Altcoin Dolandırıcılığı: Türleri ve Önleme Yolları

Avukat Bilal ALYAR

Altcoin Dolandırıcılığı: Türleri, Teknik Yöntemler ve Türkiye’de Önleme Yolları

Altcoin dolandırıcılığı, dijital varlık piyasalarındaki hızlı büyümeyle paralel gelişen yeni nesil bir suç türüdür. Özellikle kripto paralara artan ilgi, dolandırıcılar için cazip fırsatlar yaratmıştır. Son yıllarda İstanbul merkezli Thodex vurgunu ve Marmara Bölgesi’nden Turcoin saadet zinciri gibi olaylar, altcoin dolandırıcılığının ülkemizde de ciddi boyutlara ulaştığını göstermiştir. Bu kapsamlı incelemede, altcoin dolandırıcılığının türleri, kullanılan teknik yöntemler, mağdur profilleri, toplumsal ve ekonomik etkileri ile önleme yolları ve Türkiye’deki hukuki düzenlemeler ele alınacaktır.

Altcoin ve Dolandırıcılık Kavramları

Altcoin terimi, kısaca Bitcoin dışındaki tüm kripto para birimlerini tanımlar. Ethereum, Ripple veya daha az bilinen yerel projeler gibi binlerce altcoin, kripto piyasasında işlem görmektedir. Bu varlıklar yüksek kazanç potansiyelleriyle yatırımcıların ilgisini çekse de, aynı zamanda suistimale açık bir alan yaratmaktadır. Altcoin dolandırıcılığı, bu dijital varlıklar üzerinden gerçekleştirilen her türlü hile, aldatmaca ve sahtekârlık faaliyetlerini ifade eder. Dolandırıcılar, kripto piyasalarının merkeziyetsiz yapısı ve denetim eksikliğinden faydalanarak yatırımcıların teknik bilgi yetersizliklerini istismar etmektedir. bilalalyar.av.tr. Sonuç olarak, altcoinlere olan yoğun ilgiyle birlikte dolandırıcılık vakaları da hem dünyada hem Türkiye’de ciddi oranda artış göstermiştir.

Kripto paraların anonimlik sağlaması ve sınır ötesi transfer kolaylığı, dolandırıcılar için cezbedici bir ortam yaratır. İstanbul gibi finans merkezlerinde ve Marmara Bölgesi genelinde son dönemde ortaya çıkan olaylar, bu tür suçların coğrafi sınır tanımadığını kanıtlamıştır. Örneğin, Türkiye’nin en büyük kripto dolandırıcılıklarından biri olan Thodex vakasında, platform kurucusunun yaklaşık 2 milyar dolar değerinde kripto varlıkla yurt dışına kaçtığı ve şirketin 391 bin kişiyi mağdur ettiği iddia edilmiştir. Bu ve benzeri olaylar, altcoin dolandırıcılığının geniş kitleleri etkileyebilen bir fenomene dönüştüğünü göstermektedir.

Altcoin dolandırıcılığını daha iyi anlayabilmek için öncelikle bu suçun başlıca türlerini ve dolandırıcıların kullandığı yöntemleri detaylandırmak gerekir. Aşağıda altcoin dolandırıcılığında yaygın olarak görülen yöntemler, örnek vakalarla birlikte ele alınmıştır.

Altcoin Dolandırıcılığı Türleri

Altcoin dolandırıcılığı, pek çok farklı senaryo ve kurguyla karşımıza çıkabilir. Dolandırıcılar, yatırımcıların bilgi eksikliği veya hızlı zengin olma arzusundan yararlanarak çeşitli taktikler geliştirmişlerdir. En yaygın altcoin dolandırıcılığı türleri aşağıda incelenmektedir:

Sahte Altcoin Projeleri ve Rug Pull Vakaları

Kripto para piyasalarında en sık rastlanan dolandırıcılık türlerinden biri sahte altcoin projeleri, yaygın deyimiyle “rug pull” olarak adlandırılan vakalardır. Bu yöntemle kötü niyetli kişiler hiçbir gerçek temeli olmayan yeni bir kripto projesi yaratırlar, buna ilişkin cazip bir “whitepaper” (teknik doküman) yayımlayarak ve sosyal medyada agresif tanıtım yaparak yatırımcıları projeye çekmeye çalışırlar. bilalalyar.av.tr. Geliştiriciler, kısa sürede yüksek getiri vaadiyle birçok kişiyi token satın almaya ikna eder. Ancak yeterli sermaye toplandığında proje geliştiricileri toplanan tüm likiditeyi aniden çekerek ortadan kaybolur. Bu rug pull sonucunda ilgili altcoin’in değeri sıfıra iner ve yatırımcılar ellerindeki token’larla baş başa kalır.

Rug pull vakaları özellikle merkeziyetsiz finans (DeFi) platformlarında ve yeni çıkmış kontrolsüz token’larda sık görülür. Örneğin, global piyasada 2021 yılında ortaya çıkan “Squid Game Token” olayı, kısa sürede büyük ilgi gören bir altcoin projesinin birkaç gün içinde rug pull ile değerini sıfırlamasına çarpıcı bir örnek teşkil etmiştir. Türkiye’de de benzer şekilde, Anadolu’da kurulan bazı sözde kripto projeleri bir anda yok olarak birçok kişiyi mağdur bırakmıştır. Bu tür vakalar, yatırımcıların proje geliştiricilerinin kimliğini, projenin gerçek amacını ve verilen vaatlerin gerçekçiliğini titizlikle sorgulamaları gerektiğini ortaya koymaktadır.

Ponzi ve Piramit Şemaları (Saadet Zinciri)

Ponzi veya piramit şeması, altcoin dolandırıcılığında sıkça kullanılan bir başka yöntemdir. Bu sistemlerde dolandırıcılar, yatırımcılara çok yüksek ve garantili kazanç vaadinde bulunur ve mevcut yatırımcılara ödemeleri, sisteme katılan yeni yatırımcıların paralarıyla yapar. Yani sürdürülemez bir döngü kurulur; sistem büyüdükçe ilk katılanlar bir süre kazanç elde ediyormuş gibi görünür ancak yeni üye akışı durduğu anda yapı çöker. Kripto para alanında Ponzi şemaları genellikle bir yeni altcoin veya yatırım platformu adı altında maskelenir ve saadet zinciri mantığıyla işler. Dolandırıcılar çoğu zaman referans sistemi kurarak mevcut üyelerin yeni kullanıcı getirmesini teşvik eder, böylece piramit hızla büyür.

