İstanbul ve Marmara Bölgesinde Kripto Dolandırıcılık Yöntemleri: Tanımlar, Vakalar ve Önleme Stratejileri
İstanbul ve Marmara Bölgesinde Kripto Dolandırıcılık Yöntemleri: Tanımlar, Vakalar ve Önleme Stratejileri
Giriş
Kripto para ekosistemi son yıllarda Türkiye’de benzeri görülmemiş bir ilgi artışıyla karşılaşmıştır. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2021 verilerine göre Türkiye, nüfusuna oranla kripto varlıklara en çok yatırım yapan ilk beş ülke arasındadırdergipark.org.tr. Türk Lirası’ndaki değer kaybı ve yüksek enflasyon, özellikle genç nüfusu alternatif yatırım araçlarına yöneltmiş; kripto paralar bu arayışta öne çıkan seçeneklerden biri olmuşturdergipark.org.trpkf.com.tr. Ancak düzenleyici çerçevenin uzun süre belirsiz kalması ve piyasanın denetimsiz büyümesi, kripto dolandırıcılığı vakalarının da endişe verici biçimde artmasına zemin hazırlamıştırpkf.com.tr. Özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi, finansal aktivitenin merkez üssü olması nedeniyle kripto para yatırımlarının yoğunlaştığı, dolayısıyla kötü niyetli aktörlerin de en aktif olduğu bölge olarak dikkat çekmektedir.
Kripto dolandırıcılık yöntemleri, dijital varlıkların cazibesini ve teknik karmaşıklığını kötüye kullanarak bireyleri aldatmayı hedefleyen çok çeşitli taktikleri içerir. Bu makalede öncelikle kripto para ve dolandırıcılık kavramları tanımlanacak; ardından Marmara Bölgesi özelinde görülen güncel dolandırıcılık eğilimleri ile Türkiye genelindeki vakalar incelenecektir. Son olarak, bu yöntemlere karşı teknik, hukuki ve bireysel düzeyde alınabilecek önleme stratejileri tartışılacaktır.
Tanımlar ve Kavramsal Çerçeve
Kripto para; blokzincir (blockchain) teknolojisi üzerine inşa edilmiş, merkezi otoriteden bağımsız, dijital ve şifrelenmiş para birimidirmghukuk.av.tr. Bitcoin başta olmak üzere binlerce kripto varlık, son on yılda hem bir yatırım aracı hem de değişim aracı olarak benimsenmiştir. Türkiye’de 2024 itibarıyla yaklaşık 40 kripto para borsasının faaliyet göstermesi ve yıllık toplam kripto işlem hacminin 100 milyar doları aşması, bu varlıklara olan yoğun talebin bir göstergesidirpkf.com.tr.
Kripto para dolandırıcılığı ise, kripto varlıkların bu popülaritesini suistimal ederek hileli yöntemlerle yatırımcıları kandırma ve varlıklarını ele geçirme eylemlerini ifade etmektedir. Teknik olarak bu tür fiiller, Türk Ceza Kanunu kapsamında “nitelikli dolandırıcılık” suçu olarak değerlendirilmekte ve ağır cezalara tabi olmaktadır. Kripto dolandırıcılığı, geleneksel finans dolandırıcılığına benzer biçimde bir aldatma unsurunu barındırır; ancak kripto paranın teknik yapısı ve anonimlik imkânı, dolandırıcıların kimliklerini gizleyerek geniş kitlelere ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Dolandırıcılar bazen kurbanlarıyla doğrudan temas kurmadan, sadece çevrimiçi platformlar üzerinden iletişim kurarak bile büyük vurgunlar yapabilmektedir. Bu yönüyle kripto para dolandırıcılığı, siber suçlar ile finansal dolandırıcılığın kesişim noktasında yer alan ve hem teknik hem de sosyal mühendislik becerileri gerektiren karmaşık bir suç türüdür.
