Kadıköy Boşanma Avukatı ile Boşanma Sürecinde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Avukat Bilal ALYAR

Kadıköy Boşanma Avukatı

Boşanma, evlilik birliğinin mahkeme kararıyla hukuken sona erdirilmesi işlemidir. Türk Medeni Kanunu, ancak kanunda belirtilen sebeplere dayanılarak ve yetkili mahkemece yapılan yargılama sonucunda boşanmaya karar verilebileceğini öngörmüştür. Bu süreç, hukuki olduğu kadar psikolojik ve toplumsal yönüyle de çok hassas bir süreçtir. Nitekim boşanma davası sırasında eşlerin karşılaşacağı nafaka, velayet, mal paylaşımı gibi birçok konu, yalnızca eşleri değil varsa çocukları ve yakın çevrelerini de etkilemektedir. Bu karmaşık süreçte Kadıköy boşanma avukatı, aile hukukunda uzmanlaşmış bir hukukçu olarak müvekkillerine hukuki bilgi ve deneyimiyle rehberlik eder.

"Boşanma avukatı" terimi resmi mevzuatta tanımlanmamış olsa da, halk arasında aile hukuku alanındaki dava ve işlemlere ağırlıklı olarak bakan avukatlar için bu ifade kullanılır. Kadıköy boşanma avukatı tabiri ise, özellikle İstanbul'un Kadıköy bölgesinde faaliyet gösteren ve boşanma davaları konusunda deneyimli avukatları kastetmektedir. Boşanma oranlarının yıllar içinde artış gösterdiği Türkiye'de, bu bölge de aile mahkemelerinin yoğun şekilde boşanma vakalarına sahne olduğu bir bölgedir. Resmi istatistiklere göre 2022 yılında Türkiye genelinde yaklaşık 180 bin çift boşanmıştır. Marmara bölgesi, boşanma hızının özellikle yüksek seyrettiği bölgelerden biridir. Kadıköy ilçesi özelinde de son yirmi yılda yıllık boşanma sayısı iki katına yaklaşmış durumdadır. Bu veriler, boşanmanın bölgede ne kadar yaygınlaştığını gösterirken, Kadıköy boşanma avukatlarına duyulan ihtiyacın da arttığını ortaya koymaktadır.

Boşanma davasına konu olan her olay kendine özgü hukuki problemleri barındırabilir. Örneğin eşlerin çocukları varsa velayet ve çocukla kişisel ilişki düzenlemeleri gündeme gelecektir. Eşlerin malvarlığı varsa, boşanma sonrası mal rejiminin tasfiyesi söz konusu olacaktır. Ayrıca, eşlerden birinin diğerinden maddi veya manevi tazminat talep etmesi de olasıdır. Tüm bu konuların hukuka uygun şekilde yürütülmesi ve tarafların hak kaybına uğramaması için uzman bir boşanma avukatının yardımına ihtiyaç duyulur. Kadıköy boşanma avukatı, hem Türk Medeni Kanunu ve ilgili mevzuata hakimiyeti hem de İstanbul yargı çevresindeki uygulama deneyimi ile müvekkiline bu zorlu süreçte profesyonel destek sağlar.

Boşanma Davasının Yasal Dayanakları ve Sebepleri

Türkiye'de boşanma davaları, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda belirtilen belirli sebeplere dayanmak zorundadır. Eşlerden biri, kanunda sayılan bu hukuki sebeplerden en az birine dayanarak boşanma talebiyle Aile Mahkemesi'nde dava açabilir. Medeni Kanun'un 161 ila 166. maddelerinde düzenlenen boşanma sebepleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Zina (Aldatma): Eşlerden birinin diğerini aldatması durumunda, aldatılan eş bu şekilde bir boşanma sebebine dayanabilir. Kanuna göre, zina fiilinin öğrenilmesinden itibaren 6 ay ve her halükarda fiilin üzerinden 5 yıl geçtikten sonra bu sebebe dayanma hakkı düşer; ayrıca affeden tarafın dava hakkı yoktur.

  • Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış: Eşlerden birinin diğerinin hayatına kast etmesi (canına kastedilmesi) veya ona karşı ağır derecede fena muamele ya da ağır hakaret içeren onur kırıcı davranışta bulunması halinde boşanma davası açılabilir. Bu sebepte de 6 ay ve 5 yıllık hak düşürücü süreler ve affedenin dava hakkının düşmesi kuralı geçerlidir.

  • Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya toplumun ahlaki normlarına ağır aykırı düzenli bir yaşam sürerse ve bu nedenle diğer eşin onunla birlikte hayatını sürdürmesi beklenemez hale gelirse, bu da bir boşanma sebebidir. Bu durumda herhangi bir süre sınırı olmaksızın boşanma davası açılabilir.

  • Terk: Eşlerden birinin evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla diğerini terk etmesi veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi durumunda en az 6 ay süreyle fiili ayrılık meydana gelir ve bu durum devam eder. Terk edilen eş, hâkim veya noter aracılığıyla yapılan ihtarın sonucu beklenip iki ay daha geçtikten sonra boşanma davası açabilir. (Ayrıca, eşin ortak konutu terk etmeye zorlanması veya dönmesinin engellenmesi de hukukî olarak terk sayılır.) Terk sebebiyle boşanmada da 6 ay ve 5 yıllık süre sınırları ve affetme halinde dava hakkının düşmesi geçerlidir.