Türkiye’de Ponzi türü altcoin dolandırıcılıklarına dair çarpıcı örnekler yaşanmıştır. Özellikle Marmara Bölgesi’nde geliştirildiği iddia edilen Turcoin vakası, bir “yerli dijital para” üretme vaadiyle binlerce kişiden para toplayan klasik bir saadet zinciri olarak tarihe geçmiştir. Kocaeli merkezli bu girişimde, 2018 yılında Turcoin isimli sözde kripto paraya yatırım vaadiyle yaklaşık 1 milyar TL para toplandığı, kurucuların ise ortadan kaybolduğu ortaya çıktı. Yine yakın zamanda ortaya çıkarılan Smart Trade Coin olayı da benzer şekilde çalışmıştır: “Sıfır Risk ile Yüksek Kazanç” sloganıyla otomatik al-sat yapan bot yazılımı sattıkları ve üyelere yeni üye getirdikçe gelir vaat ettikleri anlaşılan dolandırıcılar, birçok ilde operasyonla yakalanmıştır. Bu soruşturma kapsamında aralarında İstanbul’un da bulunduğu 21 ilde gerçekleştirilen Sibergöz-42 operasyonunda 127 şüpheli gözaltına alınmış; şüphelilerin bir saadet zinciri kurarak 1 milyar dolar haksız kazanç elde ettiği öne sürülmüştür.  Bu örnekler, altcoin adı altında Ponzi şemalarının ne denli büyük kitleleri tuzağa çekebildiğini ve ekonomik zararın boyutlarını net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Pump and Dump (Fiyat Manipülasyonu)

Pump and dump olarak bilinen fiyat manipülasyonu, özellikle düşük piyasa değerine sahip altcoin’lerde görülen bir dolandırıcılık taktiğidir. bilalalyar.av.tr. Bu yöntemde dolandırıcılar veya organize gruplar, önceden ucuza topladıkları bir altcoin’in fiyatını yapay olarak şişirmek (pump) için koordineli alımlar yapar ve sosyal medyada o coin hakkında abartılı olumlu haberler yayarlar. Oluşturulan yükseliş trendine kapılan birçok masum yatırımcı, değerinin hızla arttığını gördüğü bu coine girmeye başlar. Dolandırıcılar ise hedefledikleri yüksek fiyata ulaşıldığında ellerindeki yüklü miktardaki altcoin’i topluca satarak kârlarını realize eder. Bu toplu satışla birlikte coin fiyatı aniden çakılır (dump) ve sonradan giren yatırımcılar büyük zararla baş başa kalır. bilalalyar.av.tr.

Pump-dump manipülasyonları genellikle küçük hacimli altcoin’lerde ve yeterince regüle edilmemiş piyasalarda gerçekleşir. Telegram grupları veya forumlar üzerinden örgütlenen bu tür manipülatif girişimler, ne yazık ki kripto para piyasalarında halen yaygın bir risk unsurudur. Türkiye’de de zaman zaman bazı altcoin’lerin aniden fırlayıp düşmesi haber olur; bu durumların bir kısmında altında yatan sebebin organize pump-dump faaliyetleri olduğu anlaşılır. Bu yöntem hem yasal açıdan suç teşkil eder, hem de piyasalarda güveni zedeleyerek tüm yatırımcılara zarar verir.

Oltalama (Phishing) ve Kötü Amaçlı Yazılımlar

Phishing (oltalama), kripto para kullanıcılarının hesap bilgilerini veya özel anahtarlarını ele geçirmek için kullanılan klasik bir dolandırıcılık yöntemidir. bilalalyar.av.tr. Dolandırıcılar genellikle resmi görünen sahte web siteleri, e-postalar veya mesajlar yoluyla kullanıcıları kandırarak onların kripto cüzdan giriş bilgilerini veya özel anahtarlarını paylaşmalarını sağlamaya çalışır. Örneğin, kullanıcıya popüler bir kripto borsasından geliyormuş gibi görünen sahte bir e-posta gönderilir ve hesabınızda sorun olduğu, çözmek için linke tıklayıp giriş yapmanız gerektiği söylenir. Mağdur, sahte siteye kendi kullanıcı adı ve şifresini girdiğinde bu bilgiler dolandırıcıların eline geçer ve gerçek hesaptaki varlıklar hızla boşaltılır. Benzer şekilde oltalama, mobil uygulama şeklinde de yapılabilir; Google Play veya Apple App Store’a sızan sahte cüzdan uygulamaları, indiren kullanıcıların bilgilerini çalmaktadır.

Phishing yanında, keylogger veya truva atı türü kötü amaçlı yazılımlar da kripto para dolandırıcılığında kullanılır. Kullanıcının bilgisayarına veya telefonuna sızan bir zararlı yazılım, kripto cüzdan şifrelerini kaydedebilir veya yapılan transferlerde cüzdan adresini değiştirebilir. Böylece kullanıcı farkında olmadan saldırganın hesabına para gönderebilir. Özellikle halka açık Wi-Fi ağlarında, internet kafelerde veya güvenilir olmayan yazılımları cihazlarına kuran kullanıcılar bu tür teknik saldırılara karşı savunmasız kalabilir. Altcoin dolandırıcıları, teknik bilgi eksikliği olan kişileri hedef alarak bu yöntemlerle de ciddi vurgunlar yapabilmektedir.

Sosyal Medya ve Kimliğe Bürünme Dolandırıcılığı

Günümüzde dolandırıcılar, sosyal medya platformlarını da etkin bir şekilde kullanarak altcoin meraklılarını tuzağa düşürmektedir. bilalalyar.av.tr. Bu kapsamda birkaç farklı yöntem öne çıkar:

  • Sahte Ünlü ve Fenomen Hesapları: Dolandırıcılar, tanınmış kripto fenomenlerinin veya finans dünyasından ünlü kişilerin hesaplarını taklit eden sahte sosyal medya profilleri oluştururlar. Bu hesaplardan sözde “güvenilir altcoin tüyoları” veya “yeni çıkacak coin müjdesi” gibi paylaşımlar yaparak insanları yönlendirirler. Örneğin Twitter (X) üzerinde Elon Musk veya tanınmış bir Türk finans yorumcusunun adına açılmış sahte hesaplar, takipçilerine bir altcoin’i satın almalarını söyleyebilir. Aslında bu altcoin dolandırıcıların önceden yüklü miktarda aldığı veya oluşturduğu bir tokendir; takipçiler alım yaptığında fiyat yükselir ve dolandırıcılar satış yapıp kaybolur.

