Yabancı Yatırım Hukuku: Temel Kavramlar ve Uygulamalar

Avukat Bilal ALYAR

Yabancı Yatırım Hukuku
Yabancı Yatırım Hukuku

Yabancı Yatırım Hukukunun Tanımı

Yabancı yatırım hukuku, yabancı yatırımcıların ev sahibi ülkelerde gerçekleştirdikleri yatırımların hukuki çerçevesini belirleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk alanı, yatırımcıların haklarını koruma amacı güderken, aynı zamanda ev sahibi ülkelerin egemenlik haklarını da dikkate alır. Yabancı yatırım, genel olarak bir bireyin veya bir şirketin, başka bir ülkede herhangi bir ekonomik faaliyete katılmasını ifade eder ve bu süreçte yasal düzenlemeler, sözleşmeler ve uluslararası anlaşmalar devreye girer.

Yabancı yatırım hukuku, geniş bir yelpazeyi kapsar. Bu çerçevede yatırımcıların yönetim hakları, mülkiyet hakları, yatırımın şartları ve hükümetlerin yatırıma ilişkin yükümlülükleri gibi konular ele alınmaktadır. Aynı zamanda, yatırımın hukuka aykırı olarak engellenmesi veya zarar görmesi durumunda yatırımcıların sahip olduğu yasal başvuru yolları da bu hukukun önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla, yabancı yatırım hukukunun kapsamı, sadece yatırım süreçlerini düzenlemekle kalmaz, aynı zamanda yatırımcılar ile devletler arasındaki hukuksal ilişkilerin sürdürülebilirliğini sağlamaya da yöneliktir.

Yabancı yatırım hukuku aynı zamanda uluslararası ilişkilerin nasıl şekillendiğini de etkileyen önemli bir faktördür. Ülkeler arası ticaretin ve ekonomik işbirliklerinin artması, yabancı verilere geçişin sağlanmasını gerektirir. Bu anlamda, sağlıklı bir yabancı yatırım hukuku altyapısı, uluslararası düzeyde güvenin tesis edilmesi açısından kritik bir rol oynar. Ülkeler, yabancı yatırımları çekmek için hukuki güvence sağlayarak, önemli ekonomik getiriler elde etmeyi hedeflemektedir.

Yabancı Yatırımların Türleri

Yabancı yatırımlar, bir ülke dışındaki kişi veya kuruluşların, kendi ülkelerindeki varlıklarını başka bir ülkede kullanma yollarını ifade eder. Genel olarak, yabancı yatırımlar iki ana türde sınıflandırılmaktadır: doğrudan yabancı yatırımlar (DYK) ve dolaylı yabancı yatırımlar (DYB). Bu tür yatırımlar, ekonomik büyümeyi teşvik etme potansiyeli taşıdıkları için ülkeler arasında büyük önem taşımaktadır.

Doğrudan yabancı yatırımlar, bir yabancı yatırımcının, hedef ülkede yer alan şirketlere doğrudan yatırım yapmasıdır. Bu tür yatırımlar genellikle şirket ortaklıkları, birleşmeler veya yeni işletmelerin kurulması şeklinde gerçekleşir. Doğrudan yatırımın avantajları arasında, yerel ekonomiye yerleşik işgücünü ve teknoloji transferini barındırması, yeni istihdam olanakları yaratması sayılabilir. Ancak riskleri de vardır. Bu riskler arasında, düzenlemelere tabi olma, siyasi istikrarsızlık ve para birimi dalgalanmaları gibi unsurlar bulunmaktadır.

Öte yandan, dolaylı yabancı yatırımlar, yatırımcıların borsa veya tahvil piyasası gibi finansal piyasalarda yerel şirketlere yatırım yapmasıdır. Dolaylı yatırımın en büyük avantajı, daha az risk taşıması ve hammaddeler gibi kaynaklardan yararlanmayı kolaylaştırmasıdır. Ancak, dolaylı yatırımların artan volatilitesi ve piyasa koşullarına bağlı olma durumu yatırımcılar için bazı dezavantajları da beraberinde getirebilir. Bu nedenle, her iki tür yatırımın avantajları ve dezavantajları dikkate alınmalı ve yatırım stratejileri bu doğrultuda geliştirilmelidir.