  • Akıl Hastalığı: Eşlerden birinin, evlilik birliği açısından diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getiren bir akıl hastalığına tutulması ve bu hastalığın tedavi edilemeyeceğinin resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmesi halinde boşanma davası açılabilir.

  • Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması (Şiddetli Geçimsizlik): Evlilik, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu genel sebep, en sık öne sürülen boşanma nedeni olup, taraflar arasındaki çözülmez geçimsizlik durumlarını ifade eder.

Yukarıda sayılan ilk beş sebep, kanunda "özel (mutlak) boşanma sebepleri" olarak düzenlenmiştir. Son sebep olan "evlilik birliğinin sarsılması" ise "genel (nispi) boşanma sebebi" niteliğindedir. Özel sebeplerden birinin ispatı, tek başına boşanma kararı için yeterli kabul edilirken; genel sebeple (TMK m.166/1) açılan davalarda ayrıca bu çekilmezlik durumunun hâkimce de değerlendirilmesi gerekir. Uygulamada açılan boşanma davalarının büyük bölümü, eşlerin geçimsizliğe dayalı olarak genelde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebi üzerinden yürütülmektedir. Eğer taraflar boşanmanın koşulları üzerinde anlaşabilirlerse, kanundaki "anlaşmalı boşanma" hükmü (TMK m.166/3) uyarınca tek celsede dahi evliliğin sona erdirilmesi mümkün olabilmektedir.

Bir boşanma davası açabilmek için, yukarıdaki sebeplerden birine dayanılarak dava dilekçesinin hazırlanması ve yetkili mahkemeye sunulması gerekir. Boşanma davalarında yetkili ve görevli mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri (ikametgahı) veya son altı aydır birlikte oturdukları yer mahkemesi olan Aile Mahkemesi'dir. (Eğer o yerde aile mahkemesi yoksa, Asliye Hukuk Mahkemesi aile mahkemesi sıfatıyla davaya bakar.) Doğru mahkemede dava açmak, yargılamanın sürüncemede kalmaması için çok önemlidir; zira yetkisiz bir mahkemede açılan dava usulden reddedilecek ve süre kaybına neden olacaktır.

Anlaşmalı ve Çekişmeli Boşanma

Hukukumuzda boşanma davaları, usul yönünden anlaşmalı veya çekişmeli olarak iki türdür. Anlaşmalı boşanma, eşlerin evliliğin temelinden sarsıldığı konusunda mutabık olmaları ve boşanmanın bütün hukuki sonucunda (nafaka, tazminat, velayet, mal paylaşımı vb.) uzlaşmış olmaları durumunda uygulanan bir usuldür. Anlaşmalı boşanma yoluna gidebilmek için kanunen evliliğin en az bir yıl sürmüş olması şartı vardır. Eşler, birlikte (veya biri diğerinin davasını kabul ederek) başvurup bir boşanma protokolü hazırlarlar. Bu protokolde, boşanmanın tüm yan sonuçları konusunda (varsa çocukların velayeti, nafaka miktarları, tazminat talepleri, mal bölüşümü gibi) iki taraf da anlaşır ve imza altına alır. Mahkeme, düzenlenen duruşma günü eşlerin bizzat mahkemede hazır bulunup bu anlaşmayı onayladıklarını sözle de teyit etmelerini ister. Hâkim, protokolü ve tarafların iradelerini hukuka uygun bulursa aynı gün boşanma kararını verir. Bu sayede, anlaşmalı boşanma davaları çok kısa sürede (çoğu zaman tek celsede) sonuçlanabilmektedir. Örneğin, İstanbul'da iş yüküne göre değişmekle birlikte, bir anlaşmalı boşanma davasına genellikle dava açıldıktan itibaren birkaç hafta ila birkaç ay içinde duruşma günü verilip karar oluşturulmaktadır.

Eşlerin boşanma ve koşulları üzerinde tamamen anlaşamadığı durumlarda ise çekişmeli boşanma söz konusu olur. Çekişmeli boşanma davalarında davayı açan taraf (davalı eş de karşı dava açabilir) kanunda sayılan boşanma sebeplerinden birine dayanarak ayrılmak istediğini ileri sürer, diğer taraf ise bu iddiaları kabul etmeyebilir veya kendisi de karşı iddialarında bulunabilir. Örneğin eşlerden biri diğerini kusurlu görüp boşanma isterken, diğeri gerçekleri böyle kabul etmeyip boşanmak istemeyebilir; ya da her iki taraf da boşanmaya razı olsa bile nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat gibi konularda anlaşmazlıkları varsa dava çekişmeli yürür. Bu durumda mahkeme, bir yargılama süreci sonunda delilleri değerlendirerek hem boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmemesine hem de boşanmanın ferilerine (yan sonuçlarına) dair bir karar verir. Çekişmeli davalarda taraflar iddialarını ispatlamak için tanık beyanlarına, belgeler ve gerekiyorsa uzman raporlarına başvurabilirler. Bu tür davalarda süreç anlaşmalıya göre daha uzun sürmektedir; örneğin İstanbul gibi büyük bir şehirde çekişmeli bir boşanma davasının ilk derece mahkemesinde tamamlanması yaklaşık 1-2 yılı bulabilir. Dosyanın istinaf veya temyiz incelemesine gitmesi halinde, kesinleşme süreci daha da uzayabilecektir. Buna karşın, çoğu zaman taraflar yargılama sırasında belli konularda uzlaşıp anlaşmalı boşanmaya dönme imkânını da kullanabilmektedir; bu da süreci kısaltan bir unsurdur.

