Tuzla Boşanma Avukatı Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Avukat Bilal ALYAR

Tuzla Boşanma Avukatı

Tuzla boşanma avukatı, Marmara Bölgesi'nde özellikle İstanbul'un Tuzla ilçesinde, boşanma sürecinde hukuki destek sunan uzman avukatları ifade eder. Boşanma, sadece eşler arasındaki evlilik bağlarının sona ermesi değil, aynı zamanda hukuki ve sosyal bir dönüşümdür. Bu süreç, bireyler için duygusal olarak yıpratıcı olabileceği gibi karmaşık hukuki prosedürleri de beraberinde getirir. Özellikle Marmara Bölgesi gibi nüfusun yoğun olduğu yerlerde, boşanma davalarının sayısı da oldukça yüksektir. Bu nedenle, Tuzla ve çevresinde profesyonel bir boşanma avukatından destek almak, haklarınızın korunması ve sürecin doğru yönetilmesi açısından hayati önem taşır.

Güncel istatistiklere göre, Türkiye genelinde boşanma sayıları son yıllarda belirgin bir artış göstermiştir. 2022 yılında yaklaşık 180 bin çift boşanmış ve buna bağlı olarak 180 bine yakın çocuk velayet konusunda mahkeme kararlarından etkilenmiştir. Boşanma oranlarının artışı, Marmara Bölgesi ve Tuzla için de geçerli olup gün geçtikçe daha fazla kişi boşanma hukukunda uzman desteğe ihtiyaç duymaktadır.

Bu makalede, Tuzla boşanma avukatı kavramını ve boşanma sürecini bütün yönleriyle ele alacağız. Boşanma davalarının türleri (anlaşmalı ve çekişmeli), hukuki aşamaları, velayet ve nafaka gibi kritik konuları açıklayarak, süreç boyunca karşılaşabileceğiniz temel sorulara yanıtlar vereceğiz. İçeriğin sonunda ise, sıkça sorulan sorular bölümünde merak edilen soruların cevaplarını bulabilirsiniz.

Boşanma Nedir?

Boşanma, bir evlilik birliğinin yasal olarak sona erdirilmesi işlemi olarak tanımlanır. Türk Medeni Kanunu'na göre evlilik ancak mahkeme kararıyla sona erdirilebilir; yani boşanma, yetkili aile mahkemesinin karara bağlamasıyla gerçekleşir. Eşlerin kendi aralarında anlaşıp ayrılmaya karar vermesi hukuken yeterli olmayıp bu kararın mahkemece tescil edilmesi şarttır.

Türkiye'de boşanma sebepleri, kanunla belirlenmiştir ve iki ana kategoride incelenir: özel boşanma sebepleri ve genel boşanma sebebi. Özel (mutlak) boşanma sebepleri, kanunda tek tek sayılmış olup varlıkları kanıtlandığında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ayrıca ispatlanmadan da boşanma kararı alınmasına yol açan hallerdir. Başlıca özel boşanma nedenleri şunlardır:

  • Zina (Aldatma): Eşlerden birinin evlilik dışı başka biriyle gönül ilişkisi yaşaması (zina yapması) durumunda, diğer eş bu sebebe dayanarak boşanma davası açabilir. Bu sebebe dayalı davalarda, olayın öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay ve her halükarda olayın meydana gelmesinden itibaren 5 yıl içinde davanın açılması gerekir; aksi halde zina sebebine dayanan dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı kalmaz.

  • Hayata Kast, Pek Kötü veya Onur Kırıcı Davranış: Eşlerden birinin diğerinin hayatına kasten son verme girişiminde bulunması, ona şiddetli şekilde kötü muamele etmesi veya ağır derecede onur kırıcı davranış sergilemesi durumlarında boşanma davası açılabilir. Bu durumlarda da benzer şekilde 6 ay ve 5 yıllık süre sınırları geçerli olup affeden tarafın dava hakkı kalmaz.

  • Suç İşleme ve Haysiyetsiz Hayat Sürme: Eşlerden biri yüz kızartıcı bir suç işler veya toplumca haysiyetsiz kabul edilen bir hayat sürer ve bu sebeple diğer eş için evliliği sürdürmek beklenemez hale geliyorsa boşanma davası açılabilir. Bu durumda dava açmak için belirli bir süre sınırı bulunmamaktadır.

  • Terk: Eşlerden birinin, evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla diğerini terk etmesi veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmemesi durumunda, bu ayrılık en az 6 ay sürmüş ve devam ediyor olursa terk edilen eş mahkemeden ihtar çıkarılmasını isteyebilir. İhtarın sonuçsuz kalması halinde terk sebebiyle boşanma davası açılabilir. (Not: Terk nedeniyle boşanma davalarında da 6 ay/5 yıl süresi ve affetmeme şartı geçerlidir.)

  • Akıl Hastalığı: Eşlerden birinin akıl sağlığını kalıcı olarak yitirmesi ve bu yüzden evliliğin diğer eş için çekilmez hale gelmesi durumunda, resmî sağlık kurulu raporuyla hastalığın geçmeyeceği anlaşılmak kaydıyla boşanma davası açılabilir.

Yukarıda sayılan özel sebeplerin dışında, genel boşanma sebebi olan evlilik birliğinin sarsılması (şiddetli geçimsizlik olarak da bilinir) temelinde de boşanma davası açılabilir. Türk Medeni Kanunu m.166/1'e göre, evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Bu genel sebebe dayanılarak açılan davalarda, somut olayda evliliğin devamını çekilmez kılan her türlü olgu ve olay (geçimsizlik, uyumsuzluk, ilgisizlik, vb.) delil olarak ileri sürülebilir. Genel sebep, genellikle eşlerin diğer özel sebeplerden birini kanıtlayamadığı durumlarda veya karşı tarafın kusurunun kesin olarak ortaya konamadığı hallere dayanır.

