Boşanma Avukatı İstanbul: Aile Hukuku ve Boşanma Süreci Rehberi


Boşanma Avukatı İstanbul – Marmara Bölgesi Aile Hukuku ve Boşanma Süreci Rehberi
Boşanma Avukatı Nedir, Ne İş Yapar?
Boşanma avukatı, evlilik birliğinin sona erdirilmesi sürecinde müvekkillerine hukuki destek sağlayan, aile hukuku alanında uzmanlaşmış avukattır. Evliliklerin sonlandırılması hem hukuki hem de duygusal açıdan zorlu bir süreçtir ve bu süreçte boşanma avukatı müvekkilinin haklarını korumak, yasal prosedürleri doğru şekilde yürütmek ve olası hataların önüne geçmek için kritik bir rol oynar. Profesyonel bir boşanma avukatı, müvekkiline dava öncesinden başlayarak dava süreci ve sonrasına kadar yol gösterir, gereken belgelerin hazırlanmasından mahkeme sürecinin yönetilmesine dek tüm adımlarda yanınızda olur. Özellikle İstanbul boşanma avukatı olarak tecrübe sahibi bir avukat, yerel mahkeme uygulamalarına hakimiyeti sayesinde Marmara Bölgesi’ndeki dava süreçlerinde avantaj sağlayacaktır.
Boşanma avukatının görevleri arasında boşanma dilekçesinin hazırlanması, müvekkilinin boşanma nedenlerinin hukuki zeminde doğru şekilde sunulması, mal paylaşımı, nafaka, velayet gibi konularda müzakere yürütülmesi ve anlaşma sağlanamadığında müvekkilini mahkemede temsil etmesi bulunur. Her ne kadar Türkiye’de boşanma davası açmak için avukat tutma zorunluluğu olmasa da, deneyimli bir boşanma avukatı ile çalışmak hak kayıplarını önler ve sürecin en etkin şekilde ilerlemesini sağlar. Bu sayede, duygusal olarak yıpratıcı olabilen bu dönemde hukuki işlemleri profesyonelce yöneterek müvekkilin daha az stres yaşamasına yardımcı olunur.
İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde Boşanma Oranları ve Eğilimler
İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı – İstanbul'daki aile mahkemelerinin bulunduğu, Avrupa'nın en büyük adliye binasıdır. Marmara Bölgesi, özellikle mega kent İstanbul, Türkiye’de boşanma davalarının en yoğun görüldüğü yerlerden biridir. İstatistiklere göre, 2023 yılında Türkiye genelinde 171.881 çift boşanmış. Bu boşanmaların bölgesel dağılımında İstanbul, nüfusunun büyüklüğüyle orantılı olarak en yüksek sayıya sahiptir. Nitekim 2023 yılında en çok boşanma 33.297 çift ile İstanbul’da gerçekleşmiş. Bu ili 14.345 ile Ankara, 13.639 ile İzmir, 7.923 ile Antalya, 6.834 ile Bursa takip etmiştir. Marmara Bölgesi’nin diğer büyük illeri olan Bursa ve Kocaeli de her yıl birkaç bin boşanma vakası ile dikkat çekmektedir.
İstanbul’daki boşanma oranları, bölgenin sosyo-ekonomik dinamizmi ve nüfus çeşitliliği nedeniyle Türkiye ortalamasına yakın seyretmektedir. Türkiye genelinde boşanmaların %33,4’ü evliliğin ilk 5 yıllık döneminde, %21,7’si 6-10. yılında gerçekleşmektedir. Bu veriler, evliliğin özellikle ilk yıllarında ve 20 yıl sonrasında kritik dönemler olduğunu göstermektedir. Uzun süreli evliliklerde dahi (20 yıl ve üzeri) boşanmaların sayısı azımsanmayacak düzeydedir; 2023 yılında evliliği 20 yılı aşan 30.754 çift boşanmıştır. Bu istatistikler, her evlilik süresinin kendine özgü zorlukları olabileceğini ve her yaş grubundan insanın boşanma kararı alabileceğini ortaya koymaktadır. İstanbul boşanma avukatları, bu çeşitlilik içinde farklı durumlara uyum sağlayabilecek deneyime sahip olmalıdır.
İstanbul ve çevresinde gerçekleşen boşanmalar, sadece eşleri değil aynı zamanda çocukları da etkilemektedir. 2023 yılında boşanan 171.881 çiftin sonucunda 171.213 çocuk velayet kararından etkilenmiştir. Çocukların velayetinin büyük oranda anneye verildiği görülmektedir (velayet kararlarının %74,9’u anne lehine, %25,1’i baba lehine sonuçlanmıştır). Marmara Bölgesi’nde de benzer şekilde, boşanma davalarında çocukların geleceği ve velayet koşulları önemli yer tutar. Bu nedenle, boşanma avukatı yalnızca müvekkilinin değil, varsa çocukların da menfaatlerini gözeten bir yaklaşım sergiler.
Aile Hukuku Kapsamında Boşanma Davaları
Boşanma davaları, Türk hukuk sistemi içerisinde Aile Hukuku dalına girer ve genellikle Aile Mahkemeleri’nde görülür. Aile hukuku; nişanlanma, evlenme, boşanma, velayet, nafaka, mal rejimi ve evlat edinme gibi aile hayatını ilgilendiren tüm hukuki konuları kapsar. Boşanma, aile birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi olduğundan, bu süreçte uygulanacak usul ve esaslar Türk Medeni Kanunu’nda ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir.
İstanbul gibi büyük şehirlerde aile mahkemelerinin iş yükü oldukça fazladır ve mahkemelerin prosedürlerine hakim olmak davanın seyrini olumlu yönde etkileyebilir. İstanbul boşanma avukatı, İstanbul Anadolu ve Avrupa yakasındaki farklı adliyelerdeki uygulamaları, mahkeme heyetlerinin yaklaşımını ve dosya yoğunluğunu bilir; bu sayede her bir dava için uygun stratejiyi belirler. Örneğin, İstanbul’da boşanma davası açmak isteyen bir kişi, davayı kendi yerleşim yerindeki ya da eşinin yerleşim yerindeki aile mahkemesinde açabilir. Kanuna göre boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesidir. İstanbul gibi metropollerde, eşlerin fiilen ayrı yaşamaya başlaması durumunda doğru mahkemede dava açmak, sürecin hızlanması açısından önem taşır.