Boşanma Davasının Aşamaları

Bir boşanma davasının yürütülmesi, belirli usulî aşamaları içerir. Dava dilekçesinin hazırlanıp yetkili Aile Mahkemesi'ne sunulmasıyla süreç başlar. Dava dilekçesinde, davacı eş boşanma isteğini, dayandığı hukuki sebebi ve yaşadığı olayları açıklayarak ortaya koyar; ayrıca boşanmanın ferilerine ilişkin taleplerini (velayet, nafaka, tazminat vb.) belirtir. Dilekçe mahkemeye verilirken, kanunen belirlenmiş harç ve gider avansı ödemeleri yapılır; böylece dava açılmış olur. Mahkeme, dilekçeyi diğer eşe (davalıya) tebliğ eder. Tebligatten itibaren yasal süre (genelde iki hafta) içinde davalı eş, cevap dilekçesi vererek iddialara yanıtını sunabilir.

Dilekçelerin karşılıklı verilmesinin ardından mahkeme, bir ön inceleme duruşması günü belirler. Ön inceleme aşamasında hâkim, tarafların iddia ve savunmalarının anlaşılmasını ve taraflar arasında uzlaşılabilecek bir husus olup olmadığını tespit etmeye çalışır. Eğer mümkünse tarafları uzlaştırma girişimi de yapabilir. Anlaşma sağlanamıyorsa, mahkeme hangi konularda uyuşmazlık bulunduğunu ve hangisinin ispatlanması gerektiğini tutanağa bağlar. Bu aşamada ayrıca tarafların sunması gereken delillerin neler olduğu, hangi tanıkların dinleneceği gibi hususlar da netleştirilir. Ön inceleme duruşmasında tarafların iddia ve savunmaları bakımından uyuşmazlık konuları belirlenmiş ve dosya yargılamaya hazır hale gelmişse, mahkeme tahkikat (araştırma) aşamasına geçer.

Tahkikat aşaması, boşanma davasının esasının görüşüldüğü safhadır. Bu aşamada taraflar ileri sürdükleri iddiaları ispatlamak için delillerini sunar. Delil olarak genellikle tanık ifadeleri, yazılı belgeler, gerekiyorsa uzman raporları (bilirkişi incelemeleri) kullanılır. Örneğin, çocuğun velayeti konusunda mahkeme, sosyal hizmet uzmanı incelemesi isteyebilir; veya iddia edilen zina fiilinin ispatı için otel kayıtları, mesaj yazışmaları gibi belgeler sunulabilir. Belirlenen duruşma günlerinde hâkim, tarafları ve tanıkları dinler. Tüm deliller toplandıktan ve beyanlar alındıktan sonra tahkikat biter.

Tahkikat aşaması bitince, sıra davanın karara çıkması safhasına gelir. Mahkeme, toplanan deliller ışığında boşanma talebini ve varsa nafaka, velayet, tazminat gibi talepleri değerlendirerek bir hüküm verir. Hâkim, çoğu durumda boşanmaya ve yan taleplere ilişkin kararını aynı anda açıklar. Örneğin; "Tarafların boşanmasına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba lehine şu kadar kişisel ilişki tesisine, çocuk için aylık şu kadar iştirak nafakası ve davacı eş için şu kadar yoksulluk nafakası ödenmesine, ayrıca davacıya şu miktar manevi tazminat ödenmesine..." gibi. Karar açıklandıktan sonra taraflar tebliğ tarihinden itibaren belirli süre içinde istinaf yoluna başvurma hakkına sahiptir. Eğer taraflar karara itiraz etmezse veya itiraz süreleri sona erdiğinde istinaf/temyiz yoluna başvurulmamışsa ve buralarda karar onanırsa, boşanma kararı kesinleşir. Kesinleşmiş karar, nüfusa işlenir ve böylece evlilik birliği hukuken sona ermiş olur.

Boşanmanın Sonuçları: Velayet, Nafaka ve Mal Paylaşımı

Bir boşanma kararı verilirken, evliliğin sona ermesinin yanı sıra tarafların diğer talepleri ve yasal yükümlülükleri de mahkemece karara bağlanır. Bu kapsamda en önemli konular çocukların velayeti, nafaka ve maddi-manevi tazminat ile mal rejiminin tasfiyesi (mal paylaşımı) meseleleridir.

Velayet: Eğer eşlerin reşit olmayan ortak çocuğu(ları) varsa, mahkeme boşanma kararıyla birlikte velayetin hangi ebeveyne verileceğine de hükmeder. Mevzuatımıza göre velayet tektir ve anne veya babadan birine bırakılır (istisnai olarak ebeveynlerin anlaşması halinde ortak velayet uygulaması son yıllarda gündeme gelmiştir ancak genel kural tek ebeveyndir). Hakim, velayet konusunda karar verirken her şeyden önce çocuğun üstün menfaatini gözetir. Çocuğun yaşı, bakım ve şefkate olan ihtiyacı, ebeveynlerin koşulları, çocuğun mevcut düzeni gibi unsurlar değerlendirilir. Örneğin, çok küçük yaştaki bir çocuğun genelde anne bakımına daha muhtaç olacağı düşünülerek velayetin anneye verilmesi sık rastlanan bir durumdur. Bununla birlikte baba için de kişisel ilişki (görüşme) hakkı tanınır; mahkeme babayla çocuk arasında uygun şekilde görüş günleri belirler (mesela her ayın belli hafta sonu, bayram tatillerinin yarısı vb.). Çocuğun velayeti kendisine verilmeyen taraf, çocuğun bakım ve eğitim giderleri için ekonomik durumuna göre iştirak nafakası (çocuk nafakası) ödemekle yükümlüdür. Bu nafakanın miktarını da boşanma kararında mahkeme belirler.

