Konkordato Avukatı: Finansal Yeniden Yapılandırma Sürecinde Rehberiniz

Avukat Bilal ALYAR

Konkordato Avukatı: Finansal Yeniden Yapılanma Sürecinde Rehberiniz

Finansal sıkıntılar, özellikle ekonomik dalgalanmaların yoğun olduğu dönemlerde, şirketleri ve bireysel tacirleri iflas riskiyle karşı karşıya bırakabilir. Türkiye’de 2018 yılında İflasın Ertelenmesi kurumunun kaldırılmasıyla birlikte, borçluların alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırmalarına imkân tanıyan konkordato müessesesi ön plana çıkmıştır. Konkordato, alacaklıların da menfaatlerini gözeten, kontrolü mahkemelerin ve komiserlerin elinde olan bir süreçtir. Bu süreçte iyi planlanmış bir projeye ve süreci en başından itibaren yönetecek uzman bir konkordato avukatına ihtiyaç duyulur.

Bu makalede konkordatonun hukuki dayanakları, türleri, başvuru şartları, belgeler, süreç adımları ve bir konkordato avukatının rolü ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Böylece  anahtar kelimesiyle araştırma yapan herkes için kapsamlı bir kaynak sunulmuş olacaktır.

Konkordato’nun Hukuki Temeli

Konkordato, İcra ve İflas Kanunu’nun 285 ila 309. maddeleri arasında düzenlenen bir yeniden yapılandırma usulüdür. 2018 tarihli 7101 sayılı Kanun ile konkordato hükümleri güncellenmiş; iflasın ertelenmesi hükümlerinin yürürlükten kaldırılması neticesinde konkordato uygulama alanı genişletilmiştir. Bu değişiklikler, konkordatonun özellikle orta ve büyük ölçekli işletmeler için en etkili borç yönetim araçlarından biri hâline gelmesine neden olmuştur. Kanuna göre konkordato talebi borçlunun mali durumunun iyileştirilmesi ve alacaklıların tatmin edilmesi amacıyla yapılır ve mahkeme tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz. Mahkemenin onay sürecinde alacaklıların hakları, bilançoların doğruluğu ve borçlunun iyi niyeti en önemli kriterler arasında yer alır.

Konkordato Kavramı ve Amacı

Konkordato, borçlarını zamanında ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan şirketlerin ve gerçek kişilerin, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını belirlenen vade ve oranlarda ödemelerini sağlayan bir yasal düzenlemedir. Bu sayede borçlu iflastan kurtulurken, alacaklılar da alacaklarının en azından bir kısmını güvence altına alırlar. Konkordato ilanı ile borçlunun malvarlığı koruma altına alınır, icra takipleri durur ve borçluya belli bir nefes alma süresi tanınır. Süreç boyunca konkordato komiseri ve mahkeme, projeyi denetleyerek hem borçlunun hem de alacaklıların menfaatlerinin dengelenmesini sağlar.

Konkordato Türleri ve Uygulama Şekilleri

Konkordato; tasfiye biçimi, uygulanma zamanı ve hedef kitlesi bakımından çeşitli türlere ayrılır. Aşağıda her bir tür hakkında kapsamlı bilgi verilmiştir.

1. Tasfiye Biçimine Göre Konkordato Türleri

Tenzilat (Yüzde) Konkordatosu: Bu tür konkordatoda alacaklılar, alacaklarının bir kısmından feragat ederek borçlunun kalan borçlarını ödeme planına uyması karşılığında anlaşma yaparlar. Örneğin alacaklılar yüzde 30 indirimi kabul ederse, borçlu kalan yüzde 70’lik kısmı belirlenen taksitlerle öder. Tenzilat konkordatosu özellikle işletmelerin nakit akışını düzene sokmak için tercih edilir.