  • Sahte Çekiliş ve Hediye (Giveaway) Kampanyaları: Özellikle Twitter ve Instagram’da sık görülen bir tuzak, “Ünlü iş insanı X 1000 ETH dağıtıyor” gibi asılsız hediye duyurularıdır. Bu sahte kampanyalarda kullanıcılardan küçük bir miktar kripto göndermeleri ve karşılığında büyük ödül kazanacakları vaadi verilir. Elbette gönderilen kripto para boşa gider; vaat edilen büyük ödül ise gerçek değildir. Bu yöntemle dünyanın dört bir yanında binlerce kişi dolandırılmıştır.

  • WhatsApp, Telegram Dolandırıcılığı: Sosyal medya veya çevrimiçi forumlar üzerinden tanışılan kötü niyetli kişiler, WhatsApp veya Telegram gibi uygulamalarda samimiyet kurup güven aşılayarak mağdurları yönlendirebilmektedir. Örneğin dolandırıcı, kendisini kripto para uzmanı veya danışmanı gibi tanıtıp “danışmanlık” verme bahanesiyle kişileri özel gruplara çekebilir. Ankara merkezli yakın tarihli bir operasyonda, çeşitli illerde kripto para danışmanlığı vaadiyle dolandırıcılık yapan 22 şüphelinin yakalandığı ve çok sayıda kişinin bu şekilde mağdur edildiği ortaya çıkmıştır.  Benzer biçimde romantik ilişki kurma görüntüsü altında, “pig butchering” denilen yöntemle, mağdurları sahte kripto yatırım sitelerine yönlendiren uluslararası şebekeler de mevcuttur. İstanbul’da 2023 yılında ortaya çıkarılan bir olayda, yabancı uyruklu bir çetenin sahte kripto yatırım siteleri üzerinden yüksek kazanç vaadiyle vatandaşları dolandırdığı ve milyonlarca liralık vurgun yaptığı tespit edilmiştir.

Sosyal medya dolandırıcılığı vakalarının yaygınlığı, kullanıcıların internette gördükleri kripto para yatırım fırsatlarına karşı son derece şüpheci olmaları gerektiğini göstermektedir. Tanınmış kişi veya kurumların resmi hesaplarından geldiği sanılan her mesaj doğrulanmalı; gerçek olamayacak kadar iyi görünen kazanç tekliflerine karşı mutlaka temkinli yaklaşılmalıdır.

Kripto Para Borsası Dolandırıcılığı (Exit Scam)

Altcoin dolandırıcılığının bir diğer boyutu da kripto para borsaları üzerinden yapılan vurgunlardır. Bu tür dolandırıcılıkta, genellikle bir kripto alım-satım platformunun işletmecileri veya sahipleri kullanıcıların varlıklarını zimmete geçirmektedir. İki yaygın senaryo öne çıkar:

  • Sahte Kripto Borsaları: Dolandırıcılar profesyonelce tasarlanmış ancak gerçekte varlık desteği olmayan sahte bir kripto borsa sitesi açabilirler. Kullanıcılar bu platforma Bitcoin, Ethereum veya altcoin gönderir; ancak site bir süre sonra erişime kapanır ve işletmeciler yatırılan tüm kripto paralarla kayıplara karışır. Özellikle sosyal medyada agresif reklam vererek veya yüksek promosyonlar sunarak kısa sürede müşteri toplayan bu sahte borsalar, birçok kişinin kripto varlığını çalmaktadır. Bu durum, geleneksel finans piyasalarındaki saadet zincirlerinin kripto versiyonu gibidir.

  • Gerçek Borsanın Kaçışı (Exit Scam): En sansasyonel vakalardan biri, meşru görünen bir kripto borsasının sahiplerinin bir gün ansızın tüm fonlarla ortadan kaybolmasıdır. Türkiye’de Thodex bunun en çarpıcı örneğidir. 2017’de kurulan ve hızla büyüyen Thodex borsasında Nisan 2021’de işlemler aniden durdu; site kapandı ve kurucu Faruk Fatih Özer, şirketin kasasındaki kripto varlıklarla yurt dışına kaçtı. Sonradan ortaya çıkan bilgiler, Thodex’in yaklaşık 390 bin kullanıcıdan para topladığı ve vurgunun büyüklüğünün 2 milyar doları bulduğu yönündedir. Yine Türkiye’de 2022 yılında patlak veren Vebitcoin borsası olayı da benzer bir kaçış vakasıdır; bu yerli borsa da faaliyetlerini durdurup yatırımcılarını mağdur etmiştir.

Borsa dolandırıcılığı vakalarının sonucunda binlerce kişi birikimlerini kaybetmekte, hukuki mücadele yıllarca sürmektedir. Bu durum, kripto para platformu seçerken ne denli dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmektedir. Lisanssız, denetimsiz veya hakkında güvenilir finansal bilgi bulunmayan borsalardan kaçınmak, sadece büyük promosyonlara veya reklamlara kanmamak hayati önem taşır.

Altcoin Dolandırıcılığında Kullanılan Teknik Yöntemler

Yukarıda bahsedilen her dolandırıcılık türü, farklı teknik yöntemlerin kullanılmasını gerektirir. Dolandırıcılar hem teknolojik araçları hem de psikolojik taktikleri bir arada kullanarak hedeflerine ulaşır. Bu bölümde, altcoin dolandırıcılarının sıkça başvurduğu teknik yöntemler ve taktikler ele alınmaktadır:

  • Blockchain ve Akıllı Sözleşme Açıkları: Birçok altcoin, Ethereum gibi platformlar üzerinde akıllı sözleşmeler (smart contract) kullanılarak yaratılır. Kötü niyetli geliştiriciler, token sözleşmesine “honeypot” denilen özel kodlar ekleyerek, yatırımcıların satın aldığı coin’leri satmasını engelleyebilmektedir. Bu teknikle token’ı alan kişiler satış yapamazken, dolandırıcıların kontrolündeki cüzdanlar tek yönlü olarak likiditeyi çekebilir. Ayrıca likidite havuzuna kilit konulmaması da rug pull’u teknik olarak mümkün kılar. Yatırımcılar bu yüzden bir projeye girmeden önce akıllı sözleşme kodunu bağımsız denetçilere inceletmeli veya güvenilir kaynaklardan onay aramalıdır.