Nafaka: Boşanma davası sürecinde ve sonrasında, hukuk sistemimiz ekonomik olarak zayıf duruma düşecek eş ve çocuklar lehine nafaka imkanı tanımıştır. Boşanma davası devam ederken hâkim, talep olmasa bile kendiliğinden, daha güçsüz durumda kalacak eş ve çocuklar için tedbir nafakası bağlanmasına karar verebilir. Bu geçici nafaka, dava süresince barınma, geçim gibi temel ihtiyaçları karşılamak içindir. Boşanma gerçekleştikten sonra ise, ekonomik olarak yoksulluğa düşecek eşe, diğer eşten daha ağır kusurlu olmaması kaydıyla süresiz olarak yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilebilir (TMK m.175). Yoksulluk nafakası, nafaka alacaklısı yeniden evlenirse veya taraflardan biri vefat ederse kendiliğinden kalkar; ayrıca nafaka alacaklısı fiilen evli gibi yaşamaya başlarsa ya da mali durumu düzelirse mahkeme kararıyla kaldırılabilir. İştirak nafakası ise yukarıda belirtildiği gibi çocuklar içindir ve çocuk reşit oluncaya kadar devam eder; miktarı çocuğun ihtiyaçları ve anne-babanın mali gücü çerçevesinde belirlenir.

Maddi ve Manevi Tazminat: Boşanma yargılaması sonucunda eğer taraflardan biri diğerine göre daha az kusurlu veya kusursuz ise ve evlilikten kaynaklı bazı maddi çıkarları boşanma yüzünden zedelenmişse, kusurlu taraftan maddi tazminat talep edebilir (TMK m.174/1). Örneğin, eşinin kusurlu davranışları nedeniyle çalışma imkânını kaybetmiş veya evlilik süresince elde etmeyi beklediği bazı ekonomik menfaatleri yitirmiş bir kişi, bu kaybı için para talep edebilir. Ayrıca, boşanmaya yol açan olaylar neticesinde kişisel hakları (onuru, itibarı, psikolojik sağlığı gibi) haksızca zedelenen taraf ise kusurlu eşten manevi tazminat talep edebilir (TMK m.174/2). Mahkeme, tazminat taleplerini tarafların kusur durumuna ve uğranılan zararın niteliğine göre takdir eder; örneğin aldatan bir eşe, diğer eşin onuru zedelendiği için manevi tazminat ödettirilebilir.

Mal Paylaşımı (Mal Rejimi Tasfiyesi): Eşler arasında, evlilik sürerken edinilen malların boşanma halindeki akıbeti ayrı bir hukuki mesele olarak gündeme gelir. Türk hukukunda 2002 yılından beri yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimi olduğundan, aksi sözleşme yoksa evlilik içinde elde edilen çalışma gelirleriyle alınan malvarlıkları üzerinde eşlerin yarı-yarıya hakları söz konusu olabilmektedir. Ancak, bu mal paylaşımının gerçekleşmesi için genellikle ayrı bir mal rejimi tasfiyesi davası açılması gerekir; çünkü boşanma davası sırasında mahkeme kendiliğinden mal bölüşümü yapmaz. Şayet eşler aralarında anlaşıp protokole mal paylaşımını dahil etmişlerse, bu uzlaşma boşanma protokolünün bir parçası olarak hukuki geçerlik kazanabilir. Aksi takdirde, boşanma kesinleştirildikten sonra mal rejiminin tasfiyesine ilişkin dava ayrıca görülmelidir. Bu davada, evlilik içinde edinilmiş malların değerleri hesaplanır ve kanunun öngördüğü oranlarda (genelde yarı yarıya) paylaşım yapılarak bir tarafın diğerine denkleştirme bedeli ödemesi kararlaştırılabilir.

Kadıköy Boşanma Avukatının Önemi

Her ne kadar hukuken boşanma davası açmak için bir avukat tutulması zorunlu değilse de (kişi kendisi de davasını yürütebilir), boşanma avukatının desteği gerek usulî gerek maddi hukuk açısından büyük bir fark yaratmaktadır. Boşanma gibi hayatı önemli ölçüde etkileyen bir kararla yüz yüze kalındığında, deneyimli bir avukatın rehberliğiyle hareket etmek tarafların hak kaybına uğramaması ve sürecin mümkün olduğu kadar hızlı ve doğru şekilde ilerlemesi bakımından çok kritiktir. Kadıköy boşanma avukatı, özellikle İstanbul yargı çevresindeki uygulamaları yakından bildiği için müvekkilini usulî hatalardan koruyabilir; örneğin davanın doğru yerde açılması, dilekçelerin kanuna uygun şekilde yazılması, sürelerin kaçırılmaması gibi kritik konularda profesyonel takiple işleri yürütür.