Vade Konkordatosu: Alacaklılar ile borçlu arasında borçların ödeme vadelerinin uzatılması konusunda anlaşma yapılmasıdır. Borçlu, mali durumunu düzeltmek için ek süre kazanırken, alacaklılar da alacaklarını daha uzun bir sürede de olsa tahsil edeceklerini bilmenin güveniyle hareket ederler.

Karma Konkordato: Hem borçların bir kısmının silinmesi (tenzilat) hem de kalan kısmın vadesinin uzatılmasıdır. Karma konkordato, borçlunun çok ağır borç yükü altında olduğu durumlarda ve tarafların menfaat dengesinin gözetilmesinde ideal bir çözümdür.

2. Uygulanma Zamanına Göre Konkordato

İflas Dışı (Adi) Konkordato: Bu, en yaygın uygulanan konkordato türüdür. Borçlu iflasa tabi olsun ya da olmasın, ticari faaliyetlerini sürdürürken konkordato talebinde bulunabilir. İflasa tabi olmayan borçlular için konkordato zaten iflas dışı kabul edilir. Süreçte borçlu şirketin faaliyetleri devam eder ve konkordato projesi komiser ve alacaklıların denetiminde uygulanır. İflas dışı konkordato, borçluya ekonomik faaliyetine devam edebilme şansı verir.

İflas İçi Konkordato: İflasa tabi bir borçlunun iflas süreci içinde konkordato teklif etmesi durumudur. Burada borçlu iflas erteleme imkânı bulamaz; ancak alacaklıların kabul etmesi ve mahkemenin onayı ile konkordato ilan edilirse iflasın olumsuz etkileri azaltılmış olur. İflas içi konkordato, genellikle iflas prosedürünün borçlu için kurtarıcı olmayacağı durumlarda tercih edilir.

3. Malvarlığının Tasfiyesi Yoluyla Konkordato

Malvarlığının Terki Suretiyle Konkordato: Bu türde borçlu, tüm malvarlığını alacaklılara bırakır ve alacaklılar borçlunun malları üzerinde tasarruf ederek alacaklarını tahsil ederler. Borçlunun işletmesine devam etmesi mümkün değildir; malvarlığının satışı ve tasfiyesi yoluyla borçların ödenmesi amaçlanır. Bu yöntem, borçlu bakımından zor bir karardır ancak alacaklıların çoğunluğu tarafından kabul edilmesi hâlinde uygulanabilir.

Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması: 7101 sayılı Kanun ile getirilen bu özel konkordato türü, sermaye şirketleri veya kooperatiflerin alacaklılarıyla uzlaşma yaparak borçlarını yeniden yapılandırmasını sağlar. Bu süreçte şirket sermaye artırımı yapabilir, yönetim değişikliği gerçekleştirebilir veya yeni finansman sağlayarak yeniden yapılanma planı hazırlar.

Kimler Konkordato Talep Edebilir?

Konkordato talebinde bulunabilecek kişilerin başında borçlar kanunları ve ticaret hukuku açısından tacir veya tacir sayılan gerçek ve tüzel kişiler gelir. Borçlarını vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi bulunan her borçlu konkordato talep edebilir. Başvuruyu borçlu yapabileceği gibi, borçlu iflasa tabi ise alacaklılar da konkordato işlemlerinin başlatılması için mahkemeye başvurabilirler. Ancak iflasa tabi olmayan borçlular hakkında alacaklının konkordato talep etmesi mümkün değildir.

Gerçek kişilerden esnaf ve serbest meslek sahipleri, anonim şirketler, limited şirketler, kooperatifler, dernek ve vakıflar gibi tüzel kişilikler de konkordato talebinde bulunabilir. Ayrıca adi ortaklıklar ve komandit şirketler de borçlarından dolayı konkordato başvurusu yapabilirler. Ticari olmayan borçlular yani sıradan tüketiciler için konkordato yolu açık değildir; onlar için tüketici iflası veya bireysel iflas gibi başka düzenlemeler bulunmaktadır.