  • Karışık (Mixer) Servisler ve Zincirler Arası Transferler: Altcoin dolandırıcıları, çaldıkları kripto paraları takip edilmesini zorlaştırmak için coin mixing (karıştırma) hizmetlerini ve zincirler arası transferleri yoğun biçimde kullanır. Mixer servisleri, farklı kişilere ait kripto varlıkları tek bir havuzda toplayıp tekrar dağıtarak izi sürülmesi zor yeni çıktılar oluşturur. Örneğin bir dolandırıcı, mağdurlardan aldığı Ethereum’ları önce birden fazla cüzdana böler, ardından Tornado Cash gibi bir mixer protokolüne gönderir. Oradan çıkan paralar bambaşka adreslere dağıtılır ve bu adresler üzerinden farklı altcoin’lere çevrilerek yabancı borsalara aktarılabilir. Böylece çalınan varlığın kaynağını tespit etmek son derece karmaşık hale gelir. Nitekim yakın tarihli büyük bir operasyonda yakalanan kripto dolandırıcılarının, gelirlerini çok sayıda kripto cüzdan ve borsalar arası transferle akladığı; MASAK raporlarına göre şüphelilerin hesaplarında 11 milyar 180 milyon TL gibi devasa bir kripto para işlem hacmi tespit edildiği ortaya konulmuştur. Bu rakam, suç gelirlerinin izinin sürülmesini zorlaştırmak için ne denli yoğun bir transfer trafiği yaratıldığını göstermektedir.

  • Sosyal Mühendislik ve İkna Taktikleri: Teknik detayların yanı sıra dolandırıcılar, insanların zaaflarını hedef alan sosyal mühendislik yöntemlerine de başvurur. Yukarıda bahsedilen sahte danışmanlar, ünlüleri taklit eden hesaplar, duygusal yakınlık kurma, aşırı aciliyet hissi oluşturma (ör. “Fırsatı kaçırma, hemen al!” baskısı) gibi yöntemlerle hedef kitlenin mantıklı düşünme becerisini devre dışı bırakmaya çalışırlar. Özellikle finansal okuryazarlığı düşük veya teknolojiye aşina olmayan kişiler, bu psikolojik oyunlara daha açık hale gelir. Dolandırıcılar, kurbanların sorularını geçiştirmek veya güven sağlamak için sahte belgeler, kâr gösteren tablolar, lüks yaşam fotoğrafları gibi aldatıcı materyaller de kullanabilirler. Teknik olarak oldukça karmaşık görünen altcoin dünyasında insanların bu tür insani zaaflarla kandırılması, dolandırıcılığın en üzücü yönlerinden biridir.

  • Kimlik Avı ve Veri Sızıntıları: Bir diğer yöntem, büyük kripto platformlarının veya cüzdan servislerinin veri tabanlarından sızan kullanıcı bilgilerini kullanarak hedefli dolandırıcılık yapmaktır. Örneğin, geçmişte bir kripto borsasının müşteri e-posta listesi ele geçirildiğinde, dolandırıcılar bu listeye kişiselleştirilmiş phishing e-postaları gönderebilir. Mesajda kişinin adını, borsadaki geçmiş işlem bilgisini vs. kullanarak inandırıcılığı artırırlar. Yine, SIM kart kopyalama (SIM swap) yöntemiyle kullanıcıların telefon numaralarını ele geçirip SMS doğrulamalarını atlatan ve hesapları boşaltan çeteler de mevcuttur. Bu gibi teknik saldırılar, altcoin dolandırıcılığını gerçekleştirmek için siber suçların ileri düzey araçlarını devreye sokmaktadır.

Özetle, altcoin dolandırıcıları bir yandan bilgisayar teknolojilerinin sağladığı anonimlik, hız ve küresellik özelliklerini kullanırken, diğer yandan da insan psikolojisindeki açıkları istismar eden yöntemler geliştirmektedir. Bu nedenle teknik ve sosyal mühendislik yöntemleri bir arada değerlendirilerek kapsamlı önlemler alınmalıdır.

Mağdur Profilleri ve Risk Altındaki Gruplar

Altcoin dolandırıcılığı vakalarında mağdur profilleri oldukça çeşitlilik gösterir. Kripto para alanı, hem genç teknoloji meraklılarını hem de geleneksel yatırımcıları kendine çektiği için dolandırıcıların hedef kitlesi geniş bir yelpazeye yayılır. Ancak bazı grupların özellikle risk altında olduğundan bahsetmek mümkündür:

  • Yeni Yatırımcılar ve Teknolojiye Yabancı Olanlar: Kripto paralara yeni adım atmış, teknik detaylara hakim olmayan kişiler dolandırıcıların birincil hedefidir. Bu bireyler genellikle altcoin piyasasının dinamiklerini tam kavrayamadıkları için abartılı kazanç vaatlerine daha kolay inanabilir. Örneğin, hiç duymadığı bir altcoin’in kısa sürede 10 kat yükseleceği söylendiğinde, tecrübesiz bir yatırımcı bunu sorgulamadan doğru kabul edebilir. Ayrıca orta yaş ve üzerindeki, teknoloji okuryazarlığı sınırlı kişiler de sahte uygulamalara veya oltalama mesajlarına karşı savunmasız kalabilmektedir.

  • Kolay Yoldan Zengin Olma Hayali Kuranlar: Dolandırıcılar genellikle insanların hızlı ve zahmetsiz kazanç elde etme arzusunu hedef alır. Daha önce herhangi bir yatırım tecrübesi olmasa bile, bir tanıdık tavsiyesi veya sosyal medyada gördüğü hikayeler üzerine yüksek miktarda altcoin satın alıp zengin olacağını sanan kişiler risk altındadır. Bu profile uyan mağdurlar, çoğu zaman “bir daha ele geçmez” gözüyle baktıkları fırsatlar uğruna hayat birikimlerini tehlikeye atmaktadır. Örneğin, emeklilik tazminatını veya evini satıp Ponzi yapısındaki bir kripto projeye yatıran mağdur örneklerine basında sıkça rastlanmaktadır.

