Kripto Para Dolandırıcılığı Avukatı: Türkiye’de Yasal Çerçeve, Mağdur Hakları ve Dava Süreçleri
Kripto paraların yükselişiyle birlikte kripto para dolandırıcılığı avukatı kavramı da önem kazanmıştır. Dijital varlık piyasalarının hızla büyümesi, dolandırıcıların da yeni yöntemlerle ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu makalede, İstanbul ve Marmara bölgesi öncelikli olmak üzere Türkiye genelinde kripto para dolandırıcılığının ne olduğu, mevcut yasal çerçevenin nasıl şekillendiği, mağdurların hangi adımları atması gerektiği ve kripto para dolandırıcılığı avukatı olarak uzmanlaşmış hukukçuların rolü ele alınacaktır. Ayrıca İstanbul ve Marmara bölgesindeki vakaların yaygınlığına değinilecek ve kripto para dolandırıcılığı davalarında dikkat edilmesi gereken hususlar tartışılacaktır.
Kripto para dolandırıcılığı nedir?
Kripto para dolandırıcılığı, kripto varlıkların sağladığı anonimlik ve teknik karmaşıklıktan faydalanarak gerçekleştirilen aldatma amaçlı finansal suçları ifade eder. Başka bir deyişle, kripto para dünyasında yatırımcıları kandırarak haksız kazanç elde etmeye yönelik her türlü hileli faaliyet kripto para dolandırıcılığı kapsamına girer. Bu tür dolandırıcılık vakaları, kripto paraların popüler hale gelmesiyle son yıllarda ciddi artış göstermiştirmghukuk.av.tr. Merkeziyetsiz yapı ve kullanıcı kimliklerinin gizliliği, suçluların izini sürmeyi zorlaştırdığı için kripto para dolandırıcılığı takip edilmesi zor olan bir suç türüdürminarlaw.com. Sonuç olarak birçok yatırımcı, ciddi maddi kayıplar yaşamakta ve hukuki açıdan mağdur olmaktadır.
Yaygın kripto para dolandırıcılığı yöntemleri şunlar olabilir:
Ponzi veya Saadet Zinciri: Yüksek getiri vaadiyle yeni yatırımcılardan para toplayıp, gelen parayı eski yatırımcılara ödeyen piramit şemaları. Bu sistemlerde gerçek bir yatırım yoktur; sistem yeni katılanların parasıyla ayakta durur ve çöküşte birçok kişi mağdur olur.
Sahte Kripto Para Borsaları: Gerçek popüler borsaların kopyası olan web siteleri veya uygulamalar açarak kullanıcıların giriş bilgilerini ve varlıklarını çalma yöntemi. Mağdurlar, güvenilir sandıkları sahte platformlara para yatırıp dolandırıcılara kaptırabilirler.
Hayali Kripto Para Projeleri (Sahte ICO’lar): Mevcut olmayan veya değersiz bir kripto para projesinin çok kârlı gösterilip yatırımcılardan para toplandığı dolandırıcılık türü. Dolandırıcılar, gerçekte yürürlükte olmayan bir coin veya token için sahte vaatlerle fon toplar ve ortadan kaybolur.
Kimlik Avı (Phishing): E-posta, SMS veya sosyal mühendislik taktikleriyle kullanıcıların cüzdan anahtarları, şifreleri gibi kritik bilgilerini ele geçirme. Gerçek borsa veya cüzdan arayüzlerinin taklit edilmesiyle kullanıcılar farkında olmadan bilgilerini dolandırıcılara verir.
Piyasa Manipülasyonu (Pump & Dump): Düşük hacimli bir kripto paranın fiyatını yapay olarak şişirip (pump), daha sonra ani satışlarla fiyatı düşürerek (dump) kâr elde etme. Bu süreçte erken giren dolandırıcılar kazanırken sonradan katılan yatırımcılar büyük zarara uğrar.
Yukarıdaki yöntemler, kripto para dolandırıcılarının kullandığı taktiklerden sadece birkaçıdır. Kripto para dolandırıcılığı mağdurlarının sayısı dünya genelinde her yıl büyümektedir. Örneğin, yapılan analizler 2021 yılında global çapta yaklaşık 7,7 milyar dolar değerinde kripto paranın dolandırıcılık yoluyla çalındığını ve bunun bir önceki yıla göre %81 artışa denk geldiğini göstermiştirhaberturk.com. Türkiye de bu küresel trendin dışında değildir; özellikle kripto paraların hızla benimsendiği İstanbul gibi metropollerde dolandırıcılık riskleri de paralel şekilde yükselmektedir.
Türkiye’de kripto para dolandırıcılığına ilişkin yasal çerçeve
Türkiye’de kripto paralara ilişkin hukuki düzenlemeler son birkaç yıl içinde gelişim göstermektedir. Kripto para dolandırıcılığına dair spesifik bir ceza kanunu maddesi ya da özel bir suç tanımı bulunmamaktadırminarlaw.com. Bunun yerine, kripto parayla işlenen dolandırıcılık fiilleri mevcut genel hükümlere göre değerlendirilir. Türk Ceza Kanunu’nda yer alan dolandırıcılık suçları, kripto paralar kullanılarak işlendiğinde de geçerli olur ve bu suçlar diğer bilişim suçlarıyla birlikte soruşturulup yargılanırmghukuk.av.tr. Özellikle internet, bilişim sistemleri veya banka gibi platformlar kullanılarak işlenen dolandırıcılıklar TCK kapsamında “nitelikli dolandırıcılık” suçu olarak nitelendirilir. Nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı, basit dolandırıcılıktan daha ağır olup 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adlî para cezasını bulabilmektedirakademikhukuk.org. Dolayısıyla kripto paralar aracılığıyla dolandırıcılık yapanlar, yasa önünde ağır cezalara çarptırılma riskiyle karşı karşıyadır.
Kripto paralara ilişkin yasal çerçevede bir diğer önemli husus, düzenleyici kurumların yaklaşımları ve idari düzenlemelerdir. Uzun süre kripto varlıklar konusunda Türkiye’de net bir mevzuat boşluğu bulunmuş, hukuki statü tam olarak tanımlanmamıştırmghukuk.av.trmghukuk.av.tr. Bu belirsizlik, dolandırıcılık vakalarının artmasına zemin hazırlayan faktörlerden biri olarak görülüyordu. Ancak son dönemde önemli adımlar atılmıştır. Özellikle 2 Temmuz 2024 tarihinde 7518 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle kripto varlık hizmet sağlayıcıları (örn. kripto para borsaları) Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetimine alınmıştırsmartlex.com.tr. Bu yeni yasal düzenleme, kripto para platformlarının lisanslanması ve denetlenmesi sürecini başlatarak kullanıcıların korunmasını ve dolandırıcılık faaliyetlerinin önlenmesini amaçlamaktadır. SPK, kripto varlık hizmet sağlayıcılarından belirli standartlara uymalarını ve lisans almalarını talep ederek piyasanın güvenilirliğini artırmaya yönelik ikincil düzenlemeler yayımlamaya başlamıştır.
Ek olarak, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da kripto para sektöründe aktif rol almıştır. 2021 yılından itibaren kripto varlık platformları MASAK’ın yükümlülük kapsamına alınmış ve bu platformlara müşteri kimlik doğrulama (KYC) ve şüpheli işlem bildirimi gibi zorunluluklar getirilmiştir. Bu sayede dolandırıcılık veya kara para aklama amaçlı büyük kripto para hareketlerinin tespitine yönelik altyapı güçlendirilmiştir. Yine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Nisan 2021’de yayımladığı yönetmelikle, kripto paraların mal ve hizmet ödemelerinde doğrudan kullanımının yasaklandığını hatırlamak gerekir. Her ne kadar bu düzenleme dolandırıcılık suçunu doğrudan hedef almasa da, kripto paraların kullanım alanlarına sınırlar getirerek dolaylı olarak suistimal risklerini kontrol altına alma çabasının bir parçasıdır.