Uluslararası Anlaşmalar ve Yabancı Yatırım Hukuku

Yabancı yatırım hukuku, uluslararası ticaretin ve yatırımın düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda, yabancı yatırımları koruyan uluslararası anlaşmalar belirleyici bir unsur teşkil eder. Yabancı yatırımların güvence altına alınması, yatırımların gelişmesi ve yatırımcıların haklarının korunması açısından hayati öneme sahiptir. Bu anlaşmalar genellikle ikili ve çok taraflı olmak üzere iki ana gruba ayrılabilir.

İkili yatırım anlaşmaları, iki ülke arasında imzalanarak karşılıklı olarak yatırımcıların hak ve yükümlülüklerini belirler. Bu tür anlaşmalar, tesis edilen yasal çerçeve ile yatırımcıların, yatırım yaptıkları ülkelerde maruz kalabilecekleri riskleri azaltır. Yatırımcıya sağlanan haklar arasında, mülkiyetin korunması, adil ve eşit muamele görme hakkı, ve yatırımın haksız yere kamulaştırılmasından korunma gibi unsurlar yer alır. Bu bağlamda, ikili yatırım anlaşmaları, yerel yasalara göre yatırımcıların haklarının korunmasını sağlayan önemli bir mekanizma haline gelir.

Öte yandan, çok taraflı yatırım anlaşmaları ise birden fazla ülke arasında oluşturulan hukuki düzenlemeleri kapsar. Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlar tarafından yapılan bu tür düzenlemeler, yatırımcıları yalnızca üye devletler arasında değil, aynı zamanda farklı ülkeler arasında da koruma altına alır. Bu anlaşmalar, yatırımcıların güven ortamında hareket etmelerini sağlayarak çapraz ülke yatırımlarını teşvik eder ve uluslararası ekonomik işbirliğini geliştirir.

Söz konusu uluslararası anlaşmaların amacı, yalnızca yatırımcıların haklarını korumak değil, aynı zamanda ev sahibi ülkelerin de yasal standartları yükseltmelerine yardımcı olmaktır. Böylece, yabancı yatırım hukuku çerçevesinde, tarafların karşılıklı menfaatleri gözetilmiş olur.

Yabancı Yatırım Hukukunda Temel İlkeler

Yabancı yatırım hukuku, uluslararası düzeyde yatırımların korunması ve düzenlenmesi amacıyla geliştirilmiş bir hukuk dalıdır. Bu alan, yatırımcıların haklarını güvence altına almayı hedefleyerek çeşitli temel ilkelere dayanmaktadır. Bu ilkeler arasında adalet, eşit muamele, mülkiyet hakkı ve zararların tazmini gibi unsurlar öne çıkmaktadır. Bu ilkelerin her biri, uluslararası yatırım anlaşmalarında ve ulusal mevzuatlarda önemli bir yer tutar.

Adalet ilkesi, yabancı yatırımcıların yerel yatırımcılara tanınan haklardan eşit bir şekilde yararlanmalarını sağlamayı amaçlar. Bu bağlamda, yerel mahkemelerin yabancı yatırımcılara uyguladığı muamele, genel hukukun öngördüğü ölçütlere uygun olmalıdır. Eşit muamele ilkesi, yabancı ve yerli yatırımcılar arasında bir ayrım yapılmaksızın adil bir rekabet ortamı oluşturmayı hedefler. Yatırım yapan bireylerin, kendi ülkelerindeki diğer yatırımcılara sağlanan fırsatlara eşit erişim sağlamaları gerektiği unutulmamalıdır.