  • Genç ve Eğitimli Ancak Aşırı Özgüvenli Yatırımcılar: İlginç bir şekilde, teknolojiye yatkın ve finansal okuryazarlığı olduğunu düşünen genç kesim de altcoin dolandırıcılıklarında mağdur olabilmektedir. Bu kişiler bazen kendi araştırmalarına ve piyasa bilgilerine aşırı güvenip “ben asla dolandırılmam” düşüncesiyle hareket ederken, profesyonelce hazırlanmış bir tuzağa düşebilirler. Özellikle sofistike dolandırıcılık siteleri veya uygulamaları, gerçek olanla sahtesini ayırmayı zorlaştırdığında, kendine aşırı güvenen yatırımcılar dahi zarar görebilmektedir.

  • İçeriden Bilgi Aldığını Sananlar: Maalesef kimi zaman finans çevrelerinden veya kripto piyasası “içeriden” bilgi aldığını düşünen kişiler, dolandırıcıların özel hedefi olur. Örneğin, bir altcoin projesinin geliştiricisiyle doğrudan temas kurduğunu zannederek ayrıcalıklı fırsat sunulduğuna inanan bir yatırımcı, kendisine özel olarak gönderilen akıllı sözleşme adresine para yollayıp tüm birikimini kaybedebilir. Bu tür vakalarda mağdurlar genellikle utanma duygusuyla durumu yetkililere de bildirmekte geç kalır, bu da zararların telafisini iyice zorlaştırır.

  • Daha Önce Dolandırıcılık Mağduru Olmuş Kişiler: Trajik bir gerçek olarak, bir kez dolandırılan kişi çoğu zaman yeniden hedef haline gelir. Dolandırıcılar, önceki mağdurların bilgilerini kara borsada paylaşabilir veya aynı kişilere “kayıplarınızı geri kazanmanız için özel bir fırsat” diyerek tekrar tuzak kurabilirler. Örneğin, daha önce Ponzi bir altcoin platformunda para kaptıran birine ulaşan başka bir dolandırıcı, “sizin kaybınızı telafi edecek yeni proje” diyerek ikinci bir darbe vurabilir.

Özetle mağdur profilleri değişken olsa da, ortak payda bilgi eksikliği, aşırı güven ve hızlı kazanç arzusu olarak öne çıkmaktadır. Toplumun her kesiminden insanlar altcoin dolandırıcılıklarının kurbanı olabilir. Bu nedenle, bilinçlendirme çalışmalarının geniş kitlelere ulaşması ve herkesin kendi zaaflarının farkında olması büyük önem taşır.

Dolandırıcılığın Toplumsal ve Ekonomik Etkileri

Altcoin dolandırıcılığının sonuçları, bireysel mağduriyetlerin ötesine geçerek toplumsal ve ekonomik düzeyde de hissedilmektedir. Bu etkileri birkaç başlık altında inceleyebiliriz:

  • Maddi Kayıplar ve Yoksullaşma: Bu tür dolandırıcılıkların en somut etkisi, binlerce insanın birikimlerinin yok olması ve ciddi maddi kayıplara uğramasıdır. Örneğin, Smart Trade Coin saadet zincirinde mağdurların toplam zararı iddialara göre 1 milyar dolar seviyesindedir.. Benzer şekilde Thodex vurgununda ülke içinden toplanan kripto paraların değeri milyarlarca lira olarak kayıtlara geçmiştir. Bu denli büyük kayıplar, bazı aileleri finansal açıdan geri dönülmez biçimde sarsarak yoksulluğa itebilmektedir. Yatırım amacıyla evini, arabasını satan ya da kredi çekip altcoin işine giren kişilerin dolandırılması, fertlerin yanı sıra aile bireylerini de etkileyen zincirleme bir yoksullaşma yaratır. Bu durum, toplum genelinde tüketim harcamalarını azaltarak dolaylı biçimde ekonomik aktiviteyi de olumsuz etkileyebilir.

  • Güven Erozyonu: Yaygın dolandırıcılık haberleri, toplumun finansal sistemlere ve özellikle dijital yeniliklere olan güvenini zedelemektedir. Kripto paralar ve blockchain teknolojisi, finansal inovasyonun önemli bir parçası olmasına rağmen, ardı ardına patlak veren dolandırıcılık skandalları nedeniyle geniş kitleler nezdinde kuşkuyla karşılanmaya başlanmıştır. Özellikle Marmara Bölgesi’nde ortaya çıkan büyük vakalar ulusal medyada geniş yer bulduğundan, Türkiye genelinde kamuoyunda “kripto para = dolandırıcılık” şeklinde tehlikeli bir algı oluşabilmektedir. Bu güvensizlik ortamı, aslında meşru ve yenilikçi projelerin de yatırım veya destek bulmasını zorlaştırır. Sonuçta uzun vadede ülkenin fintech ekosistemi ve dijital dönüşüm çabaları da bu güvensizlikten zarar görebilir.

  • Psikolojik ve Sosyal Travmalar: Altcoin dolandırıcılığı mağdurları yalnızca maddi kayba uğramaz, aynı zamanda derin psikolojik yaralar da alır. Büyük miktarda para kaybeden bireylerde depresyon, travma, hatta intihar düşüncelerine varan sonuçlar görülebilmektedir. Özellikle kendi hatası olarak gören, çevresine mahcup olan mağdurlar için toparlanma süreci çok zorlu olabilir. Aile içinde de gerginlikler ve suçlamalar yaşanabilir; örneğin eşinin karşı çıkmasına rağmen bir altcoin projesine aile birikimini yatırıp kaybeden bir birey düşünelim, bu durum aile içi huzursuzluk ve güven problemlerine yol açar. Bazı vakalarda, dolandırılan kişilerin yeniden topluma kazandırılması için psikolojik destek alması gerekebilmektedir.

  • Suç Gelirlerinin Finansmanı ve İstihbarat Açıkları: Ekonomik etki sadece kaybeden taraf için geçerli değildir; kazanan tarafta ise suç örgütleri devasa miktarda haksız kazanç elde etmektedir. Bu gelirler genellikle kayıt dışı ekonomiye akıtılır, yasa dışı işlerin finansmanında kullanılır veya yurt dışına çıkarılarak ülkeden sermaye çıkışına neden olur. Örneğin, Smart Trade Coin operasyonunda şüphelilerin 177 gayrimenkul ve 61 araca el konulmuştur. bu da dolandırıcılıktan elde edilen paranın nasıl varlıklara dönüştürüldüğünü gösterir. Böyle illegal kazançlar organize suç gruplarını güçlendirir ve kara para aklama faaliyetlerini besler. Ayrıca kolluk kuvvetleri ve istihbarat birimleri için kripto takibi, geleneksel finans takibine göre daha fazla uzmanlık gerektirdiğinden, bu alanda suçla mücadele yeni bir cephe açmış olur.