Özetle, Türkiye’de kripto para dolandırıcılığının yasal çerçevesi genel ceza hukuku hükümleriyle çizilmekte ve yeni çıkan düzenlemelerle desteklenmektedir. Henüz kripto paralara özgü kapsamlı bir kanun seti bulunmasa da, mevcut yasalar dolandırıcılık yapanların cezalandırılmasına imkân tanımaktadır. Ayrıca lisanslama ve denetim mekanizmalarının devreye girmesiyle, gelecekte kripto para ekosisteminin daha güvenli hale gelmesi beklenmektedir. Bu süreçte kripto para hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar, hem mağdurların haklarını korumada hem de yasal düzenlemelerin uygulanmasında kritik bir konumdadır.
Kripto para dolandırıcılığı mağdurları ne yapmalı?
Kripto para dolandırıcılığına maruz kalan bir kişi için ilk anlar çok kritik olabilir. Mağdurlar yaşadıkları şoku atlatıp mümkün olan en kısa sürede doğru adımları atmalıdır. Dolandırıcılık mağdurlarının yapması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Hızlı Tepki ve İhbar: İlk olarak, dolandırıldığınızı anladığınız anda vakit kaybetmeden harekete geçin. Eğer para transferi yaptıysanız, transferin gerçekleştiği platform veya bankayla iletişime geçip işlemi durdurma veya hesapları dondurma imkânı olup olmadığını sorun. Ardından derhal Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunun. Mağdurların gecikmeksizin kripto para dolandırıcılığı şikâyetiyle savcılığa başvurması son derece önemlidirakademikhukuk.org. Savcılığa yapacağınız ihbarda olayın tüm detaylarını, iletişim kurduğunuz kişileri, transfer bilgilerini açıkça belirtin. Mümkünse Siber Suçlarla Mücadele Şube’lerine de durumu bildirerek teknik inceleme talep edebilirsiniz.
Kanıtların Toplanması ve Saklanması: Hukuki süreçte en önemli kozunuz sağlam kanıtlardır. Dolayısıyla dolandırıcılıkla ilgili tüm yazışmaları, e-postaları, mesajlaşmaları, dekontları, ekran görüntülerini ve kripto para transferlerine ilişkin cüzdan adresleri ile işlem kayıtlarını saklayın. Mağdurun, dolandırıcılık işlemi sırasında aldığı mesajlar, ödeme dekontları, hesap hareketleri gibi belgeleri ve iletişim kayıtlarını mutlaka muhafaza etmesi gerekirmghukuk.av.tr. Bu belgeler, hem savcılık soruşturmasında hem de olası bir dava sürecinde delil olarak sunulacaktır. Dijital kanıtların kaybolmaması için yedeklerini alın ve mümkünse noter onayı veya e-imza ile zaman damgası alarak daha resmi hâle getirin.
Diğer Mağdurlarla İletişim: Bazı dolandırıcılık vakaları tek bir kişiyi değil, birçok yatırımcıyı hedef alır. Eğer dolandırıldığınız yöntem birden fazla kişiyi etkilemiş yaygın bir sahtekârlığın parçasıysa, benzer mağduriyet yaşayan diğer kişilerle iletişime geçmek faydalı olabilir. Bir araya gelerek ortak suç duyuruları yapmak veya bilgi paylaşımı ile dolandırıcıların izini sürmek daha etkili sonuç verebilir. Özellikle büyük çaplı vakalarda mağdurların oluşturduğu platformlar veya forumlarda güncel gelişmeleri takip etmek, hakkınızı ararken yanınızda bir destek grubunun olmasını sağlar.
Uzman Hukuki Destek Almak: Kripto para dolandırıcılığı gibi teknik yönü ağır ve nispeten yeni bir alanda, uzman bir kripto para dolandırıcılığı avukatı ile çalışmak mağduriyetinizin giderilmesi açısından büyük önem taşır. Alanında deneyimli bir avukat, olayın hukuki değerlendirmesini yaparak hangi suç tiplerinin oluştuğunu tespit eder, gerekli suç duyurularını doğru şekilde hazırlar ve süreç boyunca haklarınızın savunucusu olur. Özellikle karmaşık vakalarda bir avukatın bilgi ve tecrübesi, sürecin etkin ilerlemesini sağlayacaktırmghukuk.av.tr. Unutmayın ki, zamanında alınan hukuki tedbirler ve doğru adımlar, kayıplarınızın telafisi ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi için en kritik unsurlardır.
Yukarıdaki adımları atarken mağdurların soğukkanlılığını koruması ve bilinçli hareket etmesi gerekmektedir. Dolandırıcılar çoğu zaman mağdurları ikinci kez kandırmaya çalışabilir (örneğin “paranızı geri almak için şu ücreti ödeyin” gibi taleplerle). Bu tür tuzaklara düşmemek için şüpheci olun ve her adımı bir uzmana danışarak atın. Özellikle sosyal medyada karşılaştığınız “zararınızı geri getirme” vaadiyle yaklaşan kişi veya ilanlara inanmayın; bunlar çoğu kez dolandırıcıların yeni bir oyunu olabilir.
Kripto para dolandırıcılığı avukatı ne yapar?
Kripto para dolandırıcılığı vakalarında uzmanlaşmış bir avukat, hem teknik hem de hukuki bilgiyi harmanlayarak müvekkilinin haklarını korumaya odaklanır. Peki bir kripto para dolandırıcılığı avukatı hangi görevleri üstlenir ve size nasıl yardımcı olabilir? İşte böyle bir uzman avukatın sağladığı başlıca hizmetler:
Olayın Hukuki Analizi: Avukat, müvekkilden aldığı bilgiler ve sunulan deliller ışığında dolandırıcılık olayını ayrıntılı bir şekilde analiz eder. Bu analiz sonucunda olayın Türk Ceza Kanunu kapsamında hangi suçlara vücut verdiği (örn. nitelikli dolandırıcılık, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle dolandırıcılık gibi) belirlenir. Ayrıca suçun unsurları, failin durumu ve mağdurun uğradığı zararın boyutu hukuki bir çerçevede değerlendirilir. Bu aşama, atılacak adımların planlanması için kritik önemdedir.
Suç Duyurusu ve Dava Sürecinin Başlatılması: Uzman avukat, mağdur adına Cumhuriyet Savcılığı’na yapılacak suç duyurusunu hazırlar. Dilekçede olayın tüm detaylarını, delilleri ve hukuki nitelendirmeleri doğru ve etkili bir biçimde ortaya koyar. Savcılık soruşturmasının etkin yürümesi için polis ve siber birimlerle iletişim kurarak gerekli bilgi akışını sağlar. Soruşturma sonucunda dava açıldığında, iddianamenin hazırlanması, kabulü ve yargılama sürecinin takibi aşamalarında müvekkili adına aktif rol alır. Avukat, duruşmalarda mağduru temsil eder, delilleri sunar ve gerektiğinde tanık veya uzman kişilerin dinlenmesini talep eder.