Mülkiyet hakkı ise yatırımcıların yatırımlarını güvence altına alır. Bu hak, yabancı yatırımların mülkiyetinin ihlal edilmemesini ve yatırımcıların mülkiyetlerine saygı duyulmasını gerektirir. Aynı zamanda, zararların tazmini ilkesi, yatırımcıların uğradıkları zararların telafi edilmesini temin eder. Bu, özellikle yatırımın makul bir şekilde elden çıkarılması veya haksız yere kamulaştırılması durumlarında geçerlidir. Ancak, bu ilkelerin uygulanması sırasında bazı zorluklar ortaya çıkabilir. Bu zorluklar, hukuki belirsizlikler, yerel yasal düzenlemelerle çatışma gibi etkenlerden kaynaklanabilir.

Yabancı Yatırım Hukuku İçin Yerel Mevzuat

Her ülkenin yabancı yatırımları düzenleyen kendi yasaları ve yönetmelikleri bulunmaktadır. Bu yerel mevzuat, yabancı yatırımcıların ülkeye girişini, yatırım yapma koşullarını, haklarını ve yükümlülüklerini belirlemekte önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Türkiye’de yabancı yatırım hukuku, çeşitli düzenleyici çerçeveler ve yasalar aracılığıyla şekillenmektedir. Bu çerçeve, yerli ve yabancı yatırımcılar arasında eşit rekabet koşullarını kardeşlerine sağlamak amacı taşımaktadır.

Türkiye’de yabancı yatırımlara ilişkin en temel yasa, 4875 sayılı Yabancı Sermaye Yasası’dır. Bu yasa, yabancı yatırımcıların Türkiye’de yatırım yapmalarını teşvik etmeyi amaçlamakta ve yatırımcılara belirli ayrıcalıklar sunmaktadır. Örneğin, yabancı yatırımcılar için sektör bazında farklı teşvik mekanizmaları ve güvence altına alınmış mülkiyet hakları sağlanmaktadır. Bununla birlikte, yatırımcıların uyması gereken bazı şartlar ve rutin hızlıca değişebilen mevzuatlar da mevcuttur. Bu durum, yabancı yatırımcılar açısından karmaşık bir uyum sürecine yol açabilmektedir.

Uluslararası standartlara uyum, yerel mevzuatın gelişiminde önemli bir faktördür. Türkiye, Avrupa Birliği normları ve diğer uluslararası anlaşmalar gereği, yabancı yatırımcıların koruma altına alınmasını sağlamaya çalışmaktadır. Ancak, yatırımcılar yerel bürokrasinin ve kanunların sıkı değişimlerinin etkilerini dikkate almalı, yasal ve teknik destek alarak hareket etmelidir. Yabancı yatırımların önündeki engellerin ve belirsizliklerin azaltılması, ülkenin ekonomik büyümesi açısından kritik bir unsur olarak görülmektedir.

Yatırımcıların Hakları ve Yükümlülükleri

Yabancı yatırımcılar, yatırım hukuku çerçevesinde belirli haklara sahip olduğu gibi, aynı zamanda çeşitli yükümlülükleri de taşımaktadır. Yatırımcıların hakları, çoğunlukla yatırım yapılan ülkenin yasaları ve uluslararası antlaşmalar tarafından güvence altına alınmıştır. Bu haklar arasında, mülkiyet hakkı, adil muamele hakkı ve yatırımın korunması gibi temel unsurlar bulunmaktadır. Yatırımcılar, bu hakları aracılığıyla yatırımlarını geliştirme, yönetme ve gerekli durumlarda savunma imkanı elde ederler.

Ayrıca, yabancı yatırımcıların yerel hükümetlerle olan ilişkileri, onların yükümlülüklerini de kapsamaktadır. Bu yükümlülükler; yerel yasaların gözetilmesi, çevresel düzenlemelere uygunluk, vergi yükümlülüklerinin zamanında yerine getirilmesi ve iş etik kurallarına uyulması gibi unsurları içermektedir. Yatırımcıların bu yükümlülüklere riayet etmemesi, çeşitli hukuki sonuçlar doğurabilir. Özellikle, yükümlülüklerin ihlali durumunda, yatırımcılar yerel mahkemelerde veya uluslararası tahkim mekanizmalarında yasal süreçlerle karşılaşabilirler.