Kripto Dolandırıcılık Yöntemleri
Kripto para dolandırıcıları, teknolojik yenilikleri ve insan psikolojisini istismar ederek pek çok yöntem geliştirmiştir. Yaygın olarak görülen kripto dolandırıcılık yöntemleri şunlardır:
Saadet Zinciri (Ponzi Şeması): Klasik Ponzi oyunlarının kripto versiyonları oldukça yaygındır. Bu yöntemde dolandırıcılar, ortada gerçek bir yatırım veya kâr olmadığı halde yüksek getiri vaadiyle yeni üyeler çekerek bir gelir zinciri oluşturur. Örneğin, “bulut madencilik” veya “staking” adı altında 1 ayda %100 kâr vaat eden sistemler buna örnektir. İlk katılanlara bir süre küçük ödemeler yapılarak güven sağlanır, ancak sistem yeni para akışı durduğunda çöker ve çoğu yatırımcı anaparasını kaybeder.
Sahte Borsa Siteleri ve Uygulamaları: Dolandırıcılar, bilinen kripto para borsalarını taklit eden profesyonel görünümlü web siteleri veya mobil uygulamalar geliştirebilirmghukuk.av.trmghukuk.av.tr. Bu sahte platformlar, gerçek borsaların arayüzlerini ve domain adlarını (URL) taklit ederek kullanıcıların hesap bilgilerini ve cüzdan anahtarlarını ele geçirmeyi hedefler. Kullanıcı, güvendiğini sandığı bu sahte borsaya kripto para yatırdığında aslında paranızı dolandırıcılara teslim etmiş olur. Benzer şekilde, sahte kripto cüzdan uygulamaları da indirenlerin cihazlarına zararlı yazılım yükleyerek varlıklarını çalabilir.
Kimlik Avı (Phishing) Saldırıları: Bu yöntemde dolandırıcılar, e-posta, SMS veya sosyal medya mesajları yoluyla resmi bir kurumdan/borsadan geliyormuş izlenimi veren sahte mesajlar gönderirmghukuk.av.tr. Mesajlarda kullanıcıdan acilen şifresini, özel anahtarını veya 2FA doğrulama kodunu girmesi istenir. Panik yaratarak veya ödül vaadiyle kurbanın dikkati dağıtılır. Phishing linkine tıklayan kullanıcılar, bilgilerini saldırganlara kaptırarak cüzdanlarının boşaltılması riskiyle karşı karşıya kalır.
Pump & Dump (Pompalama ve Boşaltma): Bu yöntem, piyasa manipülasyonuna dayalı bir dolandırıcılıktırmghukuk.av.tr. Dolandırıcılar genellikle düşük piyasa değerine sahip yeni çıkmış bir altcoin etrafında çevrimiçi gruplar kurar. Sahte haberler, ünlülerin onayladığı yalanları veya koordineli alımlarla coin’in fiyatını kısa sürede yapay biçimde şişirirler (“pump”). Yeterince kurban yüksek fiyattan alım yaptığında, dolandırıcılar ellerindeki büyük miktardaki coin’i satarak kârla çıkar ve fiyat aniden çakılır. Bu çöküş sonucunda geç kalan yatırımcılar büyük zarar eder.
Sosyal Medya ve Ünlü Adı Kullanımı: Dolandırıcılar, Twitter, Instagram, Telegram gibi platformlarda tanınmış isimlerin veya kurumların kimliğine bürünerek güven kazanmaya çalışırmghukuk.av.tr. Örneğin, Elon Musk veya ünlü bir Türk iş insanı adına açılmış sahte hesaplardan “hediye kripto dağıtıyoruz, cüzdanınıza 2 BTC göndermek için şu linke tıklayın” gibi paylaşımlar yapılır. Bu tuzağa düşen kullanıcılar linke tıkladığında ya kimlik avına maruz kalır ya da sahte bir cüzdana kendi paralarını göndermeye ikna edilir. Benzer biçimde, dolandırıcılar sahte yatırım tavsiye grupları kurarak “kesin kazanç” vaadiyle insanları ücretli aboneliklere veya ponzi programlarına yönlendirebilir.