Konkordato Şartları ve Alacaklıların Onayı

Bir konkordato planının mahkemece onaylanabilmesi için borçlunun iyi niyetli olması, mali kayıtlarını doğru tutması ve alacaklıların belirli bir çoğunluğunun projeyi kabul etmesi gerekir. Konkordato tasdik edilebilmesi için alacaklı sayısının en az yarısının ve alacak tutarının üçte ikisinin konkordato lehine oy kullanması gerekir. Bu çoğunluk sağlanmadan konkordato tasdik edilemez. Alacaklıların çoğunluğu, konkordatonun uygulanabilirliğini de değerlendirir; proje gerçekçi değilse veya borçlu dürüst davranmamışsa tasdik için gereken onay oranı sağlanamayacaktır.

Alacaklılar, oylamada konkordato lehine oy kullanarak borçlunun iflasını engelleyebilir; bu sayede borçlarını belirli bir yüzde ile tahsil edeceklerinden emin olurlar. Özellikle rehinli alacaklılar ve kamu alacakları konkordato hükümlerinden bağışık olabilir; bu nedenle alacaklıların her biri kendi pozisyonunu değerlendirerek oy kullanır.

Konkordato Başvurusu İçin Gerekli Belgeler

Konkordato talebinde bulunacak borçlunun mahkemeye sunması gereken belgeler oldukça kapsamlıdır. Belgelerin eksiksiz sunulması, başvurunun kabul edilmesi ve geçici mühlet kararının verilmesi için kritik öneme sahiptir. Aşağıda başlıca belgeler listelenmiştir:

  1. Konkordato Ön Projesi: Borçlunun borçlarını hangi vade ve oranlarda ödeyeceğini, hangi mal veya gelir kaynaklarını kullanacağını, sermaye artırımı, kredi temini veya varlık satışı gibi finansman yöntemlerini içeren ayrıntılı projedir. Proje gerçekçi, ikna edici ve mali analiz raporlarıyla desteklenmiş olmalıdır.

  2. Bilanço ve Gelir Tablosu: Türk Ticaret Kanunu’na uygun olarak hazırlanmış son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu ve gerekiyorsa ara bilançolar sunulmalıdır. Bu belgeler borçlunun mali durumunu objektif şekilde ortaya koyar.

  3. Malvarlığını Gösterir Beyannameler: Borçluya ait taşınır ve taşınmaz malların listesi, demirbaşlar, menkul kıymetler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklar, stoklar ve diğer varlıklar belgelendirilir. Eğer şirket defter tutuyorsa, defterlerin tasdikli örnekleri ve e-defter beratları da eklenmelidir.

  4. Alacak ve Borç Listeleri: Alacaklıların isimlerini, alacak miktarlarını ve imtiyaz durumlarını içeren ayrıntılı bir liste hazırlanır. Ayrıca borçlunun üçüncü kişilere olan borçları da vadeleriyle birlikte bu listede yer alır.

  5. Malvarlığı Karşılaştırma Tablosu: Konkordato teklifi kabul edildiğinde alacaklıların ellerine geçecek tahmini tutarlar ile borçlunun iflası hâlinde alacaklıların alabileceği tutarlar karşılaştırmalı olarak gösterilir. Bu tablo alacaklıların karar vermesine yardımcı olur.

  6. Bağımsız Denetim Raporları: Sermaye Piyasası Kurulu veya Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşunca hazırlanan finansal analiz raporları, konkordato ön projesinin gerçekleştirilebilirliğini gösterir. Bu raporlar, mahkemenin projeyi ciddiye alması ve alacaklıların güven duyması için önemlidir.

  7. Diğer Destekleyici Belgeler: Şirket sözleşmesi, ortaklar kurulu kararları, yönetim kurulu kararları, borçlunun faaliyetlerine ilişkin raporlar, sözleşmeler, kira anlaşmaları, varsa yapılandırılmış kredi sözleşmeleri gibi her türlü bilgi ve belge. Mahkeme veya komiser ek belgeler talep ettiğinde de bu belgeler sunulmalıdır.