Ayrıca, boşanma sürecinde taraflar çoğunlukla yoğun bir stres ve duygusal yıpranma içinde olduklarından, kendi haklarını objektif bir gözle savunmakta güçlük çekebilirler. Avukat, müvekkilinin çıkarlarını soğukkanlı ve hukuk zemininde temsil ederek, onun göremeyebileceği riskleri fark eder ve önlem alır. Örneğin, aceleyle boşanmayı sonuçlandırmak isteyen tarafların hazırladığı anlaşmalı boşanma protokollerinde bazen gelecekte doğabilecek hak taleplerini (miras hakları, tekrar dava açma imkânı gibi) farkında olmadan bertaraf eden maddeler olabilmektedir. Bir boşanma avukatı, böyle tuzaklara karşı müvekkilini uyararak, protokol metnini hukukî güvenceye uygun şekilde düzenler. Aynı şekilde, çekişmeli davalarda sunulan delillerin usule uygun olması ve hakim üzerinde bir ikna gücü oluşturması da avukatın maharetine bağlıdır. Deneyimli bir Kadıköy boşanma avukatı, müvekkiline hangi delillerin önem taşıdığını ve nasıl elde edilebileceğini aktararak, davanın başarı şansını yükseltecektir.

Hukuki desteğin yanı sıra boşanma avukatı, müvekkili için bir iletişim köprüsü görevini de üstlenir. Özellikle çekişmeli davalarda eşler arasındaki doğrudan iletişim gerilimli ve yapıcı olmaktan uzaktır; avukatlar aracılığıyla yapılan görüşmeler ise daha resmî ve sakin bir zeminde gerçekleşir. Bu sayede taraflar gereksiz çatışmalara girmeden, hukuki sorunların çözümüne odaklanabilir. Aile hukukunda tecrübe sahibi bir avukat, olası anlaşma yollarını da müvekkili için değerlendirir; bazen çekişmeli başlayan bir davayı görüşmeler sonucu anlaşmalıya dönüştürerek hem tarafların yıpranmasını önler hem de yargı süresini kısaltır. Tüm bu nedenlerle, bir boşanma sürecinde uzman bir avukatın desteğini almak, sonuçta ulaşılacak kararın müvekkil açısından daha adil ve korunmuş olmasını sağlayacak; ayrıca tarafların süreci daha az stresle atlatmalarına yardımcı olacaktır.

Kadıköy Boşanma Avukatı Seçimi (İyi Bir Avukat Nasıl Seçilir?)

Boşanma davanız için doğru avukatı tercih etmek, davanın seyri ve sonucunda kritik öneme sahiptir. Kadıköy veya genel olarak İstanbul bölgesinde boşanma avukatı seçerken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır:

  1. Hukuki İhtiyaçlarınızı Değerlendirin: Öncelikle boşanma sürecinde karşınıza çıkabilecek konuları (mal paylaşımı, çocuk varsa velayet, nafaka, tazminat vb.) belirleyin. Bu, hangi alanlarda uzman bir avukata ihtiyaç duyduğunuzu gösterecektir. Örneğin, eğer yoğun bir mal paylaşımı sorununuz varsa, mal rejimi davalarında tecrübesi olan bir avukat seçmek yararlı olacaktır.

  2. Uzmanlık ve Deneyim Araştırması Yapın: Seçmeyi düşündüğünüz avukatın aile hukuku ve boşanma davaları alanında ne kadar deneyimli olduğunu araştırın. Avukatın mesleki geçmişini, varsa uzmanlık alanını, daha önce benzer davalarda çalışıp çalışmadığını gözden geçirin. İnternet üzerindeki hukuk siteleri veya avukatın kendi web sayfası burada faydalı bilgiler sunabilir. Kadıköy boşanma avukatları arasında seçim yaparken, İstanbul Barosu'na kayıtlı ve aile hukuku tecrübesi olan kişiler olmasına özen gösterin.

  3. Referans ve İtibar Değerlendirmesi: Mümkünse güvendiğiniz tanıdıklarınızdan veya daha önce o avukatla çalışan kişilerden geri dönüş alın. Bir avukatın başarısı ve iş disiplini hakkında başkalarının deneyimleri yol gösterici olabilir. Özellikle aile davaları hassas olduğundan, avukatın güvenilirliği ve gizlilik ilkesine bağlılığı son derece önemlidir.

  4. İlk Görüşmenizi Planlayın: Listelediğiniz birkaç avukatla ön görüşme yapmayı düşünün. İlk görüşmede davanızın özelliklerini kısaca anlatıp avukatın yaklaşımını gözlemleyin. Bu görüşmede şunları sormak faydalıdır: "Boşanma davalarında kaç yıllık deneyiminiz var?", "Benim duruma benzer davalarda stratejiniz ne oluyor?", "Ücret ve masraf politikanız nasıl?" vb. Avukatın bu sorulara verdiği yanıtlar, onun bilgi seviyesini ve yaklaşım tarzını anlamanızı sağlar.

  5. Ücret ve Sözleşme Detaylarını Konuşun: Avukat seçiminde mali koşulların da uyumlu olması gerekir. Görüştüğünüz avukatlara davanız için talep ettikleri yaklaşık ücreti sorun; hangi giderlerin bu ücrete dahil olduğunu, ödeme planını vb. netleştirin. Avukatınızla anlaşma sağladığınızda, yapacağınız vekalet sözleşmesini dikkatlice okuyun. Ücret, taksitlendirme, kapsam, ekstra masraflar gibi tüm noktaların yazılı olarak belirlendiğinden emin olun.