Sahte ICO/Token Arzları ve NFT Projeleri: Kripto dünyasındaki yenilikler de dolandırıcılar tarafından istismar edilir. Özellikle 2017’de popülerleşen İlk Coin Arzı (ICO) furyasında, birçok sahte proje yatırımcılardan milyonlarca lira topladı. Dolandırıcılar teknik bir “whitepaper” ve sözde bir ekip listesiyle gerçekte var olmayan bir proje için para toplayıp ortadan kaybolabilirmghukuk.av.tr. Benzer şekilde, 2021’de popüler hale gelen NFT (Non-Fungible Token) satışlarında da, çalıntı eserleri orijinal gibi satma veya hiç var olmayan bir “metaverse arazisi” satma gibi yöntemlerle kandırılan kişiler olmuştur.
Kötü Amaçlı Yazılımlar ve Hesap Ele Geçirme: Bazı gelişmiş dolandırıcılık vakalarında, kullanıcıların bilgisayar veya telefonlarına trojan virüsü, clipboard hijacker gibi zararlı yazılımlar bulaştırıldığı görülmüştür. Bu yazılımlar, kullanıcının kripto cüzdan adresini değiştirerek transferleri dolandırıcının adresine yönlendirebilir. Ayrıca SIM kart kopyalama (SIM swap) yöntemleriyle telefon doğrulaması atlatılarak borsa hesapları ele geçirilebilir. Bu teknik saldırılar genelde doğrudan bireyleri hedef alır ve fark edilmesi kullanıcı için geç olabilir.
Yukarıdaki yöntemler, kripto para alanında en sık rastlanan dolandırıcılık taktiklerinden bazılarıdır. Dolandırıcılar çoğu zaman bu tekniklerin birkaçı birden kullanarak daha karmaşık senaryolar da yaratabilirler. Örneğin, sosyal medyada ünlü desteği yalanıyla bir ponzi coin tanıtıp, bunun için sahte bir web sitesi kurarak ve phishing e-postaları göndererek kombinasyon halinde saldırılar düzenlenebilmektedir.
Marmara Bölgesinde Görülen Güncel Dolandırıcılık Vakaları
İstanbul ve Marmara Bölgesi, kripto para dolandırıcılık vakalarının yoğunlaştığı coğrafya olarak öne çıkmaktadır. Bunun başlıca nedeni, İstanbul’un ülkenin finans merkezi olması ve kripto para kullanımının nüfus yoğunluğu ile birlikte burada zirve yapmasıdır. Son yıllarda Marmara Bölgesi’nde ortaya çıkan bazı dikkat çekici dolandırıcılık vakaları şunlardır:
Thodex Kripto Borsası Skandalı (İstanbul): Nisan 2021’de patlak veren Thodex olayı, Cumhuriyet tarihinin en büyük finansal dolandırıcılık vakalarından biri olarak anılmaktadırenkocaeli.com. İstanbul merkezli Thodex borsası, yüz binlerce kullanıcıya hizmet veriyor görünürken bir gecede işlemlerini durdurdu. CEO Faruk Fatih Özer’in yaklaşık $2 milyar değerinde kripto varlık ile yurt dışına kaçtığı iddia edildi ve onbinlerce yatırımcı varlıklarını kaybettipkf.com.tr. Olay sonrası başlatılan soruşturmada borsa yöneticilerinin kullanıcıları hileli işlemlerle aldattığı tespit edildiaa.com.tr. Faruk Özer 2023’te yakalanıp Türkiye’ye iade edildi ve hakkında mahkemece on bir bini aşkın yıl hapis cezası verildiaa.com.tr. Thodex vakası, denetimsiz borsaların yaratabileceği tehlikeyi tüm ülkeye gösteren bir örnek oldu.
Dogecoin Madencilik Saadet Zinciri (İstanbul): Thodex vurgununun hemen ardından 2021 yılı içinde gündeme gelen bir diğer büyük dolandırıcılık, sahte Dogecoin madenciliği ağı oldu. “Dogecoin mining” adı altında ortaya çıkan oluşum, yatırımcılara 40 günde %100 kâr vaadiyle bir sistem sunuyorduntv.com.tr. İstanbul Küçükçekmece merkezli yürütülen soruşturmada Turgut V. isimli organizatör ve ekibinin, yaklaşık 1500 kişiden 1 milyar TL tutarında Dogecoin topladığı ve ardından bu kişilerden habersiz ortadan kaybolduğu belirlendintv.com.trpkf.com.tr. 2021 Ağustos’unda başlatılan operasyonla 12 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Bu vaka, kripto madencilik konsepti kullanılarak nasıl bir ponzi zinciri kurulabileceğini göstermesi açısından önemlidir.