Özetle, boşanma kavramı hukuken ciddi bir müessesedir ve belirli usul kurallarına tabidir. Her boşanma davası, dayandığı sebebe göre farklı stratejiler ve kanıtlar gerektirebilir. Bu noktada, uzman bir boşanma avukatı rehberliği, davanın doğru yönetilmesi açısından büyük önem taşır.

Tuzla Boşanma Avukatı Kimdir, Ne İş Yapar?

Hukuki literatürde resmi olarak "boşanma avukatı" ya da "Tuzla boşanma avukatı" şeklinde bir tanımlama bulunmamasına rağmen, uygulamada aile hukuku ve boşanma davaları alanında uzmanlaşmış avukatlar için bu tabir kullanılır. Yani Tuzla boşanma avukatı, genel olarak aile hukuku konusunda yoğun deneyime sahip, boşanma davaları ve ilgili yan uyuşmazlıklarda (örneğin nafaka, velayet, mal paylaşımı davaları) müvekkillerini temsil eden avukat demektir. Bu uzman avukatlar, müvekkillerine hem hukuki danışmanlık hizmeti sunar hem de gerekli dava dilekçelerinin hazırlanması, duruşmalarda temsil, karşı tarafla müzakere gibi sürecin tüm adımlarında müdahil olarak müvekkil haklarını korur.

Tuzla gibi İstanbul'un kalabalık bir ilçesinde faaliyet gösteren boşanma avukatları, yerel mahkemelerin işleyişine ve uygulamalarına dair de tecrübe sahibidir. İstanbul Anadolu yakasındaki aile mahkemeleri (Kartal'daki İstanbul Anadolu Adliyesi, Tuzla dahil tüm Anadolu yakası ilçelerine hizmet vermektedir) yoğun bir şekilde boşanma davalarına bakmaktadır. Bu yoğunluk içinde bir davanın etkin yürütülmesi için, avukatın süreçleri yakından takip etmesi ve bölge yargısının uygulamalarına aşina olması avantaj sağlar.

Boşanma avukatının görevleri sadece davanın mahkemede yürütülmesiyle sınırlı değildir. Aynı zamanda müvekkile boşanma sürecinin başından sonuna kadar hukuki bir yol haritası çizmek, hak ve yükümlülükleri konusunda bilgi vermek, olası riskleri anlatmak da avukatın işidir. Örneğin, boşanma protokolü hazırlanması (anlaşmalı boşanma durumunda), delillerin toplanması (mesela çekişmeli boşanmada tanık ifadeleri, belgeler vs.), karşı tarafın iddialarına karşı savunma yapılması gibi hususlar avukat yardımıyla daha sağlıklı şekilde yürütülebilir. Boşanma sürecinin her aşamasında müvekkilinin hakkını ve çıkarlarını gözeten Tuzla boşanma avukatı, böylece hem hukuki hataları önler hem de müvekkilini psikolojik olarak rahatlatır.

Boşanma Davası Türleri: Anlaşmalı ve Çekişmeli

Boşanma davaları, anlaşmalı ve çekişmeli olmak üzere başlıca iki türe ayrılır. Davanın nasıl yürütüleceği, eşlerin aralarındaki uzlaşma durumuna göre bu türlerden hangisinin uygulanacağını belirler.

Anlaşmalı Boşanma

Anlaşmalı boşanma, eşlerin evliliğin sona ermesinin şartları konusunda tam bir mutabakata varmış olmaları halinde uygulanan, göreceli olarak daha hızlı ve basit bir boşanma yoludur. Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesine göre, anlaşmalı boşanma ile boşanabilmek için şu şartların sağlanması gerekir:

  • Evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalıdır. (Bir yılı dolmayan evliliklerde kanunen anlaşmalı boşanma mümkün değildir; böyle bir durumda eşler anlaşsa bile dava çekişmeli olarak açılmalı ve mahkemenin normal prosedürü takip etmesi sağlanmalıdır.)

  • Eşler, boşanmanın tüm mali sonuçları ve çocukların durumu konusunda (nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat vs.) tam bir anlaşma içinde olmalı ve bu anlaşmayı yazılı bir boşanma protokolü halinde mahkemeye sunmalıdır.

  • Eşlerin her ikisi de mahkemece bizzat dinlenmelidir. (Yani, anlaşmalı boşanma için hâkim, her iki eşi de duruşma günü gelerek kararlarının kendi istekleri olduğunu teyit etmelerini ister. Tarafların duruşmaya katılmaması halinde anlaşmalı boşanma kararı verilemez.)

Bu şartlar sağlandığında, mahkeme genellikle tek celsede (hatta bazen 10 dakikadan kısa bir duruşma sonunda) boşanma kararı verebilmektedir. Anlaşmalı boşanma davalarının süresi, mahkemenin iş yüküne bağlı olarak değişebilse de, taraflar protokolü doğru ve eksiksiz hazırlamışsa ve şartlar uygunsa, genellikle ilk duruşma gününde bitmektedir. Bu da yaklaşık 1-2 ay içinde davanın kesinleşebilmesi demektir (karar verildikten sonra temyiz yoluna gidilmediği için karar nispeten çabuk kesinleşir). Anlaşmalı boşanma, süreç ve sonuç açısından eşlerin en az yıprandığı yoldur; zira hem zaman hem masraf hem de duygusal yıpranma bakımından daha avantajlıdır.

Çekişmeli Boşanma

Eğer eşler arasında boşanmanın şartları konusunda anlaşma sağlanamıyorsa ya da taraflardan biri boşanmaya yanaşmıyorsa, boşanma davası çekişmeli (yani ihtilaflı) olarak yürütülür. Çekişmeli boşanma davalarında:

  • Davayı isteyen eş, boşanma gerekçelerini (yukarıda bahsedilen özel sebeplerden biri veya genel geçimsizlik) dava dilekçesinde ayrıntılı şekilde belirtmek ve kanıtlamak durumundadır. Karşı taraf bu iddiaları kabul etmeyebilir ve kendi savunmasını yapabilir.