Konkordato Başvuru Sürecinin Aşamaları

Konkordato süreci titizlikle yönetilmesi gereken bir dizi aşamadan oluşur. Uygun hazırlık yapılmadığında başvurular reddedilebilir ve borçlu iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Aşağıda konkordato başvuru sürecinin ana adımları ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

1. Hazırlık ve Ön Değerlendirme

Konkordato talebi öncesinde borçlunun mali durumunun detaylı bir analizi yapılmalıdır. Uzman bir konkordato avukatı ve finans danışmanları, borçlunun gelir-gider tablolarını, mevcut borç portföyünü, teminatlarını ve varlıklarını inceler. Bu analiz neticesinde konkordatonun borçlu açısından uygun bir seçenek olup olmadığına karar verilir. Eğer borçlu proje hazırlama sürecine geçmeyecek kadar zor durumda ise, iflas veya başka alternatif yollar gündeme gelebilir.

2. Konkordato Projesinin Hazırlanması

Proje hazırlığı, konkordato sürecinin temelidir. Borçlunun borçlarını hangi oranda ve vadede ödeyeceğine, hangi finansman yöntemlerini kullanacağına dair ayrıntılı planlar hazırlanır. Projenin inandırıcı olması için bağımsız denetim raporları, piyasa analizleri ve yönetim stratejileri eklenir. Ayrıca borçlunun faaliyetlerini sürdürebilmesi için gerekli sermaye, işletme sermayesi ve nakit akış tahminleri de projede yer alır.

3. Mahkemeye Başvuru ve Avukatın Rolü

Hazırlanan proje ve belgelerle birlikte borçlu veya alacaklı, borçlunun kayıtlı bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurur. Başvuruda konkordato talep dilekçesi sunulur. Dilekçede borçlunun mali durumu, konkordato teklifinin detayları ve alacaklılara yapılacak ödemelerin gerekçelendirilmesi yer alır. Bu dilekçenin bir konkordato avukatı tarafından hazırlanması başvurunun reddedilmemesi için son derece önemlidir. Avukat, dilekçede hukuki dayanaklara yer verir, belgelerin eksiksiz olduğunu ispatlar ve başvurunun neden kabul edilmesi gerektiğini açıklar.

4. Geçici Mühlet Kararı ve Komiser Atanması

Mahkeme dosyayı inceledikten sonra “geçici mühlet” kararı verebilir. Geçici mühlet süresi genellikle üç ay olup mahkeme gerektiğinde iki ay daha uzatabilir ve toplam beş aya kadar çıkabilir. Geçici mühletin başlamasıyla birlikte borçlu aleyhine yeni icra ve iflas takipleri yapılamaz; başlatılmış takipler durdurulur ve borçlunun malvarlığına haciz konulamaz. Mahkeme, borçlunun faaliyetlerini denetlemek ve konkordato sürecini izlemek üzere bir veya daha fazla konkordato komiseri görevlendirir. Komiser, borçlunun faaliyetlerine nezaret ederek alacaklıların haklarını korur, borçlunun hesabını ve projeyi denetler ve mahkemeye raporlar sunar.

5. Kesin Mühlet ve Alacaklılar Toplantısı

Geçici mühlet süresinin sonunda mahkeme, konkordato projesinin başarılı olma ihtimaline dair bir kanaat oluşturursa borçluya “kesin mühlet” tanır. Kesin mühlet süresi bir yıl olup zorunlu hâllerde altı ay daha uzatılabilir. Kesin mühletle birlikte konkordato komiseri görevine devam eder ve borçlunun faaliyetlerine daha yoğun şekilde nezaret eder. Bu dönemde alacaklılar kurulu kurulabilir ve alacaklılar toplantısı yapılır. Toplantıda konkordato projesi ve alacaklıların talepleri müzakere edilir; alacaklılar konkordato projesini oylayarak kabul veya reddeder. Oylama sonucunda aranan çoğunluk sağlanırsa konkordato projesi kabul edilmiş sayılır.