Turcoin Yerli Kripto Vaadi (Kocaeli): Marmara Bölgesi’ndeki bir başka dikkat çekici vaka, 2018’de patlak veren Turcoin skandalıdır. Kocaeli merkezli bir şirket, “yerli dijital para” üretme ve yatırımcılara kâr payı dağıtma vaadiyle binlerce kişiyi sisteme dahil etti. Kurucular Sadun K. ve ortakları yaklaşık 1 milyar TL topladıktan sonra ödeme yapamaz hale geldi ve sistem çöktücumhuriyet.com.tr. Soruşturma neticesinde Turcoin projesinin bir saadet zinciri olduğu, Türkiye genelinde 1176 kişiyi dolandırdıkları iddiasıyla 37 sanık hakkında dava açıldığı ortaya çıktıindyturk.com. Turcoin olayı, kripto adı kullanılarak ulusal düzeyde pazarlanan ilk büyük ponzi şemalarından biridir ve merkezi Kocaeli’de olması nedeniyle Marmara bölgesinde de büyük yankı uyandırmıştır.
Sosyal Medya Üzerinden Ponzi Ağları (İstanbul): Son dönemde İstanbul Jandarma Komutanlığı tarafından yürütülen SİBERAĞ Operasyonları, Marmara’da hızla yayılan yeni tip dolandırıcılık ağlarını ortaya çıkarmıştır. 2024 ve 2025 yıllarında peş peşe düzenlenen bu operasyonlarda, sosyal medya platformlarında “reklam izle, kolay para kazan” gibi vaatlerle binlerce kişiyi tuzağa düşüren organize şebekeler tespit edilmiştirrudaw.net. Örneğin, 2025 Ocak ayında gerçekleştirilen “SİBERAĞ-15” kod adlı operasyonda, saadet zinciri yöntemiyle 2017-2024 arasında 30 milyar TL’lik para akışı gerçekleştirdiği belirlenen 21 şüpheli yakalanmıştırt24.com.trcoinmarketcap.com. Bu şüphelilerin 752 adet banka ve kripto hesaplarına el konulmuş; örgütün yüksek kazanç vaadiyle sosyal medyada sahte reklam kampanyaları yürüterek birçok vatandaşı dolandırdığı ortaya çıkarılmıştırcoinmarketcap.comcoinmarketcap.com. SİBERAĞ operasyonları, Marmara Bölgesi merkezli olsa da ülke genelinde bu tür çok katmanlı pazarlama (MLM) kurgusuyla işleyen kripto dolandırıcılıklarının yaygınlaştığını göstermektedir.
Sahte Kripto Danışmanlık Şirketleri (İstanbul): Marmara Bölgesi’nde dolandırıcıların kullandığı bir diğer yöntem, kurumsal görünüm altında yatırımcı çekmektir. 2024 yılında İstanbul merkezli bir şebekenin farklı illerde ofis açıp kendini “kripto para yatırım danışmanlığı” şirketi olarak tanıttığı tespit edilmiştiraa.com.tr. Başakşehir ilçesinde kurulan merkez üzerinden, profesyonel ekip izlenimi vererek vatandaşların parası toplanmış ancak gerçekte hiçbir yatırım faaliyeti yürütülmemiştir. Jandarma Siber Suçlar biriminin operasyonu sonucu İstanbul, Kayseri, Mersin gibi illerde toplam 22 şüpheli yakalanmış ve bu şüphelilerin kontrolünde bulunan 400’ü aşkın banka/kripto hesabına el konulmuşturaa.com.tr. Bu vaka, dolandırıcıların yalnızca çevrimiçi değil fiziksel ofislerle de güven telkin etmeye çalıştığını ve Marmara Bölgesi’nden başlayarak ülke geneline yayılan ağlar kurduğunu göstermektedir.