Bir boşanma avukatı, aile hukuku alanındaki bilgi birikimi sayesinde müvekkilini boşanma davasının her aşamasında doğru bilgilendirir. Bu kapsamda; boşanma sebeplerinin tespiti (örneğin, evlilik birliğinin temelden sarsılması, zina, terk, hayata kast, akıl hastalığı gibi özel boşanma sebepleri), boşanmanın mali sonuçları (nafaka, tazminat, mal paylaşımı) ve çocukların durumu (velayet ve çocuk nafakası) gibi konular, aile hukukunun ilkeleri çerçevesinde ele alınır. Aile hukukuna hâkim bir avukat, müvekkilinin isteklerini kanun çerçevesinde mahkemeye en güçlü şekilde aktararak haklarını savunur.
Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma: Farkları ve Süreçleri
Boşanma avukatı eşliğinde, bir arabulucu veya hakem gibi masada oturan bir çiftin boşanma müzakeresini simgeleyen bir sahne. Boşanma davaları genel olarak anlaşmalı boşanma ve çekişmeli boşanma olarak ikiye ayrılır. Bu iki dava türü, süreçleri ve gereklilikleri bakımından önemli farklılıklar içerir:
Anlaşmalı Boşanma: Eşlerin boşanmanın tüm koşullarında mutabık kaldıkları durumlarda başvurulan dava türüdür. Anlaşmalı boşanmada taraflar; velayet, nafaka, mal paylaşımı gibi tüm hususlarda aralarında anlaşır ve bu anlaşmayı yazılı bir protokol haline getirir. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine göre evliliğin en az bir yıl sürmüş olması kaydıyla, eşlerin birlikte mahkemeye başvurması veya bir eşin diğerinin açtığı davayı kabul etmesi halinde mahkeme, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına hükmederek anlaşmalı boşanmaya karar verebilir. Bu bir yıllık evlilik şartı, anlaşmalı boşanmanın ön koşuludur; evlilik süresi bir yıl dolmadan taraflar anlaşmış olsalar dahi, hakim bu şekilde bir boşanma kararı veremez. Anlaşmalı boşanma davasında, hakim duruşmada her iki eşi de bizzat dinleyerek, iradelerini kendi istekleriyle açıkladıklarına kanaat getirmelidir. Ayrıca hakim, tarafların sunduğu anlaşma protokolünü (nafaka, velayet ve mal paylaşımı gibi konulardaki mutabakatı) kanuna uygun bulursa tek celsede boşanma kararı verilir. Anlaşmalı boşanma süreci genellikle çok kısa sürer; taraflar ilk duruşmada hakim karşısına çıkıp anlaşmalarını onaylattıktan sonra karar verilir ve kararın kesinleşmesiyle süreç tamamlanır. Bu hızlı süreç nedeniyle anlaşmalı boşanma davalarının çoğu yaklaşık birkaç ay içinde sonuçlanabilmektedir.
Çekişmeli Boşanma: Taraflar arasında boşanmanın koşulları konusunda anlaşmazlık varsa veya eşlerden biri boşanmak istemiyorsa, çekişmeli boşanma davası söz konusu olur. Bu durumda davayı genellikle boşanmak isteyen eş açar ve boşanma sebeplerini delilleriyle birlikte mahkemeye sunar. Çekişmeli boşanmalarda en sık rastlanan genel boşanma sebebi “evlilik birliğinin temelinden sarsılması”dır (şiddetli geçimsizlik olarak da bilinir). Bunun yanı sıra zina, terk, akıl hastalığı, hayata kast, onur kırıcı davranış gibi özel boşanma sebepleri de öne sürülebilir. Çekişmeli davada her iki taraf da iddialarını ispatlamak için tanık beyanları, yazılı belgeler, mesajlaşmalar gibi deliller sunar ve mahkeme süreci daha uzun ve detaylı bir incelemeyi gerektirir. Çekişmeli boşanma davaları, anlaşmazlık konularının sayısına ve karmaşıklığına göre bazen bir yıldan fazla, hatta birkaç yıl sürebilmektedir. Duruşmaların sayısı, tarafların uzlaşmaya yanaşmaması halinde artar; nafaka, tazminat, velayet gibi konularda karar verilmesi için çoğu kez bilirkişi raporları ve sosyal inceleme raporları da mahkemece istenir.
Her iki tür davada da boşanma avukatı önemli bir yol gösterici rol üstlenir. Anlaşmalı boşanmada avukat, protokolün yasal geçerliliğe sahip, açık ve müvekkilinin menfaatlerini korur şekilde hazırlanmasını sağlar. Çekişmeli boşanmada ise avukat, müvekkilinin iddialarını destekleyecek delilleri toplar, dava stratejisini belirler ve mahkemede etkin bir temsil gerçekleştirir.
Örnek Senaryo: Anlaşmalı Boşanma
Ayşe Hanım ve Mehmet Bey beş yıldır evlidir ve son dönemde yaşadıkları fikir ayrılıkları nedeniyle evliliklerini sonlandırma kararı almışlardır. İki taraf da medeni bir şekilde yollarını ayırmak ister; bu yüzden oturup sakin bir görüşme yaparak boşanmanın temel konularında anlaşmaya varırlar. 6 yaşındaki kızlarının velayetinin anneye verilmesine, babanın her ay düzenli çocuk nafakası ödemesine ve ortak konutun satışından elde edilecek gelirin eşit paylaşılmasına karar verirler. Bu mutabakatları yazılı bir anlaşmalı boşanma protokolü haline getirmek için bir boşanma avukatından yardım alırlar. Avukat, tarafların anlaştığı tüm maddeleri içeren resmi bir protokol hazırlar ve usule uygun dilekçeyi ekleyerek aile mahkemesine başvuruyu yapar. Dava günü geldiğinde Ayşe Hanım ve Mehmet Bey birlikte hakim karşısına çıkar, protokoldeki şartları kendi rızalarıyla kabul ettiklerini beyan ederler. Hakim, tarafların iradesinin serbestçe oluştuğunu ve protokolün çocukların menfaati dâhil hukuka uygun olduğunu tespit edince tek celsede boşanmaya karar verir. Bu örnekte, anlaşmalı boşanma sayesinde süreç hızlı ve saygılı bir şekilde sonuçlanmıştır; boşanma avukatının burada rolü, protokolün doğru hazırlanması ve sürecin sorunsuz işlemesidir.