Delil Toplama ve Teknik Uzmanlık: Kripto para dolandırıcılığı vakalarında klasik delillerin yanında dijital izler de büyük önem taşır. Uzman bir kripto dolandırıcılığı avukatı, blokzincir üzerindeki transferlerin izinin sürülmesi, cüzdan adreslerinin analiz edilmesi, IP kayıtları gibi teknik konularda gerek kendi bilgi birikimini gerekirse de alanında uzman bilirkişilerin desteğini kullanır. Örneğin, dolandırıcının kripto paraları hangi cüzdana aktardığının takibi veya borsa platformlarından kimlik bilgilerinin temini gibi adımların atılmasını koordine eder. Bu sayede dolandırıcının tespit edilme olasılığı artar ve çalınan varlıkların izinin sürülmesi mümkün hale gelir.
Uluslararası İşbirliği ve İletişim: Birçok kripto para dolandırıcılığı vakasında suç unsurları ülke sınırlarını aşabilir. Dolandırıcılar yurt dışında bulunabilir, kripto varlıklar yabancı borsalara transfer edilmiş olabilir. Bu durumlarda avukat, Interpol kırmızı bültenleri, uluslararası adli yardımlaşma süreçleri ve yabancı ülke makamlarıyla iletişim gibi yollarla süreci genişletir. Gerekirse yabancı hukuk uzmanlarıyla temasa geçip o ülkenin de hukuki prosedürlerini devreye sokarak dolandırıcının iadesi veya mal varlığına el konulması gibi konularda girişimlerde bulunur.
Müvekkil Danışmanlığı ve Hak Arama Stratejisi: İyi bir kripto para dolandırıcılığı avukatı, sadece dava açmakla kalmaz, müvekkiline yol gösterir ve onu hukuki süreç hakkında sürekli bilgilendirir. Mağdurun sorması muhtemel soruları yanıtlar (Örneğin: “Paramı geri alabilir miyim?”, “Dava ne kadar sürer?”, “Dolandırıcı bulunamazsa ne olur?” gibi). Ayrıca gerek ceza davası yanında hukuki tazminat davası açma imkânı, gerek sigorta veya garanti fonu gibi mekanizmalar varsa bunların takibi konularında da danışmanlık verir. Her vakaya özgü en iyi stratejiyi belirleyerek mağdurun zararını asgariye indirmeye ve adaletin tecelli etmesine çalışır.
Özetle, kripto para dolandırıcılığı alanında uzman bir avukat, mağdur için bir rehber ve temsilci rolünü üstlenir. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve kripto ekosisteminin teknik zorlukları göz önüne alındığında, bu alanda deneyimli bir avukatın bilgi ve tecrübesi mağdurların hak arama mücadelesinde en büyük destekçilerinden biri olacaktır. Kripto para dolandırıcılığı avukatı, müvekkilinin haklarını korumak ve en iyi sonucu elde etmek adına yasal düzenlemeleri yakından takip edip etkili savunma stratejileri geliştirir. Bu nedenle böyle bir sorunla karşılaşan kişilerin en kısa sürede uzman bir avukata başvurması hak kayıplarının önlenmesi için hayati önem taşır.
İstanbul ve Marmara bölgesinde kripto para dolandırıcılığı vakalarının yaygınlığı
İstanbul, Türkiye’nin finans merkezi olması ve kripto paralara yoğun ilgi gösteren büyük bir nüfusu barındırması nedeniyle, kripto para dolandırıcılığı vakalarının da en sık görüldüğü bölgelerin başında gelir. Marmara bölgesi genelinde (İstanbul başta olmak üzere Kocaeli, Bursa, Tekirdağ gibi illerde) son yıllarda çok sayıda kripto para dolandırıcılığı olayı basına yansımıştır. Bu vakaların bazıları ulusal ve hatta uluslararası çapta geniş yankı uyandırmıştır. Örneğin, İstanbul merkezli soruşturmalarda yüz milyonlarca liralık kripto paranın buharlaştığı tespit edilen dolandırıcılık şemaları ortaya çıkarılmıştır. 2021 yılında patlak veren bazı yerli kripto borsası skandalları binlerce yatırımcıyı mağdur ederek kripto para tarihinin en büyük vurgunlarından sayılmış; sorumluları hakkında Türk mahkemeleri tarafından on bin yılı aşkın hapis cezaları istenmiş ve verilmiştir. Bu gibi olaylar, İstanbul’daki kripto para dolandırıcılığı riskinin ne denli ciddi boyutlarda olduğunu göstermektedir.
Resmî makamların verileri de Marmara bölgesinin kripto suçlarda öne çıktığını ortaya koymaktadır. İçişleri Bakanlığı’nın koordinasyonunda yakın zamanda gerçekleştirilen kapsamlı operasyonlar, İstanbul’un da dâhil olduğu çok sayıda ilde faaliyet gösteren dolandırıcılık şebekelerini hedef almıştır. Örneğin, Ocak 2025’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ve “Siberağ-15” adı verilen operasyonda hesaplarında toplam 30 milyar 478 milyon TL işlem hacmi tespit edilen 21 şüpheli yakalanmış, 752 adet banka ve kripto para hesabına el konulmuşturartigercek.com. Benzer şekilde, yine Türkiye genelinde düzenlenen başka bir operasyonda sahte bir kripto platformu üzerinden “sıfır risk ile yüksek kazanç” vaadiyle saadet zinciri kuran yüzü aşkın kişi tutuklanmış; bu şebekenin yaklaşık 1 milyar dolar (32 milyar TL) gibi astronomik bir haksız kazanç elde ettiği belirtilmiştirmarmarabolge.com. Bu rakamlar ve operasyonlar, Marmara bölgesinin böylesi suç örgütlerinin merkezi haline gelebildiğini ve dolandırıcılık faaliyetlerinin hacminin ne kadar büyük olabileceğini gözler önüne sermektedir.
İstanbul’un hem nüfus hem teknoloji altyapısı bakımından önde olması, kripto para dolandırıcılarının da bu şehri üs olarak seçmelerine yol açabiliyor. Bir yandan çok sayıda potansiyel kurbanın bulunması, diğer yandan uluslararası bağlantılara erişimin kolay olması gibi etkenler, dolandırıcıları İstanbul ve çevresinde faaliyet göstermeye itmektedir. Nitekim İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Siber Suçlarla Mücadele birimleri, son yıllarda kripto para kaynaklı dolandırıcılık şikâyetleriyle yoğun biçimde meşgul olmaktadır. Marmara bölgesi geneli, Türkiye’deki kripto para yatırımcılarının önemli bir kısmını barındırdığı için, bu bölgeden gelen ihbar ve davaların sayısı da aynı ölçüde yüksektir.
Ancak olumlu bir gelişme olarak, artan farkındalık ve hukuki düzenlemeler sayesinde Marmara bölgesinde bu suçlarla mücadele kapasitesi de yükselmektedir. Barolar bünyesinde bilişim hukuku ve kripto para hukuku alanında uzman avukatların sayısı artmış, emniyet ve jandarma teşkilatları siber dolandırıcılıkla mücadelede daha proaktif hale gelmiştir. Özellikle İstanbul Barosu’na kayıtlı birçok kripto para dolandırıcılığı avukatı, mağdur temsilinde tecrübe kazanarak bu alanda uzmanlık geliştirmiştir. Dolayısıyla İstanbul ve civarında kripto para dolandırıcılığına maruz kalan biri, hem kolluk kuvvetleri hem de hukuk camiası açısından artık daha bilinçli ve hazırlıklı bir ortamda hakkını arayabilmektedir.