6. Tasdik Kararı veya Reddetme

Alacaklıların onayının ardından konkordato projesi mahkemenin tasdikine sunulur. Mahkeme, konkordatonun kanun hükümlerine uygun olduğunu ve alacaklılar açısından adil olduğunu düşünürse projeyi onaylar. Tasdik kararıyla birlikte konkordato hükümleri yürürlüğe girer; borçlu, belirlenen ödeme planına uymakla yükümlüdür. Eğer mahkeme projeyi yetersiz veya borçlunun iyi niyetini şüpheli bulursa konkordato talebini reddeder. Reddetme hâlinde borçlu iflas edebilir ve tasfiye sürecine girilir.

7. Tasdik Sonrası Uygulama ve Gözetim

Tasdik edilen konkordato projesi uygulama aşamasına geçtiğinde, konkordato komiseri borçlunun taahhütlerini yerine getirip getirmediğini denetlemeye devam eder. Alacaklılar kurulunun da süreç üzerinde denetim yetkisi vardır. Borçlu, ödeme planına aykırı davrandığında veya yeni borçlar doğduğunda komiser durumu mahkemeye bildirebilir. Mahkeme, konkordatoyu feshedebilir ve borçlu iflas edebilir. Bu yüzden tasdik sonrası dönem de ciddi bir hukuki danışmanlık gerektirir.

Konkordato Avukatının Rolü ve Önemi

Konkordato avukatı, başvurunun hazırlanmasından tasdik sonrası uygulamaya kadar sürecin her aşamasında aktif rol oynar. Tecrübeli bir avukat, hukuki süreçlerin karmaşık yapısını bilir ve borçlunun hak kaybına uğramasını engeller. Konkordato avukatının başlıca görevleri şunlardır:

  • Mali Durum Analizi: Borçlunun mali kayıtlarını inceleyerek konkordatonun uygun olup olmadığını değerlendirir; gerekli stratejiyi oluşturur.

  • Proje ve Dilekçe Hazırlama: Kanunun aradığı niteliklere uygun konkordato projesini ve talep dilekçesini hazırlar; gerekli mali raporların ve belgelerin temin edilmesini sağlar.

  • Mahkemeye Başvuru ve Takip: Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuruyu yapar, duruşmalara katılır, komiser atanması ve mühlet kararlarının alınması süreçlerini takip eder. Mahkemenin istediği ek bilgi ve belgeleri zamanında sunar.

  • Alacaklılarla Müzakere: Geçici ve kesin mühlet dönemlerinde alacaklılar ile görüşmeler yapar; konkordato projesinin kabul edilmesi için alacaklılara proje hakkında açıklamalar yapar ve ikna sürecini yönetir.

  • Komiser ve Kurul ile İletişim: Komiser ile düzenli görüşmeler yaparak raporların sağlıklı hazırlanmasını sağlar; alacaklılar kurulu ile koordineli çalışarak borçlunun süreç boyunca dürüst ve şeffaf kalmasına dikkat eder.

  • Tasdik Sonrası Danışmanlık: Proje tasdik edildikten sonra borçlunun taahhütlerini yerine getirmesi için gerekli hukuki desteği sunar; olası anlaşmazlık ve fesih hallerinde borçluyu veya alacaklıyı temsil eder.

Konkordato sürecinde avukatsız hareket etmek ciddi riskler doğurur. Gerekli belgelerin eksik hazırlanması, mali raporların yanlış sunulması veya alacaklılarla iletişimin yetersiz olması mahkemece ret kararına neden olabilir. Ayrıca alacaklıların toplantısında borçlunun haklarının doğru savunulması ve ikna süreçlerinin yürütülmesi de profesyonel destek gerektirir.

Konkordatonun Avantajları ve Dezavantajları

Konkordato, borçlular için önemli avantajlar sağlasa da bazı dezavantajlar da barındırır. Aşağıda konkordatonun artıları ve eksileri ele alınmıştır.