Örnek Senaryo: Çekişmeli Boşanma
Zeynep Hanım ve Ali Bey, 10 yıllık evliliklerinde son birkaç yıldır ciddi geçimsizlik yaşamaktadır. Zeynep Hanım, eşinin sorumsuz davranışları ve ekonomik yükü paylaşmaması nedeniyle evlilik birliğinin sarsıldığını düşünerek boşanma davası açmaya karar verir, ancak Ali Bey boşanmak istememektedir. Zeynep Hanım’ın tuttuğu boşanma avukatı, dava dilekçesinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayanarak ayrıntılı bir şekilde yaşanan sorunları anlatır ve delil olarak eşinin sorumsuzluklarını gösteren banka kayıtlarını ve birkaç yakın arkadaşın tanıklığını sunar. Dava açılır; mahkeme, Ali Bey’e dava dilekçesini tebliğ eder. Ali Bey, kendi adına bir avukat tutarak iddiaları reddeder ve aslında Zeynep Hanım’ın ailesinin evliliklerine sürekli müdahale ettiğini, esas sorunun bu olduğunu ileri sürer. Taraflar arasında nafaka ve velayet konusunda da anlaşmazlık vardır: Zeynep Hanım 8 yaşındaki oğullarının velayetini talep etmekte, Ali Bey ise çocuğun kendisiyle kalmasının daha iyi olacağını savunmaktadır. Mahkeme, süreç içerisinde her iki tarafın da tanıklarını dinler; çocuğun pedagojik değerlendirmesi için uzman görüşü alır; mal paylaşımı için gerekli belgeleri inceler. Birkaç duruşma sonunda hakim, evlilik birliğinin Zeynep Hanım’ın iddiaları doğrultusunda sarsıldığına kanaat getirerek boşanmaya hükmeder. Kararda, çocuğun velayeti anneye verilir ancak babayla düzenli şahsi ilişki kurulması (görüş günleri) kararlaştırılır, Ali Bey’in çocuğa iştirak nafakası ödemesine karar verilir. Ayrıca Zeynep Hanım lehine, boşanma sebebiyle ekonomik kayıpları için maddi tazminat talebi kısmen kabul edilir. Bu çekişmeli süreç yaklaşık 1,5 yıl sürmüş ve her iki taraf için de yıpratıcı olmuştur. Bu senaryoda, boşanma avukatı hem davayı açan taraf için haklarının takipçisi olmuş hem de ortaya çıkan yeni durumlara (karşı iddialar, uzayan süreç vb.) uyum sağlayarak müvekkilini doğru yönlendirmiştir.
Boşanma Davasının Aşamaları
Bir boşanma davasının aşamaları, anlaşmalı veya çekişmeli olmasına göre farklılık göstermekle birlikte genel olarak şu şekilde özetlenebilir:
Hazırlık ve Danışmanlık: Boşanma kararı alan birey öncelikle bir boşanma avukatı ile görüşerek durumunu değerlendirir. Bu aşamada avukat, boşanma sebeplerini hukuki açıdan inceler, gerekli belgelerin (evlilik cüzdanı, nüfus kayıt örneği, varsa delil niteliğindeki belgeler vb.) temin edilmesini ister ve davanın nerede ve nasıl açılacağı konusunda strateji belirler. Müvekkilin talepleri (nafaka isteyip istemediği, tazminat talebi, velayet düşüncesi gibi) netleştirilir.
Dava Dilekçesinin Hazırlanması ve Davanın Açılması: Avukat, boşanma dilekçesini hazırlar. Bu dilekçede davayı açan tarafın kimlik ve adres bilgileri, davalının (eşin) bilgileri, öne sürülen boşanma sebebi veya sebepleri, vakıalar (yaşanmış olaylar) ve talep sonuçları (nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi talepler) bulunur. Anlaşmalı boşanmalarda dilekçeye ek olarak tarafların imzaladığı boşanma protokolü de sunulur. Dava, yetkili Aile Mahkemesi’nde harçların ödenmesiyle resmen açılır ve dava esas numarası alınır.
Tebligat ve Cevap Süreci: Dava açıldıktan sonra mahkeme, dava dilekçesini ve duruşma gününü karşı tarafa resmi tebligat ile bildirir. Davalı eş, tebligatı alınca cevap dilekçesi ile iddialara yanıt verebilir. Çekişmeli davalarda dilekçeler teatisi denilen bir süreç vardır: dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi şeklinde her iki taraf ikişer dilekçeyle iddia ve savunmalarını yazılı olarak mahkemeye sunar.
Ön İnceleme Duruşması: Mahkeme, dilekçeler aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşması yapar. Bu duruşmada davanın hangi konular üzerinde çekişmeli olduğu tespit edilir, tarafların ilk beyanları alınır ve mümkünse sulh (uzlaşma) olup olmadığı sorulur. Hakim, uyuşmazlık konularını netleştirerek gerekli görülürse taraflara bazı belgeleri sunmaları için süre verir veya geçici önlemler alır (örneğin dava süresince çocukların velayeti veya nafaka ile ilgili geçici tedbirler gibi).
Tahkikat (İnceleme) Aşaması: Bu aşama, davanın esasının incelendiği kısımdır. Taraflarca gösterilen tanıklar mahkemede dinlenir, tarafların iddialarını ispat için sundukları deliller incelenir. Gerekirse mahkeme tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılır (örneğin, mal paylaşımı için mal tespiti, psikolog veya sosyal hizmet uzmanı aracılığıyla velayetle ilgili sosyal inceleme raporu hazırlanması gibi). Bu süreçte boşanma avukatı, müvekkili adına sorular sorar, karşı tarafın tanıklarına çapraz sorgu yapar ve kendi tarafının sunduğu delillerin altını çizer.
Sözlü Yargılama ve Karar Aşaması: Deliller toplandıktan sonra mahkeme genellikle sözlü yargılama için bir oturum yapar. Bu oturumda taraf avukatları son beyanlarını ve hukuki değerlendirmelerini sözlü olarak sunarlar. Ardından mahkeme karar için duruşmayı sonlandırır. Hakim, boşanma talebinin kabulü veya reddi ile nafaka, velayet, tazminat ve mal paylaşımı gibi talepler konusunda kararını açıklar. Eğer anlaşmalı boşanma ise bu aşamaya çoğunlukla gerek kalmadan ilk duruşmada karar verilir. Çekişmeli boşanmada ise tüm deliller değerlendirildikten sonra hakim hükmünü verir.
Kararın Tebliği ve Kesinleşmesi: Mahkemenin boşanma kararı, taraflara yazılı olarak tebliğ edilir. Tarafların kararı temyiz (istinaf ve/veya Yargıtay’a temyiz) etme hakları vardır. Eğer taraflar kararı üst mahkemelere götürmezlerse veya yapılan itirazlar sonucunda üst mahkeme kararı onaylarsa, karar kesinleşir. Boşanma hükmü kesinleştikten sonra nüfus müdürlüğüne bildirilir ve tarafların nüfus kayıtlarında medeni durumları “boşanmış” olarak güncellenir.