Kripto para dolandırıcılığı davalarında dikkat edilmesi gerekenler
Kripto para dolandırıcılığına ilişkin davalar, klasik dolandırıcılık davalarından bazı yönleriyle ayrılır ve bu alanda dikkat edilmesi gereken özel hususlar vardır. Aşağıda, hem mağdurların hem de bu davaları takip eden avukatların göz önünde bulundurması gereken başlıca noktalar vurgulanmıştır:
Teknik Delillerin Önemi: Kripto para işlemleri dijital iz bırakır. Bu nedenle blokzincir kayıtları, işlem hash’leri, cüzdan adresleri arasındaki transfer geçmişi gibi teknik veriler davalarda kritik delil niteliğindedir. Mahkemeye sunulacak delillerin anlaşılır şekilde raporlanması için blokzincir analiz araçlarından yararlanmak ve gerekirse bilirkişi incelemesi talep etmek gerekebilir. Örnek: Bir dolandırıcılık davasında, çalınan Bitcoin’lerin izini sürmek için uzmanlar tarafından hazırlanan bir blokzincir analiz raporu, paranın hangi cüzdanlara aktarıldığını göstererek suç zincirini ortaya koyabilir.
Hızlı Tedbir ve Hesap Dondurma: Dolandırıcılık ortaya çıkar çıkmaz savcılıklar aracılığıyla hızlıca ihtiyati tedbir kararları almaya çalışmak çok önemlidir. Özellikle dolandırıcının kullandığı bir kripto borsa hesabı veya banka hesabı tespit edilmişse, ilgili hesaplara derhal el koyma/dondurma talepleri iletilmelidir. Zira kripto para transferleri kısa sürede farklı cüzdanlara dağıtılabilir veya yurt dışına çıkarılabilir. Mahkeme kararıyla borsalara yazı yazılarak şüpheli hesapların bloklanması, varlıkların hareketinin durdurulması gibi adımlar, çalınan varlıkların geri getirilmesi şansını artırır.
Uluslararası İşbirliği ve Yargı Yetkisi: Kripto para dolandırıcılıkları coğrafi sınır tanımayabilir. Bir davada suçun bir kısmı Türkiye dışında gerçekleşmiş veya dolandırıcı yabancı uyruklu ise, yargılama süreçleri karmaşık hale gelebilir. Bu durumlarda Adalet Bakanlığı aracılığıyla uluslararası adli yardım mekanizmaları işletilir. Yabancı ülke makamlarından delil toplama, şüphelinin iadesi veya malvarlığına el konulması istenebilir. Davayı takip eden avukatın, INTERPOL ve uluslararası hukuk prosedürlerine aşina olması, gerekirse yabancı ülkedeki hukukçularla koordinasyon sağlaması gerekir. Aksi takdirde yurt dışı ayağı olan dolandırıcılık vakalarında etkin sonuç almak zorlaşabilir.
Mevzuatın Güncelliği ve Uyum: Kripto para alanı hızlı gelişen bir sektör olduğundan, yasal düzenlemeler de sürekli evrim halindedir. 2024’te çıkan kripto varlık hizmet sağlayıcılarıyla ilgili kanun gibi yeni mevzuatlar, davaların seyrini etkileyebilir. Bu yüzden kripto para dolandırıcılığı davalarında güncel yasal düzenlemelere hakim olmak şarttır. Örneğin, yeni bir SPK tebliği ya da MASAK rehberi yayınlanmışsa, dava stratejisini buna göre güncellemek gerekebilir. Ayrıca emsal teşkil eden mahkeme kararları takip edilerek benzer vakalardaki yargısal eğilimler göz önünde bulundurulmalıdır (her ne kadar bu alanda Yargıtay içtihadı henüz sınırlı olsa da).
Mağdurun Hukuki ve Psikolojik Destek İhtiyacı: Yüklü miktarda birikimini kaybeden mağdurlar için bu süreç sadece hukuki değil aynı zamanda psikolojik açıdan da yıpratıcıdır. Bu nedenle avukatların müvekkilleri ile doğru iletişimi kurması, süreç hakkında onları gerçekçi şekilde bilgilendirmesi önem taşır. Davalar uzun sürebilir ve her zaman kaybın tamamen telafisi mümkün olmayabilir. Mağdur, en kötü ve en iyi senaryolara hazırlanmalı, beklentilerini bu çerçevede yönetmelidir. Gerekirse finansal danışmanlık veya psikolojik destek almaları konusunda da yönlendirilmelidir. Unutulmamalıdır ki, hukuki mücadele verirken dolandırıcılığın yarattığı travmayı atlatmak da sürecin bir parçasıdır.
Tüm bu dikkat edilmesi gerekenler ışığında, kripto para dolandırıcılığı avukatı ve mağdur birlikte uyum içinde hareket etmelidir. Avukatın teknik ve hukuki bilgi birikimi ile mağdurun sağladığı doğru bilgiler birleştiğinde, dava süreci daha sağlam temellere oturacaktır. Özellikle İstanbul ve Marmara bölgesindeki yoğun vakalar göz önüne alındığında, bu alanda tecrübe sahibi bir avukatla çalışmak mağdurlar için büyük avantaj sağlayacaktır.
Sonuç olarak, kripto para dolandırıcılığı günümüzün dijital dünyasında karşılaşılan ciddi bir tehdit olsa da, hukuki yollarla mücadele edilebilir bir suçtur. Türkiye’de yasal çerçeve giderek netleşmekte ve kurumlar bu tür suçları engellemek için adımlar atmaktadır. Mağdurların bilinçli davranarak haklarını aramaları ve uzman desteği almaları durumunda, dolandırıcıların adalet önünde hesap verme ihtimalleri artacaktır. Bu kapsamda, Avukat Bilal ALYAR gibi kripto para dolandırıcılığı avukatı olarak uzmanlaşmış hukukçuların rehberliği, hem mağdurların zararlarının giderilmesinde hem de benzer olayların önlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır.
Kripto Para Dolandırıcılığı Avukatı: Türkiye’de Yasal Çerçeve, Mağdur Hakları ve Dava Süreçleri
Kripto paraların finans dünyasında hızlı yükselişiyle birlikte kripto para dolandırıcılığı avukatı kavramı da büyük önem kazanmıştır. Dijital varlık piyasalarının hızla büyümesi, ne yazık ki dolandırıcıların da yeni yöntemlerle ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. Bu makalede, İstanbul ve Marmara bölgesi öncelikli olmak üzere Türkiye genelinde kripto para dolandırıcılığının ne olduğu, mevcut yasal çerçevenin nasıl şekillendiği, mağdurların hangi adımları atması gerektiği ve kripto para dolandırıcılığı avukatı olarak uzmanlaşmış hukukçuların rolü ele alınacaktır. Ayrıca İstanbul ve Marmara bölgesindeki vakaların yaygınlığına değinilecek ve kripto para dolandırıcılığı davalarında dikkat edilmesi gereken özel hususlar tartışılacaktır.
Kripto para dolandırıcılığı nedir?
Kripto para dolandırıcılığı, kripto varlıkların sağladığı anonimlik ve teknik karmaşıklıktan faydalanarak gerçekleştirilen aldatma amaçlı finansal suçları ifade eder. Başka bir deyişle, kripto para dünyasında yatırımcıları kandırarak haksız kazanç elde etmeye yönelik her türlü hileli faaliyet kripto para dolandırıcılığı kapsamına girer. Bu tür dolandırıcılık vakaları, kripto paraların popüler hale gelmesiyle birlikte son yıllarda ciddi oranda artmıştır. Kripto ekosisteminin merkeziyetsiz yapısı ve kullanıcı kimliklerinin görece gizli oluşu, suçluların izini sürmeyi zorlaştırmakta ve kripto para dolandırıcılığını takibi güç bir suç haline getirmektedir. Sonuç olarak pek çok yatırımcı ciddi maddi kayıplar yaşamakta ve hukuki açıdan mağduriyetler ortaya çıkmaktadır.