  • Taraflar arasında nafaka, velayet, mal paylaşımı, tazminat gibi konularda uzlaşma olmadığı için, bu konuları mahkeme delilleri değerlendirerek karara bağlar. Örneğin, çocuğun velayeti için her iki taraf da talepte bulunuyorsa, hâkim çocuğun menfaatini gözeterek bir karar verir; nafaka için tarafların mali gücü incelenir vs.

  • Çekişmeli davalarda süreç daha uzun sürer. Delil toplanması, tanık dinlenmesi, gerekirse bilirkişi incelemeleri (mesela çocukların psikolojik durumu için sosyal hizmet uzmanı raporu gibi) zaman alır. İstanbul gibi büyük illerde çekişmeli bir boşanma davasının ortalama süresi 1 ila 2 yıl arasında değişebilmektedir.

  • Hakim, ilk duruşmada genellikle taraflara uzlaşma (barışma) ihtimalini de sorar; eğer evliliğin kurtulabileceğine dair bir imkan görürse duruşmayı ileri bir tarihe erteleyip taraflara düşünme süresi tanıyabilir. Ancak taraflar kesin kararını vermişse ve bir araya gelme ihtimali yoksa dava normal seyrine devam eder.

  • Çekişmeli davalarda, karşılıklı dilekçe aşamaları, ön inceleme duruşması, tahkikat duruşmaları ve nihayet hüküm duruşması gibi birden fazla duruşma yapılır. Her aşamada tarafların yeni delil sunma, tanık çağırma hakları vardır; mahkeme de davanın seyrine göre süreci yönlendirir.

Çekişmeli boşanma davası sonunda hâkim, tarafların sunmuş olduğu deliller ve hukuki durum ışığında boşanma konusunda bir karar verir. Bu kararda boşanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleştiyse kimin hangi konuda haklı olduğu (velayet hangi ebeveynde, kim ne kadar nafaka ödeyecek, tazminat ödenip ödenmeyeceği gibi hususlar) tek tek belirtilir. Karar, istinaf (bölge adliye) ve gerekirse temyiz (Yargıtay) denetimine açıktır; bu sebeple çekişmeli davalarda karar verildikten sonra da tarafların kanun yoluna başvurma hakları nedeniyle süreç bir süre daha uzayabilir.

Özetle: Anlaşmalı boşanma, eşlerin her konuda anlaştığı ve mahkemeden hızlı bir onay beklediği durumdur; çekişmeli boşanma ise ihtilaflı konuların mahkemece çözülmesini gerektiren daha uzun bir yoldur. Hangi yola başvurulacağı, eşlerin durumuna, evliliğin gidişatına ve anlaşma imkanlarına bağlıdır. Uzman bir boşanma avukatı, müvekkiliyle görüşerek hangi tür davanın uygun olduğunu belirlemede yardımcı olur ve buna uygun stratejiyi oluşturur.

Boşanma Davasının Aşamaları

Boşanma süreci belirli aşamalardan oluşur. Aşağıda, özellikle çekişmeli bir boşanma davası örneğini baz alarak, genel bir boşanma davası süreci aşamalarını sıralayacağız:

  1. Hukuki Danışma ve Hazırlık: Boşanma düşüncesi oluştuğunda öncelikle bir avukata danışmanız tavsiye edilir. Bu aşamada, anlaşmalı mı yoksa çekişmeli mi boşanmanın uygun olduğu, hangi gerekçelere dayanılacağı gibi stratejik kararlar alınır. Avukat yardımıyla boşanmanın olası sonuçları, hak talepleri ve riskler değerlendirilir.

  2. Dava Dilekçesinin Hazırlanması: Boşanma talebini resmen başlatmak için bir boşanma dava dilekçesi yazılır. Bu dilekçede davacı eş, boşanma sebeplerini açıklar, mevcutsa karşı tarafın kusurlu davranışlarını yazar ve talep sonucunda nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi konularda isteklerini belirtir. (Anlaşmalı boşanmada dilekçeyle birlikte her iki eşin imzaladığı boşanma protokolü de sunulur.)

  3. Gerekli Belgelerin Toplanması: Dilekçeyle beraber mahkemeye sunulması gereken belgeler hazırlanır. Bu belgeler arasında evlilik cüzdanı veya evlilik kayıt örneği, tarafların nüfus kayıt örnekleri, varsa çocukların doğum belgeleri, ayrıca talep edilen nafaka veya mal paylaşımıyla ilgili mali belgeler (maaş bordrosu, banka hesap dökümleri, tapu kayıtları vs.) bulunabilir. Bu aşama, davanın ileride sağlam yürütülmesi için önemlidir; eksik belge kalmaması davanın hızını da olumlu etkiler.

  4. Davanın Açılması (Yetkili Mahkeme ve Harçlar): Dilekçe ve ekleri hazır olduktan sonra, yetkili aile mahkemesinde davanın açılması gerekir. Boşanma davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yerindeki Aile Mahkemesi veya eşlerin son altı aydır birlikte ikamet ettiği yer mahkemesidir. (Örneğin, Tuzla'da ikamet eden bir eş için yetkili mahkeme İstanbul Anadolu Adliyesi Aile Mahkemeleridir.) Dava açılırken, kanunun öngördüğü harç ve gider avansı mahkeme veznesine yatırılır. 2024 yılı için boşanma davası açma masrafları (harçlar ve giderler) takriben 2500 TL civarındadır; bu tutar her yıl belirlenen tarifelere göre güncellenir ve davanın kapsamına göre biraz artıp azalabilir.