Kesinleşme Sonrası İşlemler: Boşanma kararı kesinleştikten sonra, kararda hükmedilen nafaka ödemeleri işlemeye başlar; tazminat ödenmesine karar verilmişse ödeme süreci başlar. Velayet kararı uygulanır; çocuk teslimine ilişkin protokol veya mahkeme kararı neyi emrediyorsa o şekilde çocukla kişisel ilişki düzeni fiilen hayata geçirilir. Mal paylaşımı karara bağlanmamış ve ayrı bir dava gerektiriyorsa, taraflar mal rejiminin tasfiyesi davası açabilir. Boşanma avukatı, müvekkilini kesinleşme sonrasında yapılması gereken işlemler (örn. tapu iptali ve tescili, tazminat ve nafaka tahsilatı, velayet kararının icrası vb.) konusunda da bilgilendirir ve gerekli durumlarda bu aşamada da hukuki destek sunar.
Boşanmada Haklar ve Yükümlülükler
Bir boşanma davası sürecinde, eşlerin ve çocukların sahip olduğu haklar ile tarafların birbirlerine karşı yükümlülükleri önemli yer tutar. İşte boşanma sürecinde gündeme gelen başlıca hak ve yükümlülük alanları:
Nafaka Hakkı ve Yükümlülüğü: Boşanmada nafaka, iki şekilde karşımıza çıkar: eş için yoksulluk nafakası ve çocuklar için iştirak nafakası. Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek kusursuz veya daha az kusurlu eş lehine talep edilebilir. Mahkeme, tarafların mali durumlarını ve kusur oranlarını değerlendirerek, gerekli görürse boşanma sonrasında maddi durumu zayıf kalacak eşe süresiz veya belirli süreli nafaka bağlayabilir. İştirak nafakası ise, velayet kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılması için ödediği nafakadır. Boşanma sonrasında çocuklar genellikle anne veya babadan birinin velayetinde kalır; diğer ebeveyn, çocuğun masraflarına gücü oranında katkı yapmakla yükümlüdür. İstanbul gibi yaşam maliyetinin yüksek olduğu bir şehirde, mahkemeler iştirak nafakası miktarını belirlerken çocuğun eğitim, sağlık, barınma gibi giderlerini ve ebeveynlerin gelir düzeyini göz önünde bulundurur. Boşanma avukatı, müvekkilinin hem nafaka talebini doğru gerekçelendirmesinde hem de karşı taraftan gelen nafaka taleplerine itirazların hazırlanmasında etkin rol oynar.
Velayet Hakkı ve Çocukla İlişim: Çocukların velayeti, boşanma davalarının en hassas konularından biridir. Mahkeme, velayet kararını verirken çocuğun “üstün yararını” gözetir. Genel eğilim, özellikle küçük yaştaki çocukların anne bakımına ve şefkatine daha çok muhtaç olduğu yönünde olduğundan, fiili bir engel yoksa velayetin anneye verilmesi yönündedir. Nitekim Türkiye genelindeki boşanma davalarında çocukların yaklaşık dörtte üçünde velayet anneye verilmektediraa.com.tr. Ancak babanın da çocuğun gelişimi için daha uygun olduğu durumlar olabilir; mahkeme her somut olayı kendi koşullarına göre değerlendirir. Velayet kendisine verilmeyen ebeveyn için mahkeme, çocukla kişisel ilişki (görüşme) takvimi belirler. Örneğin, babaya her ayın belirli hafta sonları ve tatil dönemlerinde çocukla görüşme hakkı verilebilir. Velayet hakkı olan taraf, çocuğun eğitim, sağlık, barınma gibi temel kararlarını alırken sorumluluk taşır ve diğer ebeveyn de bu konularda bilgi alma hakkına sahiptir. Boşanma avukatı, müvekkilinin velayet konusundaki taleplerini güçlü gerekçelerle desteklemeye çalışır (örneğin çocuğun alıştığı düzenin bozulmaması, karşı tarafın yaşam koşullarının çocuğa uygun olmaması gibi hususları vurgular) ve mahkemenin uygun bir kişisel ilişki düzeni kurmasına katkı sunar.
Mal Paylaşımı: Boşanmanın mali sonuçlarından biri de eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesidir. 2002 yılından sonra yapılan evliliklerde yasal mal rejimi “edinilmiş mallara katılma rejimi”dir. Bu rejime göre evlilik boyunca tarafların edindiği mallar kural olarak ortak kabul edilir ve boşanma durumunda yarı yarıya paylaşılır. Kişisel mallar (örneğin evlilik öncesi sahip olunan mal varlığı, miras kalan veya hediye edilen mallar) bu paylaşımın dışındadır. Boşanma aşamasında, taraflardan biri malların paylaşımı konusunda hakkaniyete aykırı durumlar olduğunu düşünüyorsa (örneğin eşinin mal kaçırma girişimleri veya sakladığı varlıklar varsa), ayrı bir mal paylaşımı davası açarak hakkını talep edebilir. Boşanma avukatı, müvekkilinin mal rejimiyle ilgili haklarını gözetir; gerekirse boşanma davasıyla birlikte veya sonrasında mal paylaşımı davası açar, mal varlığı araştırmaları yapar ve adil bir paylaşım için uğraş verir.
Tazminat Hakkı: Boşanmada kusurlu olan taraf, diğer tarafa maddi veya manevi tazminat ödemek durumunda kalabilir. Maddi tazminat, boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri zarar gören (örneğin evlilik devam etseydi elde edilecek maddi imkanları kaybeden) kusursuz veya daha az kusurlu eşin, kusurlu taraftan talep edebileceği bir tazminat türüdür.. Manevi tazminat ise, boşanmaya neden olan olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın duyduğu üzüntü ve manevi zararın karşılığı olarak, kusurlu diğer eşten talep ettiği tazminattır. Örneğin, eşinin kendisine şiddet uygulaması veya onu aldatması nedeniyle onuru zedelenen bir kişi, manevi tazminat isteme hakkına sahiptir. Tazminat miktarını hakim, tarafların ekonomik durumunu ve kusur derecelerini dikkate alarak takdir eder. Boşanma avukatı, müvekkilinin lehine tazminat talebi varsa bunu hukuki dayanaklarıyla ortaya koyar; aleyhe bir tazminat talebi varsa bunun haksız veya aşırı olduğunu mahkemeye izah eder.