  • Yargı Sistemi ve İş Yükü: Binlerce mağdurun olduğu büyük dolandırıcılık olayları, yargı sistemine de ciddi bir iş yükü bindirmektedir. Her bir mağdurun şikayeti, açılan toplu davalar, çok sayıda sanığın yargılanması ve mal varlığına el koyma işlemleri, adli makamlar için karmaşık ve uzun soluklu süreçler demektir. Özellikle teknik delillerin toplanması ve sunulması konusunda yaşanan zorluklar, davaların yıllarca sürmesine yol açabilir. Bu da mağdurların adalet duygusunu zedelerken, mahkemelerin genel iş yükünü de artırır.

Sonuç olarak altcoin dolandırıcılığının etkileri, sadece bireysel kayıplarla sınırlı kalmayıp toplumun ekonomik istikrarını, teknolojiye güvenini, psikolojik sağlığını ve adalet mekanizmasını da ilgilendiren geniş bir alana yayılmaktadır. Bu nedenle bu sorunla mücadele, hem ekonomik hem sosyokültürel açıdan bir gereklilik haline gelmiştir.

Altcoin Dolandırıcılığını Önleme Yolları

Altcoin dolandırıcılığını tamamen ortadan kaldırmak kolay olmasa da, hem bireysel hem kurumsal düzeyde alınacak önlemlerle riskleri önemli ölçüde azaltmak mümkündür. İşte altcoin dolandırıcılığına karşı proaktif olarak benimsenebilecek önleme yolları:

1. Bilgi ve Farkındalık Artırma: En etkili savunma, bilgiyle donanmaktır. Yatırımcılar, kripto paralar ve altcoin projeleri konusunda temel teknik kavramları öğrenmelidir. Herkes kolay yoldan zengin olma vaadine şüpheyle yaklaşmayı ilke edinmelidir. Kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları, bu konuda farkındalık kampanyaları yürüterek geniş halk kitlelerini bilgilendirmelidir. Okullarda ve üniversitelerde finansal okuryazarlık programlarına kripto paralar ve dijital dolandırıcılık konuları dahil edilebilir. Medyada çıkan her kripto haberine eleştirel gözle bakma alışkanlığı kazandırmak, dolandırıcıların ekmeğine taş koyacaktır.

2. Teknik Güvenlik Önlemleri: Kişisel hesap güvenliği için güçlü ve benzersiz şifreler kullanmak, mümkün olan her platformda iki aşamalı kimlik doğrulama (2FA) aktif hale getirmek şarttır. Kripto cüzdanları için donanım cüzdanlar (hardware wallet) gibi çevrim dışı saklama yöntemleri tercih edilmelidir. Bilinmeyen kaynaklardan gelen e-postalara, linklere tıklanmamalı; resmi görünen mesajlar dahi dikkatlice incelenmelidir. Tarayıcıda önemli hesaplar için sahte siteleri engelleyen eklentiler kullanılabilir. Cihaza yüklenen yazılımların güvenilir kaynaklardan olduğuna emin olunmalıdır. Ayrıca, kripto transferi yaparken adreslerin doğru kopyalandığı birden fazla kez kontrol edilmeli, mümkünse küçük bir test transferi yaparak doğru adrese gittiği teyit edilmelidir.

3. Proje ve Platform Araştırması (Due Diligence): Yeni bir altcoin projesine yatırım yapmadan veya bir kripto platformuna para göndermeden önce mutlaka ayrıntılı araştırma yapılmalıdır. Projenin arkasındaki ekip açıkça belliyse, bu kişilerin geçmişi ve itibarı incelenmelidir. Web sitesinde gerçekçi ve detaylı bir teknik doküman (whitepaper) olup olmadığına bakılmalı; sadece slogan ve pazarlama söylemleriyle dolu projelerden kaçınılmalıdır. Projenin topluluk geri bildirimi (örneğin Reddit, Twitter, Telegram grupları) takip edilerek daha önce dolandırıcılık belirtisi görmüş kişiler var mı araştırılmalıdır. Her yüksek getiri vaadi sorgulanmalı; %5-10 üzeri garanti aylık kazanç iddialarının finansal gerçeklerle bağdaşmadığı unutulmamalıdır. Yatırım yapılacak platformun (borsa, uygulama vs.) lisanslı olup olmadığı, geçmişte güvenlik sorunları yaşayıp yaşamadığı, günlük işlem hacmi, arkasındaki şirketin bilgileri gibi veriler kontrol edilmelidir.

4. Küçük Başlayıp Risk Yayma: Özellikle yeni girilen projelerde veya platformlarda büyük meblağlarla başlamak yerine küçük miktarlarla test etmek, olası bir dolandırıcılık durumunda zararı sınırlayacaktır. Portföyün tamamını tek bir altcoin’e veya tek bir platforma yatırmak yerine çeşitlendirme yapılması, bir yerde sorun çıksa bile toplam kaybın daha yönetilebilir kalmasını sağlar. “Bütün yumurtaları aynı sepete koymamak” prensibi kripto dünyasında da geçerlidir. Ayrıca, bir proje çok kısa sürede yüksek kazanç sağladıysa, karın en azından bir kısmını realize edip çıkmak akıllıca olabilir; zira ponzi veya pump-dump gibi senaryolarda zirvedeyken çekilen kazançlar kurtarıcı olabilir.

5. Resmi Mercilere Başvuru ve Danışma: Şüpheli bir durum fark eden yatırımcılar gecikmeden yetkili mercilere başvurmalıdır. Türkiye’de Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele birimleri ve MASAK, kripto bağlantılı dolandırıcılıklara karşı özel soruşturmalar yürütmektedir. İstanbul gibi büyük illerde bu birimler oldukça tecrübelidir ve teknik takibi hızla başlatabilirler. Örneğin, yukarıda bahsedilen Smart Trade Coin vakasında bizzat İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda hızlı bir operasyon yapılabilmiştir. Dolayısıyla, dolandırıcılık şüphesi oluştuğunda vakit kaybetmeden deliller toplanmalı (yazışma kayıtları, transfer dekontları, platform ekran görüntüleri vb.) ve savcılığa suç duyurusunda bulunulmalıdır. Unutulmamalıdır ki ilk 48 saat, dijital delillerin kaybolmaması ve suç gelirinin izinin sürülmesi için kritik önemdedir.