Yaygın kripto para dolandırıcılığı yöntemlerinden bazıları şunlardır:
Ponzi veya Saadet Zinciri: Yüksek getiri vaadiyle yeni yatırımcılardan para toplayıp gelen parayı eski yatırımcılara ödeyen piramit şemalarıdır. Bu sistemlerde aslında gerçek bir yatırım faaliyeti yoktur; düzen, yeni katılanların parasıyla ayakta durur ve sistem çöktüğünde birçok kişi parasını kaybederek mağdur olur.
Sahte Kripto Para Borsaları: Gerçek ve popüler borsaların kopyası olan web siteleri veya mobil uygulamalar açarak kullanıcıların giriş bilgilerini ve varlıklarını çalmaya yönelik yöntemlerdir. Mağdurlar, güvenilir sandıkları bu sahte platformlara kripto para veya para yatırıp tüm varlıklarını dolandırıcılara kaptırabilirler.
Hayali Kripto Para Projeleri (Sahte ICO’lar): Mevcut olmayan veya hiçbir değeri bulunmayan bir kripto para projesinin çok kazançlı gösterilip yatırımcılardan para toplandığı dolandırıcılık türüdür. Dolandırıcılar, gerçekte var olmayan bir coin veya token için sahte vaatlerle fon toplar ve yeterli para biriktirdiklerinde ortadan kaybolur.
Kimlik Avı (Phishing): E-posta, SMS veya benzeri sosyal mühendislik taktikleriyle kullanıcıların kripto cüzdanlarına ait özel anahtarlar, şifreler gibi kritik bilgilerini ele geçirme yöntemidir. Genellikle gerçek borsa veya cüzdan arayüzlerinin taklit edilmesiyle kullanıcılar farkında olmadan giriş bilgilerini dolandırıcılara teslim eder.
Piyasa Manipülasyonu (Pump & Dump): Düşük piyasa hacmine sahip bir kripto paranın fiyatını yapay olarak şişirip (pump), ardından ani ve toplu satışlarla fiyatı düşürerek (dump) kâr elde etme taktiğidir. Bu süreçte erken pozisyon alan dolandırıcılar büyük kazanç sağlarken, sonradan katılan iyi niyetli yatırımcılar ciddi zarara uğrar.
Yukarıdaki yöntemler kripto para dolandırıcılarının kullandığı taktiklerin sadece bir kısmıdır. Dünyada kripto para dolandırıcılığı mağdurlarının sayısı her yıl artmaktadır. Yapılan analizlere göre, 2021 yılında global çapta yaklaşık 7,7 milyar dolar değerinde kripto para dolandırıcılık yoluyla çalınmıştır ve bu rakam bir önceki yıla göre %81 artış göstermiştir. Türkiye de bu küresel trendin dışında değildir; özellikle kripto paraların hızla benimsendiği İstanbul gibi metropollerde dolandırıcılık riskleri de paralel şekilde yükselmektedir.
Türkiye’de kripto para dolandırıcılığına ilişkin yasal çerçeve
Türkiye’de kripto paralara ilişkin hukuki düzenlemeler son birkaç yıl içinde gelişmeye başlamıştır. Kripto para dolandırıcılığına dair Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) spesifik bir suç tanımı bulunmamaktadır; bu nedenle kripto parayla işlenen dolandırıcılık fiilleri mevcut genel hükümlere göre değerlendirilir. Mevzuatımıza göre, bir kişinin hileli davranışlarla başkasını aldatıp menfaat sağlaması dolandırıcılık suçu olarak tanımlanır. Kripto paraların araç olarak kullanıldığı dolandırıcılıklar da TCK’daki bu genel dolandırıcılık hükümleri kapsamında ele alınır. Özellikle TCK 158. madde uyarınca internet, bilişim sistemleri veya banka gibi araçlar kullanılarak işlenen dolandırıcılıklar nitelikli dolandırıcılık suçu sayılmaktadır. Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası basit dolandırıcılığa göre daha ağır olup 3 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adlî para cezası öngörmektedir. Dolayısıyla kripto paralar aracılığıyla dolandırıcılık yapanlar, yasa önünde bu maddeler kapsamında ciddi cezalara çarptırılma riskiyle karşı karşıyadır.
Kripto paralara ilişkin yasal çerçevede son dönemde idari ve düzenleyici kurumlar nezdinde de önemli gelişmeler yaşanmıştır. Uzun süre kripto varlıklar konusunda net bir mevzuat boşluğu bulunsa da, son yıllarda devlet kurumları piyasanın güvenliğini artırmak adına adımlar atmaya başlamıştır. Özellikle 2 Temmuz 2024 tarihinde yürürlüğe giren 7518 sayılı Kanun ile kripto varlık hizmet sağlayıcıları (örneğin kripto para borsaları), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) denetimine alınmıştır. Bu yeni yasal düzenleme, kripto para platformlarının lisanslanması ve denetlenmesi sürecini başlatarak kullanıcıların korunmasını ve dolandırıcılık faaliyetlerinin önlenmesini hedeflemektedir. SPK, kripto varlık hizmet sağlayıcılarından belirli standartlara uymalarını ve lisans almalarını talep etmeye başlamış; böylece piyasanın güvenilirliğini artırmaya yönelik ikincil düzenlemeler de peşi sıra yayınlanmıştır.
Ayrıca Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) da kripto para sektöründe aktif rol oynamaktadır. 2021 yılından itibaren kripto varlık platformları MASAK’ın yükümlülük kapsamına alınmış ve bu platformlara müşteri kimlik doğrulaması (KYC – Know Your Customer) yapma ile şüpheli işlem bildiriminde bulunma zorunluluğu getirilmiştir. Bu sayede dolandırıcılık veya kara para aklama amaçlı büyük kripto para hareketlerinin tespiti ve takibi için gerekli altyapı güçlendirilmiştir. Yine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Nisan 2021’de yayımladığı bir yönetmelikle kripto paraların mal ve hizmet ödemelerinde doğrudan kullanımını yasaklamıştır. Her ne kadar bu düzenleme dolandırıcılık suçunu doğrudan hedef almasa da, kripto paraların kullanım alanlarına sınır koyarak dolaylı şekilde suistimal risklerini kontrol altına alma çabasının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
Özetle, Türkiye’de kripto para dolandırıcılığının hukuki zemini genel ceza hukuku hükümleriyle çizilmekte ve yeni çıkan düzenlemelerle desteklenmektedir. Henüz kripto paralara özgü, kapsamlı ve müstakil bir kanun seti bulunmasa da mevcut yasalar dolandırıcılık yapanların cezalandırılmasına imkân tanımaktadır. Bunun yanında, lisanslama ve denetim mekanizmalarının devreye girmesiyle gelecekte kripto para ekosisteminin daha güvenli hale gelmesi beklenmektedir. Bu süreçte kripto para hukuku alanında uzmanlaşmış avukatlar, hem mağdurların haklarını korumada hem de yeni yasal düzenlemelerin uygulanmasında kritik bir konumdadır.
Kripto para dolandırıcılığı mağdurları ne yapmalı?
