Estetik Cerrahi Müdahalelerde Hekim ve Kurumsal Sağlık Hizmetinin Hukuki ve Tazminî Sorumluluğu
Estetik Cerrahi Müdahalelerde Hekim ve Kurumsal Sağlık Hizmeti Sağlayıcısının Hukuki ve Tazminî Sorumluluğu
1. Estetik Cerrahinin Hukuki Mahiyeti: Tedavi Hizmeti mi Eser Taahhüdü mü?
Estetik cerrahi, genel tıp pratiği içerisinde kendine özgü bir yer işgal eden, çoğu zaman fonksiyonel iyileştirmeden ziyade bireyin görünümünü ve estetik algısını hedefleyen müdahaleler bütünüdür. Bu niteliğiyle estetik cerrahi, klasik tıbbi müdahalelerden ayrılarak farklı bir sözleşme rejimine tabi olmaktadır. Özellikle Türk Borçlar Kanunu’nun eser sözleşmesine ilişkin hükümleri, estetik cerrahiyi yalnızca bir özen borcuna değil, aynı zamanda bir sonuç taahhüdüne bağlamaktadır. Yargıtay kararlarında da bu yaklaşım istikrarlı bir şekilde benimsenmekte, hekimden yalnızca mesleki dikkat değil, taahhüt ettiği sonucun gerçekleşmesini sağlaması da beklenmektedir.
2. Hekimin Hukuki Sorumluluğu: Yükümlülüklerin Kapsamı ve Sınırları
2.1. Aydınlatılmış Onam ve Bilgilendirme Yükümlülüğü
Hasta haklarının temel taşlarından biri olan aydınlatılmış onam, özellikle estetik cerrahi müdahalelerde kritik bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, hekim; yapılacak işlemin niteliği, süresi, başarı ihtimali, oluşabilecek komplikasyonlar, alternatif tedavi yöntemleri ve estetik müdahalenin beklenen sonucu hakkında hastayı ayrıntılı şekilde bilgilendirmelidir. Bilgilendirme yükümlülüğü soyut değil, kişiselleştirilmiş, açık ve anlaşılır biçimde gerçekleştirilmelidir. Eksik ya da yanıltıcı bilgilendirme, hastanın rızasının geçersizliğine yol açar ve hekimin kusursuz sorumluluğunu doğurur.
2.2. Malpraktis Kapsamında Tıbbi Hatanın Unsurları
Estetik cerrahiden doğan zararların önemli bir bölümü, hekim hatasından değil, hasta beklentisi ile elde edilen sonucun örtüşmemesinden kaynaklanmaktadır. Ancak, tıp biliminin güncel ve kabul görmüş normlarına aykırı bir uygulama yapıldığında, bu durum malpraktis olarak değerlendirilir. Örneğin:
Estetik açıdan simetri sağlayamamak,
Operasyon sonrası doku nekrozu,
Yüz bölgesinde kalıcı deformasyon,
Gerekli postoperatif bakımın ihmal edilmesi,
Operasyonun alan dışı bir uzman tarafından gerçekleştirilmesi, bu bağlamda hekim açısından hukuki sorumluluk doğurur.
2.3. Sonuç Taahhüdü ve Eser Sözleşmesine Dayalı Sorumluluk
Estetik cerrah, kimi durumlarda yalnızca özen göstermekle değil, sonuç vaat etmekle yükümlü olur. Bu durum, hasta ile hekim arasında "esere dayalı ilişki" kurulduğunda ortaya çıkar. Hekim, bu taahhüt ettiği estetik sonucu sağlayamamışsa, kusuru olmasa dahi TBK m. 112 kapsamında sorumlu tutulabilir. Bu sorumluluk türü, objektif imkânsızlıklar dışında taahhüdün yerine getirilmemesini kabul etmemektedir.