Sahte Kripto Borsa Girişimleri (İstanbul): Thodex sonrası dönemde dahi, İstanbul’da sahte kripto borsası kurma girişimleri görülmüştür. 2024 yılının Ağustos ayında İstanbul Emniyeti, kendilerini kripto para borsası olarak lanse eden bir suç örgütüne operasyon düzenlemiştir. Bu şüpheliler, yüklü bütçelerle parlak reklam kampanyaları yapıp yurt dışından sponsorluk alarak sahte bir güvenilirlik imajı yaratmış ve birçok yatırımcıyı kendi platformlarına çekmeyi başarmıştırntv.com.tr. Ancak gerçekte kullanıcıların yatırdığı paraları zimmetine geçiren örgütün lideri Y.U. dahil 8 kişi yakalanmıştır. Operasyon sonucunda dolandırıcıların suçtan elde ettiği değerlendirilen 166 milyon TL tutarında varlık (lüks araçlar, gayrimenkuller vs.) dondurulmuşturntv.com.trntv.com.tr. Bu örnek, Marmara Bölgesi’nde halen dolandırıcıların yeni Thodex vakaları yaratma potansiyelinin sürdüğünü ve profesyonel görünen aldatıcı yöntemlerle halkın kandırılabildiğini göstermektedir.
Yukarıdaki vakalar, Marmara Bölgesi özelinde kripto dolandırıcılığın boyutunu ve çeşitliliğini ortaya koymaktadır. Büyükşehir olmanın getirdiği ekonomik hareketlilik, dolandırıcılar için geniş bir av kitlesi yaratmaktadır. İstanbul merkezli vakalar, etkileri tüm yurda yayılan dalgalanmalara yol açmıştır. Örneğin Thodex ve Dogecoin madencilik dolandırıcılığı Türkiye genelinde kripto yatırımcısının güvenini sarsmış; Turcoin vakası yerli bir coin girişimi kisvesiyle binlerce insanı mağdur etmiştir. Bu nedenle Marmara’da yaşanan her büyük dolandırıcılık, yalnızca bölgesel değil ulusal ölçekte de dersler çıkarılması gereken olaylar olarak kayda geçmektedir.
Türkiye Genelinde Öne Çıkan Vakalar ve Eğilimler
Kripto para dolandırıcılığı sorununa ülke genelinde bakıldığında, Marmara dışındaki bölgelerde de önemli vakaların yaşandığı görülmektedir. Dolandırıcılık yöntemleri benzerdir; ancak bazı vakalar farklı coğrafi bölgelerde gerçekleşerek kripto sahtekarlığının tüm Türkiye’ye yayılmış bir tehdit olduğunu ortaya koymuştur:
Vebitcoin Olayı (Muğla): Nisan 2021’de Thodex ile aynı hafta içerisinde, Ege Bölgesi merkezli Vebitcoin isimli kripto para borsası da faaliyetlerini aniden durdurdu. Muğla merkezli bu borsa, likidite sorunlarını gerekçe göstererek kapanma kararı alırken, kısa sürede şirket yöneticileri hakkında “nitelikli dolandırıcılık” suçlamasıyla soruşturma başlatıldıtr.euronews.com. Vebitcoin CEO’su ve çalışanlarından 4 kişi tutuklandı; MASAK borsa hesaplarını bloke ettianlatilaninotesi.com.traa.com.tr. Mağdurların zararının tam olarak telafi edilemediği bu olay, büyük borsaların yanı sıra orta ölçekli bölgesel borsaların da risk taşıyabileceğini gösterdipkf.com.tr.
Bitrota Piramit Düzeni (Kayseri): Orta Anadolu bölgesinde ortaya çıkan Bitrota vakası, kripto görünümlü bir ponzi şemasının örneğidir. 2018-2021 yılları arasında faaliyet gösteren Kayseri merkezli Bitrota platformu, kullanıcılara yüksek kar vaadiyle bir yatırım fırsatı sunuyordu. Soruşturma sonucunda platformun saadet zinciri şeklinde çalıştığı ve yaklaşık 30 bin kişiden 54 milyon TL topladığı ortaya çıktıpkf.com.tr. Sistem çöktüğünde binlerce kişi parasını geri alamadı. Kurucular Kenan A. ve Hasan O. hakkında yüzlerce yıl hapis cezası talebiyle dava açıldı. Bitrota olayı, Anadolu’nun kalbindeki bir şehirde dahi kripto temelli dolandırıcılığın yapılabileceğini ve coğrafi sınır olmadığını gösteren çarpıcı bir örnektir.