Kripto para dolandırıcılığına maruz kalan bir kişi için ilk anlar çok kritiktir. Mağdurlar, yaşadıkları şoku atlatıp mümkün olan en kısa sürede bilinçli ve doğru adımları atmaya gayret etmelidir. Dolandırıcılık mağdurlarının yapması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:
Hızlı Tepki ve İhbar: Dolandırıldığınızı anladığınız anda vakit kaybetmeden harekete geçin. Eğer bir kripto para transferi yaptıysanız, transferin gerçekleştiği borsa platformu veya banka ile hemen iletişime geçerek işlemi durdurma veya hesapları dondurma imkânı olup olmadığını öğrenin. Ardından derhal bulunduğunuz yerin Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek suç duyurusunda bulunun. Mağdurların gecikmeksizin kripto para dolandırıcılığı şikâyetiyle savcılığa başvurması son derece önemlidir. Savcılığa yapacağınız ihbarda olayın tüm detaylarını, dolandırıcıyla kurduğunuz iletişim bilgilerini, yaptığınız transferlerin miktar ve tarihlerini açıkça belirtin. Mümkünse emniyet bünyesindeki Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne de durumu bildirerek teknik inceleme ve destek talep edebilirsiniz.
Kanıtların Toplanması ve Saklanması: Hukuki süreçte elinizi en çok güçlendirecek unsur sağlam kanıtlardır. Dolayısıyla dolandırıcılıkla ilgili tüm yazışmaları, e-postaları, mesajlaşmaları, dekontları, ekran görüntülerini ve kripto para transferlerine ilişkin cüzdan adresleri ile işlem kayıtlarını mutlaka saklayın. Mağdurun, dolandırıcılık işlemi sırasında aldığı SMS/e-posta mesajları, ödeme dekontları, hesap hareketleri gibi belgeleri ve iletişim kayıtlarını koruması şarttır. Bu belgeler hem savcılık soruşturmasında hem de olası bir dava sürecinde delil olarak sunulacaktır. Dijital kanıtların kaybolmaması için yedeklerini alın; imkan varsa kritik ekran görüntülerini noter onaylı hale getirmek veya e-imza ile zaman damgası eklemek gibi yöntemlerle kanıtlarınızı resmîleştirin.
Diğer Mağdurlarla İletişim: Bazı dolandırıcılık vakalarında sadece tek bir kişi değil, aynı anda yüzlerce hatta binlerce yatırımcı hedef alınmış olabilir. Dolandırıldığınız yöntemin geniş çaplı bir sahtekârlığın parçası olduğunu düşünüyorsanız, benzer mağduriyetleri yaşayan diğer kişilerle iletişime geçmek faydalı olabilir. İnternet üzerinde benzer durumda olan mağdurların kurduğu forumlar, sosyal medya grupları veya iletişim platformları bulunabilir. Bir araya gelerek ortak suç duyuruları yapmak, bilgi ve tecrübe paylaşımı ile dolandırıcıların izini sürmek daha etkili sonuçlar doğurabilir. Özellikle büyük çaplı vakalarda mağdurların oluşturduğu dayanışma platformlarını takip etmek, hem güncel gelişmelerden haberdar olmanızı sağlar hem de hakkınızı ararken yanınızda bir destek grubunun olmasına imkan verir.
Uzman Hukuki Destek Almak: Kripto para dolandırıcılığı gibi teknik yönü ağır ve nispeten yeni bir alanda, uzman bir kripto para dolandırıcılığı avukatı ile çalışmak mağduriyetinizin giderilmesi açısından büyük önem taşır. Alanında deneyimli bir avukat, olayın hukuki değerlendirmesini yaparak hangi suç tiplerinin oluştuğunu tespit eder, gerekli suç duyurusu dilekçelerini usulüne uygun şekilde hazırlar ve süreç boyunca haklarınızın etkin savunucusu olur. Özellikle karmaşık vakalarda bir avukatın bilgi ve tecrübesi, sürecin daha hızlı ve sağlıklı ilerlemesini sağlar. Unutmayın ki zamanında alınan hukuki tedbirler ve atılacak doğru adımlar, kayıplarınızın telafisi ve sorumluların adalet önünde hesap vermesi için kritik önemdedir.
Yukarıdaki adımları atarken mağdurların mümkün olduğunca soğukkanlılığını koruması ve ikinci bir tuzağa düşmemeye dikkat etmesi gerekir. Dolandırıcılar, mağdurları ikinci kez kandırmak için farklı yöntemlere başvurabilir. Örneğin, “kaybettiğiniz paranızı geri almanız için şu ücreti ödemeniz gerekiyor” şeklinde yeniden para talep eden kişi ya da kurumlar ortaya çıkabilir. Bu tür vaatlere karşı şüpheci olun ve asla bilinçsiz şekilde hareket etmeyin. Sosyal medyada karşınıza çıkabilecek “zararınızı geri getiriyoruz” sloganlı ilanlara veya tanımadığınız kişilerin yardım tekliflerine inanmayın; bunlar çoğunlukla dolandırıcıların yeni oyunlarıdır. Her adımı atarken bir uzmana danışmak, ikinci bir kez mağdur olmanızı engelleyecektir.
Kripto para dolandırıcılığı avukatı ne yapar?
Kripto para dolandırıcılığı vakalarında uzmanlaşmış bir avukat, hem teknik hem de hukuki bilgi birikimini harmanlayarak müvekkilinin haklarını korumaya odaklanır. Peki böyle bir kripto para dolandırıcılığı avukatı hangi görevleri üstlenir ve mağdurlara nasıl yardımcı olabilir? İşte bu alanda uzman bir avukatın sağladığı başlıca hizmetler ve katkılar:
Olayın Hukuki Analizi: Avukat, müvekkilden aldığı bilgiler ve sunulan deliller ışığında yaşanan dolandırıcılık olayını ayrıntılı şekilde analiz eder. Bu analiz sonucunda olayın Türk Ceza Kanunu kapsamında hangi suçlara vücut verdiği (örn. basit dolandırıcılık mı yoksa bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık mı olduğu) belirlenir. Ayrıca suçun yasal unsurları, failin durumu ve mağdurun uğradığı zararın boyutu hukuki bir çerçevede değerlendirilir. Bu ön çalışma, atılacak adımların planlanması ve stratejinin belirlenmesi için kritik önemdedir.
Suç Duyurusu ve Yasal Sürecin Başlatılması: Uzman avukat, mağdur adına Cumhuriyet Savcılığı’na yapılacak suç duyurusu dilekçesini hazırlar. Dilekçede olayın tüm detaylarını, varsa dolandırıcıya ait kimlik ya da iletişim bilgilerini, delilleri ve hukuki nitelendirmeleri doğru ve etkili bir biçimde ortaya koyar. Savcılık soruşturmasının etkin yürümesi için polis ve siber suçlar birimleriyle iletişim kurarak gerekli bilgi akışını sağlar. Soruşturma sonucunda dava açıldığında, iddianamenin hazırlanması, kabulü ve yargılama sürecinin takibi aşamalarında müvekkili adına aktif rol alır. Avukat, duruşmalarda mağduru temsil eder, delilleri mahkemeye sunar ve gerektiğinde tanık ya da bilirkişi dinlenmesini talep eder.