Avantajları

  1. İflasın Önlenmesi ve İtibarın Korunması: Borçlunun iflastan kurtulması ve ticari faaliyetlerini sürdürmesi, marka değerinin ve itibarının korunmasını sağlar. İflas sürecinin yarattığı negatif etki konkordato sayesinde en aza indirgenir.

  2. Nefes Alma ve Takip Koruması: Geçici ve kesin mühlet süresi boyunca borçlu aleyhine yeni icra takipleri açılamaz; mevcut takipler durdurulur. Bu durum, borçlunun kısa vadede mali planlama yapmasına fırsat verir ve mallarının haczedilmesini engeller.

  3. Düzenli Ödeme Planı: Borçlar vade ve taksitlere bölünerek ödenir. Borçlu, mali durumunu düzelterek belirlenen taksitleri karşılayabilir. Alacaklılar da alacaklarının bir kısmını garanti altına alır.

  4. İyi Niyetin Tescili: Konkordato talep eden borçlu, borçlarını ödemeye istekli olduğunu gösterir. Bu durum, alacaklılarla olan ilişkilerini düzeltir ve borçlunun gelecekte daha sağlıklı kredi ilişkileri kurmasına yardımcı olur.

  5. Profesyonel Denetim ve Planlama: Komiser ve bağımsız denetim kuruluşlarının varlığı, konkordato projesinin gerçekçi olmasını ve uygulanmasını sağlar. Mahkeme denetimi sayesinde süreç şeffaf yürütülür.

Dezavantajları

  1. Maliyet ve Zaman: Konkordato süreci uzun bir dönem alabilir; geçici ve kesin mühletler ve tasdik sonrası uygulama toplamda iki yılı aşabilir. Süreç boyunca bilirkişi ve denetçi ücretleri, harç ve teminatlar gibi maliyetler ortaya çıkar.

  2. Rehinli ve Kamu Alacaklarının Dışlanması: Rehinli alacaklar, imtiyazlı kamu alacakları ve komiser izniyle doğan alacaklar konkordato anlaşmasına dahil edilmeyebilir. Bu alacaklıların talepleri ayrı olarak işlem görebilir ve borçlu üzerindeki baskı devam edebilir.

  3. Alacaklı Onayının Zorunluluğu: Alacaklı çoğunluğunun sağlanamaması durumunda konkordato tasdik edilemez. Alacaklıların ikna edilmesi güç olduğunda borçlu iflas riskiyle karşılaşabilir.

  4. Hukuki ve İdari Denetim: Konkordato komiseri ve mahkeme denetimi altında olmak, borçlunun harcamalarını ve kararlarını sınırlayabilir. Borçlu, her adımda komiserin ve mahkemenin iznini almak zorunda kalabilir.

Sonuç ve Bilal Alyar Hukuk Bürosu İletişim

Konkordato, borçlular için iflasın olumsuz sonuçlarından kaçınma imkânı sunan önemli bir hukuki enstrümandır. Ancak sürecin başarısı, konkordato projesinin gerçekçi hazırlanmasına, belgelerin eksiksiz sunulmasına, alacaklıların ikna edilmesine ve mahkeme prosedürlerinin doğru yönetilmesine bağlıdır. Bu nedenle konkordato avukatı ile çalışmak, sürecin her aşamasında profesyonel rehberlik almak kaçınılmazdır.

Bilal Alyar Hukuk Bürosu olarak, konkordato ve icra-iflas hukuku alanındaki uzmanlığımızla şirketlere, tacirlere ve girişimcilere kapsamlı hizmet vermekteyiz. Mali durumunuzla ilgili değerlendirme yapmak, konkordato başvurusu hazırlamak veya alacaklılarınızla müzakere etmek için bize ulaşabilirsiniz. Türkiye’nin her yerinde konkordato avukatı hizmeti sunan ekibimiz, mali yeniden yapılanma sürecinde yanınızda olacaktır.