  6. İletişim ve Güven: Avukatınızla iyi bir iletişim kurabileceğinizden emin olun. Boşanma sürecinde avukat-müvekkil arasındaki güven ve iletişim kopukluğu, davanın seyrini olumsuz etkileyebilir. Seçtiğiniz avukat, size her aşamada durumdan haberdar eden, sorularınıza sabırla yanıt veren biri olmalıdır. Kendinizi rahat hissetmediğiniz veya güven duymadığınız bir kişi ile çalışmak uzun vadede sıkıntı yaratabileceğinden, ilk izlenimleriniz de önem taşır.

Kadıköy Boşanma Avukatı Ücreti

Boşanma avukatının alacağı ücret, davanın niteliğine ve kapsamına, avukatın deneyim seviyesine ve harcanacak emeğe göre çok değişkenlik gösterir. Kanunlarımıza göre avukatın ücreti müvekkili ile yapacağı avukatlık sözleşmesi ile serbestçe kararlaştırılabilir, ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirtilen alt sınırların altına düşülemez. Her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından belirlenen bu asgari ücret tarifesi, örneğin 2024 yılı için çekişmeli boşanma davalarında asgari ücreti 17.900 TL olarak belirlemiştir. İstanbul Barosu da her yıl tavsiye niteliğinde, İstanbul için boşanma davalarında uygulanması önerilen ücret tarifesi yayımlar. Bu tavsiye tarifelere göre çekişmeli boşanmalar için önerilen rakamlar oldukça yüksek olabilmektedir (on binlerce TL seviyesinde). Ancak bunlar kesin olarak uyulması gereken değil, yol gösterici nitelikte rakamlardır.

Uygulamada çoğunlukla müvekkil ile avukat, davanın zorluğuna göre makul bir ücret üzerinde anlaşır. Anlaşmalı boşanma davaları genellikle tek celsede bittiğinden ve daha az mesai gerektirdiğinden, ücreti çekişmeli davalara kıyasla daha düşük olur. Çekişmeli boşanmalarda ise davanın süresi uzadıkça ve talep sayısı arttıkça (mesela hem boşanma, hem tazminat, hem nafaka, hem velayet talepleri içeriyorsa) avukatın emeği de artacağından ücret buna göre yükselebilir. Tarafların ekonomik durumu da bazen avukatın ücret belirlerken göz önünde bulundurduğu bir faktördür.

Müvekkil ile avukat arasındaki ücret anlaşması, davanın başında netleşmelidir. Bu, ileride olası anlaşmazlıkları önler ve her iki tarafın beklentilerini netleştirir. Unutulmamalıdır ki, uzman bir boşanma avukatına yapılan ödeme, aslında kişinin geleceğine ve haklarına yapılan bir yatırımdır; avukat yardımı almadan süreci yürütmek, yanlış adımlar nedeniyle daha ciddi maddi kayıplara yol açabilir.

Boşanma Davası Masrafları

Boşanma davalarında, avukat ücreti haricinde mahkemeye ödenmesi gereken yargılama giderleri de vardır. Dava açılırken, dava harcı ve gider avansı mahkeme veznesine yatırılır. Harç, davanın niteliğine göre kanunen belirlenmiş sabit bir tutardır (2025 yılı için boşanma davalarında maktu harç yaklaşık 100 TL civarındadır). Gider avansı ise ileride yapılacak tebligat, posta, bilirkişi ücreti gibi masraflar için peşin alınan bir ödemedir; dava sırasında çoğu durumda takriben birkaç bin TL kadar bir avans istenir. Örneğin, tanık dinlenecekse tanık başı belirli bir tebligat ücreti, varsa bilirkişi incelemesi için ön ödeme bu avansa dahil edilir. 2024 yılı itibariyle, İstanbul'da çekişmeli bir boşanma davası açmak için gerek harç gerek gider avansı toplamında yaklaşık 3.000-4.000 TL civarında bir masrafı dava başlangıcında ödemek gerekmektedir. Anlaşmalı davalarda tanık vb. olmazsa bu masraf biraz daha düşük kalabilir.

Yargılama sürecinde büyük bir harcama kalemi çıkmazsa, genelde dava başında yatırılan bu avans birçok masrafı karşılar. Ancak dava ilerledikçe öngörülmeyen giderler çıkabilir; örneğin, beklenmedik bir bilirkişi incelemesi gerekirse mahkeme ek avans isteyebilir. Dava sonuçlandığında hâkim, yapılan yargılama giderlerini toplayıp haksız veya kusurlu taraftan bunları karşılamasına da karar verebilir. Bu kapsamda, boşanma davasında haklı çıkan taraf, karşı tarafın ödemiş olduğu harç ve giderleri ondan talep edebilir. Ayrıca eğer dava sonunda bir taraf tamamen haksız bulunmuşsa (mesela davacının boşanma talebi reddedilmişse veya davalı hiçbir talebinde haklı bulunmamışsa), mahkeme karşı vekalet ücretine hükmederek, kazanan taraf için yasa gereği belirlenmiş maktu bir avukatlık ücretini kaybeden tarafın ödemesine karar verir. 2025 yılı için boşanma davalarında karşı vekalet ücreti ortalama 20 bin TL dolayındadır. Bu da göz önüne alındığında, davanın haksız tarafı için ek bir mali yük de söz konusu olabileceği unutulmamalıdır.

