Estetik Cerrahide Aydınlatılmış Onamın Hukuki Niteliği ve Geçerlilik Şartları

Avukat Bilal ALYAR

a woman holding a basket in a field of tall grass
a woman holding a basket in a field of tall grass

Estetik Cerrahide Aydınlatılmış Onamın Hukuki Niteliği ve Geçerlilik Şartları

Estetik cerrahi müdahalelerinin en temel hukuki dayanaklarından biri, hastanın bilgilendirilmiş ve özgür iradeye dayanan rızasıdır. Tıbbi müdahalelerin hukuka uygunluk kazanabilmesi için Türk hukuk sisteminde hasta rızası aranmaktadır. Bu rıza, yalnızca herhangi bir onay değil; detaylı, bilimsel, anlaşılabilir ve gönüllü bir şekilde verilmiş olan "aydınlatılmış onam"dır. Estetik cerrahide aydınlatılmış onamın önemi, müdahalenin çoğu zaman zorunlu değil, isteğe bağlı olması nedeniyle daha da artmaktadır.

Aydınlatılmış Onamın Tanımı ve Hukuki Temelleri

Aydınlatılmış onam, hastaya yapılacak tıbbi müdahale hakkında yeterli bilgi verildikten sonra, hastanın bu müdahaleye özgür iradesiyle izin vermesidir. Bu hak, Hasta Hakları Yönetmeliği’nde açıkça düzenlenmiş, ayrıca Türk Borçlar Kanunu ve Anayasa’nın kişi dokunulmazlığına ilişkin hükümleriyle de desteklenmiştir.

Estetik cerrahinin niteliği gereği, bu tür müdahalelerde sadece genel bilgi verilmesi yeterli görülmemekte; işlem süreci, riskleri, komplikasyonlar, alternatif yöntemler, iyileşme süreci ve işlemin başarısız olma ihtimali açıkça anlatılmalıdır.

Geçerli Bir Aydınlatılmış Onam İçin Gerekli Şartlar

Estetik cerrahi işlemlerinde geçerli bir aydınlatılmış onam için aşağıdaki kriterlerin yerine getirilmesi gerekir:

  • Bilginin Açıklığı: Tıbbi terimlerden uzak, hastanın anlayabileceği açık ve sade bir dil kullanılmalıdır.

  • İçeriğin Kapsamı: İşlemin tıbbi ve estetik yönleri, potansiyel riskler, komplikasyon olasılığı ve alternatif yöntemler ayrıntılı olarak açıklanmalıdır.

  • Zamanında Verilme: Müdahaleden hemen önce değil, düşünme ve karar verme süreci tanınarak, makul bir süre önce yapılmalıdır.

  • İrade Özgürlüğü: Hasta baskı altında bırakılmadan, kendi özgür iradesiyle karar vermelidir.

  • Yazılı Belgelendirme: Aydınlatma sözlü olarak yapılmış olsa bile, mutlaka yazılı belge ile kayıt altına alınmalıdır.

Bu koşulların eksikliği, hekimin hem sözleşmesel hem de haksız fiil sorumluluğunu doğurabilir.

Uygulamadaki Eksiklikler ve Hekimin Sorumluluğu

Uygulamada aydınlatılmış onam sürecinde sıkça karşılaşılan problemler şunlardır:

  • Standart formların her hastaya aynı şekilde sunulması,

  • Bilgilendirmenin sadece hemşire veya asistan tarafından yapılması,

  • Yazılı belge alınmasına rağmen, sözlü açıklamanın yapılmaması,

  • Bilgilendirme sürecinin dijital ortamda kaydedilmemesi,

  • Yabancı hastalara kendi dillerinde bilgi verilmemesi.

Bu gibi durumlarda, bilgilendirme yükümlülüğünün yalnızca şeklen yerine getirilmiş olması hekimin hukuki sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Onam sürecinin şeffaf, kapsamlı ve kişiye özgü bir biçimde yürütülmesi zorunludur.

Dijital Onam Süreçleri ve Gelecek Uygulamalar

Yeni teknolojiler, dijital onam sistemleri üzerinden video bilgilendirme, interaktif onay mekanizmaları ve dijital imza yöntemleri ile bilgilendirme sürecini şeffaflaştırma imkânı sunmaktadır. Estetik cerrahlar, hastanın bilgilendirme sürecini daha şeffaf, takip edilebilir ve denetlenebilir hâle getirmek amacıyla:

  • Video bilgilendirme sistemleri,

  • Elektronik onay platformları,

  • Çok dilli dijital bilgilendirme modülleri kullanarak hem hukuki hem etik sorumluluklarını daha güçlü şekilde yerine getirebilir.

Estetik cerrahinin hukuka uygunluğu, teknik başarının yanı sıra hastanın aydınlatma sürecinde ne derece şeffaf ve doğru bilgilendirildiğine bağlıdır. Bu nedenle aydınlatılmış onam, yalnızca bir belge değil; hekimin etik sorumluluğunun ve mesleki özen borcunun yazılı teminatıdır.