  5. Ön İnceleme Duruşması: Dava açıldıktan ve dilekçeler karşı tarafa tebliğ edildikten sonra, mahkeme bir ön inceleme duruşması yapar. Bu duruşmanın amacı, dava dilekçesi ve cevap dilekçesinde ileri sürülen iddia ve savunmaların çerçevesini oluşturmak, tarafların anlaştığı/anlaşamadığı noktaları tespit etmektir. Hakim bu aşamada usule ilişkin eksiklikleri giderir (örneğin tanık listeleri alınır, bilirkişi ihtiyacı değerlendirilebilir) ve genellikle taraflara sulh (uzlaşma) ihtimaline karşı sorar. Eğer taraflar bu aşamada anlaşma sağlarsa dava anlaşmalıya dönüşebilir; aksi takdirde ihtilaflı konular belirlenerek tahkikat safhasına geçilir.

  6. Tahkikat (Delillerin Toplanması): Ön inceleme bitiminde mahkeme, çekişmeli davalar için tahkikat aşamasına geçer. Bu aşamada tarafların gösterdiği tanıklar dinlenir, sunulan belgeler incelenir, gerekliyse bilirkişi raporları alınır. Örneğin, çocukların velayeti tartışılıyorsa mahkeme, bir sosyal inceleme raporu düzenlenmesini isteyebilir; bu raporda uzmanlar çocuğun hangi ebeveynle kalmasının menfaatine olacağı konusunda değerlendirme yapar. Aynı şekilde, malvarlığının paylaşımı veya nafaka miktarıyla ilgili ihtilaf varsa, tarafların mali durumlarını tespit için bilirkişi incelemesi yapılabilir. Tahkikat aşaması, davanın en yoğun bölümüdür ve tarafların aktif katılımını gerektirir.

  7. Karar Aşaması (Hüküm): Tüm deliller toplandıktan ve taraflar son sözlerini de söyledikten sonra mahkeme, hükmünü (kararını) açıklar. Kararda boşanma talebinin kabul edilip edilmediği, ediliyorsa hangi gerekçeye dayandığı ve boşanmanın fer'ileri dediğimiz nafaka, velayet, tazminat, mal paylaşımı gibi konuların nasıl karara bağlandığı ayrıntılıca yazar. Hakimin kararı taraflara tebliğ edilir.

  8. Kanun Yolları (İstinaf/Temyiz): Çekişmeli boşanma davalarında genellikle kaybeden taraf veya bazen her iki taraf, bölge adliye mahkemesine (istinaf) başvurarak kararın incelenmesini ister. İstinaf aşamasında dosya bölge adliye (istinaf) mahkemesince incelenir, bazen duruşma yapılabilir veya dosya üzerinden karar verilebilir. İstinaf aşaması sonucunda da taraflar memnun değilse ve kanun yolu açıksa, son olarak Yargıtay'a (temyiz) gidebilirler. Anlaşmalı boşanmalarda ise her iki taraf da karara razı olduğundan (zaten uzlaşılı olarak verildiği için) genellikle istinaf/temyiz yoluna gidilmez ve karar ilk derece mahkemesinde kesinleşir.

  9. Kararın Kesinleşmesi ve İcra Aşaması: Mahkeme kararı taraflara tebliğ edildikten ve olası kanun yolu süreçleri tamamlandıktan sonra kesinleşir. Kesinleşen boşanma kararını mahkeme, nüfus müdürlüğüne bildirir ve taraflar nüfusta resmen boşanmış olur. Kararda yerine getirilmesi gereken hususlar varsa (nafaka ödemeleri, tazminat ödemesi, mal paylaşımı için tapu işlemleri vs.), bu aşamalar ayrıca takip edilebilir. Örneğin, yoksulluk nafakası ya da iştirak nafakasına hükmedildiyse, bu ödemeler her ay yapılmak zorundadır; eğer yapılmazsa icra yoluyla tahsili mümkün olabilir.

Yukarıda özetlenen süreç, her davanın özeline göre değişebilmektedir. Kimi çekişmeli boşanma davası sadece 2 duruşma sonunda bitebilirken (eşlerin fazla delili yoksa veya aniden protokol yapıp anlaşmaya dönüştürülürse), bazı davalar 5-6 duruşma sürebilir. Bu nedenle, sürecin başından itibaren hukuki bir uzmanla hareket etmek, hangi aşamada ne yapılacağı konusunda bilgi sahibi olmak açısından önemlidir.

Boşanma Davasında Nafaka, Velayet ve Mal Paylaşımı

Boşanma davaları, sadece eşlerin yollarını ayırmasını değil, aynı zamanda çocukların durumu, mali konular ve mülkün paylaşımı gibi birçok yan konuyu da içerir. Bu alt başlıkta, boşanmanın en önemli hukuki sonuçlarından bazılarını ele alıyoruz:

  • Velayet: Eğer boşanan eşlerin reşit olmayan (çocukları) varsa, hâkim boşanma kararıyla birlikte velayetin hangi ebeveyne verileceğine de karar verir. Türk hukukunda, velayet düzenlemesinde temel kriter çocuğun yüksek yararıdır. Mahkeme, çocuğun fiziksel bakımı, eğitimi, sağlığı ve psikolojik iyi hali açısından hangi ebeveynde daha iyi koşullar bulacağına bakarak bir karar verir. Küçük yaştaki çocuklarda anne bakımı ön planda değerlendirilse de, her somut olay ayrıdır; baba da çocuğa daha iyi bakabilecek durumda ise velayet babaya verilebilir. Günümüzde, eğer anne ve baba anlaşıyorsa ortak velayet uygulaması da gündeme gelebilmektedir (anlaşmalı boşanmalarda çocuk için ortak velayet kararlaştırılmasına mahkeme onay verebiliyor). Velayet kendisine verilmeyen ebeveyn için mahkeme kişisel ilişki (görüşme) düzeni de kurar; örneğin babaya her ayın belli hafta sonları çocuğu görme hakkı gibi. Çocukların velayeti ileride koşullar değişirse yeniden dava konusu yapılabilir (velayet değişikliği davası), ancak boşanma anında doğru kararın verilmesi çok önemlidir.