Soyadı ve Kişisel Durum: Boşanma gerçekleştiğinde, Türk Medeni Kanunu’na göre kadın, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Ancak kadın, iş veya sosyal hayatında evlilik soyadı ile tanınırlık kazanmışsa ve bu soyadını kullanmakta menfaati varsa, kendi kızlık soyadıyla birlikte eski eşinin soyadını taşımak için mahkemeden izin talep edebilir. Bu husus, genellikle ayrı bir dava veya talep konusu yapılır ve eski eşin soyadının kullanılmasının karşı tarafa bir zararı olmaması şartına bağlıdır. Boşanmayla birlikte taraflar medeni durum olarak “bekâr” statüsüne geri dönerler. Boşanma ilamı kesinleştikten sonra, nüfus kayıtları güncellenmeli ve kimlik belgeleri yenilenmelidir.
Boşanma Sürecinde Psikolojik Destek ve İletişim
Boşanma, hukuki yönünün yanı sıra derin bir psikolojik etki de yaratır. Evlilik birliğinin sona ermesi, taraflarda üzüntü, öfke, kaygı, belirsizlik gibi yoğun duygulara yol açabilir. Bu süreçte profesyonel hukuki destek kadar, gerektiğinde profesyonel psikolojik destek almak da önemlidir. Bir terapist veya aile danışmanı ile görüşmek, boşanma kararıyla başa çıkmayı ve sonrasına hazırlanmayı kolaylaştırabilir. Özellikle çocuklu ailelerde, çocukların bu süreci en az hasarla atlatabilmesi için ebeveynlerin bilinçli tutumu ve gerekirse bir pedagog veya çocuk psikoloğu desteği almak yararlı olabilir.
Boşanma avukatı, müvekkiliyle iyi bir iletişim kurarak aslında bir nebze danışmanlık görevi de üstlenir. İyi bir avukat, müvekkilinin duygusal zorlanmalarını anlar ve onu sakin, kontrollü ve rasyonel tutmaya çalışır. Çünkü duyguların çok yoğun olması, hukuki süreçte yanlış adımlar atılmasına yol açabilir. Örneğin öfkeyle hareket ederek karşı tarafa tehdit içerikli mesajlar göndermek veya ani kararlarla evi terk etmek gibi davranışlar davada aleyhinize sonuçlar doğurabilir. Avukatınız, sürecin hukuki gerçeklerini ve olası sonuçlarını size hatırlatarak beklentilerinizi yönetmenize yardımcı olur; duygusal açıdan da soğukkanlı kalmanız için sizi yönlendirir.
Psikolojik destek alan kişiler, boşanma sürecine daha sağlıklı yaklaşabilirler. Kimi zaman çiftler boşanma kararı aldıklarında ortak olarak aile terapisine başvurup medeni bir ayrılık ortamı sağlamayı hedeflerler. Bu tür yaklaşımlar, özellikle çocuklar varsa anne-babanın ileride birlikte üstleneceği ebeveynlik rolü için işbirliği yapabilmelerine zemin hazırlar. Unutulmamalıdır ki boşanma, eşlerin karı-koca ilişkisini bitirir ancak anne-baba rolleri ömür boyu devam eder. Bu nedenle, boşanma sürecinde iletişim kanallarını tamamen kapatmamak, mümkün olduğunca saygılı ve yapıcı bir diyalog sürdürmek uzun vadede herkesin yararına olacaktır.
Profesyonel Danışmanlık ve Hukuki Destek Hizmetleri
Boşanma sürecinde bir avukattan alınacak hukuki danışmanlık, atılacak adımların doğru planlanması için kilit önemdedir. İstanbul’da faaliyet gösteren bir hukuk ofisi olarak, müvekkillerimize sürecin en başından itibaren kapsamlı danışmanlık ve temsil hizmetleri sunmaktayız. Boşanma kararının henüz düşünce aşamasında olduğu durumlarda bile, bir avukatla yapılacak ön görüşme pek çok soruya açıklık getirir ve bireylerin haklarına dair farkındalık kazanmasını sağlar.
Profesyonel hukuk yaklaşımımız çerçevesinde verdiğimiz başlıca danışmanlık ve destek hizmetleri şunlardır:
Önleyici Hukuki Danışmanlık: Evliliğinde sorunlar yaşayan bireyler, boşanma kararı almadan önce de bizlere danışarak olası hukuki sonuçlar hakkında bilgi edinebilir. Bu sayede, örneğin evi terk etme, çocukları alıkoyma gibi fevri adımlar atarak kendi durumunu zora sokmasının önüne geçilir. Avukatlarımız, müvekkillerine mevcut durumlarını hukuk diliyle analiz eder; boşanma gerçekleşirse nelerin değişeceğini, hak ve yükümlülüklerin nasıl olacağını açıklar. Bu bilgiler ışığında bireyler daha bilinçli karar verebilir.
Boşanma Süreci Yönetimi: Boşanma davası açmaya karar veren müvekkillerimiz için, davanın stratejisini belirleyip süreci başından sonuna kadar planlıyoruz. Anlaşmalı boşanma imkânı varsa, müvekkil ve karşı tarafla iletişim kanallarını açık tutarak müzakere yoluyla en hızlı ve avantajlı çözüme ulaşmaya çalışıyoruz. Çekişmeli bir süreç kaçınılmazsa, her duruşma öncesinde müvekkilimizi bilgilendiriyor, hangi belgelerin sunulacağı, hangi tanıkların dinleneceği gibi konularda hazırlığımızı yapıyoruz. Dava sürecinde ortaya çıkabilecek beklenmedik gelişmelere (örneğin karşı tarafın yeni bir iddia öne sürmesi gibi) karşı da hazır olup hızlı tepki verebiliyoruz.
Müzakere ve Arabuluculuk Desteği: Her ne kadar Türk hukukunda boşanma davalarında arabuluculuk zorunlu değilse de (aile hukukunda arabuluculuk daha çok malî talepler için kullanılabilir), taraflar dilerse özel arabulucular aracılığıyla anlaşmaya varabilirler. Hukuk ofisimiz, müvekkillerimizin çıkarlarını koruyarak anlaşma zemini oluşabilecek durumlarda müzakere süreçlerini yönetir. Uzlaşma görüşmelerinde, yılların verdiği deneyimle, tarafların ortak paydada buluşabileceği yaratıcı çözümler üretmeye çalışıyoruz. Örneğin mal paylaşımında takas formülleri, nafaka konusunda kademeli ödeme planları gibi esnek yaklaşımlar önerebiliriz.