Yatırımcıların hakları ihlal edildiğinde, uluslararası hukuk çerçevesinde hak arama yolları mevcuttur. Bu yollar; ihtilafların çözümü için medyasyon, tahkim veya doğrudan ulusal mahkemelere başvurmayı içermektedir. Yatırımcılar, haklarının ihlal edildiği durumlarda bu mekanizmaların birini kullanarak en iyi çıkarlarını koruyabilirler. Her yatırımcı, kendi haklarını ve yükümlülüklerini bilerek hareket etmeli, aynı zamanda uluslararası düzeydeki gelişmeleri de takip etmelidir.

Gelecekte Yabancı Yatırım Hukuku: Eğilimler ve Beklentiler

Yabancı yatırım hukuku, global ekonomik ve siyasi dinamiklerin bir yansıması olarak sürekli bir değişim içindedir. Son yıllarda, ülkeler arasındaki ticaret anlaşmalarının ve yatırım politikalarının etkisi, yabancı yatırımların yönlendirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle, gelişmekte olan ülkelerde yasal çerçevenin güçlendirilmesi, yabancı yatırımcıların güvenini artırmak için kritik bir adım olarak öne çıkmaktadır. Bu bağlamda, uluslararası yatırım ortamında yaşanan değişiklikler, yatırım hukuku üzerinde derin etkiler bırakmaktadır.

Bunun yanı sıra, teknoloji, sürdürülebilirlik ve çevresel faktörler gibi güncel konular, yabancı yatırımların niteliğini de değiştirmektedir. Örneğin, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlar, yalnızca çevre dostu bir yaklaşım sunmakla kalmaz, aynı zamanda yatırımcılar için de yeni fırsatlar yaratmaktadır. Bu gelişmeler, yatırımcıların çevresel etkilere ve sürdürülebilirlik standartlarına uyum sağlamalarını gerektirecektir. Bu bağlamda, yabancı yatırım hukuku, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik ile uluslararası ticaretin entegrasyonu konusunda yeni düzenlemelere yönelmelidir.

Ayrıca, dijital dönüşümün hız kazanmasıyla birlikte, finansal teknolojiler ve sanal coinler gibi yeni nesil yatırım araçlarının da giderek daha fazla dikkate alınması gerekmektedir. Bu araçlar, geleneksel yatırım yöntemlerini dönüştürerek yatırımcıların karşılaştığı riskleri ve fırsatları etkileyebilir. Dolayısıyla, yabancı yatırım hukuku, bu yeni araçların kullanımına yönelik düzenlemeleri geliştirmek için esnek olmalıdır.

Sonuç olarak, yabancı yatırım hukuku, küresel gelişmelere yanıt vermek ve yeni yatırımları teşvik etmek amacıyla sürekli evrim geçirmektedir. Gelecek dönemlerde, uluslararası işbirlikleri ve yeni teknolojilerin entegrasyonu ile bu alanın daha da derinleşmesi beklenmektedir.

Yabancı Yatırım Hukuku: Türkiye’de Yabancı Sermayeye İlişkin Hukuki Rehber

İçindekiler

  • Yabancı Yatırım Hukuku Nedir?

  • Türkiye’de Yabancı Yatırımların Hukuki Altyapısı

  • 4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu

  • Yabancı Yatırımcının Türkiye’de Şirket Kurması

  • Yabancıların Taşınmaz Edinimi ve Kısıtlamalar

  • Uluslararası Yatırım Anlaşmaları ve Yatırımcı Koruma

  • Yabancı Yatırımcı Hakları ve Devletin Yükümlülükleri

  • Yatırım Teşvikleri ve Vergisel Avantajlar

  • Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarında Tahkim

  • Yabancı Yatırımlarda KVKK, İş Hukuku ve Rekabet Kuralları

  • Yabancı Yatırım Hukuku Avukatı Ne Yapar?

  • Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Yabancı Yatırım Hukuku Nedir?

Yabancı Yatırım Hukuku, bir yabancı ülke vatandaşının ya da yabancı şirketin, başka bir devletin sınırları içinde gerçekleştirdiği yatırım faaliyetlerini düzenleyen ulusal ve uluslararası hukuk kurallarının bütünüdür.

Bu alan, hem devletin egemenliği hem de sermaye hareketlerinin serbestliği arasında hassas bir denge kurar.

Türkiye’de Yabancı Yatırımların Hukuki Altyapısı

Türkiye, yabancı yatırımcıları teşvik eden liberal yatırım rejimi ile bilinir. Türkiye’deki yabancı yatırımlar:

  • Millileştirme yasağı

  • Milli yatırımcıyla eşit muamele

  • Sermaye transfer serbestisi

  • Şirket kurma ve ortak olma serbestisi
    ilkeleriyle korunur.

Bu korumalar 2003 tarihli 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu ile garanti altına alınmıştır.

4875 Sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu

Bu Kanun, Türkiye’de yabancı yatırımı düzenleyen temel çerçeveyi oluşturur.

Temel İlkeler:

  • Yerli ve yabancı yatırımcıya eşit muamele

  • Sermaye ve kâr transferi serbestisi

  • İzin veya onaya gerek olmadan şirket kurulumu

  • Uluslararası tahkime gitme hakkı

  • İzinsiz kamulaştırma yasağı

Kanun’a göre, bir kişi ya da şirketin Türkiye’de yatırım yapması için önceden izin alma zorunluluğu yoktur, sadece bilgilendirme esastır.

Yabancı Yatırımcının Türkiye’de Şirket Kurması

Türkiye’de yabancı yatırımcı, Türk vatandaşlarıyla eşit koşullarda şirket kurabilir.

Kurulabilecek Şirket Türleri:

  • Anonim Şirket (A.Ş.)

  • Limited Şirket (Ltd. Şti.)

  • Şahıs Şirketi

  • Şube veya irtibat bürosu

📌 Yabancı yatırımcı için özel koşul aranmaz. Ancak bazı sektörlerde (bankacılık, enerji, havacılık) özel lisans gereklidir.

Şirket kuruluşları MERSİS sistemi üzerinden yapılmakta ve Ticaret Sicil Müdürlükleri tarafından yürütülmektedir.

Yabancıların Taşınmaz Edinimi ve Kısıtlamalar

Yabancı yatırımcıların Türkiye’de taşınmaz edinme hakkı, 2644 sayılı Tapu Kanunu m.35’e göre düzenlenmiştir.

Kısıtlamalar:

  • Ülke bazlı karşılıklılık ilkesi kaldırılmıştır

  • Askeri yasak bölgelerde edinim mümkün değildir

  • Toplam il yüzölçümünün %10’una kadar sınır vardır

  • Tarım arazileri ve kıyı bölgeleri özel izne tabidir

Yabancı sermayeli şirketler, faaliyet konularına uygun olarak taşınmaz edinebilirler. Ancak bu durum valilik iznine bağlı olabilir.

Uluslararası Yatırım Anlaşmaları ve Yatırımcı Koruma

Türkiye’nin 80’den fazla ülke ile ikili yatırım teşvik ve koruma anlaşması (BIT) vardır. Bu anlaşmalar:

  • Kamulaştırma yasağı

  • Adil ve eşit muamele

  • Tam koruma ve güvenlik

  • Uluslararası tahkime başvuru hakkı

gibi hükümler içerir.

📌 Örnek: Almanya-Türkiye Yatırım Anlaşması, Türk hukukunun üstünde bağlayıcı etkiye sahiptir.