  • İştirak Nafakası (Çocuk Nafakası): Velayet kendisine verilmeyen ebeveyn, çocuk için diğer ebeveyne iştirak nafakası (yani çocuk bakım ve eğitim giderlerine katılım payı) ödemekle yükümlüdür. Bu nafakanın miktarını mahkeme, çocuğun gıda, barınma, eğitim, sağlık gibi giderlerini ve tarafların mali gücünü dikkate alarak belirler. İştirak nafakası genelde çocuk 18 yaşını doldurana kadar devam eder (eğer çocuk liseden sonra eğitimine devam ediyorsa mahkeme nafakayı bir süre daha sürdürülmesine karar verebilir; bu ayrı bir hukuki meseledir).

  • Yoksulluk Nafakası: Boşanma sonucu maddi olarak yoksulluğa düşecek kusursuz veya az kusurlu eş lehine, diğer eşten yoksulluk nafakası talep edilebilir. Bu nafaka, bir nevi boşanma sonrası geçim yardımıdır ve süreli veya süresiz olarak belirlenebilir. Türkiye'de hâlihazırda yasal düzenlemeye göre yoksulluk nafakasının belirli bir süresi yoktur; nafaka yükümlüsü eş ölünceye veya nafaka alacaklısı eş yeniden evlenene kadar (ya da önemli şart değişikliği olursa mahkeme kaldırıncaya kadar) devam edebilir. Nafaka miktarı, tarafların gelir durumları ve yaşam standardı dikkate alınarak hakkaniyetle belirlenir. Mahkeme gerektiğinde ilerleyen yıllarda nafaka artış oranlarına da kararında yer verebilir (genellikle yıllık TÜFE oranında artış gibi).

  • Maddi ve Manevi Tazminat: Türk Medeni Kanunu, boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen tarafın, diğer eşten maddi tazminat isteyebileceğini; ayrıca boşanmaya sebep olan olaylar dolayısıyla kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın manevi tazminat talep edebileceğini düzenler. Bu tazminatlar, davalı eşin diğerine göre daha kusurlu olması şartına bağlıdır. Örneğin, eşinin sadakatsiz davranışları nedeniyle onuru zedelenen bir eş manevi tazminat isteyebilir; veya evlilik sırasında diğer eşin maddi desteğiyle eğitim almış bir kişi, boşanma sonucu bu desteksiz kalacağı için maddi tazminat talep edebilir. Tazminat miktarları, hakimin takdirine bağlıdır ve tarafların ekonomik gücü, kusur derecesi, olayların ağırlığı gibi unsurlar göz önüne alınarak belirlenir.

  • Mal Rejimi ve Mal Paylaşımı: Boşanma ile birlikte eşler arasındaki mal rejimi de tasfiye edilir. Türkiye'de 2002 yılından sonra evlenen ya da evlilik için ayrı bir sözleşme yapmamış çiftler için edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bu rejime göre, evlilik sürecinde edinilen (maaşlar, alınan ev-araba, birikimler vb.) mallar kural olarak eşler arasında eşit olarak paylaşılır. Kimin üzerine kayıtlı olduğunun çok önemi yoktur; önemli olan malın evlilik sırasında edinilmiş ve kişisel mal olmamasıdır. Mal paylaşımı genellikle boşanma davasından ayrı bir dava olarak (mal rejimi tasfiyesi davası) yürütülür. Ancak anlaşmalı boşanmalarda taraflar, protokole mal bölüşümü konusunda maddeler ekleyerek bu konuyu kendi aralarında çözebilirler. Eğer boşanma sırasında mal paylaşımı konusu çözülemediyse, boşanma kesinleştikten sonra bir talep üzerine mal rejimi tasfiyesi yapılır ve haksızlığa uğrayan eşe diğerinden denkleştirme bedeli ödenmesine karar verilebilir. Eşya ve mal rejimine dair bütün bu süreçte, uzman bir boşanma avukatı tarafları hak kaybına uğramadan yönlendirir; çünkü mal paylaşımı hesapları karmaşık olabileceği gibi, bazen malların kaçırılması veya gizlenmesi girişimlerine de rastlanabilmektedir.

Yukarıdaki hususlar, boşanmanın getirdiği en yaygın hukuki konuları içermektedir. Bunların yanı sıra örneğin kadın için iddet süresi (boşanma kesinleştirildikten sonra kadının yeniden evlenebilmesi için 300 gün beklemesi, ancak bu sürenin kaldırılması için dava açılabildiği), yurtdışında boşanmanın tanınması (yabancı mahkeme boşanma kararlarının Türkiye'de geçerli olması için tanıma/tenfiz davası), koruma tedbirleri (eşlerden birinin şiddet uygulaması durumunda evden uzaklaştırma kararı vs.) gibi başka hukuki meseleler de boşanma sürecinde gündeme gelebilir. Tuzla boşanma avukatı, müvekkilinin durumuna özel bütün bu konularda yol gösterir ve gerekli davaları açarak müvekkilini tam bir hukuki güvenceye almaya çalışır.

Marmara Bölgesi ve Tuzla'da Boşanma Davaları

Türkiye genelinde boşanma davaları artma eğilimindeyken, ülkenin ekonomik ve sosyal açıdan en hareketli bölgesi olan Marmara Bölgesi de bu eğilimden payını almaktadır. İstanbul, Kocaeli, Bursa gibi büyük nüfuslu illerin bulunduğu Marmara'da her yıl binlerce çift boşanmaktadır. Örneğin, İstanbul ili tek başına her yıl Türkiye'deki boşanmaların önemli bir kısmını gerçekleştirmektedir. Bu da Marmara Bölgesi'nde boşanma avukatlarının oldukça tecrübeli ve yoğun bir şekilde çalıştığı anlamına gelir.

