Yapay Zekâ Tabanlı İçeriklerde Telif Hakları ve Hukuki Sorumluluklar
Bilişim Avukatı: Yapay Zekâ Tabanlı İçeriklerde Telif Hakları ve Hukuki Sorumluluklar
İçindekiler
Bilişim Avukatının Yapay Zekâ Alanındaki Fonksiyonel Konumu
Telif Hukukunun Kavramsal Çerçevesi ve YZ Üretimleri
Yapay Zekâ Tabanlı İçeriklerin Eser Niteliği Tartışmaları
Telif Sahipliği Meselesi: İnsan mı? Sistem mi?
Otomatik Üretim ve Akıllı Sistemlerin Hukuki Statüsü
KVKK, Veri Mahremiyeti ve Üretim Verisi
Uluslararası Düzenlemeler: AB Yapay Zekâ Yasası, WIPO Görüşleri
Türkiye'de Mevzuat Boşlukları ve Yargı Uygulamaları
Bilişim Avukatının Stratejik Rolü: Koruma, Önleme, Yargılama
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Bilişim Avukatının Yapay Zekâ Alanındaki Fonksiyonel Konumu
Bilişim avukatı, dijital hukuk normlarının gelişmekte olan teknolojilere entegrasyonu noktasında merkezi bir aktördür. Özellikle yapay zekâ (YZ) temelli üretimlerin telif hukuku kapsamında değerlendirilmesinde, klasik mülkiyet kavramının ötesine geçen karmaşık sorumluluk matrislerini hukuki bir sistematiğe oturtmak bilişim hukukçularının uzmanlık alanına girmektedir. Bu bağlamda bilişim avukatının işlevi salt dava yürütmekten ibaret olmayıp; danışmanlık, risk yönetimi, sözleşme mühendisliği ve mevzuat boşluklarının tespiti gibi alanları da kapsamaktadır.
Telif Hukukunun Kavramsal Çerçevesi ve YZ Üretimleri
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) uyarınca eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve özgün nitelikte olan her türlü fikri ve sanatsal ürün olarak tanımlanır. Bu tanım, uzun yıllar boyunca insan merkezli üretim anlayışına dayalı olarak şekillenmiştir. Ancak günümüzde doğal dil işleme (NLP), üretken yapay zekâ (generative AI), makine öğrenmesi (ML) ve derin öğrenme (DL) sistemleri, metin, görsel, video, kod gibi pek çok alanda bağımsız içerik üretme kapasitesine sahiptir.
Bu durumda temel sorun, FSEK’in “sahiplik”, “özgünlük” ve “hususiyet” kriterlerinin YZ tarafından üretilen içeriklerde nasıl karşılanacağıdır. Zira YZ sistemlerinin üretimi teknik olarak algoritmaların çıktısı olmakla birlikte, üretim sürecinde insan müdahalesinin niteliği de farklı derecelerde ortaya çıkmaktadır.
Yapay Zekâ Tabanlı İçeriklerin Eser Niteliği Tartışmaları
YZ tabanlı içeriklerin eser olup olmadığı hususunda üç ana yaklaşım öne çıkar:
Katı İnsan Merkezi Yaklaşım: Eser sahibi yalnızca insandır; YZ üretimleri telif korumasına konu olamaz.
Ara Model Yaklaşımı: YZ’nin üretim sürecinde belirleyici algoritmalar ve veri seti insan tarafından belirlendiği sürece, son çıktının sahibi de bu kişi veya kurumdur.
Otonom Sistem Yaklaşımı: Eğer sistem yeterli derecede bağımsız karar verebiliyorsa, üretimin sahibinin belirlenmesi gerekir; ancak bu sahiplik hukuken tanımlı değildir.
Bu yaklaşımların her biri farklı sonuçlara ulaşmakta olup, bilişim avukatları söz konusu içeriklerin kullanımı, satışı veya paylaşımı sırasında hukuki riski minimize etmek adına değerlendirmelerde bulunur.
Telif Sahipliği Meselesi: İnsan mı? Sistem mi?
Yapay zekâ üretimlerinde telif hakkının kime ait olduğu sorusu, pratikte şu senaryolarda ortaya çıkar:
YZ tabanlı grafik tasarım programlarıyla üretilmiş dijital sanat eserlerinde,
ChatGPT gibi büyük dil modelleriyle oluşturulmuş metin içeriklerinde,
Kod üretimi yapan yapay zekâ araçlarında (örneğin GitHub Copilot),
Film, animasyon ve oyun motoru sahnelerinde yapay zekâ destekli içeriklerde.