Belgelerin ve Delillerin Hazırlanması: Profesyonel ekibimiz, boşanma davası için gereken bütün evrakları eksiksiz ve doğru şekilde hazırlamaya özen gösterir. Boşanma dilekçesi ve anlaşmalı boşanma protokolü gibi kritik belgelerde hiçbir ayrıntının atlanmamasını sağlıyoruz. Ayrıca müvekkilimizin lehine olabilecek delilleri tespit edip mahkemeye sunma konusunda da titizlikle çalışıyoruz (örneğin şiddet iddiası varsa hastane raporu, maddi gelire ilişkin iddialar varsa banka kayıtları gibi).
Mahkeme Temsili ve Sonrası: Dava duruşmalarında müvekkilimizi en iyi şekilde temsil ediyor, hakimin dikkatine sunulması gereken noktaları güçlü bir biçimde vurguluyoruz. Karar sonrası süreçte de hizmetimiz devam ediyor: boşanma kararı kesinleştikten sonra nüfus kaydının güncellenmesi, tazminat veya nafaka tahsilatı, velayet düzenlemesinin hayata geçirilmesi gibi konularda müvekkillerimizi yönlendiriyoruz. Gerekirse icra yoluyla nafaka tahsili veya velayet hükümlerine uymayan tarafa karşı hukuki işlemler gibi ek süreçlerde de yanınızda oluyoruz.
Hukuk büromuzun profesyonel yaklaşımı, her bir müvekkilin durumuna özel ilgi göstermeyi içerir. Boşanma sürecinde “herkese uyan tek bir çözüm” yoktur; bu nedenle her davayı kendi özelinde değerlendirerek en uygun stratejiyi belirliyoruz. Müvekkillerimizle kurduğumuz şeffaf ve güvene dayalı iletişim sayesinde, onların beklentilerini anlıyor ve hukuk çerçevesinde elde edilebilecek en iyi sonuca ulaşmak için çalışıyoruz.
Boşanma Davalarında Sık Yapılan Hatalar
Boşanma süreci karmaşık ve stresli olduğundan, taraflar bazen hata yapmaya meyilli olabilir. İşte boşanma davalarında bireylerin sıklıkla yaptığı hatalar ve bunlardan kaçınmanın önemi:
Avukatsız Hareket Etmek: Boşanma davasını kendi başına yürütmeye çalışmak veya internetten bulunan dilekçe örnekleriyle ilerlemek büyük risk taşır. Hukuki prosedürlerde yapılacak küçük bir hata (örneğin dava dilekçesinde önemli bir talebi unutmak, sürelere riayet etmemek) telafisi zor sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle, sürecin başından itibaren deneyimli bir boşanma avukatı ile çalışmamak ciddi bir hata olabilir.
Çocukları Çatışmaya Dâhil Etmek: Ebeveynler arasındaki anlaşmazlık ne olursa olsun, çocukların psikolojik olarak yıpranmaması öncelikli olmalıdır. Bazı ebeveynler, çocuğu diğerine karşı koz olarak kullanma, onu göstermeme veya sevgisini kazanmak için aşırı hediyeler verme gibi hatalı tutumlar sergileyebilir. Bu davranışlar hem çocuğa zarar verir hem de mahkeme tarafından da olumsuz değerlendirilir. Örneğin, sırf eşini cezalandırmak için çocuğu diğer ebeveynle görüştürmemek, velayet davasında aleyhinize bir durum oluşturabilir.
Mal Kaçırma veya Gizleme Girişimleri: Boşanma sürecinde kimi eşler, mal paylaşımından kaçınmak için mallarını üçüncü kişilere devretme, banka hesaplarını boşaltma gibi yollara başvurabiliyor. Ancak mahkemeler bu tür girişimleri tespit ettiğinde yapılan işlemleri muvazaalı (danışıklı) kabul ederek hakkaniyete uygun kararlar verebiliyor. Mal kaçırma girişimleri hem davayı uzatır hem de kişinin güvenilirliğini zedeler. En doğrusu, edinilmiş malların adil paylaşımına açık olmak ve avukat tavsiyesiyle hareket etmektir.
Duygusal Karar Vermek: Boşanma, duygusal yönü ağır basan bir süreçtir ancak hukuki adımlar atılırken mümkün olduğunca rasyonel kalmak gerekir. Öfkeyle veya intikam duygusuyla hareket ederek gerçekçi olmayan taleplerde bulunmak (örn. aşırı miktarda nafaka ya da tazminat istemek) davanın seyrini olumsuz etkileyebilir. Aynı şekilde, sırf dava bir an önce bitsin diye hakkından feragat etmek de ileride pişmanlığa yol açabilir. Bu dengeyi sağlamak için avukatınızın önerilerine kulak verip stratejik düşünmek önemlidir.
İletişim Kazaları: Boşanma sürecinde eşler arasındaki doğrudan iletişim genellikle gergin olabilir. Tartışma esnasında atılan tehdit içerikli mesajlar, sosyal medyada yapılan hakaretamiz paylaşımlar daha sonra davada aleyhinize delil olarak sunulabilir. Bu nedenle iletişim kurarken dikkatli olmak, mümkünse yazılı iletişim yerine avukatlar aracılığıyla iletişimi sürdürmek hataların önüne geçer. Unutulmamalıdır ki boşanma davasında tarafların mahkemeye sunduğu tüm iletişim kayıtları titizlikle incelenebilir.
Gerçekleri Gizlemek: Mahkeme önünde doğru olmayan beyanlar vermek veya önemli bir gerçeği saklamak ciddi bir hatadır. Örneğin, gelirini az göstermek için sigortasız çalışmak ya da mal varlığını gizlemek gibi davranışlar hem suç teşkil edebilir hem de ortaya çıktığında güvenilirliğinizi tamamen sarsar. Hakim, dürüst olmadığını düşündüğü tarafa karşı kararlarında daha ihtiyatlı yaklaşabilir. Bu nedenle boşanma sürecinde her bilgiyi avukatınızla paylaşmalı ve yasal olmayan yollara başvurmamalısınız.
Boşanma ile İlgili İstatistikler ve Gerçekler
Boşanma konusunda farkındalığı artırmak adına Türkiye’den ve dünyadan bazı ilgi çekici istatistikler ve gerçekler şöyledir:
Türkiye’de Boşanma Sayıları: Ülkemizde her yıl on binlerce çift boşanıyor. 2022 yılında yaklaşık 182 bin çift boşanmışken, 2023 yılında bu sayı %5,8 oranında azalarak 171.881’e geriledi. Ancak 2024 yılında boşanma sayılarında tekrar artış yaşandığı ve 187 binin üzerinde boşanma ile rekor seviyeye ulaşıldığı bildirildi. Bu dalgalanmaların nedenleri arasında sosyo-ekonomik koşullar, pandemi etkileri ve yasal düzenlemeler gibi çeşitli unsurlar yer alıyor.