Delil Toplama ve Teknik Uzmanlık: Kripto para dolandırıcılığı vakalarında klasik delillerin yanı sıra dijital izler de büyük önem taşır. Uzman bir kripto para dolandırıcılığı avukatı, blockchain (blokzincir) üzerindeki transferlerin izinin sürülmesi, cüzdan adreslerinin analiz edilmesi, IP kayıtlarının incelenmesi gibi teknik konularda kendi bilgi birikimini kullanır veya gerektiğinde bu alanlarda uzman bilirkişilerden destek alır. Örneğin, dolandırıcının çaldığı kripto paraları hangi cüzdan adresine aktardığının takibi ya da kullanıldıysa ilgili kripto para borsasından failin kimlik bilgilerinin temini gibi adımların atılmasını koordine eder. Bu sayede dolandırıcının tespit edilme olasılığı artar ve çalınan varlıkların izinin sürülmesi mümkün hale gelir.
Uluslararası İşbirliği ve İletişim: Birçok kripto para dolandırıcılığı vakasında suç unsurları ülke sınırlarını aşabilir. Dolandırıcı yurt dışında bulunabilir veya kripto varlıklar yabancı bir borsa platformuna transfer edilmiş olabilir. Bu durumlarda avukat, gerekli durumlarda Interpol aracılığıyla kırmızı bülten çıkartılması, Adalet Bakanlığı üzerinden uluslararası adli yardımlaşma süreçlerinin işletilmesi ve yabancı ülke makamlarıyla iletişime geçilmesi gibi yollarla süreci genişletir. Gerekirse o ülkenin hukuk uzmanlarıyla temasa geçerek ilgili ülkenin de adli prosedürlerini devreye sokar. Bu girişimler, dolandırıcının iadesi veya yurt dışındaki mal varlıklarına el konulması gibi önemli adımları kapsar. Kısacası, sınır ötesi vakalarda avukat hem Türkiye içindeki hem de uluslararası düzeyde hukuki süreçleri eşgüdümlü biçimde yürütür.
Müvekkil Danışmanlığı ve Strateji Belirleme: İyi bir kripto para dolandırıcılığı avukatı, yalnızca dava açmakla kalmaz, müvekkiline yol gösterir ve onu hukuki süreç hakkında sürekli bilgilendirir. Mağdurun sorması muhtemel soruları yanıtlar (Örneğin: “Paramı geri alabilir miyim?”, “Dava ne kadar sürer?”, “Dolandırıcı bulunamazsa ne olur?” gibi). Ayrıca ceza davasının yanı sıra hukuki tazminat davası açma imkânı olup olmadığı, sigorta veya devlet destekli garanti fonu gibi mekanizmalar varsa bunlardan yararlanma yolları konusunda danışmanlık verir. Her vakaya özgü en iyi stratejiyi belirleyerek mağdurun zararını asgariye indirmeye ve adaletin tecelli etmesine çalışır.
Özetle, kripto para dolandırıcılığı alanında uzman bir avukat, mağdur için rehber ve temsilci rolünü üstlenir. Hukuki süreçlerin karmaşıklığı ve kripto ekosisteminin teknik zorlukları göz önüne alındığında, bu alanda deneyimli bir avukatın bilgi birikimi ve tecrübesi mağdurların hak arama mücadelesinde en büyük destekçilerinden biri olacaktır. Bir kripto para dolandırıcılığı avukatı, müvekkilinin haklarını korumak ve en iyi sonucu elde etmek adına yasal gelişmeleri yakından takip eder, etkili savunma stratejileri geliştirir ve ilgili merciler nezdinde müvekkili adına aktif girişimlerde bulunur.
İstanbul ve Marmara bölgesinde kripto para dolandırıcılığı vakalarının yaygınlığı
İstanbul, Türkiye’nin finans merkezi olması ve kripto paralara yoğun ilgi gösteren büyük bir nüfusu barındırması nedeniyle, kripto para dolandırıcılığı vakalarının en sık görüldüğü yerlerin başında gelmektedir. Marmara bölgesi genelinde (İstanbul başta olmak üzere Kocaeli, Bursa, Tekirdağ gibi illerde) son yıllarda pek çok kripto para dolandırıcılığı olayı basına yansımıştır. Bu vakaların bazıları ulusal ve hatta uluslararası çapta yankı uyandırmıştır. Örneğin, İstanbul merkezli bazı soruşturmalarda yüz milyonlarca liralık kripto paranın adeta buharlaştığı (ortadan kaybolduğu) tespit edilen dolandırıcılık şemaları ortaya çıkarılmıştır. Yine 2021 yılında patlak veren bazı yerli kripto borsası skandalları binlerce yatırımcıyı mağdur ederek Türkiye kripto para tarihinin en büyük vurgunları arasında sayılmıştır. Bu davalarda sorumlular hakkında Türk mahkemelerinde on bin yılı aşkın hapis cezaları talep edilmiş ve kimi sanıklar hakkında bu astronomik sürelerde cezalar verilmiştir. Bu tür olaylar, özellikle İstanbul’da kripto para dolandırıcılığı riskinin ne denli ciddi boyutlara ulaşabildiğini göstermektedir.
Resmî makamların verileri de Marmara bölgesinin kripto para kaynaklı suçlarda öne çıktığını ortaya koymaktadır. İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda yakın zamanda gerçekleştirilen kapsamlı operasyonlar, İstanbul’un da dâhil olduğu birçok ilde faaliyet gösteren büyük dolandırıcılık şebekelerini hedef almıştır. Örneğin, Ocak 2025’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ve “Siberağ-15” adı verilen operasyonda, hesaplarında toplam 30 milyar 478 milyon TL işlem hacmi tespit edilen 21 şüpheli yakalanmış; 752 adet banka hesabı ve kripto para cüzdanına el konulmuştur. Benzer şekilde, Türkiye genelinde düzenlenen başka bir operasyonda sahte bir kripto platformu üzerinden “sıfır risk ile yüksek kazanç” vaadiyle saadet zinciri kuran yüzü aşkın kişi tutuklanmıştır. Bu şebekenin yaklaşık 1 milyar dolar (32 milyar TL) gibi astronomik bir haksız kazanç elde ettiği belirlenmiştir. Söz konusu rakamlar ve operasyonlar, Marmara bölgesinin böylesi suç örgütlerinin merkezi haline gelebildiğini ve kripto para dolandırıcılığı faaliyetlerinin hacminin ne kadar büyük olabileceğini açıkça ortaya koymaktadır.
İstanbul’un hem yüksek nüfusu hem de gelişmiş teknoloji altyapısı, kripto para dolandırıcılarının bu şehri üs olarak seçmelerine yol açabilmektedir. Bir yandan çok sayıda potansiyel kurbanın burada bulunması, diğer yandan uluslararası bağlantılara ve finansal ağlara erişimin İstanbul’da daha kolay olması gibi etkenler, dolandırıcıları İstanbul ve çevresinde faaliyet göstermeye itmektedir. Nitekim İstanbul Emniyet Müdürlüğü bünyesindeki Siber Suçlarla Mücadele birimleri, son yıllarda kripto para kaynaklı dolandırıcılık şikâyetleriyle yoğun biçimde meşgul olmaktadır. Marmara bölgesi genelinde, Türkiye’deki kripto para yatırımcılarının önemli bir kısmı ikamet ettiği için, bu bölgeden gelen ihbar ve davaların sayısı da ülke ortalamasının oldukça üzerinde seyretmektedir.
Ancak olumlu bir gelişme olarak, artan farkındalık ve yeni hukuki düzenlemeler sayesinde Marmara bölgesinde bu suçlarla mücadele kapasitesi de günden güne yükselmektedir. Barolar bünyesinde bilişim hukuku ve kripto para hukuku alanında uzman avukatların sayısı artmış; emniyet ve jandarma teşkilatları siber dolandırıcılıkla mücadelede daha donanımlı ve proaktif hale gelmiştir. Özellikle İstanbul Barosu’na kayıtlı birçok kripto para dolandırıcılığı avukatı, son yıllarda pek çok mağdurun temsilini üstlenerek bu alanda kayda değer bir uzmanlık geliştirmiştir. Dolayısıyla İstanbul ve civarında kripto para dolandırıcılığına maruz kalan bir kişi, hem kolluk kuvvetleri hem de hukuk camiası açısından eskisine kıyasla daha bilinçli ve hazırlıklı bir ortamda hakkını arayabilmektedir.