Bu durumlarda bilişim avukatı:
Sözleşme analizleri yapar (kullanıcı-YZ platformu sözleşmeleri),
Telif riski analiz raporu oluşturur,
Lisans yapılarının hukuka uygunluğu üzerine danışmanlık verir.
Otomatik Üretim ve Akıllı Sistemlerin Hukuki Statüsü
YZ’nin eser üretiminde kullanılması, onun aynı zamanda hukuki özne olmasını gerektirir mi? Bu soru, bilişim hukukunun ontolojik çerçevesinde hâlâ çözüme kavuşturulamamıştır. Türkiye’de olduğu gibi pek çok ülkede de YZ sistemlerinin:
Sözleşme tarafı olamayacağı,
Hukuki ehliyete sahip kabul edilmediği,
Sorumluluğun her zaman gerçek kişi veya tüzel kişide olduğu kabul edilmektedir.
Ancak bu sorumluluğun derecesi (dolaylı mı doğrudan mı?) ve sınırları da tartışmalıdır. Bu noktada bilişim avukatları, özellikle platform geliştiricileri ve içerik üreticilerinin YZ kullanımına dair açık hükümler içeren sözleşmeler hazırlamasını önermektedir.
KVKK, Veri Mahremiyeti ve Üretim Verisi
YZ sistemlerinin içerik üretimi sırasında kullandıkları veri setleri, çoğu zaman kişisel verileri de içerir:
Görsel tanıma algoritmaları,
Ses tanıma teknolojileri,
Konuşma verisi içeren dil modelleri bu konuda kritik örneklerdir.
Eğer bu veriler ilgili kişinin rızası olmadan kullanılmışsa, KVKK kapsamında açık rıza ihlali, veri güvenliği ihlali ve hukuka aykırı işlem söz konusu olabilir. Bilişim avukatı, veri sorumlusu olan firmalara:
Aydınlatma yükümlülüğü,
Rıza alma prosedürü,
Anonimleştirme teknikleri konularında hukuki rehberlik sunar.
Uluslararası Düzenlemeler: AB Yapay Zekâ Yasası, WIPO Görüşleri
Avrupa Birliği’nin hazırladığı Yapay Zekâ Yasası, yüksek riskli YZ sistemleri için düzenleyici çerçeve sunmaktadır.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO), yapay zekâ ve telif hukuku arasındaki ilişkiyi içtihat bazlı değil, ilkeler düzeyinde değerlendirmektedir.
Bu gelişmeler ışığında bilişim avukatları:
Müvekkil şirketlerin uluslararası mevzuat uyumunu değerlendirir,
Yapay zekâ ile çalışan yazılım ve üretim araçlarının telif yükümlülüklerini analiz eder.
Türkiye'de Mevzuat Boşlukları ve Yargı Uygulamaları
Türkiye’de FSEK ve 5651 sayılı Kanun kapsamında yapay zekâya özel açık düzenleme bulunmamaktadır. Bu durum:
Hakimlerin içtihat üretmesini,
Avukatların analogik yorumlarla dava açmasını zorunlu kılar.
Bilişim avukatı, bu boşlukları dolduracak şekilde özgün hukuki argümanlar geliştirir, YZ tabanlı içeriklerin telif haklarının tanınması yönünde içtihat oluşturmaya çalışır.
Bilişim Avukatının Stratejik Rolü: Koruma, Önleme, Yargılama
Bilişim avukatının YZ temelli içeriklerde üç ana fonksiyonu bulunur:
Koruma: Sözleşme hazırlığı, telif stratejisi, teknik delil kaydı
Önleme: Hukuki risk raporları, uyumluluk denetimleri, platform analizleri
Yargılama: Telif davası, içerik kaldırma talepleri, ceza soruşturması
Bu fonksiyonlar sadece yargı önünde değil, aynı zamanda platform politikaları, reklam modelleri ve içerik üretim süreçlerinin içinde de aktif olarak işletilmelidir.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Yapay zekâ teknolojilerinin üretim sahasında giderek daha fazla yer bulması, hukukun bu alanla ilişkisini sürekli yeniden tanımlamasını gerektirmektedir. Bu dönüşüm sürecinde bilişim avukatı:
Mevzuat üretimine katkı sunar,
Öncü içtihatlar geliştirir,
Sektörel rehberler oluşturur.
Bilal Alyar Avukatlık Bürosu olarak, yapay zekâ üretimlerinde telif sorunlarını öngören, çözümleyen ve regülasyon süreçlerine entegre yaklaşım sağlayan bilişim avukatı kadromuzla hizmet vermekteyiz. Ayrıntılı danışmanlık için bilalalyar.av.tr adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.