzun vadeli ve sürdürülebilir en önemli araç, eğitim ve farkındalık artırma çalışmalarıdır. Toplumun genel bilinç düzeyi yükseldikçe, dolandırıcıların başarı şansı da o oranda düşecektir. Bu bağlamda atılması gereken adımları birkaç başlık altında toplayabiliriz:

Okullarda ve Üniversitelerde Eğitim: Dijital finansal okuryazarlık, artık temel eğitim müfredatının bir parçası haline gelmelidir. Liselerde basit düzeyde “dijital dünyada güvenlik” konuları işlenebilir. Üniversitelerde ise özellikle işletme, ekonomi, bilgisayar mühendisliği gibi bölümlerde blokzincir teknolojisi ve kripto varlıklar konusunda seçmeli dersler açılması, gençlerin bu konuyu doğru şekilde öğrenmesini sağlar. Türkiye’de bazı üniversitelerde blokzincir merkezleri kurulmaya başlandı; bu merkezler aracılığıyla halka açık seminerler düzenlenebilir. Ayrıca öğrencilere yönelik vaka çalışmalarıyla (case study) ünlü kripto dolandırıcılık hikayeleri anlatılarak dersler çıkarılması mümkündür. Genç nesil teknolojiyi daha çabuk benimsediği için, onların doğru bilgiyle donanması ailelerine ve çevrelerine de pozitif yansıyacaktır.

Kamu Spotları ve Kampanyalar: Devlet kurumları, tıpkı trafik güvenliği veya sağlık konularında yaptıkları gibi, finansal dolandırıcılıklar hakkında da kamu spotları hazırlayabilir. Televizyon, radyo ve internette yayımlanacak kısa bilinçlendirme videoları ile “kripto para alırken dikkat edilmesi gerekenler”, “dolandırıcılık belirtileri” gibi mesajlar geniş kitlelere iletilebilir. Örneğin Hazine ve Maliye Bakanlığı, SPK veya Ticaret Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan bir kamu spotunda bir vatandaşın dolandırılma hikayesi ve sonunda “Unutmayın, %100 kazanç vaadi gerçek olamayacak kadar iyi ise muhtemelen gerçek değildir” gibi bir uyarı sloganı yer alabilir. Ayrıca broşürler, rehber kitapçıklar da hazırlanarak bankalar ve PTT şubeleri gibi yerlere bırakılabilir; böylece özellikle dijital mecralara uzak kesimlere de ulaşılabilir.

STK’lar ve Gönüllü İnisiyatifler: Sivil toplum kuruluşları, dernekler ve hatta kripto para toplulukları kendi çaplarında farkındalık etkinlikleri düzenleyebilir. Örneğin Tüketici Hakları Dernekleri, artan kripto dolandırıcılığı şikayetleri üzerine bilgilendirici seminerler yapabilir. Baroların bilişim hukuku komisyonları halka açık konferanslar düzenleyerek hukuki bilinç kazandırabilir. Hatta mağdurların kendi kurduğu dernekler bile (örneğin “Kripto Para Mağdurları İnisiyatifi” gibi) medyada görünürlük kazanarak geniş kitleleri uyarabilir. Bu tip girişimlerin desteklenmesi önemlidir; zira bazen bir mağdurun kendi hikayesini anlatması, henüz aynı tuzağa düşmemiş bir başkasına en etkili ders olabilir.

Toplumsal Bilinç Düzeyi ve Kültürel Yaklaşım: Türkiye’de genel olarak kısa yoldan para kazanma fikrine karşı toplumun bir zaafı olduğu söylenebilir. Tarihsel olarak da farklı dönemlerde banker skandalları, saadet zincirleri, çiftlik bank gibi olaylar yaşandı ve yine çok sayıda kişi mağdur oldu. Bu döngüyü kırmak, ancak toplumsal bilinç dönüşümüyle mümkündür. İnsanların finansal konularda daha şüpheci ve sorgulayıcı bir tutum geliştirmesi gerekiyor. Nasreddin Hoca’nın “ya tutarsa” fıkrası misali, “bir deneyeyim belki büyük ikramiye vurur” anlayışı yerine, riskleri önceleyen bir kültür inşa edilmelidir. Bu, elbette kolay ve kısa sürede olacak bir şey değil; ancak eğitim düzeyi arttıkça ve bu konular kamuoyunda tartışıldıkça yavaş yavaş mesafe kat edilecektir.

Başarı Hikayeleri Yerine Ders Hikayeleri: Toplum olarak başarı hikayelerine övgüye alışığız ama felaket hikayelerinden ders çıkarmakta zaman zaman zorlanabiliyoruz. Oysa her mağduriyet hikayesi, başkalarının aynı hatayı yapmaması için bir fırsattır. Bu nedenle belki de medya ve eğitim çalışmaları, aşırı kazanç elde edenlerin hikayelerini parlatmak yerine, dolandırılanların hikayelerine odaklanmalı. Mağdurlar konuşmalı, utanmadan maruz kaldıkları tuzakları anlatmalı ki ibret olsun. Bir kişi “evimi arabamı sattım bu sahte coine yatırdım, şimdi elimde hiçbir şey yok” dediğinde, belki yüzlerce kişi benzer bir hatadan dönebilir.

Sürekli Güncel Kalma: Kripto sektörü inanılmaz hızla değişiyor; bugün popüler olan yöntem yarın demode olabiliyor, ama dolandırıcılar hemen yeni boşluklar buluyor. Bu yüzden farkındalık çalışmalarının da sürekli güncellenmesi gerekir. Dün ICO dolandırıcılığını konuşuyorduk, bugün DeFi ve NFT dolandırıcılığını konuşuyoruz, yarın belki Metaverse arsaları konusunda sahtekarlıklar çıkacak. Eğitim materyalleri ve bilinçlendirme kampanyaları bu yeni trendleri yakından takip etmeli. Örneğin 2022’de NFT furyası varken “NFT dolandırıcılığına dikkat” içerikleri gerekiyordu; 2024’te yapay zekâ ile sahte video (deepfake) aracılığıyla kripto dolandırıcılığı ortaya çıktıysa, hemen bununla ilgili uyarılar devreye girmeli.

Sonuç itibarıyla, toplumsal bilinç düzeyini yükseltmek hem bireylerin tek tek alacağı önlemleri güçlendirecek, hem de dolandırıcılara karşı toplu bir savunma refleksi oluşturacaktır. Eğitim uzun vadeli bir yatırımdır, hemen sonuç vermeyebilir ama sürdürüldükçe kalıcı değişim sağlar. Unutulmamalıdır ki finansal dolandırıcılıkların panzehiri, bilinçli ve eğitimli bir toplumdur. Kripto paralar gibi yeni teknolojilerle yaşamaya devam edeceksek, bu teknolojinin riskleriyle baş etmeyi de toplum olarak öğrenmek zorundayız.

Sonuç

Kripto para dolandırıcılığı, dijital çağın getirdiği fırsatlarla birlikte ortaya çıkan önemli bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Türkiye, kripto paraların hızla benimsendiği bir ülke olmanın hem avantajlarını hem de bedellerini yaşamaktadır. Bu makalede ele aldığımız üzere, kripto dolandırıcılıkları çok çeşitli yöntemlerle gerçekleştirilebilmekte ve İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde de sayısız örnek yaşanmaktadır. Mağdurların hikayeleri ve profilleri, aslında herkesin potansiyel bir kurban olabileceğini gösteriyor – doğru bilgi ve tedbirlerle donanmadıkça.

Akademik bir bakışla incelediğimiz kripto para dolandırıcılığı olgusuna karşı çok boyutlu bir mücadele gereklidir. Hukuki alanda son düzenlemeler mevzuattaki boşlukları doldurmaya başlamış, büyük skandallar yargıya intikal etmiş ve caydırıcı cezalar verilmeye başlanmıştır. Bireysel düzeyde dijital okuryazarlığın artması ve basit güvenlik önlemlerinin alınması, birçok tuzağı etkisiz kılabilir. Kurumsal düzeyde ise devletin, finans kurumlarının ve sektörün birlikte hareket ederek denetim ve güven ortamını tesis etmesi şarttır. Medya ve sosyal medya hem riskleri hem çözümleri bünyesinde barındıran güçlü platformlardır; doğru kullanıldığında toplumu bilgilendirip uyararak önleyici rol oynayabilirler. Son olarak eğitimin ve farkındalık çalışmalarının sürekliliği, uzun vadede toplumumuzun bu tür aldatmacalara karşı bağışıklık kazanmasını sağlayacaktır.

Unutulmamalıdır ki teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, insanın aldatılma riski her zaman bilgi ve bilinç eksikliğiyle ilgilidir. Kripto paralar dünyasında da bu değişmez bir gerçektir. Dolandırıcılar, hırs ve umutsuzluk olduğu sürece yeni yöntemler deneyecektir; ancak bireyler ve toplum olarak hazırlıklı olursak, onların başarılı olma ihtimali giderek azalacaktır. Türkiye’nin finansal okuryazarlığı yüksek, yasal koruma mekanizmaları güçlü ve bilinçli bir toplum haline gelmesi, kripto para dolandırıcılığı gibi sorunları da en aza indirecektir. Sonuçta amaç, bu yeni teknolojilerin sunduğu imkanlardan güvenle faydalanırken, risklerine karşı da dayanıklı bir dijital toplum inşa etmektir.

Kaynaklar:

  1. Aktolga Öztürk, A. (2020). Kripto Paralara İlişkin Dolandırıcılık Yöntemleri. Finans Hukuku Gündemi Dergisi, (Sayı 3). kanunum.comkanunum.com

  2. MG Hukuk (2025). Kripto Para Dolandırıcılığı Nedir? (Çevrimiçi makale)mghukuk.av.tr

  3. BBC News Türkçe (2021). Kripto paraların kısa tarihindeki 5 büyük dolandırıcılık hikayesi. bbc.combbc.com

  4. Anadolu Ajansı (2021). Hayali kripto para üreterek dolandırıcılık yaptıkları belirlenen 37 kişiye dava açıldı. aa.com.traa.com.tr

  5. Anadolu Ajansı (2023). Thodex davasında karar ve yeni iddianame detayları. aa.com.traa.com.tr

  6. Milliyet (2025). 9 ilde 'SİBERAĞ-15' operasyonu: 21 gözaltı. milliyet.com.trmilliyet.com.tr

  7. Kaspersky Türkiye (2023). Kripto Para Birimi Dolandırıcılığını Önleme. kaspersky.com.trkaspersky.com.tr

  8. İçişleri Bakanlığı (2025). “SİBERAĞ-15” operasyonu haberi. milliyet.com.trmilliyet.com.tr

  9. T.C. Resmî Gazete (2024). Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Hakkında Kanun (2 Temmuz 2024, Sayı 32590)esin.av.tresin.av.tr

  10. Akademik Hukuk (2024). Kripto Para Dolandırıcılığı ve Ceza Hukuku. akademikhukuk.org