3. Sağlık Kurumlarının Hukuki ve Tazminî Sorumluluğu
3.1. Yardımcı Kişi Sorumluluğu ve Kurumsal Bağ
Özel hastaneler, bünyelerinde çalışan hekimlerin kusurlarından dolayı hastaya karşı TBK m.116 çerçevesinde sorumludur. Zira hasta ile sağlık hizmeti sunucusu arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi kurulur. Hekimin işlemine dair sorumluluk da bu sözleşmeye dayanarak hastaneye yüklenebilir.
3.2. Organizasyonel Kusurların Sorumluluğu
Kurumsal sağlık kuruluşları yalnızca tıbbi işlemlerden değil; hizmetin yürütüldüğü ortam, araç-gereç yeterliliği, sterilizasyon koşulları ve personel nitelikleri gibi organizasyonel unsurlardan da sorumludur. Bu kapsamda:
Operasyon sırasında yeterli hijyenin sağlanamaması,
Tıbbi cihazların arızalı olması,
Acil müdahale altyapısının eksikliği,
Eğitim düzeyi yetersiz yardımcı personel, hastanenin doğrudan kusuruyla ilişkilendirilebilir.
4. Tazminat Rejimi: Maddi ve Manevi Talepler
4.1. Maddi Tazminat Talepleri
Hastanın estetik cerrahi nedeniyle uğradığı fiziksel ve ekonomik zararlardan kaynaklanan talepler şunlardır:
Düzeltici yeniden operasyon masrafları,
Kazanılmış mesleki gelirin azalması veya kaybı,
Tedaviye bağlı ulaşım, ilaç ve refakat giderleri,
Operasyon sonrası bakım ve rehabilitasyon giderleri.
4.2. Manevi Tazminat Talepleri
Estetik sonuçların başarısızlığı, bireyin psikolojik dünyasında ciddi etkiler bırakabilir. Mahkemeler, aşağıdaki gerekçelere dayanarak manevi tazminata hükmeder:
Dış görünüşe bağlı toplumsal ilişkilerde zedelenme,
Sosyal yaşamdan geri çekilme,
Öz güven kaybı,
Depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu belirtileri.
Manevi tazminatın takdirinde mahkemeler; hastanın sosyal statüsü, yaş, meslek, psikolojik zarar düzeyi ve hekimin kusur oranını dikkate alır.
5. Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler
Genel zamanaşımı süresi Türk Borçlar Kanunu m.146 uyarınca 5 yıldır.
Ceza soruşturması açılması halinde ceza zamanaşımı süresi uygulanır.
Zararın öğrenilmesinden itibaren 2 yıl içinde dava açılmaması, hak kaybına yol açar.
6. Yargı Yoluna Başvuru ve Usul
Özel sağlık kuruluşlarına ve serbest çalışan hekimlere karşı açılacak davalarda görevli mahkeme: Asliye Hukuk Mahkemesi.
Kamu hastanelerinde yapılan müdahalelerde görevli yargı yeri: İdare Mahkemesi.
Cezaî sorumluluk gerektiren vakalarda başvuru yeri: Cumhuriyet Başsavcılığı.
Sonuç ve Akademik Değerlendirme
Estetik cerrahi, hasta-hekim ilişkisinin klasik sınırlarının ötesinde; estetik beklentilerin, öznel tatmin ölçütlerinin ve psikolojik hassasiyetlerin ön planda olduğu bir uygulama alanıdır. Bu bağlamda, gerek hekimin özen yükümlülüğü gerekse hastanelerin organizasyon sorumluluğu oldukça geniş yorumlanmakta; hasta haklarının daha güçlü biçimde korunması sağlanmaktadır. Estetik müdahale öncesinde aydınlatma ve rıza süreçlerinin doğru yürütülmesi, sonucun sözleşmesel taahhüt sınırında olup olmadığının netleştirilmesi ve malpraktis iddialarının bilimsel denetimle desteklenmesi gerekir. Bu nedenlerle, gerek hekimin korunması gerekse hastanın hak arayışı için sağlık hukuku alanında uzmanlaşmış bir hukukçu rehberliği, hem dava riskini azaltır hem tıbbi uygulamanın güvenliğini artırır.