“Bitcoin Safiye” Olayı (Aydın): Kripto para dolandırıcılığı bireysel düzeyde de ortaya çıkabilmektedir. Basında “Bitcoin Safiye” lakabıyla anılan Safiye Gökçe Y. isimli bir kişi, kendisini usta bir kripto yatırımcısı ve ekonomist olarak tanıtarak Aydın ilinde çok sayıda kişiyi ağına düşürdü. 2019 yılında ortaya çıkan soruşturmada, Safiye Y.’nin farklı meslek gruplarından en az 40 kişiyi toplam ~30 milyon TL dolandırdığı belirlendintv.com.tr. Kurbanlarına yüksek kazanç garantisi veren Safiye Y., topladığı paralarla ortadan kaybolmuş ancak daha sonra yakalanarak yargılanmıştır. Bu vaka, daha küçük ölçekli ve bölgesel bir girişimle de olsa kripto vaadiyle dolandırıcılık yapılabileceğini ve yalnız büyük platformların değil bireylerin de dolandırıcı olabileceğini göstermektedir.
Diğer Bölgesel Dolandırıcılıklar: Türkiye’nin çeşitli illerinde kripto parayla ilgili irili ufaklı dolandırıcılık haberleri basına yansımaktadır. Örneğin, Ankara’da kendisini “kripto para uzmanı” diye tanıtıp yatırımcıları dolandıran kişiler, İzmir’de yasa dışı kripto madencilik cihazları satan dolandırıcı gruplar veya Doğu Anadolu’da kripto üzerinden kara para aklamaya çalışan yapılar kolluk kuvvetlerinin takibine takılmıştır. Ayrıca uluslararası büyük dolandırıcılıkların Türkiye’deki yatırımcıları da etkilediği görülmektedir. 2022 sonlarında iflas eden küresel FTX borsasının Türkiye’de binlerce kullanıcısı olması veya 2016’daki OneCoin saadet zincirine Türk yatırımcıların da katılmış olması, sınır ötesi dolandırıcılıkların yerel mağduriyetler yaratabileceğini göstermiştir.
Genel tablo incelendiğinde, kripto para dolandırıcılığı Türkiye’nin sadece büyük şehirlerine özgü bir sorun olmayıp ülkenin geneline yayılan bir tehdit halini almıştır. Marmara Bölgesi, vaka sayısı ve finansal büyüklük açısından önde gelse de diğer bölgelerde de benzer metotlarla insanlar dolandırılmaktadır. Bu durum, kripto okuryazarlığının düşük olduğu kesimlerin ve hızlı zengin olma hayalindeki bireylerin ülke genelinde dolandırıcıların hedefi olduğunu ortaya koymaktadır. Dolayısıyla çözüm önerileri ve önleyici adımların da ulusal ölçekte düşünülüp uygulanması gerekmektedir.
Önleme Stratejileri ve Öneriler
Kripto para dolandırıcılığına karşı önleyici stratejiler, hem devlet kurumlarına hem de bireysel yatırımcılara sorumluluklar yüklemektedir. Aşağıda, teknik, hukuki ve eğitsel boyutlarıyla çeşitli önlem önerileri sıralanmıştır:
Düzenleyici Çerçevenin Oluşturulması: İlk olarak, kripto para piyasasının yasal boşluktan kurtarılması elzemdir. Türkiye’de 2021’de kripto varlıkların ödeme aracı olarak kullanılmasını yasaklayan sınırlı bir yönetmelik çıkarılmış ancak kapsamlı bir kripto para yasası henüz uygulamaya konmamıştır. Mevcut durumda 40’ı aşkın kripto borsasının faaliyet gösterdiği ve milyonlarca kullanıcının işlem yaptığı düşünüldüğünde, lisanslama ve denetim mekanizmalarının getirilmesi büyük önem taşır. Devlet, kripto hizmet sağlayıcılara sermaye yeterliliği, siber güvenlik standartları ve şeffaflık yükümlülükleri getirmelidir. Böylece en azından Thodex benzeri sahte borsaların önüne geçilebilir ve yatırımcıların asgari düzeyde korunması sağlanabilir.