Özetle, boşanma davası açarken belli bir mahkeme masrafını karşılamak gerekse de (gelir durumu çok düşük olanlar için adli yardım başvurusu yapılarak bu masrafların devletçe karşılanması istenebilir), bu gider avansı davanın sonunda kısmen geri iade de edilebilir veya kaybeden taraftan tahsil edilebilir. Aile mahkemesi ücretleri her sene yeniden belirlendiğinden, güncel rakamları davanızı açmadan önce öğrenmek ve planlı olmak yerinde olacaktır.

Kadıköy Boşanma Avukatına Nasıl Ulaşılır?

Bir boşanma avukatına ulaşmanın en yaygın yolu, bulunduğunuz şehirdeki Baro'nun avukat rehberini kullanmaktır. İstanbul için İstanbul Barosu'nun resmi web sitesinde "Baro Levhası" denilen kısımda tüm avukatların isim ve iletişim bilgileri listelenmektedir. Kadıköy bölgesinde özellikle boşanma davalarıyla ilgilenen bir avukat arıyorsanız, bu listeden adresi Kadıköy veya civarında olan ve çalışma alanı aile hukuku olarak bilinen avukatları belirleyebilirsiniz. Ayrıca günümüzde birçok avukat, kendi uzmanlık alanlarına dair bilgileri paylaşan web sitelerine sahiptir; internet arama motorlarına "Kadıköy boşanma avukatı" gibi anahtar kelimeler girerek ilgili avukat ve hukuk bürolarının sitelerine ulaşabilirsiniz.

Avukat seçimi yaparken yüz yüze veya çevrimiçi bir görüşme ayarlayıp aklınızdaki soruları sormak önemlidir. İstanbul Barosu'nun yönetmeliğine göre avukatlar ilk görüşmelerde ücret talep etmeyebilir, bu da gönül rahatıyla bilgi alabileceğiniz anlamına gelir. Size en uygun olduğunu düşündüğünüz avukatı bulduğunuzda, telefon veya e-posta ile randevu talep ederek müraacat edebilirsiniz. Önemli olan, seçtiğiniz avukatın resmi kayıtlı bir avukat olduğunu (baro levhasından teyit ederek) ve aile hukuku alanında bilgi sahibi olduğunu doğrulamaktır. Bu şekilde, Kadıköy'de boşanma alanında uzman bir avukata ulaşmış ve davanız için güvenilir bir hukuki destek sağlamış olursunuz.

Sıkça Sorulan Sorular

Boşanma davası nasıl açılır?
Boşanma davası açmak için önce, eşlerden birinin ikametgahının bulunduğu veya son altı aydır birlikte yaşadıkları yerin Aile Mahkemesi'ne hitaben bir dava dilekçesi hazırlanmalıdır. Dilekçede kanunda belirtilen boşanma sebeplerinden en az biri ile buna ilişkin olaylar açıklanır ve boşanmanın yan talepleri (nafaka, velayet, tazminat gibi) belirtilir. Hazırlanan dilekçe, gerekli harç ve gider ödemesi yapılarak mahkemeye verildiğinde dava açılmış olur.

Boşanma davası nerede (hangi mahkemede) açılmalıdır?
Boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemesi'dir. Yetki açısından ise davacı eş, ya kendi yerleşim yeri mahkemesinde ya da eşlerle birlikte son defa en az altı ay oturdukları yer mahkemesinde davayı açabilir. Örneğin eşlerin son altı ay birlikte ikamet ettiği ilçe Kadıköy ise, Kadıköy (İstanbul Anadolu) Adliyesi'ndeki Aile Mahkemesi yetkili olur. Doğru yer mahkemede davanın açılması, yetkisizlik nedeniyle zaman kaybını önlemek için önem taşır.

Boşanma davası ne kadar sürer?
Davanın süresi, anlaşmalı veya çekişmeli olmasına göre çok değişir. Eğer anlaşmalı boşanma yoluna gidilmişse, mahkemenin iş yüküne bağlı olarak birkaç hafta ila birkaç ay içinde tek duruşmada boşanma gerçekleşir. Çekişmeli boşanmalarda ise süreç daha uzundur; ortalama 1-2 yıl aralığında bir süre ilk derece mahkemesinde devam edebilir. Dosyanın bölge adliye (istinaf) veya Yargıtay'a gitmesi, bu süreye ek aylar hatta yıllar katabilir. Basit çekişmeli davalar 1 yıl içinde biterken, çok sayıda tanık veya bilirkişi gerektiren karmaşık davalar 3 yıla kadar uzayabilmektedir.

Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma arasında ne fark vardır?
Anlaşmalı boşanma, eşlerin kendi aralarında anlaşarak boşanmaya ve bunun tüm koşullarına (nafaka, velayet vb.) dair yazılı bir protokol hazırlamaları ve en az 1 yıldır evli olmaları halinde mümkündür. Bu yöntemde tek duruşmayla, taraflar mahkemede anlaşmayı onayladıktan sonra boşanma kararı çıkar. Çekişmeli boşanmada ise eşler arasında anlaşma yoktur; taraflardan biri boşanma sebeplerine dayanarak davayı açar, diğeri itiraz edebilir veya karşı dava açabilir. Hâkim delilleri inceleyip kusur durumuna göre karar verir. Çekişmeli boşanma daha uzun sürer ve genellikle birden fazla duruşma gerektirir. Basitçe, anlaşmalı boşanma "hızlı ve mutabakatlı", çekişmeli boşanma "daha uzun ve uyuşmazlıklı" bir süreçtir.