6. Uzman Hukuki ve Teknik Destek Almak: Büyük meblağlı kayıplarda ve karmaşık dolandırıcılık senaryolarında, mağdurların süreci tek başına yönetmesi zordur. Bu noktada kripto para alanında uzmanlaşmış avukatlar ve bilişim uzmanlarıyla çalışmak gerekebilir. Nitekim, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde kripto para dolandırıcılığı konusunda deneyimli hukukçular ve adli bilişim şirketleri bulunmaktadır. Uzman avukatlar, dolandırıcılık fiilinin Türk Ceza Kanunu kapsamındaki karşılığını doğru nitelendirecek, suç duyurusu ve tazminat davası süreçlerini etkin biçimde yürütecektir. Aynı zamanda adli bilişim uzmanları; IP adresi tespitleri, blockchain üzerinde transfer analizleri, kapatılan sitelerin arşiv görüntülerinin çıkarılması gibi teknik konularda destek sunabilir bilalalyar.av.tr bilalalyar.av.tr. Hukuki ve teknik ekibin iş birliği, hem soruşturmanın seyrini hızlandırır hem de mağdurların hak arama sürecinde stratejik avantaj sağlar.

7. Düzenleyici Kurallara Uygun Hareket Etmek: Son olarak, yatırımcılar yasal mevzuata uygun platformları ve yöntemleri tercih ederek risklerini azaltabilir. Örneğin, Türkiye’de henüz Sermaye Piyasası Kurulu’ndan lisans almış sınırlı sayıda kripto varlık platformu vardır; mümkünse bu tür denetime tabi platformlar kullanılmalıdır. Yurt dışı kökenli borsalarda işlem yaparken de uluslararası itibarı yüksek, geçmişi temiz borsalar seçilmelidir. Ayrıca vergi ve bildirim yükümlülüklerine uyulması, ileride hukuki bir sorun yaşandığında masumiyetinizi ispatlamak açısından önem taşıyabilir (örneğin banka transferlerinde kripto alım-satım açıklaması yapmak gibi).

Yukarıdaki önlemler, tek tek uygulandığında dahi dolandırıcılık riskini önemli ölçüde düşürür. En ideal yaklaşım, bu adımları bir bütün olarak hayata geçirip, hem kişisel bilinç düzeyini hem de teknik güvenlik seviyesini sürekli yüksek tutmaktır.

Türkiye’de Altcoin Dolandırıcılığına Karşı Mevcut Düzenlemeler

Kripto paraların popülerliğinin artmasıyla birlikte, Türkiye’de de yasal ve düzenleyici çerçeve son yıllarda gelişmeye başlamıştır. Altcoin dolandırıcılığı gibi vakalar karşısında hukuki zeminde neler yapıldığına ve hangi düzenlemelerin mevcut olduğuna bakmak önem taşır.

Türk Ceza Kanunu Kapsamında Dolandırıcılık: Her ne kadar kripto varlıklar uzun süre mevzuatta açıkça tanımlanmamış olsa da, kripto üzerinden yapılan dolandırıcılık fiilleri halihazırda Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamına girmektedir. TCK m.157’de düzenlenen “dolandırıcılık” suçu, hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp onun zararına kendi yararına menfaat sağlama fiilini tanımlar. Altcoin dolandırıcılığı bu tanıma uymakta olup, eğer bilişim sistemleri kullanılarak işlenmişse TCK m.158’e göre nitelikli dolandırıcılık sayılır. Nitekim Yargıtay kararları olmasa da doktrinde ve mahkeme uygulamalarında, kripto para vasıtasıyla yapılan dolandırıcılıklar “bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık” olarak değerlendirilmektedir bilalalyar.av.tr. Bu durumda öngörülen ceza, basit dolandırıcılıktan daha yüksektir (3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezası gibi). Ayrıca dolandırıcılık eylemi örgütlü bir şekilde veya tacir sıfatıyla yapıldıysa yine cezada artırım söz konusu olmaktadır. Örneğin Smart Trade Coin olayında şüphelilere yöneltilen suçlamalar arasında “Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma” ve “Suçtan Elde Edilen Malvarlığını Aklama” gibi ek maddeler de yer almıştır. .

Özel Düzenlemeler ve SPK Denetimi: Kripto paraların hukuki statüsüne ilişkin en somut adımlardan biri, 2023 Haziran ayında atılmıştır. Bu tarihte TBMM’de kabul edilen ve Resmî Gazete’de yayımlanan kanun değişiklikleriyle, Türkiye’de kripto varlıklara dair ilk kapsamlı yasal çerçeve oluşturulmuştur  Özellikle Sermaye Piyasası Kanunu’na eklenen hükümler, kripto varlık hizmet sağlayıcılarını (yani kripto para alım-satım platformları, saklama hizmeti sunan kuruluşlar vb.) SPK denetimine tabi kılmıştır. Kanuna göre, kripto varlık platformu kurmak ve işletmek için SPK’dan ön izin almak zorunlu hale getirilmiştir.. Ayrıca bu hizmet sağlayıcıların sermaye yeterliliği, yöneticilerinin nitelikleri, bilgi sistemleri altyapısı gibi konularda detaylı şartlar getirilmiştir. Bu düzenlemelerle amaçlanan, piyasada faaliyet gösteren borsaların belli standartlara uygun olmasını sağlamak ve olası dolandırıcılık/iflas risklerini azaltmaktır. Nitekim Thodex ve benzeri vakalarda, borsaların denetimsizliği büyük bir faktör olarak görülmüştü.

Yeni yasa ile ayrıca kripto varlık hizmet sağlayıcılarının suç teşkil eden fiillerine karşı cezai hükümler de getirilmiştir. Örneğin, müşterilerin kripto varlıklarını zimmetine geçiren platform yöneticileri için ağırlaştırılmış cezalar öngörülmüş; zimmet tutarının üç katından az olmamak üzere adli para cezası ve hapis cezası gibi yaptırımlar tanımlanmıştır.  Bu, fiilen bir altcoin borsası dolandırıcılığı yapanların bankacılık zimmet suçuna benzer bir şekilde cezalandırılabileceği anlamına gelir. Ayrıca suça konu varlıkların faillerden müteselsilen tahsili (mağdurlara geri ödenmesi) hususu da hükme bağlanmıştır. 