Tuzla, İstanbul'un Marmara Denizi kıyısında yer alan ve son yıllarda hızla gelişen bir ilçesidir. Nüfus artışı ve şehirleşmenin etkisiyle Tuzla'da da aile hukuku ihtilafları (boşanma, nafaka, velayet vs.) sıkça görülmeye başlanmıştır. Tuzla'da ikamet eden kişiler boşanma davası açmak istediğinde, yukarıda belirtildiği gibi İstanbul Anadolu Adliyesi Aile Mahkemeleri yetkilidir. Tuzla'da ayrı bir aile mahkemesi kurulu olmadığından (nüfus çokluğu ve yargı yapısı gereği bölgedeki tüm aile davaları Kartal'daki Anadolu Adliyesi'nde görülür), davaların yürütülmesi için Tuzla boşanma avukatları sıkça Kartal adliyesinde iş takibi yapmaktadır. Şu hususu da belirtmek gerekir: İstanbul Anadolu yakası aile mahkemeleri, yoğunluk bakımından Türkiye ortalamasının üzerinde davaya sahiptir. Bu nedenle, bir boşanma davasının süreci, keza Marmara'daki diğer büyükşehirlerde (Bursa, Kocaeli gibi) de olduğu gibi, Anadolu'nun daha küçük illerindeki davalara göre daha uzun sürebilmektedir. Dava sayısının fazla olması, duruşma günlerinin daha ileri tarihlere verilmesine ve dosyaların birikmesine yol açabilir. Bu durum da Tuzla'da bir boşanma davası açarken sabırlı olmanızı gerektirebilir.

Bununla birlikte, Marmara Bölgesi'nde hukuk sistemi, aile mahkemelerinin uzmanlaşmasıyla beraber davaları mümkün olduğu kadar etkin yürütmeye çaba göstermektedir. Birçok aile mahkemesinde, boşanma davalarına ilişkin belli başlı kurallar oturmuş durumdadır (örneğin, anlaşmalı boşanmalarda protokol eksiksizse hakimin hemen karar vermesi; çocuklu davalarda sosyal hizmet raporunun rutine bağlanması gibi). Bu da Tuzla gibi bölgelerde tecrübeli boşanma avukatlarıyla çalışmayı daha da önemli kılar, çünkü deneyimli bir avukat o mahkemenin uygulamalarını önceden bilir, dosyayı ona göre hazırlar ve olası gecikmelerin önüne geçebilir.

Boşanma Avukatı Seçiminin Önemi

Boşanma, hayatın kritik dönüş noktalarından biridir ve bu süreçte seçilecek avukatın niteliği, davanın gidişatını çok yakından etkiler. Tuzla'da veya genel olarak Marmara Bölgesi'nde bir boşanma avukatı seçerken dikkat edilmesi gereken başlıca unsurlar şunlardır:

  • Uzmanlık ve Deneyim: Seçeceğiniz avukatın aile hukuku ve boşanma davalarında uzmanlaşmış olması çok önemli. Her hukuk dalı, kendine özgü yasa ve uygulamalar içerir; boşanma hukuku da istisna değildir. Daha önce birçok boşanma davası yürütmüş bir avukat, olası senaryoları öngörebilir ve özellikle çekişmeli davalarda karşı stratejilere hazırlıklı olur.

  • Referans ve Güvenilirlik: Mümkünse, daha önce çevrenizde benzer süreci yaşamış kişilerden avukat tavsiyesi almak faydalı olabilir. Bir avukatın daha önceki müvekkilleriyle olan ilişkisi, başarı hikayeleri (elbette kişiselleştirilmeyecektir ama genel başarılar) onun güvenilirliği konusunda fikir verebilir. Hukuk bir güven işidir; avukatınıza içtenlikle güvenebilmelisiniz.

  • İletişim ve Yaklaşım: Boşanma sürecinde avukatınızla yakın çalışacak ve en özel konularınızı paylaşacaksınız. Bu nedenle, seçtiğiniz avukatın iletişim tarzı size uymalı, sıkıntılarınızı rahatça dile getirebilmelisiniz. Avukatın müvekkile yeterli zaman ayırması, sorularınızı sabırla cevaplaması ve sizi sürecin her aşamasında bilgilendirmesi çok önemli.

  • Ücret Şeffaflığı: Boşanma avukatıyla yapacağınız görüşmede, ücret konusunu baştan netleştirin. Avukatın talep edeceği ücretin neleri kapsadığı (dava harçları dahil mi, istinaf/temyiz dahil mi, yoksa her aşama ayrı mı) açıkça konuşulmalıdır. İyi bir avukat, ücretlendirme konusunda şeffaf davranır ve sürecin başında müvekkiline yaklaşık bir maliyet tablosu sunar.

  • Yerel Tecrübe: Tuzla gibi belirli bir yörede davanız görülecekse, o yörede aktif olan ve yerel mahkemelerin uygulamasını bilen bir avukat seçmek bazen avantaj sağlar. Her ne kadar kanunlar ülke genelinde aynı olsa da, mahkemelerin işyükü ve pratik uygulamaları yerel olarak değişebilmektedir. Örneğin, İstanbul Anadolu Aile Mahkemeleri'nde sıklıkla karşılaşılan bir durum, avukat tarafından önceden biliniyorsa, müvekkil o konuda uyarılabilir ve hazırlıklı olabilir.

Sonuç olarak, doğru boşanma avukatını seçmek, davanın başarısı ve sürecin daha az yıpratıcı olması için kritik bir faktördür. Tuzla'da ve çevresinde uzman bir boşanma avukatı ile çalışmak, hem yerel uygulamaları bilmesi hem de deneyimiyle size rehber olması bakımından büyük fayda sağlayacaktır.