Boşanmada çocuğun velayeti kimde kalır?
Mahkeme, boşanma kararı verirken çocuğun velayetini de düzenler. Genelde anne veya babadan birine velayet verilirken, diğer ebeveyne çocukla kişisel ilişki kurma (görüşme hakkı) tanınır. Velayetin kimde olacağını belirlerken hakim, çocuğun yüksek menfaatini esas alır. Çocuğun yaşı, anne babanın ona bakma imkanları, çocuğun düzeni gibi etkenler değerlendirilir. Örneğin çok küçük bir çocuk çoğunlukla anneye verilirken, daha büyük çocukların görüşü de dikkate alınabilir. Mahkeme kararında velayeti alamayan tarafın çocuğa hangi sıklıkla ve ne şekilde görüşeceği ayrıntılıca belirtilir.

Boşanma halinde nafaka alabilir miyim?
Eğer boşanma nedeniyle ekonomik olarak yoksulluğa düşecekseniz ve diğer eşten daha ağır kusurlu değilseniz, mahkeme sizin için yoksulluk nafakası'na hükmedebilir. Bu nafaka, boşanma sonrası geçiminizi sürdürebilmeniz için süresiz olarak ödenir ve miktarı tarafların mali gücüne göre belirlenir. Ayrıca çocukların velayetini alan taraf için, diğer ebeveynden çocuk bakımı için iştirak nafakası bağlanması yaygındır. Nafaka miktarları, çocuğun ihtiyaçlarına ve nafaka yükümlüsünün gelirine göre hakim tarafından takdir edilir.

Mal paylaşımı (mal rejimi tasfiyesi) ne zaman yapılır?
Boşanma davası sırasında hakim, taraflar talep etse bile mal paylaşımı konusunda karar vermez; çünkü mal rejiminin tasfiyesi ayrı bir davanın konusudur. Eğer eşler boşanma protokolünde mal bölüşümü konusunda anlaşmışlarsa, bu anlaşma geçerlidir ve ayrı davaya gerek kalmaz. Ancak anlaşma yoksa, boşanma kararı kesinleştikten sonra taraflardan biri mal rejimi davası açarak evlilikte edinilen malların paylaşımını talep edebilir. Bu dava neticesinde hakim, evlilik boyunca edinilen malların dökümünü yapar ve yasaya göre (ki genelde yarı yarıya) bir paylaşım hesaplar; biri diğerine denkleştirme ödemesi yapmakla yükümlü olabilir.

Boşanma davası için avukat tutmak zorunlu mu?
Hayır, boşanma davalarında avukat tutmak yasal olarak zorunlu değildir. Eşler kendi başlarına da davayı açabilir ve yürütebilirler. Ancak aile hukuku davaları çok sayıda teknik ayrıntı içerdiğinden ve sonuçları çok önemli olduğundan, bir avukat yardımı olmadan süreci yürütmek riskli olabilir. Usul hatalarının telafisi zor olabildiği gibi, hak kayıpları yaşanması da olasıdır. Bu nedenle pratikte boşanma davalarında avukat tutulması şiddetle önerilir.

Ücretsiz boşanma avukatı hizmeti alabilir miyim?
Devlet, maddi durumu yetersiz olan vatandaşlara Adli Yardım sistemiyle ücretsiz avukat desteği sağlayabilmektedir. Eğer kişi, geliri ve mal varlığı itibariyle avukat ücreti ve dava masraflarını karşılayamayacak durumdaysa, baronun adli yardım birimine başvurarak kendisine bir avukat atanmasını talep edebilir. Adli yardım talebinin kabulü için, genellikle kişinin yoksulluk seviyesinde olması ve talebinin hukuki açıdan dayanaksız olmaması aranır. Adli yardım kapsamında baro, davası için bir avukat görevlendirir ve avukatın ücreti kişinin yerine karşılanır. Bunun dışında, eğer kişi adli yardım şartlarını taşımıyorsa boşanma için ücretsiz avukat bulunmamaktadır.

Kadıköy'de iyi bir boşanma avukatını nasıl bulabilirim?
Kadıköy ve çevresinde uzman bir boşanma avukatı bulmak için öncelikle İstanbul Barosu'nun avukat listesine bakabilir veya internet araması yapabilirsiniz. "Kadıköy boşanma avukatı" şeklinde arama yaptığınızda bölgede aile hukuku alanında hizmet veren birçok avukatın iletişim bilgilerine ulaşırsınız. Seçenekleri belirledikten sonra, bu avukatların mesleki geçmişini ve uzmanlık alanlarını incelemek önemli. Mümkünse yüz yüze görüşerek aklınızdaki soruları sorun ve size yaklaşımlarını değerlendirin. Çevrenizde daha önce boşanma davası gören kişiler varsa, onlardan tavsiye almak da yararlı olabilir. En iyi avukat, hukuki bilgisinin yanında sizinle iyi iletişim kurabilen ve davanızın özelliklerine gerçekten önem veren kişidir. Bu nedenle birkaç görüşme yapıp içinize sinen, güven duyduğunuz avukatı tercih etmeniz tavsiye edilir.