MASAK ve Mali Düzenlemeler: Türkiye’de kripto varlıklara ilişkin ilk düzenleyici adımlardan biri de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından atılmıştır. 2021 yılında yayımlanan yönetmelikle, kripto varlık hizmet sağlayıcılar yükümlü kurum kapsamına alınmış ve kara para aklamayı önleme mevzuatına tabi olmuştur. Bu kapsamda kripto borsaları müşterilerini tanımak (KYC – Kimlik Doğrulama), şüpheli işlem bildiriminde bulunmak ve yüksek tutarlı işlemleri MASAK’a raporlamak zorundadır. Bu düzenleme, altcoin dolandırıcılıklarının tespitinde ve engellenmesinde kritik bir adımdır; zira dolandırıcıların yüklü transferleri veya anormal hesap hareketleri bu yolla fark edilebilir. Nitekim yukarıda bahsedilen 11 milyar TL hacimli dolandırıcılık operasyonunda MASAK raporları önemli rol oynamıştır. MASAK ayrıca 2021 sonrası bazı kripto borsalarına yüksek meblağlı idari para cezaları keserek (örneğin KYC ihlalleri nedeniyle) sektörde caydırıcılık sağlamaya çalışmıştır.

Diğer Hukuki Dayanaklar: Kripto paralar henüz Türk hukuk sisteminde tam anlamıyla tanımlı olmadığından, dolandırıcılık vakalarında çoğu zaman genel hükümler uygulansa da ihtiyaç halinde diğer yasal yollara da başvurulabilir. Örneğin, bir altcoin satış vaadiyle para toplayıp teslim etmeyen kişi, dolandırıcılık yanında Tacir veya Şirket Yöneticisinin Dolandırıcılığı (TCK 158/1-f) kapsamında da değerlendirilebilir. Yine, uluslararası boyutu olan vakalarda İnterpol üzerinden kırmızı bülten çıkarılması veya yabancı ülkelerden iade talep edilmesi gibi süreçler işletilmektedir (Thodex kurucusunun Arnavutluk’tan iadesinde olduğu gibi. Medeni hukuk anlamında ise dolandırıcıların tazminat sorumluluğu doğar; mağdurlar hukuki yolla zararlarının tazmini için de dava açabilirler. Ancak pratikte dolandırıcıların varlıkları kaçırdığı veya mal varlıklarının dondurulduğu durumlarda, tazminat alma süreci de zorlu olabilmektedir.

Yargı Kararlarına İlişkin Not: Türkiye’de altcoin dolandırıcılığı konularında bazı önemli davalar görülmüş ve ağır cezalara hükmedilmiştir. Örneğin Thodex davasında ilk derece mahkemesi sanıklar hakkında binlerce yılı bulan hapis cezaları kararı vermiştir. Ancak bu kararlar istinaf ve temyiz süreçlerinden geçmektedir. Genelde Türk yargısı, çok sayıda kişinin mağdur olduğu finansal dolandırıcılık vakalarında caydırıcı cezalara hükmetme eğilimindedir. Yine de, bu makalede somut yargı kararlarına değinilmemiş, daha çok genel hukuki çerçeve açıklanmakla yetinilmiştir. Bu tercih, güncel yargı süreçlerinin sonucuna dair spekülasyondan kaçınmak ve yasal risk oluşturmamak amacıyladır.

Özetle, Türkiye’de altcoin dolandırıcılığıyla mücadele noktasında hukuk sistemi giderek güçlendirilmektedir. Mevcut ceza kanunu hükümleri halihazırda uygulansa da, yeni çıkarılan düzenlemelerle önleyici denetimler ve sektörel disiplin sağlanmaya çalışılmaktadır. Yine de hukukçular, bu alandaki mevzuatın teknolojiye paralel şekilde güncellenmesi ve açık noktaların hızla doldurulması gerektiği konusunda hemfikirdir.

Sonuç

Altcoin dolandırıcılığı, dijital finans çağının karmaşık ve çok boyutlu bir sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. İstanbul ve Marmara Bölgesi özelinde yaşanan örnek vakalar, bu sorunun coğrafi sınır tanımadığını ve yerel ölçekte de büyük yıkımlara neden olabildiğini göstermiştir. Teknik ve hukuki açıdan derinlemesine ele aldığımız bu makalede görüldüğü üzere, dolandırıcılar her geçen gün yöntemlerini çeşitlendirmekte; rug pull, Ponzi, phishing, pump-dump gibi yollarla binlerce kişiyi mağdur edebilmektedir. Mağdur profilleri toplumun her kesimine yayılırken, ortaya çıkan ekonomik zarar milyarlarca lira ile ifade edilmekte ve toplumsal güven duygusu ciddi şekilde sarsılmaktadır.

Böylesine büyük bir tehlikeye karşı mücadelenin, hem bireysel farkındalık hem de kurumsal ve yasal düzenlemeler boyutuyla eşgüdümlü yürütülmesi şarttır. Bireylerin yatırım yaparken eğitimli ve temkinli davranması, basit ama etkili güvenlik önlemleri alması ve şüpheli durumlarda hızlı hareket etmesi birinci savunma hattını oluşturmaktadır. Kurumsal tarafta ise düzenleyici otoritelerin proaktif davranarak piyasa disiplinini sağlaması, suçlulara caydırıcı cezalar verilmesi ve uluslararası iş birliğiyle kaçakların adalete teslim edilmesi önem arz etmektedir.

Unutulmamalıdır ki her yeni teknoloji gibi kripto paralar da hem fırsatları hem riskleri beraberinde getirmektedir. Altcoin dolandırıcılığı, bu teknolojinin suistimal edilmesiyle ortaya çıkan bir olgudur. Ancak bilinçli bir toplum ve etkin bir hukuk sistemi sayesinde, bu riskleri en aza indirmek mümkündür. Türkiye, son düzenlemelerle kripto para ekosistemini güvenli hale getirme yolunda adımlar atmıştır; bireyler de kendi üzerlerine düşeni yaparak bu çabalara katkı sağlamalıdır. Sonuç olarak, dijital finans dünyasında güvenin tesis edilmesi, hem kullanıcıların dikkatine hem de caydırıcı hukuki mekanizmalara bağlıdır. Altcoin dolandırıcılığına karşı uyanık ve hazırlıklı olmak, geleceğin finansal fırsatlarından güvenle yararlanabilmenin anahtarıdır.