Denetim ve Kolluk Faaliyetleri: MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ve Emniyet/Jandarma siber suçlarla mücadele birimleri son yıllarda kripto suçlarına karşı uzmanlaşmaya başlamıştır. Bu çabaların arttırılarak devam etmesi gereklidir. Özellikle Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirilen SİBERAĞ gibi operasyonlar, suç şebekelerinin ortaya çıkarılmasında başarılı olmuştur. Kolluk kuvvetlerinin blockchain analiz araçlarını kullanarak fon izleme, uluslararası istihbarat paylaşımı yaparak kaçak faillerin iadesini sağlama (Faruk Fatih Özer örneğinde olduğu gibi) ve teknik uzmanlarla çalışarak karmaşık dolandırıcılık şemalarını çözme konularında yetkinlik kazanması teşvik edilmelidir. Ayrıca Savcılıklar bünyesinde kripto varlıklar konusunda bilgili müfettiş ve bilirkişi sayısı artırılarak soruşturmaların etkinliği yükseltilebilir.
Halka Yönelik Eğitim ve Farkındalık: Dolandırıcılıkların önlenmesinde en kritik faktör, potansiyel kurbanların bilinçlendirilmesidir. Kamu otoriteleri ve sivil toplum, kripto yatırımları konusunda kamuoyunu bilgilendiren kampanyalar düzenlemelidir. Örneğin, bankalar veya ilgili kurumlar sosyal medya ve televizyon aracılığıyla “kripto para alırken bunlara dikkat edin” temalı uyarıcı içerikler yayınlayabilir. Yatırımcılar, “kolay ve garantili kazanç” vurgusu yapan tekliflere şüpheyle yaklaşmaları gerektiği konusunda eğitilmelidir. Okullarda ve üniversitelerde finansal okuryazarlık programlarına kripto varlıklarla ilgili temel bilgiler eklenebilir. Özellikle Marmara Bölgesi gibi yatırımların yoğun olduğu yerlerde, yerel yönetimler dahi seminerler ve halka açık bilgilendirme oturumları düzenleyerek farkındalığı artırabilir.
Bireysel Güvenlik Önlemleri: Her bir kripto para kullanıcısının alabileceği basit ama etkili önlemler vardır. Birincisi, güvenilir platformlar tercih edilmelidir; bilinirliği düşük, hakkında yeterli bilgi olmayan borsa veya aracılardan uzak durulmalıdır. İkinci olarak, siber hijyen kurallarına riayet edilmelidir: E-postalardaki linklere tıklamadan önce iki kere düşünmek, adres çubuğundaki site adının doğru olup olmadığını kontrol etmek, resmî kurumlar dışında kimseden gelen şifre taleplerine yanıt vermemek temel prensiplerdir. Üçüncü olarak, kripto varlıkların saklandığı hesaplarda iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) aktif hale getirilmeli, mümkünse varlıklar çevrimdışı donanım cüzdanlarında muhafaza edilmelidir. Cüzdanın özel anahtarı (private key) asla dijital ortamda paylaşılmamalı, güvenli bir şekilde yedeklenmelidir. Bireyler ayrıca kendi araştırmalarını yaparak (DYOR – Do Your Own Research prensibi) yatırım fırsatlarını değerlendirirken aceleci davranmamalı, yatırım yapmadan önce projenin ve platformun geçmişini, lisans durumunu ve topluluk geri bildirimlerini incelemelidir.