Evlilik Süresine Göre Boşanmalar: Boşanmalar en çok evliliğin ilk yıllarında görülüyor. İlk 5 yıl içinde gerçekleşen boşanmalar, toplam boşanmaların üçte birinden fazlasını oluşturuyor. Özellikle evliliğin ilk yılı içinde dahi boşanma yaşanabiliyor (2023’te evliliğinin 1. yılını doldurmadan boşanan 14.939 çift vardı. Öte yandan 20 yıl ve üzeri evliliklerde de boşanmalar yok değil; uzun süreli evliliklerin de risk altında olduğunu gösteren veriler mevcut. 20 yılını aşmış evliliklerde 2023 yılında 30 binden fazla boşanma gerçekleşmesi, “boşanma yaşı”nın sadece genç çiftlerle sınırlı olmadığını ortaya koyuyor.
Coğrafi Dağılım: Türkiye’de bölgeler arasında boşanma oranlarında farklılıklar var. En yüksek boşanma hızı (kaba boşanma oranı) Ege Bölgesi’nde görülüyor; İzmir binde 3,05 ile bu alanda ilk sırada yer almaktaaa.com.tr. Bunu binde 2,94 ile Antalya, binde 2,80 ile Karaman takip ediyor. Boşanma oranının en düşük olduğu iller ise Hakkari (binde 0,36) ve Bayburt (77 boşanma ile toplam sayı olarak en az) olarak kaydedilmiştir. İstanbul, toplam boşanma sayısı bakımından en yüksek il olsa da (2023’te 33.297 boşanma, nüfusuna oranla değerlendirildiğinde boşanma hızı konusunda orta sıralarda yer almaktadır.
Çocuklu Boşanmalar: Boşanma süreçlerinin önemli bir kısmı çocuklu aileleri kapsamaktadır. 2023 yılında boşanan çiftlerin yaklaşık %60’ının en az bir çocuğu bulunmaktaydı ve boşanmalar sonucunda 171.213 çocuk velayet kararıyla anne veya babasıyla yaşamaya devam etmiştir. Mahkemeler, boşanma esnasında çocukların durumunu ayrı bir başlık altında ele alır; gerektiğinde pedagog ve sosyal hizmet uzmanlarının yer aldığı incelemeler yaptırarak çocuğun menfaatine en uygun kararı vermeye çalışır.
Boşanmaların Nedenleri: Ülkemizde boşanmaların en yaygın nedeni “geçimsizlik” (şiddetli geçimsizlik) olarak ifade edilen, evlilik birliğinin temelinden sarsılması halidir. İstatistiksel olarak zina, terk, akıl hastalığı, kötü muamele gibi özel sebeplere dayanan boşanmalar toplam içinde daha az yaygın ancak yine de önemli bir yer tutmaktadır.Bu durum, çoğu boşanmanın tek bir olaydan ziyade uzun süreli uyumsuzluk ve çatışmaların sonucu olduğunu göstermektedir.
Dünya Genelinde Boşanma: Dünya ülkeleri arasında boşanma oranları kültürel ve yasal farklılıklara göre oldukça değişkendir. Örneğin, Avrupa ülkelerinde her iki evlilikten biri boşanmayla sonuçlanabilirken, bazı Asya ve Orta Doğu ülkelerinde boşanma oranları çok daha düşüktür. Dünya genelinde en yüksek boşanma oranına sahip ülkeler arasında Rusya ve ABD gibi ülkeler sayılabilirken, boşanmanın tamamen yasak olduğu Filipinler gibi ülkelerde oran neredeyse sıfırdır. Türkiye’nin boşanma oranı ise Avrupa ortalamasının altındadır ancak son yıllarda kademeli bir artış eğilimi göstermektedir.
Bu istatistikler, her ne kadar soğuk veriler gibi görünse de boşanma olgusunun toplumdaki yansımasını anlamak açısından önemlidir. Boşanma avukatı, hem bu verilerin ışığında genel eğilimleri bilir hem de her müvekkilinin durumunun kendine özgü olduğunu unutmadan hareket eder. İstatistiksel olarak yaygın görülen bir durum, sizin davanızda geçerli olmayabilir; bu nedenle avukatınız size özel koşulları ön planda tutarak davanızı yönetecektir.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Soru: Boşanma davası ne kadar sürede sonuçlanır?
Cevap: Boşanma davasının süresi, davanın anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi olduğuna göre değişir. Anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek celsede sonuçlanır ve kararın kesinleşmesiyle birlikte birkaç ay içinde tamamlanmış olur. Çekişmeli boşanma davaları ise delillerin toplanması, tanıkların dinlenmesi gibi aşamalar nedeniyle ortalama 1-2 yıl sürebilir. Tarafların itiraz ve temyiz haklarını kullanması durumunda süreç daha da uzayabilir.
Soru: Boşanma davası açmak için avukat tutmak zorunlu mu?
Cevap: Hayır, Türk hukukunda kişiler davalarını kendi başlarına açabilir ve yürütebilirler. Ancak boşanma gibi hem hukuki prosedürü karmaşık hem de sonucu hayatınızı etkileyecek davalarda bir boşanma avukatı ile çalışmak çok önemlidir. Avukat, hak kaybına uğramamanız, usul kurallarına uygun hareket etmeniz ve dava stresinin azalması için size rehberlik edecektir. Bu sayede süreç daha hızlı ve doğru ilerler.
Soru: Anlaşmalı boşanma şartları nelerdir?
Cevap: Anlaşmalı boşanma için öncelikle evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekir. Eşler, boşanmanın tüm konularında (nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat gibi) tam bir anlaşmaya varmış olmalıdır. Bu anlaşma bir protokol haline getirilip her iki eş tarafından imzalanır. Taraflar birlikte mahkemeye başvurarak veya biri dava açıp diğerinin kabul ettiğini beyan etmesi yoluyla anlaşmalı boşanma talep edebilir. Duruşmada her iki eş de hazır bulunup protokoldeki iradelerini özgürce açıkladıklarında ve hakim de bu anlaşmayı uygun bulduğunda boşanmaya hükmedilir.
Soru: Çocukların velayeti genelde kime verilir? Babalar da velayet alabilir mi?