Yabancı Yatırımcı Hakları ve Devletin Yükümlülükleri

Yabancı yatırımcılar, Türk yatırımcılarla aynı haklara sahiptir. Devletin şu yükümlülükleri vardır:

  • Yatırımı korumak

  • Dürüst ve şeffaf davranmak

  • Hukuka aykırı şekilde mülkiyet hakkını kısıtlamamak

  • Uluslararası yükümlülüklere sadık kalmak

Yatırım Teşvikleri ve Vergisel Avantajlar

Türkiye, yabancı yatırımcılar için çok sayıda devlet teşviki sunmaktadır:

Yatırım Teşvik Belgesi ile sağlanan avantajlar:

  • KDV istisnası

  • Gümrük vergisi muafiyeti

  • Vergi indirimi (%50’ye kadar)

  • SGK prim desteği

  • Faiz veya kâr payı desteği

  • Ar-Ge ve teknoloji yatırımlarına özel destekler

📌 Teşvikten yararlanmak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na başvuru gerekir.

Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarında Tahkim

Yabancı yatırımcı, doğrudan ya da anlaşmalar yoluyla uluslararası tahkime başvurabilir.

Uygulanan tahkim mekanizmaları:

  • ICSID (Dünya Bankası nezdindeki tahkim kurumu)

  • UNCITRAL Tahkim Kuralları

  • Milletlerarası Ticaret Odası (ICC)

  • İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC)

Tahkim kararları Türkiye'de tanıma ve tenfiz ile geçerli hâle getirilir.

Yabancı Yatırımlarda KVKK, İş Hukuku ve Rekabet Kuralları

1. KVKK

Yabancı şirketler de Türkiye’de kişisel veri işliyorsa, 6698 sayılı KVKK’ya tabidir. VERBİS kaydı ve açık rıza alma yükümlülükleri vardır.

2. İş Hukuku

Türk iş kanunları, yabancı yatırımcı işverenler için de zorunludur. Yabancı çalışanlar için çalışma izni gerekir.

3. Rekabet Hukuku

Yabancı yatırımcılar, özellikle birleşme/devralma işlemlerinde Rekabet Kurumu onayına tabi olabilir. Pazar payı ve cirosal eşikler dikkate alınır.

Yabancı Yatırım Hukuku Avukatı Ne Yapar?

  • Şirket kuruluşu ve teşvik başvurularını yürütür

  • Taşınmaz alımı için izin süreçlerini yönetir

  • Uluslararası yatırım anlaşmalarını yorumlar

  • Uyuşmazlık durumunda tahkim süreçlerini yürütür

  • KVKK, vergi ve iş hukuku uyum danışmanlığı sunar

  • M&A (Birleşme ve devralmalar) işlemlerinde hukuki danışmanlık verir

  • Uluslararası sözleşmeleri hazırlar ve denetler

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Türkiye'de şirket kurmak için yabancı yatırımcının vatandaşlık alması gerekir mi?

Hayır. Yabancı yatırımcı, Türkiye’de T.C. vatandaşı olmadan şirket kurabilir ve ortak olabilir.

Yabancı yatırımcı parasını Türkiye’ye nasıl transfer eder?

Herhangi bir kambiyo sınırlaması yoktur. Bankacılık kanalları veya doğrudan sermaye transferi yoluyla para Türkiye’ye getirilebilir.

Devlet yatırımımı kamulaştırabilir mi?

Ancak kamu yararı varsa ve bedeli peşin ödenirse mümkündür. Aksi durumda yatırımcı uluslararası tahkime başvurabilir.

Yabancı yatırımcı karını ülkesine aktarabilir mi?

Evet. Yatırımcı kar payını, satış bedelini, tazminat ve tasfiye bedelini serbestçe yurt dışına transfer edebilir.

Yatırım teşviklerinden yararlanmak için ne yapmalıyım?

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na yatırım teşvik belgesi başvurusunda bulunmanız gerekir. Yabancı yatırımcılar için özel prosedür uygulanmaz.