Uluslararası İş Birlikleri ve Teknoloji Kullanımı: Kripto dolandırıcılığı küresel bir sorun olduğu için uluslararası iş birliği de kritik rol oynar. Türkiye, INTERPOL ve benzeri uluslararası kuruluşlarla koordinasyonu güçlendirerek sınır ötesi dolandırıcılık şebekelerine karşı ortak operasyonlar yapmalıdır. Teknik olarak, blockchain üzerindeki işlemler herkese açık bir defterde izlendiğinden, suç gelirlerinin izlenmesi için blockchain analiz yazılımları kullanılabilir. Nitekim dünya genelinde kolluk kuvvetleri, dolandırıcıların cüzdan hareketlerini takip ederek çalınan fonların izini sürme konusunda ilerleme kaydetmektedir. Türkiye de bu alanda yatırımlar yaparak teknik kapasitesini artırmalıdır.
Yasal Yaptırımların Caydırıcılığı: Mevcut yasal çerçeve içinde kripto para dolandırıcılığı suçu, diğer dolandırıcılık suçları gibi 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası ile yargılansa da, Thodex vakasında görüldüğü üzere binlerce mağdurun olduğu devasa boyuttaki dolandırıcılıklarda mahkemeler çok yüksek toplam cezalar takdir edebilmektedir. Bu gibi emsal kararlar, caydırıcılık açısından kamuoyuna doğru anlatılmalıdır (örneğin “Thodex kurucusuna 11 bin yıl ceza” haberi geniş kitlelere duyurulmuştur). Ancak asıl önemli olan suçu oluşmadan engellemektir. Yargının hızlı ve caydırıcı cezalar vermesi kadar, suçun hiç işlenmemesi için proaktif adımlar atılması da gerekir. Bu nedenle, dolandırıcılık girişiminde bulunduğu tespit edilen kişi ve oluşumlara karşı finansal tedbirlerin (hesap dondurma vb.) hızlı uygulanması, soruşturmaların etkin yürütülmesi ve mağdurların hak arama süreçlerinin desteklenmesi önem taşır.
Sonuç
Kripto para dünyası, yenilikçi finansal fırsatlarla birlikte ne yazık ki dolandırıcılık risklerini de beraberinde getirmektedir. İstanbul ve Marmara Bölgesi özelinde son yıllarda yaşanan büyük vakalar, bu risklerin boyutunu gözler önüne sermiştir. Thodex gibi devasa bir borsa vurgunundan, sosyal medya üzerinden kurulan saadet zincirlerine, sahte madencilik çiftliklerinden yerel danışmanlık aldatmacalarına kadar çok çeşitli yöntemlerle binlerce vatandaş mağdur edilmiştir. Ülke genelinde de benzer örüntüler görülmekte; kripto dolandırıcılığı, coğrafi sınırlara bakmaksızın her bölgede yatırımcıları hedef almaktadır.
Teknolojik gelişmeler ışığında suçlular da yöntemlerini sürekli geliştirmektedir. Dolayısıyla, kripto dolandırıcılık yöntemlerine karşı mücadele de dinamik ve çok boyutlu olmalıdır. Teknik, hukuki ve eğitim boyutlarını içeren entegre stratejiler sayesinde bu tür suçların önüne geçmek mümkündür. Her şeyden önce, bireylerin bilinç düzeyinin artırılması ve “kolay kazanç” vaadiyle sunulan tekliflere karşı toplumda sağlıklı bir şüphecilik kültürünün yerleşmesi gerekir. Devlet kurumları ise hem düzenleyici rolüyle hem de suçla mücadele kapasitesiyle etkin olmalıdır.
Unutulmamalıdır ki finans dünyasında temel bir prensip vardır: “Gerçek olamayacak kadar iyi görünen bir kazanç teklifi muhtemelen gerçek değildir.” Kripto para alanında da bu prensip fazlasıyla geçerlidir. Yatırımcılar soğukkanlı ve araştırmacı davranabildikleri, kurumlar da üzerine düşen denetim ve eğitim sorumluluğunu yerine getirdiği takdirde, kripto ekosisteminin sağlıklı gelişimi devam edebilir. Aksi halde, her yeni dolandırıcılık vakası hem bireysel hem ulusal düzeyde ekonomik ve itibar kaybına yol açmaya devam edecektir. Kripto teknolojisinin sunduğu fırsatların değerlendirilebilmesi için, öncelikle bu teknoloji etrafında türeyen suç yöntemlerine karşı kolektif bir bilinç ve direnç geliştirmek şarttır.