Cevap: Mahkeme, velayet konusunda kararı verirken çocuğun üstün yararını gözetir. Uygulamada küçük yaştaki çocukların anne bakımına muhtaç olduğu kabul edildiğinden, eğer anne bakımını engelleyecek bir durum yoksa velayet çoğunlukla anneye verilir. Ancak bu bir kural değildir; babanın koşulları çocuğun menfaati için daha elverişliyse (örneğin annenin ağır bir sağlık sorunu varsa veya çocuğa bakamıyorsa) baba da velayeti alabilir. Genç çocuklarda anne, daha büyük ergenlik çağındaki çocuklarda ise çocuğun kendi isteği de göz önünde bulundurulur. Her durumda mahkeme, anne ve babanın maddi manevi koşullarını, çocuğun bakım ve eğitim ihtiyaçlarını değerlendirerek karar verir.
Soru: Boşanmada mal paylaşımı nasıl yapılır?
Cevap: Eşler aralarında özel bir mal rejimi anlaşması yapmadılarsa, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli olur. Buna göre evlilik süresince edinilen mallar kural olarak ortak sayılır ve boşanma anında bu mallar yarı yarıya paylaştırılır. Örneğin evlilikten sonra alınan bir ev veya araba gibi malların değeri, eşit şekilde bölüşülür (pratikte bir tarafın diğerine payına düşen değeri ödemesi şeklinde gerçekleşir). Evlilik öncesi sahip olunan, miras kalan veya bağışlanan malvarlıkları kişisel mal sayılır ve bunlar paylaşım dışıdır. Taraflar mal paylaşımında anlaşamazsa, boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesi davası açılarak mahkemece paylaşım yapılır. Ayrıca taraflar evlenirken mal ayrılığı sözleşmesi imzalamışlarsa, paylaşım o sözleşmeye göre yürütülür.
Soru: Boşanma avukatı ücreti ne kadardır?
Cevap: Boşanma avukatı ücretleri davanın türüne (anlaşmalı mı çekişmeli mi), zorluk derecesine, bulunduğunuz şehre ve avukatın tecrübesine göre değişkenlik gösterebilir. Barolar Birliği’nin belirlediği asgari ücret tarifeleri bulunmakla birlikte, her avukatın ücret politikası farklı olabilir. İstanbul gibi büyükşehirlerde avukatlık ücretlerinin biraz daha yüksek olabileceği söylenebilir. Kimi avukatlar anlaşmalı boşanma davaları için daha makul bir ücret talep ederken, çekişmeli davalarda duruşma sayısı ve emek artacağı için ücret de daha yüksek olabilmektedir. En doğrusu, görüştüğünüz boşanma avukatı ile ücret konusunu en başta netleştirmektir. Avukatınızla bir ücret sözleşmesi yaparak ödeme koşullarını ve kapsamını yazılı hale getirmeniz önerilir.
Soru: Eşim boşanmak istemezse ne yapabilirim?
Cevap: Eşlerden birinin boşanmak istememesi, davanın açılamayacağı anlamına gelmez. Siz boşanma konusunda kararlıysanız ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına dair geçerli sebepleriniz varsa (örneğin ciddi geçimsizlik, şiddet, sadakatsizlik gibi), boşanma davası açabilirsiniz. Mahkeme, tek taraflı açılan boşanma davasında delillere bakarak evliliğin devamının mümkün olup olmadığına karar verir. Eşiniz boşanmayı reddettiğini beyan etse bile, eğer evlilik birliği çekilmez hale gelmişse hakim boşanmaya hükmedebilir. Bu süreçte davanın sağlam gerekçelere dayanması ve delillerle desteklenmesi önem taşır; dolayısıyla bir boşanma avukatı ile bu süreci yürütmeniz başarılı sonuç alma ihtimalinizi artırır.
Soru: Boşanma davası nerede (hangi mahkemede) açılır?
Cevap: Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesi veya eşlerin son altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Örneğin, eşinizle son altı aydır İstanbul’da birlikte yaşıyorsanız İstanbul’daki aile mahkemeleri yetkilidir. Eşlerden biri başka bir şehirde yaşıyorsa, davayı orada açma seçeneği de vardır. Genelde davayı açacak taraf, kendi bulunduğu yerde davayı açmayı tercih eder. Yetki itirazı olmadığı sürece, davanın açıldığı yer mahkemesi yargılamaya devam eder. İstanbul’da hem Anadolu hem Avrupa yakasında çeşitli aile mahkemeleri bulunur; dava başvurusunda bulunduğunuzda sistem otomatik olarak nöbetçi aile mahkemesine tevzi yapacaktır.
Sonuç: Profesyonel Destek ile Güvenli Adımlar
Boşanma kararı, hayatınızın en önemli dönüm noktalarından biri olabilir. Bu süreci hem duygusal hem hukuki boyutlarıyla sağlıklı bir şekilde atlatmak için doğru adımları atmak gerekir. İstanbul gibi hareketli ve büyük bir şehirde boşanma avukatı desteğiyle yol almak, sizi olası pek çok hatadan koruyacak ve haklarınızın savunuculuğunu üstlenecektir. Profesyonel bir boşanma avukatı; yasal haklarınızı titizlikle gözetirken aynı zamanda sürecin getirdiği stresi azaltmanıza da yardımcı olur.
Unutmayın ki her boşanma davası kendi koşulları içinde değerlendirilir ve her ailenin dinamiği farklıdır. Bu rehberde ele alınan Marmara Bölgesi ve İstanbul özelindeki bilgiler, genel bir çerçeve sunmakla birlikte sizin durumunuzun detayları için uzman bir gözle değerlendirme şarttır. Eğer boşanma sürecine girmeyi düşünüyorsanız veya bu süreçte iseniz, alanında deneyimli bir İstanbul boşanma avukatı ile görüşerek durumunuzu anlatmanız ve bir yol haritası belirlemeniz en doğru başlangıç olacaktır.
Hayatın bu zorlu döneminde, hukuki haklarınızı etkin şekilde kullanmak ve yeni bir başlangıca emin adımlarla yürümek sizin elinizde. Doğru rehberlik ve uzman desteğiyle, boşanma sürecini en az zararla ve ileride pişmanlık duymayacağınız bir şekilde tamamlayabilirsiniz. Eğer aile hukuku ve boşanma konusunda sorularınız varsa, hukuk ofisimizle iletişime geçmekten çekinmeyin. Deneyimli ekibimiz, bu süreçte yanınızda olmaktan ve size yardımcı olmaktan memnuniyet duyacaktır.