Kripto para dolandırıcılığı davalarında dikkat edilmesi gerekenler
Kripto para dolandırıcılığına ilişkin davalar, klasik dolandırıcılık davalarından bazı yönleriyle ayrılır ve bu alanda dikkat edilmesi gereken özel hususlar bulunmaktadır. Aşağıda, hem mağdurların hem de bu davaları takip eden avukatların göz önünde bulundurması gereken başlıca noktalar vurgulanmıştır:
Teknik Delillerin Önemi: Kripto para işlemleri dijital izler bırakır. Bu nedenle blokzincir kayıtları, işlem hash değerleri, cüzdan adresleri arasındaki transfer geçmişi gibi teknik veriler davalarda kritik delil niteliğindedir. Mahkemeye sunulacak bu tür dijital delillerin anlaşılır şekilde raporlanabilmesi için gelişmiş blokzincir analiz araçlarından yararlanmak ve gerekirse uzman bilirkişi incelemesi talep etmek gerekebilir. Örneğin, bir dolandırıcılık davasında çalınan Bitcoin’lerin izini sürmek için uzmanlar tarafından hazırlanan bir blokzincir analiz raporu, paranın hangi cüzdanlara aktarıldığını göstererek suç zincirini ortaya koyabilir ve yargılamayı aydınlatabilir.
Hızlı Tedbirler ve Hesap Dondurma: Dolandırıcılık olayı ortaya çıkar çıkmaz savcılık kanalıyla hızlıca ihtiyati tedbir kararları almaya çalışmak çok önemlidir. Özellikle dolandırıcının kullandığı bir kripto para borsası hesabı veya banka hesabı tespit edilmişse, ilgili hesaplara derhal el koyma ya da dondurma talepleri iletilmelidir. Zira kripto para varlıkları kısa sürede farklı cüzdanlara dağıtılabilir veya yurt dışına transfer edilebilir. Mahkeme kararıyla borsalara ve bankalara yazı yazılarak şüpheli hesapların bloke edilmesi, varlık hareketlerinin durdurulması gibi adımlar atmak, çalınan varlıkların geri getirilme şansını artırır. Kısacası, süratle hareket etmek, kripto para dolandırıcılığında zararların büyümesini engellemek ve olası iade imkanlarını canlı tutmak açısından hayati önemdedir.
Uluslararası İşbirliği ve Yargı Yetkisi: Kripto para dolandırıcılıkları coğrafi sınır tanımayabilir. Bir davada suçun bir kısmı Türkiye dışında gerçekleşmişse veya dolandırıcı yabancı uyrukluysa, yargılama süreçleri normalden daha karmaşık hale gelebilir. Bu durumlarda Adalet Bakanlığı aracılığıyla uluslararası adli yardım mekanizmaları işletilir. Yabancı ülke makamlarından delil toplanması, şüphelinin iadesi veya mal varlığına el konulması talep edilebilir. Davayı takip eden avukatın, INTERPOL ve uluslararası hukuk prosedürlerine aşina olması, gerektiğinde yabancı ülkelerdeki hukukçularla koordinasyon sağlaması gerekir. Aksi takdirde, yurt dışı ayağı bulunan dolandırıcılık vakalarında etkin sonuç almak zorlaşabilir. Bu nedenle sınır ötesi boyutu olan kripto davalarında, uluslararası işbirliği adımlarının titizlikle takip edilmesi başarının anahtarıdır.
Mevzuatın Güncelliği ve Uyum: Kripto para sektörü çok hızlı geliştiğinden, yasal düzenlemeler de sürekli evrim halindedir. Örneğin 2024’te çıkan kripto varlık hizmet sağlayıcılarıyla ilgili kanun gibi yeni mevzuatlar, devam eden veya açılacak davaların seyrini etkileyebilir. Bu yüzden kripto para dolandırıcılığı davalarında güncel yasal düzenlemelere hakim olmak şarttır. Yeni bir SPK tebliği, MASAK rehberi veya yönetmelik yayınlanmışsa, dava stratejisini ve taleplerinizi buna göre güncellemeniz gerekebilir. Ayrıca emsal teşkil edebilecek mahkeme kararları da yakından takip edilmelidir (her ne kadar bu alanda Yargıtay içtihadı henüz sınırlı olsa da, ilk derece mahkemelerinin kararları ve eğilimleri de yol gösterici olabilir). Sonuç olarak, mevzuata uyum ve hukuki değişikliklere vakıf olmak, kripto para davalarında hem avukatlar hem de mağdurlar için önemli bir avantaj sağlar.
Mağdurun Hukuki ve Psikolojik Destek İhtiyacı: Yüklü miktarda birikimini kaybeden mağdurlar için bu süreç sadece hukuki değil, aynı zamanda psikolojik açıdan da yıpratıcı olabilmektedir. Bu nedenle avukatların müvekkilleri ile doğru iletişimi kurması, sürecin zorlukları ve olası sonuçları hakkında onları gerçekçi biçimde bilgilendirmesi büyük önem taşır. Unutulmamalıdır ki davalar uzun sürebilir ve her zaman kaybın tamamen telafisi mümkün olmayabilir. Mağdur, en kötü ve en iyi senaryolara hazırlanmalı; beklentilerini bu çerçevede yönetmelidir. Gerekirse müvekkilin finansal danışmanlık alması veya psikolojik destek hizmetlerinden faydalanması konusunda yönlendirme yapılmalıdır. Dolandırıcılığın yarattığı travmayı atlatmak da hukuki mücadeleyle eş zamanlı yürütülmesi gereken bir süreçtir. Bu bakımdan, avukatlar hem hukuki hem insani boyutta müvekkillerine destek olmalıdır.
Tüm bu dikkat edilmesi gereken noktalar ışığında, kripto para dolandırıcılığı avukatı ile mağdurun uyum içinde hareket etmesi büyük önem taşır. Avukatın teknik ve hukuki bilgi birikimi ile mağdurun sağladığı doğru ve eksiksiz bilgiler birleştiğinde, dava süreci çok daha sağlam temellere oturacaktır. Özellikle İstanbul ve Marmara bölgesindeki yoğun vakalar göz önüne alındığında, bu alanda tecrübe sahibi bir avukatla çalışmak mağdurlar için büyük bir avantaj sağlayacaktır.
Sonuç olarak, kripto para dolandırıcılığı günümüz dijital dünyasında karşılaşılan ciddi bir tehdit olsa da hukuki yollarla mücadele edilebilir bir suçtur. Türkiye’de yasal çerçeve giderek netleşmekte ve kurumlar bu tür suçları engellemek ile suçluları yakalayabilmek için önemli adımlar atmaktadır. Mağdurların bilinçli davranarak haklarını ısrarla aramaları ve uzman desteği almaları durumunda, dolandırıcıların adalet önünde hesap verme ihtimali önemli ölçüde artacaktır. Bu kapsamda, Avukat Bilal ALYAR gibi kripto para dolandırıcılığı avukatı olarak uzmanlaşmış hukukçuların rehberliği, hem mağdurların zararlarının giderilmesinde hem de benzer olayların önlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır.