Estetik Cerrahide Reklam ve Tanıtım Faaliyetlerinin Hukuki Sınırları
Estetik Cerrahide Reklam ve Tanıtım Faaliyetlerinin Hukuki Sınırları
Estetik cerrahinin giderek artan bir talep görmesiyle birlikte, bu alanda faaliyet gösteren hekimlerin ve sağlık kuruluşlarının reklam ve tanıtım faaliyetleri de paralel şekilde çoğalmıştır. Ancak, sağlık hizmeti sunumunda reklam ve tanıtım faaliyetleri, doğrudan ticari faaliyetlere benzemeyen, sıkı kurallara bağlı bir alan olarak hukukî düzenlemelere tabidir. Bu makalede, estetik cerrahinin reklam faaliyetleri bakımından hukuki sınırları, meslek etiği çerçevesinde hangi uygulamaların serbest veya yasak olduğu, Sağlık Bakanlığı’nın ve Reklam Kurulu’nun denetimleri ile yargı kararlarının ışığında ayrıntılı biçimde incelenecektir.
1. Sağlık Hizmetlerinde Reklam Yasağının Dayanağı
Türkiye'de sağlık hizmetlerinde reklam yasağı, temelde 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanunu’na dayanır. Bu kapsamda:
Hekimlerin mesleki faaliyetlerini ticari amaçlı tanıtmaları,
Gerçek dışı bilgi vermeleri,
Kendi hizmetlerini yüceltici, diğer meslektaşları küçük düşürücü ifadeler kullanmaları yasaktır.
Ayrıca, 29.07.2005 tarihli Özel Hastaneler Yönetmeliği ve 15.02.2008 tarihli Sağlık Hizmetlerinde Tanıtım ve Bilgilendirme Faaliyetleri Hakkında Kılavuz da bu alanda önemli düzenlemeler içermektedir. Reklam yasağına rağmen, “bilgilendirme” faaliyetlerine izin verilmekte, bu faaliyetlerin ise tıbbi ve etik kurallar çerçevesinde yapılması şart koşulmaktadır.
2. Estetik Cerrahların Sosyal Medya Kullanımı
Günümüzde estetik cerrahlar başta Instagram, TikTok ve YouTube olmak üzere sosyal medya platformları üzerinden yaygın olarak içerik üretmektedir. Ancak:
Öncesi-sonrası görsellerinin paylaşımı,
Hastaların kimliklerini açık eden görüntü ve yorumlar,
Operasyon sırasında yapılan canlı yayınlar,
Gerçek dışı “mükemmel sonuç” vaatleri, Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde etik ihlâl ve mevzuata aykırılık teşkil etmektedir.
Türk Tabipleri Birliği Disiplin Kurulları ve İl Sağlık Müdürlükleri bu tür paylaşımlar için disiplin soruşturmaları yürütmekte, hekimler uyarı, para cezası, geçici meslekten men gibi yaptırımlarla karşılaşabilmektedir.
3. Rekabet Hukuku ve Haksız Rekabet Unsurları
Estetik cerrahlar ve özel sağlık kuruluşları arasında yaşanan agresif tanıtım yarışı, zaman zaman haksız rekabet hükümlerinin ihlaliyle sonuçlanmaktadır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve devamı maddeleri uyarınca:
Gerçek dışı, abartılı iddialarla kamuoyunu yanıltan reklamlar,
Başka merkez veya hekimleri küçültücü karşılaştırmalar,
Ücret bilgisi üzerinden rekabet yaratma gibi uygulamalar haksız rekabet oluşturur.
Bu tür fiiller nedeniyle mağdur olan meslektaşlar, mahkemeler nezdinde hem tazminat davası hem de durdurma/önleme davaları açabilmektedir.
4. Reklam Kurulu ve Sağlık Bakanlığı Denetimleri
Ticaret Bakanlığı’na bağlı Reklam Kurulu, sağlık alanındaki tanıtım faaliyetlerine ilişkin şikâyetleri değerlendirmekte ve gerektiğinde idari para cezası, durdurma ve düzeltme yaptırımları uygulamaktadır. Özellikle son yıllarda:
Onaysız influencer tanıtımları,
Ünlülerle yapılan etik dışı işbirlikleri,
Google Ads gibi platformlarda öne çıkarılan klinik reklamları, Reklam Kurulu kararlarında sıklıkla ihlal konusu olmaktadır.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, hem ruhsatlı merkezlerin tanıtım faaliyetlerini hem de hekimlerin bireysel içerik üretimlerini denetlemekte, özellikle yabancı hasta odaklı tanıtımlarda çok dilli web sitelerini de kontrol etmektedir.
5. Uluslararası Hukukta Estetik Tanıtımı ve Türkiye ile Karşılaştırma
Amerika Birleşik Devletleri ve bazı Avrupa Birliği ülkelerinde estetik cerrahi tanıtımları Türkiye’ye kıyasla daha serbest olsa da, her ülkede etik kurallar ve hasta mahremiyeti korunmaktadır. Örneğin:
ABD’de The American Society of Plastic Surgeons (ASPS) tarafından belirlenen reklam standartları,
Almanya’da tıbbi reklamları düzenleyen Heilmittelwerbegesetz (HWG) Kanunu, hekimlerin “hizmet satıcısı” gibi davranmalarını sınırlamakta; şeffaflık, doğruluk ve denetim esaslarını öne çıkarmaktadır.
Türkiye, bu alanda Avrupa ortalamasının üzerinde kısıtlamaya sahip olmakla birlikte, artan sosyal medya kullanımı nedeniyle mevzuat uygulamalarında çeşitli zorluklar yaşanmaktadır.
6. Yargı Kararları Işığında Değerlendirme
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, estetik cerrahinin tanıtımı ile ilgili kararlarında genel olarak hekimlerin reklam yasağını ihlâl etmesi halinde bunun “etik ve mesleki sorumluluk” doğurduğunu; ancak doğrudan tazminat yükümlülüğüne yol açmayabileceğini vurgulamıştır. Buna karşılık, etik ihlâlin malpraktis veya hasta aldatması boyutuna ulaşması hâlinde hem disiplin hem de hukukî sorumluluk doğabileceği belirtilmiştir.
Reklam Kurulu kararları ise doğrudan bağlayıcı olup, 2023 yılında sağlık alanında toplam 11 milyon TL’nin üzerinde para cezası uygulanmıştır. Bu cezaların büyük bölümü estetik cerrahi merkezlerine yöneliktir.
Sonuç
Estetik cerrahinin reklam ve tanıtım faaliyetleri, etik ile ticaretin kesiştiği hassas bir alandır. Hekimlerin mesleki duruşlarını korurken, hasta bilgilendirmesi amacıyla şeffaf ve bilimsel tanıtımlar yapmaları esastır. Sağlık Bakanlığı, Reklam Kurulu ve yargı organları, bu çizginin aşılması halinde çeşitli yaptırımlar uygulamaktadır. Dolayısıyla, estetik cerrahi alanında faaliyet gösteren tüm sağlık profesyonelleri, tanıtım faaliyetlerini sadece “etik bir çerçevede bilgilendirme” düzeyinde tutmalı ve sağlık hukukunun reklam sınırlamalarına tam uyum sağlamalıdır.