Boşanma Davası Ücretleri ve Masrafları

Bir boşanma sürecine girerken, zihninizdeki önemli sorulardan biri de muhtemelen "Bu sürecin bana maliyeti ne olacak?" sorusudur. Boşanma davası için yapılacak harcamalar temel olarak ikiye ayrılır: mahkeme masrafları (harçlar, giderler) ve avukatlık ücreti.

  • Mahkeme Harç ve Masrafları: Boşanma davasını açarken belli bir başvuru harcı ödersiniz. Ayrıca mahkeme süreçleri için bir gider avansı yatırmak gerekir (tebligat ücretleri, posta masrafları vs. için). Bu kalemler 2024 itibariyle toplam yaklaşık birkaç bin TL civarında tutmaktadır. Eğer dava içinde bir bilirkişi incelemesi yapılacaksa, mahkeme sizden ek bilirkişi ücreti de yatırmanızı isteyebilir (bu da konusuna göre değişir, örneğin mal değer tespiti bilirkişi ücreti farklı, sosyal inceleme uzmanı ücreti farklıdır ancak genelde birkaç yüz TL'den başlayan rakamlardır). Davanız bittiğinde hakimin kararında yargılama giderleri paylaştırılır: İşte o ana kadar yapılan bu masraflar, davayı kaybeden tarafa yükletilebilir. Örneğin, 3000 TL mahkeme masrafı yapıldı ve dava sonunda davalı tam kusurlu bulundu; hâkim bu masrafın davalıdan alınıp davacıya verilmesine hükmeder. (Tabii ki davalının ödeyeceği miktar, onun önceden yatırdığı masraflar düşüldükten sonra netleşir.)

  • Avukatlık ücreti: Boşanma avukatı ücretleri, davanın niteliğine, avukatın deneyim ve uzmanlığına ve davanın yoğunluğuna göre çok değişkenlik gösterir. Türkiye Barolar Birliği ve bazı büyükşehir baroları her yıl için tavsiye niteliğinde asgari ücret tarifeleri açıklarlar. Örneğin, İstanbul Barosu 2024 yılı için anlaşmalı boşanma davaları ücretini 52.500 TL, çekişmeli boşanma davaları için ise en az 78.000 TL olarak tavsiye etmiştir. Bunlar oldukça yüksek rakamlar gibi gözükse de, pratikte avukatlar müvekkilleriyle karşılıklı anlaşma dahilinde bu rakamı daha aşağı veya yukarı bir düzeyde belirleyebilmektedir. Önemli olan, avukatınızla ücret konusunu çekingenlik göstermeden açık açık konuşmanız ve hangi hizmet için ne kadar ödeyeceğinizi netleştirmenizdir. Çoğu avukat, dava öncesi bir avukat-müvekkil sözleşmesi yaparak ücretin şartlarını yazar; örneğin ödemenin taksitlerle yapılması, bir kısmının peşin alınması, istinaf/temyiz halindeki ücretlendirme gibi detaylar bu sözleşmede yer alır.

Şunu unutmamak gerekir ki, avukata ödenecek ücret bir masraf gibi görülmemelidir; aksine bu, haklarınızı korumak ve olası büyük kayıpları önlemek için yapılan bir yatırımdır. Pek çok kişi, avukat yardımı almadan kendi başlarına dava açtıklarında usul hataları nedeniyle davalarının reddedilmesine veya hak kayıplarına uğrayabilmektedir. Bu ise sonunda daha fazla maddi yükle (yeniden dava açma harçları, telafi edilemeyen mal kayıpları vs. gibi) sebep olabilir. Dolayısıyla, mümkünse boşanma sürecine bir avukatla başlamak en doğru yaklaşımdır.

  • Adli Yardım (Ücretsiz Avukat Desteği): Ekonomik durumu elverişli olmayan vatandaşlar için hukuk sistemimizde adli yardım mekanizması bulunmaktadır. Eğer kişi, geliri olmadığını veya dar gelirli olduğunu belgelendirirse, baroların adli yardım birimleri aracılığıyla kendisine bir avukat atanmasını talep edebilir. Adli yardım kapsamında atanan avukatın ücreti müvekkilden değil, baronun adli yardım fonundan karşılanır. Ancak bunun için gerçekten maddi durumun kötü olduğunun kanıtlanması ve baro değerlendirmesinden geçilmesi gerekmektedir. Çoğu büyük ilde (İstanbul dahil) adli yardımdan yararlanmak isteyenlerin yoğunluğu nedeniyle belli bir bekleme süreci de olur; bu nedenle maddi olarak imkân varsa kendi seçtiğiniz bir avukatla yola çıkmanız her zaman daha hızlı ve tercih edilir bir yoldur.

Sıkça Sorulan Sorular

Soru 1: Boşanma davasını nerede açmalıyım?
Cevap: Boşanma davası, yetkili aile mahkemesinde açılmalıdır. Yetki kuralına göre, eşlerden birinin ikametgâhının bulunduğu yer aile mahkemesi ya da eşlerin son altı ayda birlikte ikamet ettikleri yerin aile mahkemesi davaya bakmaya yetkilidir. Örneğin, Tuzla'da yaşayan birisi için İstanbul Anadolu (Kartal) Adliyesi Aile Mahkemeleri yetkilidir.

Soru 2: Anlaşmalı boşanmak için evliliğin bir yılı dolması şart mı?
Cevap: Evet. Kanun gereği evlilik en az 1 yıl sürmüş olmalıdır ki hâkim anlaşmalı boşanmaya karar versin. Eğer evlilik süresi bir yıldan kısa ise eşler anlaşsa bile mahkeme bu yolla boşanmayı kabul etmez; bu durumda davanın çekişmeli olarak açılıp yürütülmesi gerekir.

Soru 3: Çekişmeli boşanma davası ne kadar sürer?
Cevap: Çekişmeli boşanma davalarının süresi, davanın karmaşıklığına ve mahkemenin işyüküne göre değişir. İstanbul gibi yoğun yerlerde genelde 1-2 yıl arasında sürebilir. Daha az yoğun illerde bu süre biraz daha kısalabilir (8-12 ay gibi). Delillerin çokluğu, tanık sayısı, bilirkişi incelemeleri gibi etkenler süreci uzatabilir.

Soru 4: Boşanma davası açmak için avukat tutmak zorunlu mu?
Cevap: Hayır, Türkiye'de kişiler davalarını avukat olmadan da açabilir ve yürütebilir. Ancak boşanma gibi hukuki ve teknik ayrıntıları çok olan bir süreçte avukat yardımı olmadan hareket etmek çok riskli olabilir. Usul hataları yapmak, hak taleplerini doğru iletememek gibi problemler yaşanabilir. Bu nedenle pratikte bir boşanma avukatıyla çalışmak, hak kaybına uğramamak için kuvvetle tavsiye edilir.

Soru 5: Nafaka miktarı nasıl belirlenir?
Cevap: Nafaka (yoksulluk nafakası ve çocuklar için iştirak nafakası) miktarları hâkim tarafından, tarafların gelir durumları, yaşam standartları ve ihtiyaçları gözetilerek takdir edilir. Hâkim, nafaka yükümlüsü tarafın maddi gücünü (maaşı, mal varlığı vs.) ve nafaka alacaklısının geçim ihtiyacını değerlendirir. Belirlenen nafaka, ileride ekonomik koşullar değişirse artırılmak veya azaltılmak üzere tekrar dava konusu da yapılabilir.

Soru 6: Boşanma sonrası mal paylaşımı nasıl oluyor?
Cevap: Boşanma kararıyla birlikte eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma rejimi de sona erer ve tasfiye edilir. Evlilik süresince edinilen mallar kural olarak yarı yarıya paylaşılır (eğer aksine bir sözleşme yoksa). Eşlerden biri kendi üzerine kayıtlı olmasına rağmen diğerinin de hak sahibi olduğunu düşünüyorsa, boşanma sonrası mal paylaşımı davası açarak denkleştirme bedeli talep edebilir. Anlaşmalı boşanmalarda çoğu zaman taraflar protokolle mal paylaşımını da kararlaştırdıkları için ayrı bir davaya gerek kalmaz.

Soru 7: Çocuğun velayeti kimde kalır, mahkeme nasıl karar verir?
Cevap: Mahkeme velayet konusunda karar verirken daima çocuğun yüksek yararını gözetir. Anne babanın maddi imkânları, çocuğa kim daha iyi bakabilir, çocuğun duygusal bağları gibi birçok etken değerlendirilir. Küçük yaştaki çocuklarda anne bakımı genelde önceliklidir, ancak babanın durumu daha uygunsa velayet babaya da verilebilir. Eğer çocuk belli bir yaşa gelmişse (örneğin 8-10 yaşından büyükse), mahkeme çocuğun kendi tercihini de dinleyebilir. Ayrıca anne-baba anlaşırsa ortak velayet de mümkün olabilmektedir.

Soru 8: Boşanma davası açmanın toplam masrafı ne kadar?
Cevap: Dava açma masrafı için 2024 yılı şartlarında yaklaşık 2.000-3.000 TL civarında bir harç ve gider avansı yatırılması gerekmektedir. Bu tutar, her sene harç tarifesiyle değişir. Avukat tutacaksanız, bunun ücreti ayrıca gelecektir ki bu da anlaşmanıza bağlı olarak değişir. Resmi tarifelere göre boşanma davaları için önerilen avukatlık ücretleri 50-100 bin TL aralığında olsa da, birçok avukat müvekkiliyle daha makul rakamlar kararlaştırabilmektedir.

Soru 9: Yabancı mahkemede boşandık, bu Türkiye'de geçerli mi?
Cevap: Hayır, yabancı bir ülkede alınmış boşanma kararı Türkiye'de doğrudan geçerli değildir. Bu kararın Türkiye'de tanınması ve nüfus kayıtlarına işlenmesi için tanıma ve tenfiz davası açmak gerekir. Tanıma davası, yabancı mahkeme kararının Türk mahkemesince tanınması (hukuki geçerlilik kazanması) içindir. Bu dava, usulünce açılıp karar alındıktan sonra, yurtdışındaki boşanma kararınız Türkiye'de de aynı şekilde geçerli olur ve nüfusta medeni haliniz güncellenir.

Soru 10: Eşim boşanmak istemezse ne yapabilirim?
Cevap: Tek taraflı olarak da (eşiniz istemese de) boşanma davası açabilirsiniz. Bu durumda davanız çekişmeli bir dava olacak ve boşanma gerekçelerinizi mahkemeye kanıtlamanız gerekecektir. Eşiniz davaya katılmasa bile duruşmalar yapılır ve siz delillerinizi sunarsınız. Eğer öne sürdüğünüz sebepler (şiddetli geçimsizlik dahi olsa) mahkemece evliliğin sürdürülemeyeceğine kanaat getirecek şekilde ispatlanırsa, eşinizin rızası olmadan da boşanma kararı verilebilir. Ancak eşiniz direnirse ve siz yeterli kanıt sunamazsanız, süreç ilk aşamada uzayabilir; hatta bazı durumlarda hâkim, evliliğin kurtarılabilir olduğuna inanırsa davayı reddedebilir. Bu nedenle, eşi boşanmak istemeyenlerin davalarında nitelikli bir avukatla çalışmak ve olabildiğince ikna edici delillerle mahkemeyi evliliğin bittiğine ikna etmek önem taşır.